Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası

Uyuşturucu Ticareti Suçu Nedir? (TCK 188)

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçu, yasa dışı yollarla uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin üretilmesi, ithal edilmesi, ihraç edilmesi, satılması, dağıtılması, nakledilmesi veya başka bir şekilde elde edilmesi anlamına gelir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçu, genellikle uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ciddi sağlık riskleri ve bağımlılık potansiyeli nedeniyle yasaklanmıştır. Bu tür suçlar, uyuşturucu kaçakçılığı, uyuşturucu üretimi, uyuşturucu satışı, uyuşturucu dağıtımı ve uyuşturucu nakli gibi farklı şekillerde işlenebilir.

Bu suçlar, suçluların yakalanması, tutuklanması ve cezalandırılması için sıkı yasal düzenlemeleri gerektirir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçu işleyen kişiler ciddi cezalarla karşı karşıya kalırlar, bu cezalar hapis, para cezası veya her ikisini birden içerebilir.

Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesi, "Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti" suçunu düzenlemektedir. Buna göre:

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti yapan kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu maddede tanımlanan suçun;

  • 18 yaşından küçük çocuklara veya erginlerin hukuki yönden korunmasına muhtaç olan kişilere karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Suçun işlenmesi amacıyla örgüt kurulması, suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi, suçun işlenmesi sırasında ya da suçun işlenmesinin ardından silah bulundurulması veya suçun işlenmesinde kullanılan araçların toplu taşıma aracı olması hallerinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Suçun işlenmesi nedeniyle beden veya ruh sağlığı bozukluğu oluşması halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçunu işleyen kişinin, birinci fıkrada belirtilen cezanın altında kalması halinde bile, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.

Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçunu işleyen kişi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yargılanmadan önce teslim olması halinde, kanunun belirlediği süre ve koşullarda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir.

Uyuşturucu Ticareti Suçunun Unsurları

Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesi kapsamında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçu işlemek için aşağıdaki unsurların varlığı gerekmektedir:

  • Suçun işlenmesi için öncelikle uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunması gereklidir. Kanunda, uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak belirtilen maddeler, narkotik etkisi olan maddelerdir.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti, suçun oluşması için gerekli bir unsurdur. İmal faaliyeti, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin üretilmesini ifade ederken, ticaret faaliyeti ise madde üzerinde sahiplik, satış, dağıtım, nakliye veya depolama gibi işlemleri kapsar.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçu, kasıtlı bir suçtur. Yani, suçu işleyen kişi maddeyi bilerek ve isteyerek kullanır veya ticaretini yapar.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçu, suçun işlenmesiyle gerçekleşir. Yani, maddenin üretilmesi veya ticareti gerçekleşmeden suç oluşmaz.

Bu unsurların varlığı halinde, kişi uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçunu işlemiş olur ve Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesi uyarınca cezalandırılır.

Uyuşturucu Ticareti Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesine göre uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun cezası şu şekildedir:

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
  • Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
  • Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,

hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

  • Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
  • Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda Ceza İndirimi

TCK m.188, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretimi veya ticareti suçunu düzenlemektedir. Bu suçun işlenmesi halinde fail TCK m.188 hükümleri uyarınca cezalandırılır. Ancak, bu suçun işlenmesinde üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde için verilecek ceza yarı oranında azaltılabilir.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda Cezayı Artıran Haller

Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesinde düzenlenen uyuşturucu madde ticareti suçu için, aşağıdaki durumlar nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Buna göre:

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
  • Suçun işlendiği yerin tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler (okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi) ile bu yerlerin varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
  • Üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılması,
  • Suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılması,
  • Suçun tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılması.

Suçun cezası, işlenen fiilin niteliğine ve yukarıdaki koşullara göre belirlenir. Suçun işlenmesi halinde, 5 ila 15 yıl arasında hapis cezası verilir. Ancak yukarıdaki koşulların bir veya birkaçının varlığı durumunda, ceza yarı oranında artırılabilir veya bir kat artırılabilir.

