Diğer Makaleler

Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Gizli Soruşturmacı Hangi Suçlarda ve Nasıl Görevlendirilir (2025)

Gizli Soruşturmacı Kavramı ve Hukuki Dayanakları

Gizli soruşturmacı, kimliğini gizleyerek suç örgütleri veya şüpheli kişilerle irtibat kuran ve adli mercilerin bilgisi dahilinde delil toplayan kamu görevlisidir. Bu yöntem, adli soruşturmaların bazı özel ve ağır suçlarında, delil toplama işlevini daha etkin kılmak amacıyla geliştirilen bir yöntemdir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre gizli soruşturmacı, hâkim kararı ile görevlendirilir (CMK m. 139). Kimliği gizlenir, soruşturmanın konusunu oluşturan suçla ilgili delil ve bilgi elde etmek üzere örgütün içine sızar.

CMK’da Gizli Soruşturmacı Düzenlemeleri

Gizli soruşturmacı kavramı, CMK’nin 139. maddesinde düzenlenir. Bu maddede, soruşturmacının görev ve yetkileri açıkça belirlenmiştir. Gizli soruşturmacı, kanunda bahsedilenin aksine bir yönde bu yetkisini kullanamaz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları İle Uyum

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına göre, gizli soruşturmacının kışkırtıcı davranışlarda bulunması adil yargılanma hakkını ihlal eder. Türk hukukundaki düzenlemeler, bu standartları dikkate alarak hazırlanmıştır. CMK’deki sınırlı görev tanımı, AİHM kararlarıyla uyumlu bir şekilde, yalnızca mevcut suç şüphesini ortaya çıkarmayı hedefler.

Görevlendirme Usulü ve Mahkeme Kararının Önemi

Gizli soruşturmacı, ancak hâkim tarafından verilen kararla görevlendirilebilir. Bu konuda böyle bir şart olması, keyfi uygulamaların önüne geçme görevini görür.

Hâkim Kararı Olmadan Gizli Soruşturmacı Görevlendirilebilir Mi?

Hayır, yukarıda da bahsettiğimiz gibi gizli soruşturmacı mahkeme kararı olmadan görevlendirilememektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu bunu açıkça 139/1. maddesinde öngörmüştür.

CMK m. 139/1: Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir.

Yani, ilgili kanun maddesinden de anlaşıldığı üzere hâkim kararı olmaksızın yapılan görevlendirmeler hukuka aykırıdır ve bu yolla elde edilen deliller mahkemede kullanılamaz.

Görevlendirme Kararında Bulunması Gereken Unsurlar

Hâkimin vereceği kararda; suçun niteliği, soruşturmanın kapsamı, görevin süresi ve soruşturmacının yetki sınırları açıkça belirtilmelidir. Bu sınırların çizilmesi soruşturmanın herhangi bir şekilde etkilenmemesi bakımından önem taşımaktadır.

Hangi Suçlarda Gizli Soruşturmacı Görevlendirilir?

Hangi suçlarda gizli soruşturmacının görevlendirilebileceği konusu CMK’de açıkça sınırlı bir biçimde düzenlenmiştir. Gizli soruşturmacı kurumuna, yalnızca belirli suçlar bakımından başvurulabilmektedir.

CMK m. 139/7: Bu madde hükümleri ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:

a) Türk Ceza Kanununda yer alan;

  1. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediğine bakılmaksızın uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
  2. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
  3. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315).

b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.

c) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

Uyuşturucu Suçlarında Uygulama

Uyuşturucu suçlarında gizli soruşturmacı, özellikle uyuşturucu ticareti yapan şebekelerin çökertilmesinde kullanılır. Gizli soruşturmacı, örgüt içine sızarak uyuşturucunun temini, satışı ve dağıtımıyla ilgili delilleri toplar.

Örgütlü Suçlarda Kullanım Alanı

Örgütlü suçlarda gizli soruşturmacı, suç örgütlerinin kapalı yapısını ortaya çıkarmada kritik öneme sahiptir. Özellikle organize suç örgütleri, çıkar amaçlı yapılanmalar ve terörle bağlantılı dosyalarda gizli soruşturmacı görevlendirilmesi sıkça başvurulan bir yöntemdir.

Görevin Yürütülmesi ve Yetki Sınırları

Gizli soruşturmacı görevini sadece verilen yetkiler çerçevesinde yürütmelidir. Görevinin sınırlarını aşan gizli soruşturmacının topladığı deliller, geçerliliklerini tartışmalı bir hale sokabilir.

Gizli Soruşturmacının Kimliğinin Korunması

Soruşturmacının kimliğinin gizli tutulması hem delil toplamanın sağlıklı ilerlemesi hem de görevlinin güvenliği açısından hayati öneme sahiptir. Bu nedenle kimlik bilgileri dosyada genellikle gizli tutulur. CMK m. 139/2’ye göre soruşturmacının kimliğinin değiştirilmesi mümkündür.

Gizli soruşturmacının kimliğinin korunması can güvenliği açısından büyük önem taşıdığından kimlik değiştirilmesi dışında başka koruma yöntemleri de mevcuttur. Örneğin CMK m. 139/3’e göre soruşturmacı, kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenmesinin zorunlu olması halinde, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan veya ses ya da görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinlenir.

Yetki Aşımının Delil Geçerliliğine Etkisi

Gizli soruşturmacının yetki aşımı yapması halinde, elde edilen deliller hukuka aykırı kabul edilir. Örneğin soruşturmacının suç işlemeye teşvik eden davranışlar sergilemesi ile elde ettiği deliller, geçerliliklerini ortadan kaldırır.

