Diğer Makaleler

Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Sağlık Turizmi Davalarında Tazminat Yolları

Sağlık Turizmi Nedir ve Hukuki Kapsamı

Sağlık turizmi, yabancı hastaların tedavi, estetik veya rehabilitasyon hizmetleri için sağlık altyapısı gelişmiş ülkelere gelmesini ifade eder. Türkiye' ye bu amaçla gelen birçok turist bulunmaktadır.

Sağlık turizmi davaları, özellikle tıbbi hata dava süreci veya sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar sebebiyle gündeme gelmektedir.

Yabancı Hastaların Türkiye’de Sağlık Hizmeti Alması

Türkiye’de yabancı hastaların estetik cerrahiden organ nakline kadar birçok tedaviye erişim imkânı vardır. Bu süreçte yabancı hasta haklarının korunması ve ihlal edilmemeleri önem taşımaktadır. Sağlık hizmeti alırken yaşanan komplikasyonlar, yanlış tedavi veya eksik bilgilendirme durumunda yabancı hastalar Türkiye’de dava açabilmekte veya uluslararası hasta tazminatı talep edebilmektedir.

Sağlık Bakanlığı’nın Denetim ve Akreditasyon Rolü

Sağlık turizmi klinik sorumluluğu açısından, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık turizmi denetimi kritik bir rol oynar. Bakanlık, kliniklerin akreditasyon sürecini yürütür. Sağlık turizmi akreditasyonu ise sağlık hizmeti sunan kurumların uluslararası standartlara uyumunu ve kalite yönetimini belgeler. Bakanlık, belgeli merkezleri denetlemekte ve hizmet kalitesini kontrol etmektedir. Bu denetim mekanizmaları, hastaların güvenliği açısından hukuki güvence sağlamaktadır.

Tıbbi Uygulama Hataları: En Sık Karşılaşılan Davalar

Sağlık turizmi kapsamında en çok dava edilen konular, tıbbı malpraktis kapsamındadır. Tıbbi malpraktis, doktor hatası anlamına gelir. Bu konuda detaylı bilgi için "Tıbbi Malpraktis (Doktor Hatası)" başlıklı makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

Estetik Operasyonlar, Diş Tedavileri ve Ameliyat Komplikasyonları

Tıbbi malpraktis kapsamında en çok karşılaşılan operasyon türü estetik operasyonlarda karşımıza çıkar. Ameliyat anında oluşabilecek komplikasyonlara da sıklıkla diş, burun ve saç ekim operasyonlarında karşılaşılır.

Komplikasyonların doğru yönetilmemesi veya hatalı tedavi uygulamaları, tıbbi hata dava sürecinin başlatılmasına yol açar. Yabancı hastalar, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunarak haklarını arayabilirler.

Malpraktis ve Hizmet Kusuru Ayrımı

Her olumsuz tedavi sonucu malpraktis olarak değerlendirilmez. Çünkü malpraktis hekimin gerekli mesleki özen yükümlülüğünü ihlal etmesinden doğar. Fakat hizmet kusuru ise hekimin ihlalinden değil, sağlık kuruluşunun organizasyonel eksikliklerinden kaynaklanır. Bu ayrımın doğru bir şekilde saptanması çok önemlidir çünkü sağlık turizmi davasından doğan tazminatın kime yöneltileceğini belirleyen faktörün kendisidir.

Hasta Hakları ve Sözleşmeden Doğan Yükümlülükler

Sağlık turizminde hasta ile klinik arasında imzalanan sözleşmeler, hukuki sorumluluğun çerçevesini belirlemektedir. Bu sözleşmelerde tedavi yöntemi, maliyet, süre ve tarafların yükümlülükleri düzenlenir. Ancak, tıbbi uygulama hataları, eksik bilgilendirme veya sözleşmeye aykırı davranış durumunda yabancı hasta hakları ihlal edilmiş sayılır ve dava yoluna gidilebilir.

Aydınlatılmış Onam ve Bilgilendirme Yükümlülüğü

Sağlık hizmetlerinde en temel hasta hakkı, tedavi öncesinde hastanın bilgilendirilmesi ve rızasının alınmasıdır. Bu rızanın alınması aydınlatılmış onam kapsamındadır. Aydınlatılmış onam, bireyin kendi bedenine yapılacak olan her türlü tıbbi uygulamayı bilmesi ve karar verme hakkı olmasıdır. Hastalık anındaki kişilik haklarını korur, yasalarla güvence altına alınmıştır.

Sağlık hizmeti başlamadan önce bilgilendirme yükümlülüğü yerine getirilmezse, hasta tedavi sonucunda olumsuz bir durum yaşadığında dava açma hakkına sahip olur. Özellikle yabancı hastaların doğru bir şekilde bilgilendiklerinden emin olunmalıdır çünkü farklı dil kullandıklarından, farklı kültürel beklentileri olabileceğinden yanlış anlaşılmaların ortaya çıkması ihtimali yüksektir. Dolayısıyla bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirildiğinden tam anlamıyla emin olunmalıdır.

Sağlık Hizmet Sunucularının Sorumluluğu

Sağlık turizmi klinikleri, yalnızca tıbbi tedavi sunmakla kalmaz; aynı zamanda hastanın güvenliğini sağlamak, uygun ekipman kullanmak, uzman personel bulundurmak ve tedavi sürecini mevzuata uygun yürütmekle de yükümlüdür. Bu yükümlülüklerin ihlali halinde hizmet sunucularının sorumluluğu doğar.

