Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu Nedir? (TCK 266)
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 266. maddesinde "Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" başlığı altında düzenlenmiştir. Bu suç, kamu görevlisi tarafından görevi gereği elinde bulundurulan araç ve gereçlerin bir suçun işlenmesi sırasında kullanılması durumunda ortaya çıkar. Bu madde, kamu görevlilerinin güvenilirliğini ve kamu kurumlarının işleyişini korumayı amaçlamaktadır.
Kamu görevlileri, görevlerini yerine getirirken kamu kurumlarına ait araç ve gereçleri kullanma yetkisine sahiptirler. Ancak, bu yetkiyi kötüye kullanarak bu araç ve gereçleri suç amaçlı kullanmak suç teşkil eder. Örneğin, bir polis memuru tarafından görev sırasında kullanılan resmi bir polis aracının gasp veya hırsızlık gibi suçlarda kullanılması durumunda, bu suç işleyen kişi hakkında Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar kapsamında "kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma" suçu işlendiği kabul edilir.
Suçun işlenmesi sırasında, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi sıfatının özellikle belirtilmemiş olması durumunda, bu suçu işleyen kişiye verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Bu durumda, suçun işlenmesi için kullanılan araç ve gereçlerin kamu görevlisine ait olması ve suçun kamu görevlisi sıfatına dayanmaması önemlidir. Yani, suçun işlenmesi sırasında kamu görevlisinin olaya müdahale etmesi veya göreviyle ilgili araçları kullanması gerekmez. Önemli olan, suçun işlendiği sırada kamu görevlisine ait araç ve gereçlerin kullanılmasıdır.
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, kamu düzenini ve güvenliğini sağlamak, kamu görevlilerinin güvenilirliğini korumak ve kamu kurumlarının işleyişini güvence altına almak amacıyla yasalarla düzenlenmiştir. Bu suçu işleyen kişiler, kamu görevlisinin güvenilirliğine ve kamu düzenine yönelik ciddi bir ihlalde bulunmuş olurlar. Dolayısıyla, bu suçu işleyen kişilere verilecek cezalar caydırıcı nitelik taşır ve kamu düzenine zarar veren davranışların önlenmesi amacıyla uygulanır.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçunun Unsurları
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 266. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suçun unsurları, kamu görevlisinin görevi gereği elinde bulundurduğu araç ve gereçleri suç işlemek amacıyla kullanmasıyla ortaya çıkar. Ancak, bazı unsurların dikkate alınması gerekmektedir.
İlk olarak, suçun işlenmesi sırasında kamu görevlisinin görevi gereği elinde bulundurduğu araç veya gereçlerin kullanılması gerekmektedir. Bu unsuru taşıyan araç ve gereçler, kamu görevlisinin göreviyle ilgili olarak kendisine verilmiş olan araçlar veya görevi yerine getirmek için gerekli olan gereçlerdir. Örneğin, bir polis memurunun üzerinde bulunan resmi bir polis aracını suç işlemek amacıyla kullanması, bu unsuru karşılamaktadır.
İkinci olarak, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi sıfatının esasen göz önünde bulundurulmaması gerekmektedir. Yani, suçun işlenmesi sırasında suçun niteliği veya unsurları arasında kamu görevlisinin sıfatının açıkça belirtilmemiş olması durumunda, bu unsuru karşılanmış sayılır. Örneğin, bir kamu görevlisi tarafından gasp suçu işlenmesi durumunda, gasp suçu tanımında kamu görevlisi sıfatı belirtilmediği için bu unsuru taşımaktadır.
Buna karşılık, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi sıfatının belirtilmesi durumunda ise, kamuya ait araç ve gereçlerin suçta kullanılması, ayrı bir nitelikli hâl teşkil etmeyebilir. Örneğin, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu kamu görevlisi tarafından işlendiğinde, bu suç zaten kamu görevlisi tarafından işlenen nitelikli bir suç olarak kabul edildiği için, Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma suçu unsuru olarak değerlendirilmez.
Sonuç olarak, Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma suçu unsurları, kamu görevlisinin görevi gereği elinde bulundurduğu araç ve gereçleri suç işlemek amacıyla kullanması ve ilgili suçun tanımında kamu görevlisi sıfatının esasen göz önünde bulundurulmamış olması şeklinde özetlenebilir. Bu unsurların varlığı halinde, suçu işleyen kişiye verilecek ceza, ilgili suçun cezasının üçte bir oranında artırılacaktır. Bu düzenleme, kamu görevlisinin güvenilirliğini ve kamu düzenini korumayı amaçlamaktadır.

Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçunun Cezası
Türk Ceza Kanunu’nun 266. Maddesine göre suçun cezası:
- Görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi sıfatı esasen göz önünde bulundurulmamış ise, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi
Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Adli para cezası tek başına veyahut hapis cezası ile birlikte uygulanan bir yaptırım türüdür. Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıl veya altında olduğunda adli para cezasına çevrilebilecektir.
Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama Suçu Zamanaşımı
Zamanaşımı, suçun işlenmesinden itibaren dava açılmamış olması durumunda veya dava açılmışsa da süresi içinde sonuçlandırılmamış olması durumunda davanın düşmesine sebep olacak hukuk terimidir. Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında hüküm verilmesine rağmen hükmün belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması halinde, denetim süresi içinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulamak mümkün olur.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu Şikayet Süresi
Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Ancak kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır. Suçtan mağdur olan kişi, yargılama aşamasında şikayetçi olmadığını belirtse bile davaya veya failin cezasına bir etkisi olmayacaktır.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçunda Şikayeten Vazgeçme
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır. Bu sebeple mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir. Mahkeme, delillerin değerlendirilmesi sonucunda failin suçu işlediği kanaatine varırsa, cezalandırma kararı verebilir.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçunda Uzlaşma
Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Uzlaşma kapsamında olan suçlar sayılıdır. Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçunda Görevli Mahkeme
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu hakkında yargılama yapma görevi suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi ya da Ağır Ceza Mahkemesinindir.
Sık Sorulan Sorular
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu Nedir?
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 266. maddesinde düzenlenen bir suçtur. Bu suç, kamu görevlisinin görevi gereği elinde bulundurduğu araç ve gereçleri suç işlemek amacıyla kullanması durumunda ortaya çıkar. Kamu görevlisinin, resmi bir aracı veya göreviyle ilgili olarak kendisine verilen araçları suçta kullanması bu suçu oluşturur. Bu suçu işleyen kişiye verilecek ceza, ilgili suçun cezasının üçte bir oranında artırılır. Bu düzenleme, kamu görevlilerinin güvenilirliğini ve kamu düzenini korumayı amaçlamaktadır.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu Kaç Yıl?
- Görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi sıfatı esasen göz önünde bulundurulmamış ise, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.
Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu Hangi Mahkeme?
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu hakkında yargılama yapma görevi suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi ya da Ağır Ceza Mahkemesinindir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 2. Ceza Dairesi - Karar: 2008/7878
5237 sayılı TCK’nın 266. maddesindeki görevi gereği elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında cezanın artırılabilmesi için araç ve gerecin suçun işlenmesinde kolaylık sağlaması ve normal fonksiyonunda kullanılması zorunlu olduğu cihetle, sanığın eyleminde bu şartların gerçekleşmediği gözetilmeden yazılı şekilde anılan madde gereğince cezasında artırım yapılara fazla ceza tayini, bozma nedenidir (Yargıtay 2. Ceza Dairesi - Karar: 2008/7878).
Yargıtay 4. Ceza Dairesi- Karar : 2017/14439
Olay tarihinde nizamiye nöbetçisi olan sanığın, mağdurun kendisine vurup hakaret etmesi üzerine silahını tam dolu hale getirme biçimde kabul edilen tehdit eylemini, görevi gereği elinde bulundurduğu silahla gerçekleştirdiği ve TCK’nın 266. maddesi gereğince cezada artırım yapılması gerektiği gözetilmemiş ise de; karşı temyiz olmadığından bozma yapılmamıştır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi- Karar : 2017/14439).
Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2019/5993
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 266. maddesinin “Görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi sıfatı esasen göz önünde bulundurulmamış ise, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.” şeklindeki düzenleme karşısında, gümrük muhafaza memuru olan ve hazırlık beyanında silahın kendisine çalıştığı kurum tarafından verildiğini beyan eden sanığın, söz konusu silahı tehdit suçunda kullandığının kabul edilmesine karşın, anılan Kanun’un 266. maddesi uyarınca cezada artırıma gidilmeyerek eksik ceza tayin edilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2019/5993)