Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Gürültüye Neden Olma Suçu ve Cezası

Gürültüye Neden Olma Suçu Nedir? (TCK 183)

Gürültü, çevremizde sıkça karşılaştığımız bir kirlilik türüdür ve insan sağlığı için birçok olumsuz etkisi vardır. Bu nedenle, gürültüye neden olma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesinde düzenlenmiştir.

Bu suç, bir kişinin özellikle gece saatlerinde, yüksek sesle müzik çalarak veya makine, araç gibi araç gereçleri kullanarak, başkalarının huzurunu ve sağlığını olumsuz yönde etkileyecek kadar gürültü çıkarmasıdır.

Gürültü kirliliği insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını tehlikeye atar. Bu nedenle, gürültüye neden olma suçu ile korunan hukuki yarar, insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkıdır. Bu hukuki yararın korunması, gürültü kirliliği nedeniyle insanların maddi ve manevi varlıklarının zarar görmelerinin önlenmesi için önemlidir.

Bu suç için olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Maddenin 1. fıkrasında yer alan hükme göre, tutuklama kararı verilemez. Ancak, suçun zincirleme suç hükümleri uygulanabilir.

Gürültüye neden olan kişi, suçun işlendiği yerde bulunan görevliler tarafından uyarılabilir. Uyarılara rağmen gürültü yapmaya devam eden kişi, hukuki yaptırımlara maruz kalabilir.

Gürültüye Neden Olma Suçunun Unsurları

Gürültüye neden olma suçu, toplumda sıkça karşılaşılan ve insanların huzurunu bozan bir suç türüdür. Bu suçun konusu, üzerinde gürültü yapılan çevredir. Yani suçun işlenmesi için öncelikle belirli bir çevre veya alanın bulunması gerekmektedir. Bu çevre genellikle apartman daireleri, iş yerleri, sokaklar veya kalabalık alanlardır.

Gürültüye neden olma suçu, çevre üzerinde işlenmektedir. Ancak bu suçun konusu insan sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olma ile oluşur. Bu nedenle, suçun oluşması için insana zarar verilmesi gerekmeyip, beden ve psikolojik kişiliğin sağlığının tehlikeye düşürülmesi suçun oluşumu için yeterli sayılmaktadır.

Gürültüye neden olma suçu, Türk Ceza Kanunu'nun "Çevreye Karşı Suçlar" bölümünde düzenlenmiştir. Bu suçun unsurları şunlardır:

Fiil, failin yükümlülüklerine aykırı olarak gürültüye neden olmasıdır. Gürültü, yüksek sesle müzik dinlemek, bağırmak, araç motorlarının yüksek sesle çalıştırılması gibi faillerin yarattığı yüksek ses seviyesi olarak tanımlanabilir.

Birden fazla kişinin birlikte hareket ederek gürültüye neden olması durumunda, suça iştirak hükümleri uygulanabilir. Failin amacı, gürültü yoluyla mağduru rahatsız etmek veya zarar vermek olabilir.

Suçu mağduru gürültüye maruz kalan veya çevredeki insanlar ve hayvanlardır. Gürültü nedeniyle mağdurların sağlığı olumsuz etkilenebilir veya maddi ve manevi zarar görebilirler. Bu unsurların birlikte gerçekleşmesiyle gürültüye neden olma suçu oluşur. 

Gürültüye Neden Olma Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 183. Maddesinde gürültüye neden olma suçu düzenlenmiştir. Buna göre:

  • İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Ceza İndirimi

TCK m.62’ye göre, suçun işlendiği anda failin kendisine veya başkasına verdiği zararın ağırlığı, suçun işlenmesi için kullanılan araç veya gereç, suçun işleniş şekli, suçun oluşturduğu tehlikenin derecesi ve suçun işlenmesinde gösterilen ruh hali, suçun ceza miktarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulacak unsurlar arasındadır. Örneğin şartları oluşmuşsa takdiri indirim sebepleri çerçevesinde cezada ⅙’ya kadar indirim yapılabilir.

Gürültüye Neden Olma Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir.

Muhafaza görevini kötüye kullanma suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası sayılan koşullar gerçekleştiğinde adli para cezasına çevrilebilecektir. Gürültüye neden olma suçunun cezası olarak hapis cezası veya adli para cezası bir arada düzenlenmiştir. Bu sebeple ya hapis cezasına ya da adli para cezasına hükmedilecektir.

Gürültüye Neden Olma Suçu Zamanaşımı

Gürültüye neden olma suçuyla ilgili dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl olarak belirlenmiştir, bu da olağan dava zamanaşımı süresidir.

