Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Nedir? (TCK 114)
Siyasi haklar, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Bireylerin siyasi faaliyetlerde bulunma, siyasi partilere üye olma veya ayrılma, seçimlere katılma ve kamu görevlerine aday olma gibi hakları, demokratik sürecin işleyişini sağlar ve toplumsal katılımı güçlendirir. Ancak, bazı durumlarda siyasi hakların kullanılması engellenebilir ve bu durum suç teşkil eder.
Türk Ceza Kanunu'nun 114. maddesinde "Hürriyete Karşı Suçlar" bölümünde düzenlenen siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, belirli fiillerin işlenmesiyle gerçekleşir. Bu suç, siyasi hakların kullanılmasını engelleyen ve baskı altına alan çeşitli eylemleri kapsar.
İlk olarak, bir kimsenin siyasi bir partiye üye olması veya ayrılmasının cebir ve tehdit kullanılarak engellenmesi suç teşkil eder. Kişilerin siyasi tercihlerini özgürce yapabilmeleri esastır. Ancak, birileri tarafından cebir veya tehdit uygulanarak siyasi bir partiye üye olmaları veya ayrılmaları engelleniyorsa, bu durum suç teşkil eder.
İkinci olarak, bir kimsenin siyasi faaliyetlerde bulunma veya bulunmama hakkının engellenmesi de suç kapsamına girer. Siyasi faaliyetlerde bulunma veya bulunmama hakkı, bireylerin politik konularla ilgilenme, düşüncelerini ifade etme ve toplumun siyasi süreçlerine katılma hakkını içerir. Bu hakların engellenmesi suç sayılır.
Üçüncü olarak, seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olma ve o görevden ayrılma hakkının engellenmesi de suç teşkil eder. Demokratik bir sistemde, herkesin eşit şartlarda seçimlere katılma ve kamu görevlerine aday olma hakkı vardır. Bu hakların kullanılmasının engellenmesi, demokratik sürecin işleyişini tehlikeye atar ve suç sayılır.
Son olarak, siyasi partilerin faaliyetlerinin engellenmesi de suç kapsamına girer. Cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetleri engelleniyorsa, bu durum suç teşkil eder. Siyasi partiler, demokratik toplumun çok sesliliğini ve siyasi rekabeti sağlayan önemli unsurlardır. Bu nedenle, siyasi partilerin faaliyetlerinin engellenmesi suç olarak kabul edilir.
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, cebir ve tehdit gibi unsurları içerdiği için, tek başına siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçundan ceza verilir. Cebir veya tehdit unsurları ayrıca değerlendirilmez.
Sonuç olarak, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, demokratik bir toplumun işleyişine zarar veren ve bireylerin özgürlüklerini kısıtlayan bir suçtur. Siyasi hakların korunması, demokratik değerlere bağlılığın ve toplumsal katılımın sağlanması için büyük önem taşır.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Unsurları
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş olan bir suç türüdür. Bu suçun unsurları, korunan hukuki değer, maddi unsur, manevi unsur, fail ve mağdur olarak beş ana başlık altında incelenebilir.
- Korunan Hukuki Değer: Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçuyla korunan hukuki değer, birinci fıkra açısından, bireysel olarak bir siyasi partiye üyelik, siyasi faaliyetlere katılma, kamu görevine aday olma ve o görevden ayrılma iradesidir. Yani, bireylerin siyasi haklarının kullanılması özgürlüğüdür. İkinci fıkra açısından ise siyasi partilerin faaliyet özgürlüğüdür, ki bu Anayasa tarafından da güvence altına alınmıştır.
- Suçun Maddi Unsuru: Suçun birinci fıkradaki hali için maddi unsur, cebir veya tehdit kullanarak bir kişiyi siyasi partiye üyelik, faaliyete katılma, görevden ayrılma veya aday olmadan alıkoymaktır. Burada önemli olan, failin cebir ve tehdit unsurlarını kullanması ve bu eylemler sonucunda siyasi hakların kullanılmasının engellenmiş olmasıdır. Bu suç bağlı hareketli bir suçtur, yani engelleme eylemi cebir ve tehditle gerçekleştirilir. İkinci fıkradaki hali için ise maddi unsur, cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışla mevzuata uygun olarak kurulmuş bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesidir.
