Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Velayet Davası

Velayet Davası 

Velayet davası, çocuğun velayetinin kendisinde olmayan eşin diğer eşe karşı açmış olduğu bir dava türüdür. Çiftin ortak çocuğunun velayet değişikliği için açılması gereken dava türü velayet davasıdır. Davayı açacak olan kişi velayet davasını aile mahkemesinde açabilir. Velayetin değiştirilmesinde ve düzenlenmesinde asıl amaç çocuğun yararını korumak ve onu güvence altına almaktır.

Evlilik devam ettikçe anne ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Hakim boşanma sonrasında velayeti eşlerden birine verebilmektedir . Velayet, anne ve babadan birinin ölmesi durumunda sağ kalan tarafa, boşanma durumunda ise çocuk kime bırakılmışsa ona aittir.

Velayetin Değiştirilmesi Davası

Türk Medeni Kanunu 183. Maddesinde velayette durumun değişmesi halinde hâkimin resen veya anne babanın talebi üzerine gerekli önlemleri alacağı düzenlenmiştir. Değişen şartların oluşması durumunda velayetin değiştirilmesi yalnızca hâkimin kararıyla mümkün olur. Değişen şartlara örnek olarak çocuğun velayeti kendisinde bulunan anne ya da babanın yeniden evlenmesi verilebilir. Çocuğun velayetinin kendisinde bulunduğu tarafa karşı velayetin değiştirilmesi davası açılabilmesi için haklı sebeplerin varlığı gerekmektedir. Velayet davasının açılabilmesi için herhangi bir süre kısıtlaması yoktur. Çocuğun menfaati gözetilerek her zaman açılabilir.

Velayetin Kaldırılması Davası

Velayet hakkı sahibi olan kişilerin eğitim, bakım gibi birtakım yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu yükümlülüklerin yerine getirilememesi ya da yerine getirilmesini oldukça güçleştiren durumlar oluşabilir. Türk Medeni Kanununun 346. Maddesi uyarınca çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hâkim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır. Alınan bu önlemler bir sonuç doğurmaz ise ya da sonuç doğurmayacağı baştan öngörülebiliyor ise bu durumda hâkim velayetin kaldırılması yönünde karar verebilecektir.

Özetle anne ve babanın bakım görevini yerine getirmekte ilgisiz davranıyorsa, yükümlülüklerini yerine getiremiyorsa, anne ve babanın daha önce deneyiminin olmayışı veya hastalığı gibi sebeplerle görevini yerine getiremiyorsa bu durumda hâkim tarafından velayet kaldırılacaktır.

Kural olarak velayet kaldırıldığı takdirde bu durum halihazırda mevcut bulunan ve daha sonra doğacak bütün çocuklar için geçerli olacaktır. Fakat mahkeme bu durumun aksini kararlaştırabilir. Velayetin kaldırılması durumunda anne ve babanın ödeme gücü bulundukça çocuğun giderlerini karşılama yükümlülüğü devam etmektedir.Velayet hem anneden hem de babadan kaldırılabilir. Böyle bir durumda çocuğa vasi atanacaktır. 

Velayetin Değiştirilmesi Şartları 

Velayet davası açısından çocuğun velayetinin değiştirilmesi için Türk Medeni Kanununun 183. maddesinde velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar açıkça düzenlenmiştir. Buna göre:

  1. Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi,
  2. Velayet hakkına sahip olan eşin başka bir yere gitmesi
  3. Velayet hakkına sahip olan eşin ölmesi

gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.

Velayetin Değiştirilmesi Davasında Nafaka

Velayeti kendisinde olmayan tarafın çocuğun bakım ve eğitim gibi giderlerini karşılama yükümlülüğü devam eder. Bu durum iştirak nafakası olarak hükme bağlanır. Bu nafakaya velayetin değiştirilmesi mahkemenin vermiş olduğu kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilmesi gerekir.