Gürültüye Neden Olma Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının (HAGB) amacı kişileri ıslah etmektir. İki yıl veya altında olan hapis cezalarının varlığı halinde kişilere belirli bir denetim süresi verilir. Bu süre içerisinde failin kurallara uygun hareket etmesi sonucunda verilen hüküm hiçbir sonuç doğurmayarak ortadan kalkar ve adli sicil kaydında da görülmez.

Muhafaza görevini kötüye kullanma suçu sebebiyle verilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür. Gürültüye neden olma suçu için şartları oluştuğunda etkin pişmanlık hükmü uygulanabilecektir. 

Gürültüye Neden Olma Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir. Gürültüye neden olma suçunda etkin pişmanlık söz konusu olabilir.

Gürültüye Neden Olma Suçu Şikayet Süresi

Gürültüye neden olma suçu şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Soruşturması savcılık tarafından resen yürütülür. Bu sebeple şikâyet için bir süre aranmaz. Dava zamanaşımı süresi olan 8 yıllık süre içerisinde her zaman kişi şikâyette bulunabilir. 8 yılı aşması durumunda dava ve dolayısıyla da şikâyet hakkı düşer.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Şikayeten Vazgeçme

Şikâyet bağlı suçlar kanunda sayılmıştır. Gürültüye neden olma suçu şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Şikâyetten vazgeçilmesi davanın düşmesi sonucunu doğurmayacaktır. Soruşturma ve kovuşturma adli makamlarca re’sen devam eder.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Uzlaşma

Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur.  Şikâyetten vazgeçme değildir. TCK 183. madde için uzlaşma hükümleri uygulanmaz.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Teşebbüs

Gürültüye neden olma suçu, birden fazla kişinin fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlemesi durumunda iştirak hükümlerinin uygulanabileceği bir suçtur. Ancak, suçun teşebbüse elverişli olmaması nedeniyle teşebbüs hükümleri genellikle uygulanmaz. Suçun oluşması için, gürültünün sağlığa zarar verecek düzeyde olması veya sağlığa zarar verecek süre boyunca devam etmesi gerekmektedir. Bu düzeyin altındaki gürültüler suç teşkil etmez.

Gürültüye Neden Olma Suçunda İştirak

Gürültüye neden olma suçu iştirak bakımından bir özellik göstermez. İştirak kavramına ilişkin Türk Ceza Kanunu’nun 37 ve 41. Maddeleri arasındaki genel düzenlemeleri burada uygulanacaktır. TCK'nın 37. maddesi, suç işleme kararının uygulanmasında birden fazla kişinin birlikte hareket ederek suç işlemesi olarak tanımladığı iştirak suçu, kasıtlı suç kapsamında yer almaktadır. Bu nedenle, gürültüye neden olma suçu gibi suçlarda iştirak hükümleri uygulanabilir. İştirakın her türlüsü mümkündür, yani suçun işlenmesinde fikir ve eylem birliği içinde yer alan herkes iştirak suçu işlemiş sayılabilir.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Görevli Mahkeme

Gürültüye neden olma suçu için yargılama yapmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.

Sık Sorulan Sorular

Gürültüye Neden Olma Suçu Nedir? 

Gürültüye neden olma suçu, bir kişinin yükümlülüklerine aykırı olarak başkalarının sağlığına zarar verecek elverişlilikte gürültü yapması durumunda işlenen bir suçtur.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Hangi Fiiller Suç Teşkil Eder? 

Gürültüye neden olma suçu, fiilen gürültü yapılmasıyla işlenir. Burada sağlığı bozacak düzeyde bir gürültünün gerçekleştirilmesi veya sağlığa zarar verecek süre gürültünün devam etmesi, suçun oluşumu için gerekli olduğundan, bu düzeye ulaşmayan eylemler suç oluşturmaz.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Mağdur Kimdir? 

Gürültüye neden olma suçunda, mağdur, gürültüden zarar gören veya rahatsız olan kişidir.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Hangi Ceza Türleri Uygulanabilir? 

Gürültüye neden olma suçu için verilecek cezalar, para cezası, hapis cezası veya adli para cezası olabilir. Suçun işleniş biçimine göre ceza türü belirlenir.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Zamanaşımı Süresi Nedir? 

Gürültüye neden olma suçuyla ilgili dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl olarak belirlenmiştir, bu da olağan dava zamanaşımı süresidir.