- Suçun Manevi Unsuru: Suçun birinci fıkra açısından manevi unsuru, failin bilerek ve isteyerek cebir veya tehdit uygulayarak siyasi hakların kullanılmasını engellemek amacıyla hareket etmesidir. İkinci fıkra açısından ise failin belli bir saikle hareket etmesi gerekmez, yani fiilin bilerek ve isteyerek icra edilmesi yeterlidir.
- Suçun Faili: Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu herkes tarafından işlenebilir. Ancak, kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanıldığından ceza artırımı yapılır.
- Suçun Mağduru: Birinci fıkradaki suçun mağduru, belirli kriterlere sahip olan kişilerdir. Gerçek kişinin onsekiz yaşını tamamlamış, Türk vatandaşı, kamu görevlisi olmayan, siyasi hakları kullanmaktan yasaklı olmayan ve belirli suçlardan veya mahkumiyetlerden etkilenmemiş olması gerekir. İkinci fıkradaki suçun mağduru ise siyasi partilerdir. Siyasi partiler, tüzel kişilik kazanarak bu suçun mağduru olabilirler.
Bu suç, aynı kişiye veya siyasi partiye karşı birden fazla defa işlenirse zincirleme suç ve aynı nev'i fikri içtima hükümleri uygulanır. Ayrıca suça iştirak ve teşebbüs de mümkündür.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Cezası
Türk Ceza Kanunu’nun 114. Maddesinde siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu düzenlenmiştir. Buna göre:
Bir kimseye karşı;
- Bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya
- Seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya,
- Zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, 1 yıldan Üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesi halinde, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Nitelikli Halleri
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş bir suçtur ve bazı hallerde daha ağır cezaları gerektiren nitelikli halleri bulunmaktadır. Bu nitelikli haller, suçun işlenme şekli ve koşullarına bağlı olarak belirlenmiştir. İşte bu nitelikli hallerin açıklamaları:
- Silahla İşlenmesi (TCK m.119/1-a): Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, silah kullanılarak işlendiğinde nitelikli hale gelir. Bu durumda, failin suçu işlerken silahı kullanması suçun ağırlaşmasını sağlar ve verilecek ceza bir kat artırılır.
- Kişinin Kendisini Tanınmayacak Hale Koyması Suretiyle, İmzasız Mektupla veya Özel İşaretlerle İşlenmesi (TCK m.119/1-b): Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale getirmesi, imzasız mektuplar veya özel işaretlerle işlendiğinde nitelikli hale gelir. Bu durumda, failin bu yöntemleri kullanarak suçu işlemesi suçun ağırlaşmasına neden olur ve verilecek ceza bir kat artırılır.
- Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenmesi (TCK m.119/1-c): Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinde nitelikli hale gelir. Bu durumda, birden fazla failin işbirliği yaparak suçu gerçekleştirmesi suçun ağırlaşmasını sağlar ve verilecek ceza bir kat artırılır.
- Var Olan veya Var Sayılan Suç Örgütlerinin Oluşturdukları Korkutucu Güçten Yararlanılarak İşlenmesi (TCK m.119/1-d): Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlendiğinde nitelikli hale gelir. Bu durumda, failin suçu işlerken suç örgütünün gücünden faydalanması suçun ağırlaşmasına sebep olur ve verilecek ceza bir kat artırılır.
- Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuzun Kötüye Kullanılarak İşlenmesi (TCK m.119/1-e): Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılarak işlendiğinde nitelikli hale gelir. Bu durumda, failin suçu işlerken kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanması suçun ağırlaşmasını sağlar ve verilecek ceza bir kat artırılır.
Bu nitelikli hallerin yanı sıra, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu işlenirken kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi
Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir.
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu nedeniyle TCK m.114/1 gereği alt sınırdan hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Zamanaşımı
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu yargılamalarında olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. bu da olağan dava zamanaşımı süresidir.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının (HAGB) amacı kişileri ıslah etmektir. İki yıl veya altında olan hapis cezalarının varlığı halinde kişilere belirli bir denetim süresi verilir. Bu süre içerisinde failin kurallara uygun hareket etmesi sonucunda verilen hüküm hiçbir sonuç doğurmayarak ortadan kalkar ve adli sicil kaydında da görülmez.
