Babalık davası ; anne veya çocuk tarafından baba ile çocuk arasındaki soy bağının mahkeme aracılığıyla belirlenmesi için açılan davadır. Bu dava babaya ya da baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılabilir.
Davanın amacı babanın çocuğu tanımasıdır. Tanıma nüfus memuruna ya da mahkemeye yazılı olarak ya da vasiyetnamede yapılacak beyanla gerçekleştirilebilir. Çocuğun başka bir erkekle soy bağı bulundukça tanıma gerçekleştirilemeyecektir. Bu nedenle çocuğun başka bir erkekle arasında soy bağı ilişkisi mevcutsa öncelikle bunu soy bağının reddi davası yoluyla çözümlemelidir.
Babalık davası açma hakkı anne ve çocuğa verilmiştir. Bu dava babaya ya da baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılabilir. Dava aile mahkemesinde ya da bulunulan yerde aile mahkemesi bulunmuyorsa asliye hukuk mahkemesinde görülür. Dava açmak için Yargıtay tarafından da benimsenen görüşe göre annenin belirli olması şartı aranır. Bir diğer şart ise çocuk ile başka bir erkek arasında soy bağı ilişkisi bulunmamasıdır. Eğer böyle bir ilişki mevcutsa babalık davası açılmadan önce diğer erkek ile aradaki soy bağı ilişkisin sona erdirilmesi adına soy bağının reddi davası açılması gerekir. Davayı açabilmenin son şartı ise ihbardır. Babalık davasını açan kişi bu durumu Cumhuriyet Savcısına ve hazineye ihbar etmelidir. Dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.
Davayı açan anne ya da çocuk savunduğu hususu ispatla yükümlüdür. İspat için birçok farklı yöntem mevcuttur. Bunlardan sıklıkla tercih edileni DNA testidir.
Bunun yanında babalık karinesine dayanılarak da bu husus ispat edilebilir. Davalının çocuğun doğumundan önceki 300-180 gün arasında ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olması ya da bu sürenin dışında da olsa gebe kalma dönemi içerisinde davalının ana ile cinsel ilişkide bulunduğunun tespiti babalığa karine sayılmaktadır. Bu cinsel ilişki her türlü yolla ispat edilebilir. Davalı çocuğun babası olmasının mümkün olmadığını veya bir başka üçüncü kişinin çocuğun babası olma olasılığının kendisinin olma ihtimalinden daha yüksek olduğunu ispatlayarak babalık karinesini çürütebilir.
Babalık davasında resen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu sebeple tarafla talep etmese dahi hâkim soy bağını öğrenmek üzere araştırma yapabilecektir. Bu doğrultuda örneğin hâkim DNA testi yapılmasını talep edebilecektir.
Babalık davasının davacısı konumunda anne ve çocuk olabilir. Babanın babalık davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bunun nedeni babanın kanuni açıdan bu davayı açmasında bir yararının bulunmamasıdır.
Anne ve çocuk birlikte dava açabilecekler gibi ayrı ayrı da açabilirler. Davacının çocuk olması durumunda davanın konusu çocuk ile baba arasında soy bağının kurulmasıdır. Çocuğun br başkası ile arasında babalık ilişkisi var ise bu davayı açmadan önce bu ilişkiyi sonlandırmak adına öncelikle soy bağının reddi davasını açması gerekir.
Kendisine babalık davası açılmış olan kişi babalığı kabul etmeyebilir. Bu durumun çözümü için ispat gereklidir. Babalığın ispatı konusunda en yaygın ispat yöntemi ise DNA testidir. Bu testin yapılmasını taraflar kendileri isteyebilecekleri gibi hâkim de isteyebilecektir. Hâkimin çıkan DNA testi sonucu ile bağlı olmamakla birlikte testin başarı oranı oldukça yüksek olduğundan hâkimin buna uygun karar vermesi makul olandır.
Anne bu davayı babaya ya da baba ölmüşse mirasçılarına karşı açabilmektedir. Annenin babalık davasında babadan isteyebilecekleri şunlardır:
Babalık davası çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 303. maddesindeki hükme göre annenin dava açma hakkı doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile bir başkası arasında babalık ilişkisi bulunuyorsa bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte bir yıllık süre işlemeye başlar. Bir yıllık sürenin dolmasının ardından gecikmeyi haklı kılan sebeplerin varlığı halinde 1 ay içinde dava açılabilecektir.
Babalık davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Kişinin bulunduğu yerde aile mahkemesi bulunmuyorsa görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olur.