Yargıtay Kararları

Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar: 2017/2171

İncelenen somut olayda, sanığın … Mah. … Sk. No: … adresinde faaliyet gösteren … İnş. Gıda San Tic Ltd Şti’nin yetkilisi olduğu, şüpheli hakkında gürültü kirliliği suçundan yapılan soruşturmada, … Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Koruma Şube Müdürlüğü tarafından 09.12.2014 tarihli yapılan denetimde sanığın yetkilisi olduğu şirketin havalandırma sistemi üzerinde gerekli önlemlerin alınmadığı, gürültü seviyesinin yasal sınırın üzerinde olduğunun tespit edilerek şüpheliye 30 günlük süre verildiği, 30.03.2015 tarihinde yapılan ikinci denetim de havalandırma bacasının etrafının kauçuk malzeme ile sarıldığı, yapılan ses ölçümünde elde edilen değerin yasal sınırın üzerinde olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın gürültü kirliliğine neden olduğu iddiasıyla dava açılmıştır.

Dosyada çevre mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, yapılan ölçümlerin yasal mevzuat açısından uygun olduğu, ölçülen değerlerin yönetmelikte belirtilen sınır değerlerin üzerinde olduğu beyan edilmiştir.

Öncelikle suça konu işyerinin havalandırma sisteminin hemen yanında bulunan binada ikamet eden kişinin açık kimliğinin tespiti ile duruşmaya çağrılıp dinlenilerek, 234. maddesindeki yasal hakları hatırlatılmalı, şikayetine dair ayrıntılı anlatımına başvurulmalıdır. Ölçülen gürültü düzeyi, yönetmeliğin belirlediği limit değerin üzerinde ise de, insan sağlığının zarar görmesine elverişli olup olmadığının bilimsel ölçütlere göre değerlendirilmesi gerekir. Bu sebeple üniversitelerin, Kulak Burun Boğaz Anabilim dalında uzman Kulak Burun Boğaz hekimlerinden, tercihen odyoloji uzmanlığı bulunan iki hekim ve yine bir odyologdan oluşacak üç kişilik heyete dosya tevdi edilerek, somut olayda gürültünün, insan sağlığının zarar görmesine elverişli olup olmadığı yönünde rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulmuştur. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar: 2017/2171).

Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2015/21076

Sanığın, İnönü Caddesi No: … adresinde gazino işletmecisi olduğu, şikayet üzerine gece 00.15-01.40 saatleri arasında işletmede yapılan kontrolde, canlı müzik yayını ve elektronik olarak yükseltilmiş müzik yayını yapıldığı, 6 adet hoparlör bulunduğu ve 1 adet anfiden bu hoparlörlere bağlantı olduğu ile gürültü seviyesinin aşıldığının tespit edildiği, sanığa tedbir alması için 30 gün süre verildiği, 22.01.2010 tarihinde gece saat 00.15 te işletmede yapılan kontrolde yine 2008 tarihli Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde belirlenen gürültü seviyesinin aşıldığı tespit edilerek, 2872 sayılı Kanun’un 20/h maddesi gereğince idari para cezası verildiği anlaşılmıştır.

Mahkemece, “sanığın suç yerinde yönetmelikte belirtilen ses değerlerinin üzerinde ses tespit edildiği ancak daha sonra sanığın gerekli önlemleri aldığı ve gürültünün yönetmelikte belirtilen sınır değeri sağladığı” gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.

Dosyada, işyeriyle aynı binadaki 1. kat no:1 adresinde ses ölçümü yapılmasına rağmen, adreste oturan kişi tespit edilip duruşmaya çağrılmamış ve dinlenmemiştir. Dosyada bilirkişi raporu da bulunmamaktadır.

Öncelikle, suç tarihinde İnönü Caddesi Yusuf Apt. No: … adresinde oturan kişinin kimliğinin tespiti ile duruşmaya çağrılıp dinlenerek, CMK’nın 234. maddesindeki yasal hakları hatırlatılmalı, konuya ilişkin ayrıntılı anlatımına başvurulmalıdır. Daha sonra ölçülen gürültü düzeyinin insan sağlığının zarar görmesine elverişli olup olmadığının bilimsel ölçütlere göre değerlendirilmesi için dosya, üniversitelerin Kulak Burun Boğaz Anabilim dalında uzman Kulak Burun Boğaz hekimlerinden, tercihen odyoloji uzmanlığı bulunan iki hekim ve yine bir odyologdan oluşacak üç kişilik heyete tevdi edilerek, somut olayda gürültünün, insan sağlığının zarar görmesine elverişli olup olmadığı yönünde rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2015/21076).

 

Şimdi ara