Uyuşturucu Ticareti Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Adli para cezası tek başına veyahut hapis cezası ile birlikte uygulanan bir yaptırım türüdür. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçunun cezası için kanun hapis cezası ve adli para cezasını öngörmüştür. Dolayısı ile bu suç için hükmedilecek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Uyuşturucu Ticareti Suçu Zamanaşımı

Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun dava zamanaşımı süresi 20 yıldır. 20 yıllık zamanaşımı süresince fail hakkında her zaman kamu davası açılabilir. 

Uyuşturucu Ticareti Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının (HAGB) amacı kişileri ıslah etmektir. İki yıl veya altında olan hapis cezalarının varlığı halinde hakim kişilere belirli bir denetim süresi verir. Bu süre içerisinde failin kurallara uygun hareket etmesi sonucunda verilen hüküm hiçbir sonuç doğurmayarak ortadan kalkar. Ve adli sicil kaydında da görünmez. Uyuşturucu madde ticareti suçunda hükmedilen hapis cezasının miktarı 2 yıl ve daha üstündedir. Dolayısı ile HAGB kararı verilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak hükmedilen ceza miktarının 2 yıl ve altında olması durumunda suçun faili hakkında HAGB kararı verilebilir.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulamak mümkün olur.

Türk Ceza Kanunu'nun 192. Maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarında etkin pişmanlık hükümleri içermektedir. Bu hükme göre, suça iştirak etmiş olan kişi, resmi makamların haberdar olmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri ilgili merciilere bildirirse, verilen bilgi suç ortaklarının yakalanmasına veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesine yardımcı olursa, bu kişi hakkında cezai işlem uygulanmaz. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçu iççin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartları Yargıtay kararlarına da yansımıştır. Bu noktada Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2020/73 Sayılı Kararını örnek gösterebiliriz. Buna göre:

TCK’nın 192. maddesinin 1. fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:

  1. Fail 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır.
  2. Haber verme bizzat fail tarafından yapılmalıdır.
  3. Haber vermenin resmi makamlara yapılması gereklidir. 5271 sayılı CMK’nın 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.
  4. Fail tarafından yapılan bildirimin veya verilen bilginin, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından önce olması gereklidir.
  5. Fail, diğer suç ortaklarını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri bildirmelidir.
  6. Failin verdiği bilgilerin, suç ortaklarının yakalanmasını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması gerekir.

Maddede belirtilen “Suç ortakları” kavramı geniş yorumlanmalıdır. Sadece TCK’nın 37, 38 ve 39. maddeleri anlamında suça iştirak edenler değil, failin uyuşturucu madde satın aldığı, kabul ettiği, sattığı veya verdiği diğer kişiler gibi suçla bağlantılı olan diğer kişiler de bu kavram içinde değerlendirilmelidir.

Failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için hem diğer suç ortaklarını hem de uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yeri bildirmesine gerek yoktur. Bunlardan birinin yapılması yeterlidir. Maddede yer alan “ve” bağlacının “veya” olarak anlaşılması gerekir. Öğreti ve Yargıtayın yerleşik kabulü de bu şekildedir.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imalinin, ticaretinin ve kullanımının, genel sağlığı bozmanın ötesinde kullanıcısının sağlığını, kişiliğini, toplumsal ilişkilerini tahrip etmesi, genel ahlakı etkilemesi, şiddet içeren birçok suçun kaynağı ve öncüsü, yarattığı ulusal ve uluslararası pazar ağları nedeniyle zorunlu ve öncelikle mücadele edilmesi gerektiren tehlike suçlarından olması ile bu suçların önlenmesi ve ortaya çıkartılmasındaki zorlukları da gözeten kanun koyucu, söz konusu suçlarla daha iyi mücadele edilebilmesi ve daha fazla başarı sağlanabilmesi amacıyla, suç ortaklarını ele veren veya suçun delillerinin ele geçirilmesini sağlayan faili ödüllendirmiştir. Bu kapsamda, gerek “cezasızlık” nedeni gerekse “cezadan indirim” sebebi olarak TCK’nın 192. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri, daha fazla bir zararı önleyebilmek için daha az bir zarara katlanılması şeklinde ortaya çıkan, bu suçlarla mücadele edilmesi sırasında karşılaşılan zorlukları aşmaya yönelik bir tercihtir.