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Şikayet Süresi
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Soruşturması savcılık tarafından resen yürütülür. Bu sebeple şikâyet için bir süre aranmaz. Dava zamanaşımı süresi olan 8 yıllık süre içerisinde her zaman kişi şikâyette bulunabilir. 8 yılı aşması durumunda dava ve dolayısıyla da şikâyet hakkı düşer.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Şikayeten Vazgeçme
Şikâyet bağlı suçlar kanunda sayılmıştır. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Şikâyetten vazgeçilmesi davanın düşmesi sonucunu doğurmayacaktır. Soruşturma ve kovuşturma adli makamlarca re’sen devam eder.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Uzlaşma
Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Şikâyetten vazgeçme değildir. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda İştirak
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu iştirak bakımından bir özellik göstermez. İştirak kavramına ilişkin Türk Ceza Kanunu’nun 37 ve 41. Maddeleri arasındaki genel düzenlemeleri burada uygulanacaktır. TCK'nın 37. maddesi, suç işleme kararının uygulanmasında birden fazla kişinin birlikte hareket ederek suç işlemesi olarak tanımladığı iştirak suçu, kasıtlı suç kapsamında yer almaktadır. Bu nedenle, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu gibi suçlarda iştirak hükümleri uygulanabilir. İştirakın her türlüsü mümkündür, yani suçun işlenmesinde fikir ve eylem birliği içinde yer alan herkes iştirak suçu işlemiş sayılabilir.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Görevli Mahkeme
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu içi yargılama yapmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.
Sık Sorulan Sorular
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Nedir?
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, bir kişinin bireysel olarak siyasi haklarını kullanmasının kasıtlı olarak engellenmesi eylemidir. Bu suç, bir kimseyi siyasi partiye üye olmaktan alıkoyma, siyasi parti faaliyetlerine katılmaktan caydırma, kamu görevine aday olmaktan vazgeçirme veya seçildiği görevden ayrılmaya zorlama gibi eylemleri içerebilir. Bu suçun nitelikli halleri, silah kullanılması, imzasız mektup veya özel işaretlerle işlenmesi, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, suç örgütlerinin gücünden yararlanılması veya kamu görevinin kötüye kullanılması gibi durumlarda daha ağır cezaları gerektirir. Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, demokratik değerlere ve siyasi katılımın korunmasına yönelik olarak cezalandırılır.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Mağdur Kimdir?
Suçun mağduru, siyasi hakkı kullanma hak ve ehliyetine sahip gerçek kişidir. Bu kişinin de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekmektedir.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Hangi Ceza Türleri Uygulanabilir?
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu için verilecek cezalar, para cezası, hapis cezası veya adli para cezası olabilir. Suçun işleniş biçimine göre ceza türü belirlenir.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Zamanaşımı Süresi Nedir?
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi suçu yargılamalarında olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Yargıtay Kararları
Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2016/9881
Sanığın, 12.06.2011 tarihinde yapılacak genel seçimlere yönelik olarak pazar yerinin girişinde bir siyasi partinin tanıtım ve üyelik çalışmasını yapan katılan … ve tanık …‘un bulunduğu standa doğru “Sizleri yok edeceğiz, bitireceğiz, sizlere tahammül edemiyoruz” diyerek seslenip tehditte bulunmasını takiben siyasi parti standını tekmeleyerek cebir gerçekleştirmesinden sonra sanığın arkasından gelen suça sürüklenen oğlu U. ve kimliği belirlenemeyen ancak sanığın çalışanı olduğu tahmin edilen bir başka kişi hakkında da aynı suç sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığınca ayırma kararı verilerek … numaralı dosya üzerinden soruşturma yapıldığının anlaşılması karşısında, söz konusu dosyalar getirtilip incelenerek, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin (Birden fazla kişi tarafından birlikte siyasi hakların kullanımın engellenmesi), uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2016/9881)