Vergi ihbarı, e-Devlet üzerinden, Alo 189 maliye ihbar hattını arayarak veya vergi dairesine dilekçeyle yapılabilir. İhbar anonim olarak yapılabileceği gibi, kimlik belirtilerek yapılırsa vergi ihb
ar ikramiyesi alma hakkı da doğabilir.
Vergi ihbarı için başvurulabilecek makamlar şunlardır:
-Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)
-Vergi İletişim Merkezi (VİMER) – Alo 189
-İlgili Vergi Daireleri
-Cumhuriyet Savcılıkları
Bu mercilere yazılı, telefonla ya da internet yoluyla başvuru yapılabilir.
Vergi İhbar Dilekçesi
Gönderen:
[Adınız Soyadınız]
[Adresiniz]
[Telefon Numaranız]
[E-posta Adresiniz]
Alıcı:
[Vergi Dairesi Adı]
[Vergi Dairesi Adresi]
[Şehir], [Tarih]
Konu: Vergi İhbarı
Sayın [Yetkili Kişinin Adı],
Bu dilekçe ile [İhbar edilecek şirket veya kişi] hakkında vergi usulsüzlükleri konusunda bir ihbarda bulunmak istiyorum. Bu usulsüzlüklerin tespit edilmesi, vergi adaletinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.
İhbarın Sebepleri:
[İhbarda bulunduğunuz sebepleri detaylandırın. Örnekler: 1. Gelir beyanında eksiklik 2. Fatura düzenlemelerinde usulsüzlük 3. Vergi ödemelerinde gecikme veya eksiklik]
Deliller:
[Mevcut delilleri burada belirtin. Örnekler: 1. Fatura örnekleri 2. Banka hesap dökümleri 3. Tanık ifadeleri]
İlgili Yasalar:
[İhbarla bağlantılı yasaları ve düzenlemeleri burada belirtin. Örnekler: 1. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 2. 5103 sayılı Kanun]
Sonuç:
[İhbarın sonucunda ne beklediğinizi açıklayın. Örnekler: 1. Soruşturma başlatılması 2. Kontrol raporu düzenlenmesi]
Gereğinin yapılmasını ve konu hakkında bilgilendirilmek istediğimi belirtir, iş birliğiniz için teşekkür ederim.
Saygılarımla,
[İmzanız]
[Adınız Soyadınız]
Ekler:
İlgili belgeler
Fatura örnekleri
Tanık Listesi
Kimlik gizliliği ve vergi ihbarı son zamanlarda çok sorunun geldiği bir alan. Vergi kaçakçılığı ihbarı sürecinde ihbarcılar anonim kalabilir; kimliklerini açıklasalar bile bu bilgiler kanunen gizli tutulur ve rızaları olmadan paylaşılmaz. Bu gizlilik, ihbar eden kişileri korur ve vergi kaçıranları ihbar etme isteğini artırır.
Vergi kaçakçılığı ihbarında, somut bilgi ve belgelerle desteklenen ve gerekli şartları taşıyan ihbarlar incelenir; sonuçta tahsil edilen vergi ve cezanın %10 ila %15’i oranında ihbar ikramiyesi ödenebilir. Bu ikramiye, ihbarcının katkısı dikkate alınarak belirlenir.
Vergi kaçakçılığını bildirenlere ödül verilmesi, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de uygulanmaktadır. Bu uygulama, 1905 sayılı Kanun ile Türk vergi sisteminde düzenlenmiştir.
Vergi ihbarı ikramiyesi ödemesi için öncelikle ihbarın yazılı ve kimlikli yapılması gerekir. İhbar üzerine vergi incelemesi yapılır, vergi ziyaı tespit edilip tahsilat gerçekleştirilirse, ihbarcının katkısı değerlendirilir. Tahakkuk eden vergi ve ceza tutarının belirli bir oranı (%10-15) ihbarcıya ikramiye olarak ödenir. Ödeme, ilgili vergi dairesi tarafından yapılır ve süreç yasal prosedürlere göre yürütülür.
