İstinaf Nedir? Neden İstinaf Başvurusunda Bulunulur?
İstinaf kanun yolu, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın denetlenmesi için var olan sistemdir. İstinaf aşamasında ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararlar hem olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelenir. Bu incelemeyi yapmaklar görevli olan mahkeme Bölge Adliye Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesidir. İlk derece hukuk ve ceza mahkemelerinde verilen kararların incelemeleri Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılırken, idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların incelemesi ise Bölge İdare Mahkemeleri tarafından yapılır. İstinaf bir üst derece mahkemesidir.
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 36. Maddesinde Bölge Adliye Mahkemesinin hukuk yargılamasındaki görevleri sayılmıştır.
- Adlî yargı ilk derece hukuk mahkemelerinden verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılan başvuruları inceleyip karara bağlamak,
- Yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek,
- Yargı çevresindeki yetkili adlî yargı ilk derece hukuk mahkemesinin bir davaya bakmasına fiilî veya hukukî bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı sınırları kapsamının belirlenmesinde tereddüt edildiği takdirde, o davanın bölge adliye mahkemesi yargı çevresi içerisinde başka bir hukuk mahkemesine nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek,
- Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
İstinaf Kanun Yolu Başvurusu Nasıl Yapılır?
Öncelikle belirtmek gerekir ki İlk derece mahkemesi bir hükmü, istinaf kanun yoluna kendiliğinden gönderemez. Bunun için öncelikle bir başvuru yapılması gerekir. Başvuru dilekçe ile yapılmalıdır. Bu dilekçenin, kararı veren mahkemeye verilmesiyle başvuru gerçekleşmiş olur. Bunun yanı sıra sözlü olarak, kararı veren mahkemedeki kâtibe beyanda bulunak da istinaf başvurusunu gerçekleştirmek mümkündür. Kâtip bu isteği tutanağa bağlayarak ilgili makamlara iletir. İstinaf kanun yoluna başvuru süresi hükmün usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren iki haftadır. Yapılan başvuruda istinafa başvuru sebepleri açıkça gösterilmelidir. Aksi takdirde yalnızca kamu düzenini ilgilendiren konularla ilgili sınırlı bir inceleme gerçekleştirilir.
Hangi Kararlar İçin İstinaf Kanun Yoluna Başvurulabilir?
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. Maddesine göre:
- İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:
- Nihai kararlar.
- İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.
- Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.
- Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
- Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.
- İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’a başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.
Hangi Kararlar İçin İstinaf Kanun Yoluna Başvurulamaz?
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 272. Maddesine göre:
- İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re'sen incelenir.
- Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir
- Ancak;
- Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,
- Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine,
- Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere, Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.
Kimler İstinaf Kanun Yoluna Başvurabilir?
Hukuk davalarında ilk derece mahkemesinde yer alan taraflar ve müdahil olarak katılanlar, ceza davalarında ise Sanık, katılan, katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş olanlar, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar, istinaf kanun yoluna başvurabilirler. Bunun yanı sıra Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 273/5 maddesine göre; Cumhuriyet savcısının da istinaf kanun yoluna başvurma yetkisi bulunmaktadır.
İstinaf İstemi ve Başvuru Süresi
İstinaf yoluna başvuru süresi ceza ve hukuk davalarında farklılık göstermektedir. Hukuk davalarında istinaf kanun yoluna başvuru süresi usulüne uygun tebliğden başlayarak 2 hafta iken ceza davalarında bu süre hükmün açıklanmasından itibaren 7 gündür. Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar
Dosyanın Kabul Edilebilirlik İncelemesi
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince inceleme, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır. İnceleme sırasında gereken hâllerde başka bir bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesi istinabe edilebilir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
Ceza yargılamalarında istinaf başvuru dilekçesi verildikten sonra hükmü veren mahkeme öncelikli olarak kabul edilebilirlik incelemesi yapar. Kabul edilebilirlik incelemesinin amacı; bazı açılardan istinafa başvurma imkânı bulunmayan durumların önceden tespit edilmesi ile istinaf isteminin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmeksizin reddedilmesini sağlamaktır.
İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi (Onama)
Bölge Adliye Mahkemesinin yapmış olduğu inceleme neticesinde, ilk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın ve eksikliğin bulunmadığı, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan tüm işlemlerin yerinde olduğu belirlenirse istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilir.
Hukuka Aykırılığın Düzeltilerek İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
Bu hallerde ilk derece mahkemesinin kararında ispat bakımından yapılan değerlendirmede herhangi bir eksiklik yoktur ancak bazı hukukî eksiklikler mevcuttur. Bununla beraber söz konusu hukukî eksiklikler kararın bozulmasını gerektirmemektedir. Kısaca verilen karar yerindedir ancak bazı eksikliklerin düzeltilmesi gerekir. Böylesi bir durumda “düzeltilerek esastan red kararı” verilecektir.
Hükmün Bozulması Kararı
Aşağıdaki hallerde Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozmaktadır:
- Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
- Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
- Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
- Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
- Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
- Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
- Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.
- Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.
Davanın Yeniden Görülmesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesi ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğu noktasında karar vermiş ise, davanın yeniden görülmesine karar verir ve duruşma hazırlığı işlemlerini başlatır.