Örneğin:

  • Estetik cerrahi kliniğinin yeterli donanıma sahip olmaması,
  • Enfeksiyon riskine karşı gerekli önlemlerin alınmaması,
  • Hatalı ilaç uygulaması,
  • Hastanın yetersiz bilgilendirilmesi,

dava konusu olabilecek başlıca hizmet kusurlarıdır. Bu gibi durumlarda hasta, hem malpraktis tazminat kapsamında hekimi hem de sözleşmeye aykırılıktan ötürü kliniği dava edebilir.

Tazminat Davalarında Delil ve Uzman Görüşü

Mahkemeler, malpraktis iddialarını yalnızca hasta beyanına değil, objektif delillere dayanarak değerlendirir. Zaman zaman doğru karar verilebilmesi için uzman görüşlerine de başvurulur.

Adli Tıp Raporları ve Bilirkişi Değerlendirmesi

Tıbbi hata dava sürecinde en önemli deliller; ameliyat raporları, hasta dosyaları, fotoğraflar, görüntüleme sonuçları ve yazılı onam belgeleridir. Bunların yanı sıra, adli tıp raporları ve bilirkişi incelemeleri, davaların seyrini belirleyen en kritik unsurlardır. Bilirkişiler, uygulamanın standart tıbbi protokollere uygun olup olmadığını değerlendirir. Eğer ihmal veya kusur tespit edilirse, bu durum doğrudan tazminat sorumluluğu doğurur.

Maddi-Manevi Tazminat Kalemleri

Sağlık turizmi davalarında, tazminat kalemleri geniştir. Maddi tazminat kapsamında;

  • Tedavi için ödenen ücretin iadesi,
  • Ek tedavi ve rehabilitasyon masrafları,
  • Çalışma gücü kaybından doğan zararlar,

talep edilebilir. Manevi tazminat ise hastanın yaşadığı psikolojik travma, estetik kayıp, yaşam kalitesinde azalma gibi nedenlere dayanır.

Uluslararası Boyutta Tüketici Hakları

Sağlık turizmi yalnızca ulusal hukuk kurallarıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda uluslararası boyutu da bulunan çok yönlü bir alan olarak karşımıza çıkar. Türkiye’ye gelen yabancı hastaların yaşadığı sorunlar, yabancı hasta hakları çerçevesinde değerlendirilir ve çoğu zaman hem Türk Hukuku hem de uluslararası hukuk kuralları birlikte uygulanır.

Yabancı Hastaların Dava Açma Süreci

Yabancı hastalar, Türkiye'de malpraktis, hizmet kusuru veya sözleşmeye aykırılık iddiası söz konusu olduğunda Türk mahkemelerinde dava açabilirler.

  • Türkiye’de dava açmak için ikamet şartı aranmaz, yalnızca yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekir.
  • Yabancı hastalar, tedaviyi gerçekleştiren klinik veya hekim aleyhine hem maddi hem manevi tazminat talebinde bulunabilir.

Uluslararası Hukuk ve Türkiye'de Yetkili Mahkemeler

Yabancı hastaların dava açtığı hallerde en çok tartışılan konulardan biri hangi ülke mahkemesinin yetkili olacağıdır. Eğer hasta ile klinik arasında yapılmış sözleşmede “uygulanacak hukuk” veya “yetkili mahkeme” açıkça belirlenmişse, kural olarak bu hüküm geçerli kabul edilir. Böyle bir düzenleme yoksa, tedavi Türkiye’de gerçekleştiği için çoğunlukla Türk mahkemeleri yetkili kabul edilir.

Yabancı hasta kendi ülkesinde de dava açma yoluna gidip gidemeyeceği ve davanın hangi ülkede görüleceği Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) ve ilgili ülkenin uluslararası özel hukuk kuralları çerçevesinde belirlenir.

2025 Güncellemeleri: Sağlık Turizminde Denetim ve Şeffaflık

Yeni düzenlemeler ile hem sağlık turizmi denetimi süreçlerini güçlendirilmekte hem de hasta - hizmet sunucusu arasındaki ilişki daha şeffaf hale getirilmektedir.

Yeni Yasal Zorunluluklar ve Denetim Mekanizmaları

Yeni güncellemelerle birlikte sağlık turizmi faaliyetinde bulunacak tüm kliniklerin Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış belgeye sahip olması zorunlu hale gelmiştir. Ayrıca denetimler artık yalnızca şikâyet üzerine değil, periyodik olarak yapılmaktadır. Yasal zorunluluklara aydınlatılmış onam formlarının çeviriyle sunulması örnek olarak gösterilebilir.

Denetimlerde standartlara uymayan kliniklere daha ağır idari para cezaları ve faaliyet durdurma yaptırımları gündeme gelebilmektedir.

Sağlık Turizmi Yetki Belgeli Kliniklerin Sorumlulukları

Artık yalnızca Sağlık Bakanlığı’ndan “sağlık turizmi yetki belgesi” almış klinikler yabancı hasta kabul edebilmektedir. Bu belge, kliniklerin uluslararası standartlara uygun çalıştığının ve denetlendiğinin göstergesidir. Ancak bu aynı zamanda kliniklerin sorumluluklarını da artırmaktadır.

Sağlık turizmi yetki belgeli kliniklerin sorumlulukları şunlardır:

  • Uluslararası hasta haklarını gözetmek,
  • Bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmek,
  • Tedavi öncesi ve sonrası süreçte şeffaflık sağlamak,
  • Sözleşmeye aykırı davranışlardan doğan zararlardan sorumlu olmak.

Bu yükümlülüklerin ihlali halinde klinikler, yukarıdaki başlıklarda açıkladığımız yaptırımlarla karşılaşabilmektedirler.

Şimdi ara