Eski hale getirme yasada belirtilmiş olan ya da hâkimin belirlemiş olduğu kesin sürelerde elde olmayan sebepler ile bir işlemi yapamayan kişiye o işlemi yapma imkânın verilmesidir. Hukuk muhakemeleri yasası ve usul hukuku ile alakalı diğer yasalarda belirlenen kesin sürelerin elde olmayan sebeplerle kaçırılması durumunda eski hale getirme işlemine başvurulabileceği öngörülmüştür. Dikkat edilmelidir ki eski hale getirme işlemi bir kanun yolu değildir. Eski hale getirme usul hukukuna ilişkin bir konu olup usul hukuku dışında kural olarak başvurulabilecek bir yol değildir. Eski hale getirme işlemine dair hükümler Hukuk Muhakemeleri Kanunu içerisinde yer almaktadır.
Hak Kaybının Önlenmesi: Bir kişinin iradesi dışında gelişen durumlar nedeniyle süresinde yapamadığı bir işlemi telafi edebilmesine olanak tanır. Bu, temel adalet ve eşitlik ilkeleriyle uyumludur.
Mazeret: Kişinin süresinde hareket edememesine neden olan zorunlu ve kaçınılmaz bir sebep olmalıdır. Örneğin: hastalık, kaza, doğal afet ve yanıltıcı tebligat gibi durumlar.
Adil Yargılama Hakkı: İnsan hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 6. Maddesi ve Anayasa’nın 36. Maddesi uyarınca, adil yargılama hakkının korunması esastır. Eski haline getirme, bu hakkın ihlal edilmemesi için bir araçtır.
Usul Ekonomisi: Mahkemelerin kararlarını şekli eksikliklerden ziyade işin esasına göre vermelerini teşvik eder.
Eski haline getirme başvurusu, süresi içinde gerçekleştirilemeyen bir işlemin tamamlanabilmesi için, gerekli başvurunun yapılması gereken Mahkeme veya ilgili mercie yönlendirilir.
Yetkili merci:
1-Başvurunun Kabulü
Mahkeme veya yetkili merci, başvuruda ileri sürülen mazereti haklı bulursa eski haline getirme talebini kabul eder. Süresinde yapılamayan, işlem yapılmış sayılır ve yargılama kaldığı yerden devam eder.
2_Başvurunun Reddine Karar Verilmesi
Mahkeme veya yetkili merci, başvuruda gösterilen mazereti yetersiz veya haksız bulursa eski haline getirme talebini reddeder. Süresinde yapılmayan işlem geçerliliğini yitirir ve hak kaybı meydana gelir.
-Ret kararına karşı itiraz yolu açıktır. (CMK m. 41/3).
İSTANBUL 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO :
SANIK :
VEKİLİ : Av. Mehmet GENÇ
KONU : Eski hale getirme talebimizi içerir dilekçe ile, talebimizin kabulü halinde istinaf dilekçemizin sunulması hakkındadır.
AÇIKLAMALAR:
1- Davalı müvekkil hakkında Sayın Mahkemenizce yürütülen kovuşturma neticesinde, hizmet görevinin kötüye kullanılması suçundan hüküm verilmiş olup, gerekçeli kararın usulsüz olarak tebliğ edilmesi nedeniyle, istinaf hakkı kullanılmadan müvekkil aleyhine karar kesinleşmiştir.
2- Mahkemeniz tarafından verilen karar, müvekkilime tefhim edilmediği gibi, gerekçeli karar da usulsüz ve hukuka aykırı bir şekilde tebliğ edilmiştir. Şöyle ki:
Sayın Mahkemeniz, gerekçeli kararı Türk Ticaret Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca doğrudan tebliğ etmiştir. Ancak, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi, asıl tebligat yolu değil, istisnai bir yöntemdir ve belirli şartlara bağlıdır. Bu şartlar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2013/12526 E. 2013/18570 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere şu şekilde sıralanabilir:
İlgili dosyada müvekkilime, usulüne uygun hiçbir tebligat yapılmamıştır. Ayrıca, müvekkilimin adres değişikliği bulunmamaktadır. Dosyada yer alan adres, müvekkilime ait değil, müşteki tarafın adresidir ve bu adres müşteki tarafından dosyaya sunulmuştur.
Yine, yukarıda anılan kanun maddesi gereğince, madde 35'e dayanılarak doğrudan tebligat yapılabilmesi için, tespit edilen adres ile bilinen adresin aynı olması gerekmektedir. Bu şart sağlanmamaktadır ve öncelikle normal tebligat yapılması, ardından madde 35’e dayalı tebligat yapılması gerektiği hususu göz ardı edilmiştir.
3- Tebligat Kanunu madde 35’e göre yapılan tebligat bir an için geçerli kabul edilse dahi, Tebligat Memuru usul hatası yapmıştır.
Sanık Vekili
Av. Mehmet GENÇ