Anlaşmalı boşanma davasında, taraflar boşanmanın sonuçlarına ait bir takım hususlarda anlaşarak açtıkları bir dava türüdür. Bu hususlar; mal paylaşımı, velayet, nafaka gibi konulardır. Bu hususları bir protokol çerçevesinde düzenlerler ve bu protokolle birlikte mahkemeye başvururlar. Eşler birlikte mahkemeye başvurabilecekleri gibi eşlerden biri da başvurabilir. Diğer eşin davayı kabul etmesi yeterlidir. Hakim hazırlanan protokolün uygunluğuna, tarafların özgür bir irade de bu anlaşmayı yaparak boşanmak isteyip istemediklerini; tarafları dinleyerek kanaat getirmeye çalışacaktır.
Anlaşmalı boşanma davası için Medeni Kanun tarafından öngörülmüş şartlar vardır. Bu şartların sağlanması halinde taraflar anlaşmalı boşanma davası açarak evlilik birliğini bitirebilirler. (TMK 116/3) Bu şartlar:
Anlaşmalı boşanma davası, eşlerden birinin yerleşim yerinde veya eşlerin son altı aydan beri birlikte oturdukları yerdeki Aile Mahkemesi’nde açılır. Aile Mahkemesi olmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır. Asliye Hukuk Mahkemeleri; Aile Mahkemesi sıfatıyla davayı yürütecektir.
Anlaşmalı boşanma davalarında; davanın açılması konusunda özel bir düzenleme vardır. Taraflar arasında anlaşma sağlandığı için mahkeme sırasında bir itirazda bulunma ihtimalleri düşüktür. Bu nedenle herhangi bir adliyede bulunan Aile Mahkemesinde davayı açabilirler.
Anlaşmalı boşanma protokolü, Türk Medeni Kanunu md. 166/3’te belirtilen anlaşmalı boşanma şartlarının varlığıyla birlikte aynı zamanda içeriğine taraflarında başka hususlar ekleyerek düzenleyebileceği özel hukuk sözleşmesidir. Sözlü olarak da sunulması mümkün olmakla birlikte yazılı olması daha avantajlıdır. Anlaşmalı boşanma protokolünde;
• Boşanmanın mali sonuçları yer almalıdır. Yani nafaka, tazminat gibi hususlar. Yoksulluk nafakasının eşlerden hangisine verileceği, miktarı, hangi aralıklarda ne şekilde ödeneceği, daha sonraki yıllarda artış oranı ne olacağı gibi bilgilerin düzenlenmesi gerekir. Maddi manevi tazminat talepleri de anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde belirtilmelidir.
• Çocukların velayet durumu yer almalıdır. Çocukların velayeti eşlerden birine verilebilir veyahut aralarında da paylaştırılabilir. Velayet eşlerden birine bırakılmışsa; çocuğun tüm sorumluluğunu tek başına üstlenmiş olduğu için çocuğun terbiyesi, eğitimi gibi hususlarda diğer eşin rızasını almak zorunda değildir. Çocuğun velayetine sahip olamamış eşin; çocukla ne zaman kişisel ilişki kuracağı, ilişkinin niteliği, süresi açıkça belirlenerek anlaşma protokolünde yer verilmelidir. Çocuğun ortak velayeti ise yani velayetin hem anne de hem babada bulunması hali ise tartışmalı olmakla birlikte Yargıtay’ın ortak velayeti kabul ettiği dava örnekleri vardır. Çocuğun velayetine sahip olmayan eş, ergin olmayan çocuğun giderlerine katkıda bulunmak zorundadır. Buna “iştirak nafakası” denmektedir. İştirak nafakasının da miktarı, ödeme zamanı anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilmelidir.
Anlaşmalı boşanma davası evlilik birliğini bitirecek olan en hızlı dava türü olacaktır. Tek celsede boşanmak isteyen çiftler anlaşmalı boşanma yoluna gitmeleri süreci hızlandıracaktır. Anlaşmalı boşanmalar genellikle 1-4 ay içerisinde sonuçlanmaktadır. Anlaşmalı boşanma davasında nafaka ve tazminat eşlerin evlilik birliği içerisinde birbirlerine karşı kusurlarıyla verdikleri zararları için maddi ve manevi tazminat talep edebilirler. Anlaşmalı boşanma davasında maddi ve manevi tazminat hususu anlaşma protokolünde yer alması zorunludur. Bu talep protokolde saklı tutulamaz. Anlaşma protokolünde maddi manevi tazminat talebi; istenip istenmediği, isteniyorsa talep edilen tazminat miktarı belirtilmelidir. Anlaşmalı boşanma davalarında eğer ki taraflar tazminat talep etmemişlerse, bu haktan feragat edilmiş sayılırlar. Tazminat talebi, tarafların kusurları dolayısıyla istediği zararların tazminidir. Zira anlaşmalı boşanma davalarında taraflar anlaşarak bir protokol imzalayarak boşanmak istedikleri için boşanma davası kesinleştikten sonra artık tazminat talebinde bulunulamaz. Anlaşmalı boşanma protokolünde nafaka istenip istenmediği, isteniyorsa miktarı belirlenebilir. Eğer anlaşmalı boşanma protokolünde bu haktan feragat veya ibra edilmemişse dava sonrası da talep edilebilir. Ancak yoksulluk nafakası boşanma davasından sonra talep edilecekse; boşanmadan itibaren 1 yıl içerisinde dava açılmalıdır.
Anlaşmalı boşanma dava ücreti alt sınır olarak Türkiye Barolar Birliği tarafından her yıl güncellenen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca düzenlenmektedir. Avukat Asgari Ücret Tarifesi’nde belirlenen ücretlerin altında dava ücretinin belirlenmesi halinde avukatın disiplin suçunu oluşturur.
Anlaşmalı boşanma davasında taraflar anlaşma protokolü ile evlilik birliğini sona erdirmektedirler. Boşanma protokolünde, tarafların boşanma sonucunda elde edecekleri bir takım hukuki sonuçlar yer almaktadır. Bu hukuki sonuçlarda bir takım hak ve yükümlülüklerden oluşmaktadır. Hatta boşanma sonrasında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda dahi bu protokole başvurulacaktır. Boşanma protokolünde tüm hususlarda anlaşılabileceği gibi bazı hususlarda boşanma sonrasına bırakılabilir. Boşanma avukatı tüm bu hususlar konusunda ayrıntılarıyla bilgi verecek ve yol gösterecektir. Tarafların ilerledikleri sürecin hangi sonuçlara varacağı konusunda hukuki bilgi sahibi olmamaları hak kayıplarına sebep olabilir. Bu nedenle anlaşma protokolünün boşanma avukatı ile hazırlanması çok önemlidir. Boşanma avukatı anlaşma protokolünün hazırlanmasından dava sonucuna kadar tüm iş ve işlemleri yerine getirmekle yükümlüdür.