Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Kentsel Dönüşüm Süreci

Kentsel Dönüşüm Nedir? 

Kentsel dönüşüm, genellikle büyük şehirlerde yer alan eski, yıkılmaya yüz tutmuş ve güvensiz yapıların yerine modern, daha güvenli ve yaşanabilir yapıların yapılması için başlatılan bir süreçtir. Kentsel dönüşüm projeleri, genellikle mevcut binaların yenilenmesi veya yıkılması, altyapının yenilenmesi ve yeni binaların yapılması gibi işlemleri içerir. 

Kentsel dönüşüm projeleri, genellikle devletin önderliğinde veya özel sektör tarafından yürütülmektedir. Sürecin başlaması için öncelikle bölgedeki yapıların ve altyapının durumunu inceleyen bir araştırma yapılır. Bu araştırmanın ardından, kentsel dönüşüm projesi için bir plan hazırlanır. Planlama sürecinde, bölgedeki tüm yapılar ve araziler değerlendirilir. Yıkılacak yapılar belirlenir, yıkılacak binaların yerine ne yapılacağı planlanır, afetlere karşı dayanıklı yeni yapılar tasarlanır ve yerleşim planı oluşturulur. Bu aşamada, proje finansmanı da planlanarak finansman kaynakları araştırılır. 

İnşaat süreci, yeni binaların yapımı, yerleşim planının uygunluğuna ve tasarımına göre yapılır. İnşaat tamamlandıktan sonra, yeni binaların kullanımı için uygun hale getirilir. Bu aşamada, elektrik, su ve diğer altyapı sistemleri de yenilenir. Yeni yapıların kullanımı için gerekli izinler ve belgeler alınır ve yerleşim planına uygun hale getirilir. 

Kentsel Dönüşüm Süreci 

Türkiye'de kentsel dönüşüm süreci, genellikle eski, riskli veya yıkılması gereken yapıların yenilenmesi ve modernize edilmesi için başlatılan bir süreçtir. Kentsel dönüşüm ile, genellikle büyük şehirlerdeki eski, yıkılmaya yüz tutmuş, plansız ve güvensiz yapıların yerine modern, daha güvenli ve yaşanabilir yapılar yapılması hedeflenir. 

Kentsel dönüşüm projelerinin, devletin önderliğinde veya özel sektör tarafından yürütülmesi mümkündür. Genellikle kentsel dönüşüm projelerini belediyeler ve yerel yönetimler yönetir ve uygular. Sürecin başlaması için, bölgedeki yapıların ve altyapının durumunu inceleyen bir araştırma yapılır. Bu aşamada yapıların güvenliği, afet riski, çevresel faktörler ve altyapı gibi faktörler göz önünde bulundurulur. 

Bu araştırmanın ardından, kentsel dönüşüm projesi için bir plan hazırlanır. Planlama sürecinde, bölgedeki tüm yapılar ve araziler değerlendirilir. Yıkılacak yapılar belirlenir, yıkılacak binaların yerine ne yapılacağı planlanır, afetlere karşı dayanıklı yeni yapılar tasarlanır ve yerleşim planı oluşturulur. Bu aşamada, proje finansmanı da planlanır ve finansman kaynakları araştırılır. 

Planlama aşamasının tamamlanmasının ardından, yıkım süreci başlar. Yıkım süreci, yapılacak olan yeni binaların temelini atmadan önce, eski binaların yıkımı ve çevrenin temizlenmesi aşamasını ifade eder. Bu aşamada, tarihi eserler, kültürel miras veya özel mimari yapılar varsa, koruma altına alınır ve bu tür eserlerin yeni projede yeniden kullanılması yönünde planlama yapılır. 

Yıkım işlemi tamamlandıktan sonra, inşaat süreci başlar. Yeni binaların yapımı, yerleşim planının uygunluğuna ve tasarımına göre yapılır. Bu aşamada, inşaat malzemeleri, çevreye uygun olmalıdır. Ayrıca, yapıların mutlaka afetlere karşı dayanıklı olmaları gerekir. 

İnşaat tamamlandıktan sonra, yeni binaların kullanımı için uygun hale getirilir. Bu aşamada, elektrik, su ve diğer altyapı sistemleri de yenilenir. Yeni yapıların kullanımı için gerekli izinler ve belgeler alınır ve yerleşim planına uygun hale getirilir. 

Kentsel dönüşüm projeleri genellikle uzun süreler alır ve ve sürecin maliyetleri oldukça yüksektir. Bu nedenle, projenin finansmanı için, genellikle kamu kaynakları, özel sektör yatırımcıları, bankalar ve diğer finansal kurumlar gibi farklı kaynaklar kullanılır. 

Kentsel dönüşüm süreci boyunca, bölgedeki insanların haklarına ve yaşam koşullarına da dikkat edilir. Yıkılacak binalarda oturan insanlar, yıkım öncesi ve sonrası süreçlerde bilgilendirilir ve bu insanların hakları korunur.  

Bunun yanı sıra sahibi oldukları yapının riskli olduğunu düşünen yapı malikleri de tapu belgeleri ile birlikte binanın riskli olduğunun tespit edilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuru yapabilirler. Risk tespitine ilişkin rapor onaylandığı takdirde yapının riskli olduğu yönünde riskli yapı şerhini taşınmazın beyanlar hanesine işleyerek durumu ilgililere tebliğ eder. Yapı malikleri yapının riskli olduğunun tespit edilmiş olduğu rapora 15 gün içinde itiraz edebilirler. 

Yapı malikleri tarafından herhangi bir itiraz gelmediği veya gelmişse bile itirazın reddedildiği takdirde yapının riskli olduğuna dair rapor kesinleşir. Durumun kesinleşmesi üzerine yapı maliklerinin toplanarak riskli yapının nasıl değerlendirileceği hakkında karar vermeleri gerekir. Bu görüşmelerde, iş programı, teslim ve iskân koşulları, fesih hallerinde işin tasfiyesi gibi konular görüşülür. Bu görüşmeler ardından hazırlanan inşaat sözleşmesinde apartmandaki maliklerin arsa payı açısından 2/3 uzlaşma oluşturursa malikler 6306 sayılı Yasa'ya göre karar almak üzere toplanırlar ve ortak karar protokolünü imzalarlar. Bu aşamaların tamamlanmasının ardından yıkım süreci başlar ve insanların haklarına ve yaşam koşullarına da uyarak yapılar yerleşim planına uygun hale getirilir.

Şimdi ara