Velayetin Kaldırılması Şartları

Türk Medeni Kanununun 346. Maddesi uyarınca çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hâkim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır. Alınan bu önlemler bir sonuç doğurmaz ise ya da sonuç doğurmayacağı baştan öngörülebiliyor ise bu durumda hâkim velayetin kaldırılması yönünde karar verebilecektir. Mahkeme, velayetin kaldırılması kararını şu hallerde verir ;

  1. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini tam anlamıyla yerine getirememesi.
  2. Anne ve babanın çocuğa yeteri kadar ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ihmal etmesi
  3. Velayet anne ve babanın ikisinden de kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır.

Velayet davası içerisinde kural olarak velayet kaldırıldığı takdirde bu durum hâlihazırda mevcut bulunan ve daha sonra doğacak bütün çocuklar için geçerli olacaktır. Fakat mahkeme bu durumun aksini kararlaştırabilir.

Velayet Davasında Çocuğun Dinlenmesi

Velayet davası konusunda çocuğun menfaatleri çok önemlidir. Bu sebeple velayet davası içerisinde eğer çocuk 8 yaşının üzerinde ise zorunlu olarak dinlenmelidir. Çocuğa anne ve babasının karşısında görüşü sorulmakta ve çocuğun görüşü kararda etken rol oynamaktadır. Yaşı küçük olan çocukların velayeti Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca anneye verilmektedir.

Üvey Çocuğun Velayeti

Üvey anne ve babanın çocuk üzerinde velayet hakları bulunmamaktadır. Ancak TMK madde 338’e göre özen ve ilgi göstermekle yükümlülükleri vardır.

Türk Medeni Kanununun 338. Maddesine göre ;

Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler.

Eşlerden yalnızca birinin üvey olması durumunda yine Türk Medeni Kanununun 338. Maddesinin 2. Fıkrasında şöyle bir düzenleme bulunmaktadır:

Kendi çocuğu üzerinde velâyeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder.

Görüldüğü üzere üvey anne ya da babanın velayet sahibi olan eşine yardımcı olmalı ve zorunluluk durumunda çocuğun ihtiyaçları için çocuğu temsil edebilmelidir.

Ortak Velayet Nedir?

Ortak velayet, velayet hakkının anne ve baba tarafından birlikte kullanılması haldir.  Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ancak hakim uygun görürse evlilik birliğinin sonlanması durumunda ve tarafların da bu yönde istekleri bulunuyorsa çocuğun menfaati de gözetilerek hakim ortak velayet kararı verebilir.

Anne Babanın Evli Olmaması Durumunda Velayet

Türk Medeni Kanununun 336. Maddesi uyarınca evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ancak her anne baba evli durumda değildir. Bu durumda velayetin kime ait olacağı Türk Medeni Kanununun 337. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:

  • Ana ve baba evli değilse hakim tarafından çocuğun velayeti anneye verilir.
  • Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir.

Anne ve baba çocuk doğduktan sonra evlenirse hukuken soy bağı oluşmuş olur. Bu takdirde velayet ortak velayete dönüşür.

Hakim Kusurlu Eşe Velayet Verir Mi?

Velayet davası konusunda hakimin takdir yetkisi oldukça geniştir. Öyle ki anne ve babanın velayetin kimde kalacağı konusunda anlaşmış olmaları halinde bile hakim başka bir karar verebilir.

Yargıtay’ın verdiği bir kararda boşanmada kusurlu olmasına rağmen çocuğun menfaati velayetin kusurlu eşe verilmesini gerektiriyorsa velayet o eşe dahi verilebileceği yönünde hüküm bulunmaktadır. Dolayısıyla hâkim çocuğun menfaatlerini gözeterek buna uygun şekilde karar verecektir. Boşanmada kusurun kimde olduğu önem taşımaz. Zira eş evlilik birliği ilişkisinde kusurlu ise de çocuğun yaşantısı, gelişimi gibi konularda daha yararlı olabilecektir.

Velayet Davasında Görevli Mahkeme

Velayet davası konusunda görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin mevcut olmadığı yerlerde görevli olan mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Velayetin Değiştirilmesi Davası Zamanaşımı

Velayetin değiştirilmesi davasının açma süresi için herhangi bir süre kısıtlaması bulunmamaktadır. Çocuğun menfaati kamuyu da ilgilendirmektedir.

Şimdi ara