Gizli Soruşturmacı Raporlarının Delil Niteliği

Gizli soruşturmacı tarafından hazırlanan raporlar mahkemelerde delil olarak kullanılabilir. Ancak daha önce de bahsettiğimiz gibi, edinilen deliller yetki kapsamında ve usulüne uygun bir biçimde elde edilmiş olmalıdırlar.

Hukuka Aykırı Elde Edilen Delillerin Durumu

Usulüne aykırı olarak görevlendirilmiş veya yetki sınırlarını aşmış gizli soruşturmacıların raporları delil olarak kullanılamaz.

Mahkemelerin Raporlara Yaklaşımı

Gizli soruşturmacının elde ettiği deliller ve bunun sonucunda ortaya çıkan rapor, mahkemelerin vereceği karara yön gösteren niteliktedirler. Mahkeme, soruşturmacının topladığı delilleri diğer delillerle birlikte değerlendirerek bir karara varır.

Gizli Soruşturmacı ile Teknik Takip Arasındaki Fark

Gizli soruşturmacı ve teknik takip uygulamaları her ne kadar benzer amaçlara hizmet ediyor olsalar da yöntem, yetki ve sonuç bakımından önemli farklılıklar içermektedirler.  Teknik takip, iletişim izleme, ortam dinlemesi, teknik araçlarla izleme gibi yollarla delil elde etmeye yönelirken; gizli soruşturmacı daha aktif ve içeriden bir rollerle, şüpheliyle doğrudan ilişki kurarak delil toplar. Ayrıca teknik takip ile fiziki takip arasındaki ayrım da bu farklılıkların anlaşılması için kritik öneme sahiptir.

Fiziki Takip ve Gizli Soruşturmacı Uygulamaları

Fiziki takip kolluğun veya ilgili makamların, şüphelinin kamuya açık alanlardaki hareketlerini gözlemlemesi, nereye girip çıktığının, kimlerle görüştüğünün takibi ve bu gözlemlerin tutanaklarla kayda geçirilmesi şeklindedir.

Fiziki takip yoluyla toplanan deliller, savcıya haber verilmeden kolluk tarafından elde edilebilmektedir. Çünkü suçüstü gibi aciliyet hallerinde delilin elde edilmesinin imkansızlaşma ihtimali bulunacağından kolluğun savcıya bilgi vermeden fiziki takip yapabilmesi mümkündür.

Gizli soruşturmacı ile daha önce de bahsettiğimiz gibi CMK m.139 kapsamında hâkim tarafından görevlendirilir, kimliği gizli tutulur. Yaptığı görev fiziki takipteki gibi gözlem üzerine değildir. Şüphelilerle bizzat temasa geçerek delil toplar.

Telefon Dinlemeleri ile Kıyaslama

Telefon dinlemeleri, CMK’da teknik takip tedbirlerinden biri olarak değerlendirilir (CMK m.135-140). Sesin dinlenmesi, iletişimin tespiti ya da görüntü-ses kaydı alma gibi teknik araçlarla yapılır. Bu tip takiplerde hâkim kararı zorunludur. Hâkim kararının gecikmesi durumunda Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir (CMK m. 135).

Telefon dinlemeleri ve kayda alınması CMK m. 135’te düzenlenir ve ancak belirli suç tiplerinde bu uygulama mümkün olur.

Gizli soruşturmacı ile telefon dinlemesi farkı, gizli soruşturmacının aktif unsur içermesi; şüpheliyle kurulan ilişkide doğrudan eylem içinde bulunabilmesi, görüşme yapabilmesi, örgüt içindeki yapıyı görebilmesi gibi imkanlara sahip olmasıdır. Telefon dinlemesi ise iletişimin dışarıdan teknik araçlarla izlenmesini sağlar, kişiyle doğrudan ilişki kurulmaz.

2025 Güncellemeleri ve Yargı Kararları

Yargıtay’ın son içtihatları

Somut olayda, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan gizli soruşturmacı görevlendirilmiş, ancak CMK’nın 139. maddesindeki “örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş suç” koşulunun gerçekleşmediği, ayrıca gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının araştırılmadığı anlaşılmıştır. Gizli soruşturmacının birden fazla uyuşturucu madde satın almasının görevi aşan nitelikte olduğu, bu nedenle elde edilen delillerin hukuka aykırı sayılması gerektiği belirtilerek, mahkûmiyet hükmü bozulmuştur.
(Yargıtay 10. Ceza Dairesi, E. 2019/243, K. 2021/7282, T. 10.06.2021)

Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik olarak gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin hukuka aykırı olduğu, gizli soruşturmacıların kışkırtıcı ajan gibi hareket ettikleri, teknik araçlarla izleme kararı bulunmadığı ve delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığı yönündeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Yargılama sürecinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun şekilde elde edildiği, gizli soruşturmacıların kışkırtıcı nitelikte herhangi bir eyleminin olmadığı ve mahkeme kararının vicdani kanaate dayalı olarak oluşturulduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle sanıklar ve müdafilerinin temyiz istemlerinin esastan reddine, hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
(Yargıtay 10. Ceza Dairesi, E. 2022/633, K. 2022/2423, T. 18.12.2024)

Uygulamada Ortaya Çıkan Yeni Sorunlar

  • Teknolojinin gelişmesi ile dijital iletişim, sosyal medya platformları, çevrimiçi sohbet uygulamaları vs. üzerinden suç örgütleri arasında geçen iletişimler delil toplama açısından yeni sorunlar yaratmaktadır.
  • Fiziki takip ile özel hayatın korunması arasındaki çizgi, uygulamada sınırları zorlayan durumlarla karşılaşmaktadır.
Şimdi ara