Uyuşturucu madde suçlarıyla mücadele kapsamında bu şekilde bir tercihte bulunan kanun koyucu, TCK’nın 192. maddesinin 1. fıkrasında; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişinin, diğer suç ortaklarını veya suç konusu maddenin saklandığı ya da imal edildiği yerleri merciine haber vermesini, diğer bir anlatımla bu suçların failini, aynı suça katılan veya söz konusu suçu bağımsız olarak işleyen diğer bir faili ya da kendi suçunu ortaya çıkarmasını, aynı maddenin 2. fıkrasında; kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişinin, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vermesi veya kendi suçuna konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırmasını, diğer bir ifadeyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun failini ortaya çıkarmasını ya da kendi suçuna konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini sağlamasını bir cezasızlık nedeni, aynı maddesinin 1 ve 2. fıkralarından yalnızca zaman itibarıyla ayrılan 3. fıkrasında ise; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ya da uyuşturucu madde imal veya ticareti suçlarını işleyen kişilerin, kendi suçlarının ya da diğer suç ortakları veya söz konusu suçları bağımsız olarak işleyen diğer bir failin suçunun ortaya çıkarılmasına hizmet ve yardım edilmesini cezadan indirim nedeni olarak düzenleme yoluna gitmiştir. (Yargıtay CGK-Karar : 2020/73).

Uyuşturucu Ticareti Suçu Şikayet Süresi

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçu şikâyete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla soruşturması savcılık tarafından resen gerçekleşir. Şikâyete bağlı olmayan bir suç olmasından ötürü şikâyet değil ihbar yapılır. İhbar ise bir süre ile sınırlı değildir.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda Şikayetten Vazgeçme

Bu suç şikâyete bağlı bir suç değildir. Şikâyetten vazgeçme açılan davanın düşmesine veya verilen cezadan daha az bir cezaya hükmedilmesine yol açmaz. Suçun işlendiği savcılık tarafından herhangi bir şekilde öğrenildiğinde resen yani kendiliğinden soruşturma başlatılmalıdır.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda Uzlaşma

Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur.  Şikâyetten vazgeçme değildir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçun uzlaşma kapsamında düzenlenen suçlardan biri değildir.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda Teşebbüs

Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise faaliyeti teşebbüs aşamasında kalmış olur. Bu durumda ise kişiye tamamlanmış suça oranla daha az bir ceza verilmektedir. 

Uyuşturucu madde ticareti suçunda, failin amaçladığı suç işleme eylemine uygun araçlarla başlaması ancak sebeplerin failin kontrolü dışında olması nedeniyle eylemin tamamlanamaması veya tamamlanmış olmasına rağmen istenmeyen sonuçlar oluşması durumunda teşebbüs suçu oluşur.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda İştirak

Suça iştirak, bir suç işleme kararının icrası esnasında birden fazla kişi ile birlikte fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesidir. Bu suç için iştirakin her hali mümkündür.

Uyuşturucu Ticareti Suçunda Görevli Mahkeme

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçu için yargılama yapmakla görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

Sık Sorulan Sorular 

Uyuşturucu Madde Cezası Kaç Yıl?

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçu için işleniş şekline göre en az 8 yıl hapis cezası öngörülmüş olmakla birlikte bu ceza miktarı şartların gerçekleşmesi durumunda indirilip arttırılabilecektir.

Uyuşturucu Madde Cezası Paraya Çevrilir Mi?

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçu için hükmedilecek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Uyuşturucu Madde Ticareti Şikayete Bağlı Mı?

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçu şikâyete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla soruşturması savcılık tarafından resen gerçekleşir.

Uyuşturucu Ticareti Hangi Mahkeme Bakar?