Vergi kaçırma suçu için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ihbarın somut ve detaylı bilgilerle desteklenmesidir. Açık, net ve kanıtlayıcı bilgiler sunulmadığı takdirde ihbarın değerlendirilme şansı azalır. Ayrıca ihbarcılar, kimliklerini gizleyerek anonim bildirimde bulunabilirler; ancak kimlikli ve yazılı ihbarlarda ikramiye alma hakkı doğduğu için, mümkünse kimliğin belirtilmesi önerilir. İhbarların resmi ve güvenilir kanallar üzerinden, özellikle Gelir İdaresi Başkanlığı’nın platformları ya da ilgili vergi
dairesi aracılığıyla yapılması önemlidir. Yanlış veya asılsız ihbarlar hukuki sorumluluk doğurabileceğinden kaçınılmalıdır.
Asılsız vergi ihbarları, kişilerin veya işletmelerin itibarına zarar verir, gereksiz zaman ve kaynak kaybına yol açar ve ihbar sahibi için hukuki ve cezai yaptırımlara sebep olabilir. Ayrıca, gerçek olmayan ihbarlarda muhbirin kimliği gizli tutulmaz; sadece doğru ve somut delillere dayanan ihbarlarda kimlik koruması sağlanır.
Vergi ihbarında delil ve belge sunma zorunluluğu bulunmamaktadır; ancak ihbarın dikkate alınması ve etkili sonuç alınabilmesi için somut bilgi, belge veya kanıtlarla desteklenmesi önemlidir.
Anonim vergi ihbarları da dikkate alınır. Ancak bu tür ihbarların değerlendirmeye alınabilmesi için somut bilgi ve belgelerle desteklenmiş olması gerekir. Kimlik belirtilmeyen ihbarlar, yalnızca genel veya yetersiz bilgi içeriyorsa incelemeye sevk edilmeyebilir.
-Dosyadaki hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirme dışı tutulması halinde, sanığın cezalandırılmasına imkân bulunmamaktadır. Gerekçeli kararda gösterilen esaslı deliller arasında, vergi denetmen raporu, ikamette elde edilen sahte faturalar, sanıkların suçu işledikleri tutanaklar ve tüm dosya kapsamı gösterilip mahkumiyete esas alınmış ise de, VUK hükümlerine, dolayısıyla hukuka aykırı arama el koyma sonucunda elde edilen deliller üzerinden harekete geçilerek düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporları mahkumiyete esas alınamaz. Diğer yönden, dosyada sanıkların sahte fatura düzenlediklerine dair ikrar bulunmamaktadır. (Esas No: 2016/11773, Karar No: 2017/4593, Tarih:
15.06.2017)
-“Defter ve belgeleri gizlemek suçunun oluşabilmesi için, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit” olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin yeterli olduğu, 31.12.2004 tarihinde faaliyetini sona erdirdiği anlaşılan ve 2003-2004 yıllarına ait yasal defter ve belgelerin usule uygun tebligatla ibrazı istenen sanığın, 31.11.2004 tarihinde geçirdiği yaralanma
olayında iki ayağının da kırıldığı bu nedenle işlerini yürütemediğini ve işyerini kapattığını, bir yıla yakın yürüyemediği ve bu nedenle ibraz edemediğine ilişkin savunması defter ve belgelerin saklama ve ibraz etme zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağından atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine kastının bulunmadığından bahisle yazılı şekilde beraatına karar verilmesi yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına, 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.”(Yrg. 11. Ceza Dairesi’nin, E. 2007/7847, K. 2010/4817 sayılı Kararı.)
Vergi ihbarı sonucunda devlet, vergi ve ceza tahsil ederse, ihbarcıya bu tutarın yaklaşık %10’u oranında ikramiye öder. Bu ikramiyenin üçte biri, vergi ve ceza kararı kesinleştiğinde; kalan üçte ikisi ise paranın tahsil edilmesinden sonra verilir.
Vergi kaçakçılığına ilişkin yapılan bir ihbar sonucunda, eğer vergi mükellefi uzlaşma yoluna gider ya da pişmanlık hükümlerinden faydalanarak borcunu kendi rızasıyla öderse, ihbarcıya ikramiye ödenmez. Çünkü ikramiye, vergi kaybının resmi bir vergi incelemesiyle tespit edilmesi ve devletin bu yolla tahsilat yapması durumunda verilir. Uzlaşma veya pişmanlık halinde vergi incelemesiyle ortaya çıkan bir durum söz konusu olmadığından, ihbar ikramiyesi hakkı doğmaz.