Beraat Ne Demek?
Beraat, suçlu sanılarak hakkında ceza davası açılan sanığın, yargılama sonunda suçsuz bulunmasıdır.
Beraat Kararı Nedir?
Ceza davası yargılamasında duruşmanın sona edilerek fail hakkında cezaya hükmolunmaması ve failin aklanması neticesini doğuran bir hüküm verilmesidir. (CMK m.223/2). Beraat, halk dilinde bir kimsenin temize çıkması, aklanması anlamına gelmektedir.
Hangi Hallerde Beraat Kararı Verilir?
Tüm hüküm çeşitleri içerisinde beraat kararı yargılanan kişinin en lehine olan mahkeme kararıdır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.223/2’ye göre, sanık hakkında aşağıdaki hallerde beraat kararı verilir:
- Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,
- Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması.
Ceza mahkemesi beraat kararının gerekçesinde, yukarıdaki 5 nedenden hangisine dayanarak beraat hükmü verdiğini açıklamak zorundadır. Hangi beraat sebebine dayanılarak hüküm kurulduğu gerekçeli kararda anlatılmadığı takdirde, Yargıtay tarafından bu eksiklik bozma gerekçesi yapılmaktadır.
Beraat Kararına Karşı Kanun Yolları
Beraat kararına karşı genelde mağdur taraf (katılan) veya Cumhuriyet savcısı kanun yollarına Başvurabilir. Hangi kanun yolunun izleneceği, beraat kararının niteliğine ve kesinleşme aşamasına göre değişir.
Derhal Beraat Nedir?
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/9. Maddesinde yer alan, yargılanan kişi hakkında daha fazla delil toplanmasına gerek görülmeyen ve sanığa isnat edilen fiil yönünden beraat kararı verilen bir durumdur.
Derhal Beraat Kararı Şartları Nelerdir?
- Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,
- Sanığın yüklenen suçu işlemediğinin sabit olması,
- Yüklenen suç açısından sanığın kast veya taksirinin bulunmaması,
- Yüklenen suçla ilgili olarak bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,
- Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmeyeceğinin sabit olması
- Ceza Mahkemesi şartlarının gerçekleşmemiş olması
Derhal Beraat Kararının Amacı Nedir?
Hukukun temel ilkelerine uygun şekilde, hızlı ve etkili bir yargılama gerçekleştirmek ve yargı sisteminin gereksiz iş yükünden kurtulmasını sağlamaktır. Bu karar sanığın haklarının korunması, yargılama sürecinin etkinliği ve toplumsal adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır.
Beraat Kararına İtiraz, İstinaf veya Temyiz Başvurusu
İtiraz, hakim veya kanunun açıkça gösterdiği hallerde mahkeme kararları aleyhine hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bir üst merciiye yapılan hukuki bir başvurudur. Beraat kararlarına karşı itiraz kanun yoluna gidilemez.
İstinaf, ilk derece mahkemesinin ceza davası ile ilgili verdiği son kararın, üst dereceli bir mahkeme olan bölge adliye mahkemesi tarafından hem maddi vakıa yönünden hem de hukuka aykırılık yönünden yeniden incelenmesini sağlayan bir kanun yoludur. Beraat kararları aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak, üst sınırı 500 günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan “beraat hükümleri” kesindir. Bu hükümler aleyhine istinaf yoluna başvurulamaz (CMK md. 272/3-b).
Temyiz, istinaf mahkemesinin bozma kararı dışında kalan hükümlerinin hukuki yönden yeniden incelenmesi için bir ceza davasının taraflarına tanınan olağan bir kanun yoludur. Beraat kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulabilir. Ancak, on yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez (CMK md. 286/2-f).
Beraat Kararı Adli Sicil Kaydına İşler Mi?
Beraat kararı bir mahkûmiyet kararı olmadığı için adli sicil kaydına veya sabıka kaydına işlemez.
Beraat Kararında Vekalet Ücreti
Beraat kararlarında sanığın avukatı varsa, vekalet ücreti genel olarak şikayetçi tarafa veya kamu davası ise şikayetçi tarafa veya kamu davası ise hazineye yüklenir. Vekalet ücreti her yıl belirlenen Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesaplanır ve mahkeme kararında açıkça belirtilir.
Beraat Kararı ve Derhal Beraat Kararı Yargıtay Kararları
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 9.2.1987 T., 4/384-43 E.
İftira ve efrada si muamelede bulunmaktan sanığın beraatına ilişkin kararın katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine, Özel Dairece incelenerek, (müdahilin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının ve idare kurulundan lüzumu muhakeme kararı alınmadan iddianameye istinaden hüküm tesisi dosya kapsamına göre sonuca etkili görülmediğinden, tebliğ namedeki bozma isteyen düşüncenin reddiyle hükmün onanmasına) karar verilmiştir.
Özel Daire kararına karşı itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı, özetle, (sanığın kendisine verilen idari görevi sırasında müsnet suçu işlediği iddia olunmasına ve mahkemece de bu şekilde kabul edilmesine göre, evvelemirde idare kurulundan bir karar alınmadan iddianame ile açılan davaya bakılarak yazılı şekilde hüküm kurulması) biçimindeki gerekçesiyle onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Memurin Muhakematı Hakkında Kanun, memurların görevleri dolayısıyla ya da görevlerini yaptıkları sırada işledikleri ileri sürülen suçlar üzerine yapılacak soruşturmayı ayrı bir usule (idare kurullarının lüzumu muhakeme kararı koşuluna) tabı tutmuştur. Bu hüküm memurlar için bir teminat ve yargılama şartıdır. Nitekim CMUK’un 253. maddesinin 4. fıkrası hükmü ile bu teminat korunmuştur. Ancak, aynı maddenin son fıkrası ile bu kurala “derhal beraat kararı verilebilecek hallerde durma veya düşme kararı verilemez” hükmü ile bir istisna getirmiş bulunmaktadır.
Dosyaya göre, yerel mahkemenin, sanığı sorguya çektikten, müşteki ve tanıkları dinledikten ve tüm delilleri topladıktan sonra, yargılama koşulunu aramadan beraata karar verdiği, Özel Dairenin ise idare kurulundan lüzumu muhakeme kararı alınmamasının sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle katılanın temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme hükmünü onadığı anlaşılmaktadır.
CMUK’un 253/son maddesinin “derhal beraat kararı verilebilecek hallerde dur veya düşünme kararı verilemez” hükmüne, yargılamayı ulaştığı aşamada geriye götürmenin gerek usul hukuku açısından, gerekse beraat eden sanık yönünden bir yararı ya da gereği bulunmamasına göre, beraate ilişkin mahkeme hükmünü onayan Özel Daire kararı yerinde görülmekle C. Başsavcılığının itirazının reddine, karar verilmiştir.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 5.12.2022, 13384/16892
CMK 223/9’da yer alan “derhal beraat kararı verilebilecek hallerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez” hükmünden anlaşılan, yargılamanın geldiği aşama itibariyle ilave bir delil toplanmasına ya da araştırma yapılmasına gerek olmadan beraat kararı verilebilecek olmasıdır. Böylece artık örneğin zamanaşımı dolduğundan bahisle düşme değil, beraat kararı verilmelidir. Somut olayda da, temyiz incelemesine kadar zamanaşımının dolduğu anlaşılmakta ise de, sanığın lekelenmeme hakkı yönünden kararı bozup düşme kararı vermek yerine, usul ve yasaya uygun beraat kararının onanmasına karar verilmiştir.