Ceza Muhakemesi Kanunu madde 282/f:
Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise, sanığın mutlaka dinlenmesi gerekir.
İstinaf Kanun Yolu Başvurusu Nereye Yapılmalıdır?
Başvuru dilekçe ile yapılmalıdır. Bu dilekçenin, kararı veren mahkemeye verilmesiyle başvuru gerçekleşmiş olur. Bunun yanı sıra sözlü olarak, kararı veren mahkemedeki kâtibe beyanda bulunak da istinaf başvurusunu gerçekleştirmek mümkündür. Kâtip bu isteği tutanağa bağlayarak ilgili makamlara iletir.
İstinafta Aleyhe Değiştirme Yasağı
Aleyhe değiştirme yasağı, Ceza Muhakemesi Hukukunun kanun yolları aşamasında geçerlidir Buna göre ; ilk derece mahkemesi tarafından verilen hüküm sonrası sadece sanığın lehine olarak kanun yoluna gidilmesi ihtimallerinde, cezanın kanun yoluna başvurulmadan önceki halinden ağırlaştırılmasının önüne geçilmesi sağlanır. Yani istinaf yoluna yalnızca sanık lehine başvuru yapılmışsa, verilecek olan yeni karardaki hüküm önceki hükümde belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
Temyiz Kanun Yoluna Başvurulabilen Bölge Adliye Mahkemesi Kararları
Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun361. Maddesine göre:
- Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
- Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir.
Bunun yanı sıra Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286. Maddesine göre:
- Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir.
- Bunun yanı sıra temyiz edilemeyecek kararlar kapsamında olsa bile aşağıda sayılan suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilir:
- Türk Ceza Kanununda yer alan;
- Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
- Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
- Suç işlemeye tahrik (madde 214),
- Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
- Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
- Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
- Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),
- Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299), 9. Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
- Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
- Silâhlı örgüt (madde 314),
- Halkı askerlikten soğutma (madde 318), suçları.
Temyiz Kanun Yoluna Başvurulamayan Bölge Adliye Mahkemesi Kararları
Hukuk muhakemesi Kanununun 362. Maddesine göre:
- Bölge adliye mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz:
- Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar.
- Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar hariç olmak üzere 4 üncü maddede gösterilen davalar ile özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar.
- Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararlar.
- Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar.
- Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar.
- Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemeleri hâkimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, davanın o yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar.
- Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar.
Ceza yargılamalarında temyiz edilemeyecek kararlar ise Ceza Muhakemeleri Kanununun 286. Maddesinde sayılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının İtiraz Yetkisi
Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır.
İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Temel Farklar Nelerdir?
İstinaf incelemesinde, ilk derece mahkemeleri tarafından verilmiş kararların; maddi olay bakımından ve hukuka uygunluk bakımından Bölge Adliye Mahkemesi tarafından denetlenme yapılırken temyiz kanun yolunda ise Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı yapılan başvurular değerlendirilir. Bu iki kanun yolunda da inceleme yapılırken hukukilik denetimi yapılır.
İstinaf değerlendirmesi yapılırken yerel mahkeme tarafından toplanmamış bir delili toplayabilir, yeniden tanık dinleyebilir veya keşif yapabilir. İstinaf mahkemesi, hukuk veya ceza dava dosyasında mevcut olan ve topladığı diğer tüm delillerle birlikte hukuki denetim de yaparak istinaf incelemesi neticesinde kararını verir.
Temyiz incelemesinde ise istinaf tarafından verilmiş olan kararlar yalnızca hukuki yönden denetlenir. Delil toplanamaz, tanık dinlenemez.
İstinaf İncelemesinde Duruşma Nasıl Yapılır?
Duruşma açıldığında aşağıda gösterilen istisnalar dışında bu Kanunun duruşma hazırlığı, duruşma ve karara ilişkin hükümleri uygulanır:
Duruşma, bu Kanunun öngördüğü genel hükümlere göre başladıktan sonra görevlendirilen üyenin inceleme raporu anlatılır.
İlk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü anlatılır.
İlk derece mahkemesinde dinlenilen tanıkların ifadelerini içeren tutanaklar ile keşif tutanakları ve bilirkişi raporu anlatılır.
Bölge adliye mahkemesi duruşma hazırlığı aşamasında toplanan delil ve belgeler, yapılmışsa keşif ve bilirkişi açıklamalarına ilişkin tutanak ve raporlar anlatılır.
Bölge adliye mahkemesi duruşmasında dinlenilmeleri gerekli görülen tanık ve bilirkişiler çağrılır.
Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, 195. madde hükümleri saklı kalmak üzere, sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise, her hâlde sanığın dinlenmesi gerekir.
İstinaf Kanun Yolunun Önemi
İlk derece mahkemelerinin hukuka uygun olmayan kararları istinaf kanun yolunda düzeltilebilmektedir. Bu noktada istinaf aşaması kişilerin aklarının korunması açısından oldukça önemi bir yere sahiptir. İstinaf sürecinin kurallara uygun sürdürülmesi kişilerin haklarını yitirmemeleri adına oldukça gereklidir. Bu noktada sürecin doğru yürütülebilmesi adına uzman avukatların yardımı önem taşır