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçu için yargılama yapmakla görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

Uyuşturucu Ticareti Suçu Yargıtay Kararları

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 15.03.2018; 2016/2494 E.-2018/2658 K.

Dosya içeriğine göre; 06.10.2015 günü “Alaşehir İlçesi … İlköğretim Okulu köşesinde kırmızı renkli şarzlı motorsiklet ile bekleyen … isimli şahısın üzerinde çok miktarda uyuşturucu hap bulunduğu” yönünde alınan ihbar üzerine kolluk görevlilerinin belirtilen yerde yaptıkları araştırma esnasında, bahse konu … İlköğretim Okulu yanında bulunan bulvar üzerinde motorsiklet ile seyir halinde olduğu görülen sanığın durdurulduğu ve yapılan üst aramasında 42 adet uyuşturucu hap ve net 0,162 gram esrar ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın 06.10.2015 tarihli olayda bahse konu okula 200 metre mesafe içerisinde motorsikleti ile seyir halinde iken iradesi dışında durdurulduğu, sanığın söz konusu yerde uyuşturucu maddeyi satma, satışa arzetme, başkalarına verme, üzerindeki uyuşturucu maddelerle orada durma ve bekleme gibi bir hareketinin kanıtlanamadığı ve 15.10.2015 tarihli olayda ise, diğer sanık …’in suçuna iştirak ettiğine ilişkin kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak, TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen yerlerin yakınında TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrası kapsamında iradeli bir eyleminin tespit edilmediği gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin (4). fıkrasının (b) bendi gereğince artırım yapılarak fazla cezaya hükmolunması,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, re’sen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA,15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 20. Ceza Dairesi-K.2017/4395

Her ne kadar sanık, arkadaşı olan tanık Hüseyin’e para talep etmeden iki fişek esrar verdiğini beyan etmiş ise de; sanıktan ya da sanığın uyuşturucu madde sattığı iddia edilen Hüseyin’den uyuşturucu madde ele geçirilmemiş, uyuşturucu kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmemiş olması nedeniyle sanığın sattığı iddia edilen maddenin miktarı veya TCK’nın 188. maddesi kapsamında uyuşturucu madde özelliği taşıyıp taşımadığının teknik olarak belirlenememiş olması karşısında; soyut ikrar dışında, atılı suçu işlediğini somut bir olgu olarak ortaya koyan, her türlü şüpheden uzak, mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 24.01.2019; 2017/472 E.-2019/57 K.

… İnceleme dışı sanık …..’in suç konusu esrarın kendisine ait olduğunu, sanık … ile bir ilgisi olmadığını beyan etmesi, tanık…..’in soruşturma evresindeki ifadesinde sanık ve inceleme dışı sanıktan uyuşturucu madde satın aldığını belirtmesine rağmen, kovuşturma evresinde bu beyanından dönüp kullandığı uyuşturucu maddeyi sanık ve inceleme dışı sanıktan satın almadığını ve Ankara’dan getirdiğini söylemesi, suç konusu uyuşturucu maddeler ile sanığın ilgisini gösterir dosya kapsamı itibarıyla herhangi bir delilin bulunmaması, sanığın başlangıçtan itibaren değişmeyen istikrarlı ifadelerinde suç konusu esrarların kendisine ait olmadığını, inceleme dışı sanık …..’in esrar kullandığını, kullandığı bu esrarı evlerinin bahçesine ektiği kenevirlerden elde ettiğini, kendisinin ise söz konusu uyuşturucu madde ile bir ilgisinin bulunmadığını savunması karşısında, üzerinde uyuşturucu madde ele geçmeyen, birlikte ikamet ettikleri evin damında abisi inceleme dışı sanık …..’in kullandığı yatağın ucundaki yastığın altında ele geçirilen esrar ile ilgisi olduğuna ya da adı geçenin suçuna iştirak ettiğine ilişkin tanık…..’in sonradan döndüğü soruşturma evresindeki soyut beyanı dışında delil bulunmayan sanığın, savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığının kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

 

 

Şimdi ara