İş kazası, işçinin yaptığı iş nedeniyle uğradığı her türlü kaza olayıdır. Bu kaza ölüm, fiziksel veya ruhsal yaralanma vb. hallerde oluşabilir.
İş kazası kavramı yalnızca fabrikada makine kazası gibi ani olayları değil, işin doğası gereği ortaya çıkan durumları da kapsar.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre iş kazasının tanımı şu şekildedir: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olaydır.
İşveren, iş kazası meydana geldiğinde olayı derhal kolluk kuvvetlerine ve en geç 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK)' ye bildirmelidir. Bildirilmemesi durumunda SGK tarafından 6331 sayılı Kanun gereğince iş kazası bildirmeme cezası uygulanır.
SGK, iş kazası sonrası sigortalıların mağduriyetini gidermeye yönelik maddi yardımlar sağlar. Bu yardımlar, kısa vadeli (geçici ödemeler) ve uzun vadeli (sürekli gelir bağlama) olmak üzere ikiye ayrılır. Amaç, işçinin gelir kaybını en aza indirmektir.
Çalışan iş kazası nedeniyle istirahat raporu aldığında, SGK geçici iş göremezlik ödeneği öder. Bu ödenek, işçinin çalışamadığı süre boyunca günlük kazancının belli bir oranı üzerinden hesaplanır. İşçinin geçici olarak çalışamadığı süre zarfında gelir kaybı yaşamasının önüne geçilmiş olur.
Çalışanların bu ödeneği alabilmesi için iş kazası SGK'ye en geç 3 iş günü içinde bildirilmiş olmalıdır.
Kazanın işçide kalıcı bir engel bırakması hâlinde, SGK sürekli iş göremezlik geliri bağlar. Bu gelir, işçinin çalışma gücünü kaybetme oranına göre belirlenir. Eğer işçi kazada yaşamını yitirirse, hak sahiplerine iş kazasında ölüm tazminatı niteliğinde ölüm geliri bağlanır.
İşveren, çalışanların sağlığını korumak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. İşverenin sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda yaptırımlarla karşılaşmasına neden olur.
İşveren, 6331 sayılı Kanun çerçevesinde çalışanlarını iş kazalarına karşı bilgilendirmeli, gerekli koruyucu ekipmanları sağlamalı ve düzenli iş güvenliği eğitimleri vermelidir. Ayrıca işyerinde risk analizleri yapılmalı ve önleyici tedbirler alınmalıdır.
İş kazasında işverenin kusur oranı, ödenecek tazminatın boyutunu belirler. İşverenin kusuru yüksek ise işçiye ödenecek maddi ve manevi tazminat miktarı kusura paralel olarak artar. Bazen işverenin en küçük ihmali bile kendisinin aleyhine sorumluluk doğurabilmektedir. Dolayısıyla işveren her anlamda tedbir almalıdır.

İş kazası mağduru işçi veya ölen işçinin yakınları, işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Son dönem iş kazası Yargıtay kararları, işveren sorumluluğunu işçi lehine genişletmektedir. Örneğin, gerekli koruyucu ekipmanları sağlamayan veya denetimleri ihmal eden işverenler yüksek tazminatlarla karşı karşıya kalmaktadır.
Tazminat davası iş kazası kapsamında hesaplanan kalemler; tedavi masrafları, çalışma gücü kaybı, gelir kaybı ve cenaze giderleri gibi maddi zararlar ile acı, elem ve manevi kayıpları içerir.
Tazminat miktarı hesaplamasında ise çalışanın kaza tarihindeki yaşı, net maaşı, sakatlık oranı, çalışanın varsa kendi kusur oranı metodları kullanılır ve ortaya ödenecek miktar çıkar.
İş kazalarının en ağır sonuçlarından biri, işverenin cezai sorumlulukla karşı karşıya kalmasıdır. Kusurlu işveren cezai sorumluluk çerçevesinde TCK m. 85 ve m. 89 hükümleri uyarınca taksirle yaralama veya ölüme sebebiyet verme suçundan yargılanabilir.
İş kazası sonrası ölüm veya ağır yaralanma meydana gelirse Cumhuriyet Savcılığı tarafından re’sen soruşturma başlatılır.
İhmali bulunan işveren veya iş güvenliği uzmanı hakkında hapis cezasına varan yaptırımlar gündeme gelebilir.
Tazminat davası, işçinin uğradığı zararın karşılanmasına yöneliktir. Ceza davası ise işverenin taksirle yaralaması veya ölüme sebebiyet vermesi durumlarında gidilen yoldur. Bu iki dava ayrı yürütülür fakat ceza mahkemesinde verilen karar, özellikle kusur oranı bakımından tazminat davasında önemli bir delil oluşturur.
Son yıllarda bu alanda gerçekleştirilen düzenlemelere aşağıdaki başlıklarda değineceğiz.
SGK, iş kazası SGK bildirimi için elektronik platformları geliştirmiş, e-Devlet üzerinden yapılan bildirimler artık doğrudan sisteme işlenmektedir. Bu sayede SGK iş kazası ödeneği süreçleri hızlanmış,
ödemeler daha kısa sürede yapılmaya başlanmıştır.
Yeni düzenlemelerle birlikte riskli sektörlerde çalışan işçilere yönelik zorunlu periyodik iş güvenliği eğitimleri getirilmiştir. Bu düzenleme, iş kazalarının önlenmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.