Diğer Makaleler

Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Delil Olarak Sosyal Medya İçeriği Nasıl Elde Edilir ve Sunulur?

Sosyal Medya Delilinin Hukuki Niteliği

Günümüzde davalarda en çok tartışılan konulardan biri sosyal medya içeriklerinin delil olarak kullanılıp kullanılamayacağıdır. Özellikle boşanma davaları, tazminat davaları ve ceza yargılamalarında Facebook, Instagram, WhatsApp veya Twitter (X) yazışmaları ve içerikleri sık sık mahkemelere taşınmaktadır. Bu tür verilerin delil olarak nitelendirilebilmeleri ve mahkemede hüküm doğurabilmeleri için hukuka uygun olarak elde edilmiş olmaları ve doğrulanmış olmaları gerekir.

Elektronik Veri ve CMK Kapsamındaki Yeri

Sosyal medya içerikleri, elektronik veri niteliği taşıyan dijital deliller arasındadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında delil sayılabilmeleri için hukuka uygun şekilde elde edilmeleri gerekir.

CMK m.134 ve devamı hükümlerinde elektronik verilerin incelenmesi ve delil olarak kullanılmasına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Sosyal medya içerikleri de bu kapsamda “elektronik veri” kabul edilir.

CMK m. 134/1: Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına, bu kayıtların çözülerek metin hâline getirilmesine karar verilir.

CMK m. 134/3: Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el koyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır.

Hukuka Uygunluk ve Delil Zinciri (Chain of Custody)

Delilin elde edilmesi sürecinde hukuka uygunluk temel şarttır. Yasal çerçevede olmadan yapılan gizli ses kaydı, üçüncü kişilerin özel yazışmalarına ait verilerin kaydedilmesi gibi örnekler hukuka aykırı delil olarak kabul edilir.

Delil zinciri ise (chain of custody), bir delilin ilk elde edilmesinden mahkemeye sunulana kadar kimlerin elinde bulunduğunu ve hangi işlemlerden geçtiğini kayıt altına alan süreçtir. Bu süreçte zincir bozulursa delillerin güvenliği sorgulanır.

Delil Elde Etme Yöntemleri

Sosyal medya içeriklerinin mahkemede delil olarak kullanılabilmesi için doğru yöntemlerle yani herhangi bir yönüyle hukuka aykırılık oluşturmayacak şekilde elde edilmeleri gerekir. Aksi durumda delil, hâkim tarafından reddedilebilir.

Ekran Görüntüsü İle Yetinmeme İlkesi

Mahkemelerde yalnızca ekran görüntüsü sunmak çoğu zaman yeterli görülmez. Çünkü ekran görüntüsü kolaylıkla değiştirilebilir bir özelliğe sahiptir. Bu durumda da bazı kişilerin haksız yere aleyhine sonuçlar doğabileceğinden yalnızca ekran görüntüsü alınmış olması genellikle yeterli bir delil olarak sayılmaz.

Sağlayıcıdan Resmi Adli Talep Prosedürü

Sosyal medya içeriklerine ilişkin en güvenilir yöntem, doğrudan ilgili sağlayıcıya adli delil talebi yapılmasıdır. Mahkemeler gerektiğinde sosyal medya şirketlerinden IP kayıtları, mesaj içerikleri veya hesap bilgilerini talep edebilir. Bu talep, resmi adli talep olarak adlandırılır.

Zaman Damgası, Hash ve Bilirkişi Raporu

Dijital delillerin güvenilirliğini sağlamak için teknik yöntemler kullanılmalıdır. Bu sağlayıcı yöntemler ile delil olarak kullanılacak içeriğin doğruluğu desteklenir ve mahkemede hukuken geçerli sayılabilecek bir delil olmasının önünü açar.

Dijital İmza ve Hash Kodunun Delile Katkısı

Hash kodu, belirli bir verinin benzersiz bir temsilini veren fonksiyondur. Yani dijital delilin bütünlüğünü ve doğruluğunu sağlamak için kullanılmaktadır. Bir sosyal medya içeriği elde edildiğinde hash değeri alınarak kayıt altına alınırsa, ileride değiştirildiği iddiasına karşı güçlü bir güvence sağlanır.

Bunun yanında dijital imza, belirli bir içeriğin hem kaynağını hem de bütünlüğünü doğrulamak için kullanılır. Elektronik imza mevzuatına uygun şekilde atılan dijital imzalar, içeriğin kim tarafından oluşturulduğunu ve üzerinde sonradan değişiklik yapılmadığını ispatlar.

Bilirkişinin Raporunda Aranan Teknik Unsurlar

Sosyal medya delillerinin doğruluğu teyit etmek amacıyla mahkeme tarafından bilirkişi raporuna başvurulabilir. Bilirkişi raporunda; delilin elde edilme yöntemi, hash değeri, zaman damgası, IP kayıtları ve teknik doğrulama yöntemleri gibi unsurlar yer almalıdır.

Mahkemeye Sunma ve Dilekçe Teknikleri

Delilin mahkemeye doğru sunulması, en az elde edilmesi kadar önemlidir. Çünkü mahkemeye usule aykırı bir şekilde sunulan deliller davada dikkate alınmayabilir.

Delil Listesi Hazırlama ve Tutanak Düzenleme Usulleri

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre tarafların delillerini dava dilekçesi veya cevap dilekçesinde bildirmesi gerekir.

HMK m. 119/1: Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

(f): İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.

Sosyal medya içerikleri de delil olarak sunulurken delil listesi oluşturulmalı, elde edilme yöntemi ve doğrulama bilgileri tutanakla kayıt altına alınmalıdır.

UYAP Üzerinden E-Delil Gönderme Prosedürü

Artık günümüzde delillerin büyük çoğunluğu UYAP sistemi üzerinden mahkemeye iletilmektedir. Yazılan dilekçeye ek olarak eklenen deliller bu yolla mahkemeye sunulmaktadır.

Gizlilik ve Kişilik Haklarına Dikkat

Sosyal medyadaki bir içeriğin delil olarak kullanılması konusunda en hassas ve dikkat edilmesi noktalardan birisi de özel hayatın gizliliğidir. Bu nedenledir ki, mahkemeler delilin hukuka uygunluğunu sıkı şekilde denetler. Kişisel verilerin korunması hakkı ve bireylerin özel yaşamına saygı, sadece etik bir zorunluluk değil, aynı zamanda anayasal bir güvencedir.

Özel Yaşamın Korunması ve Hukuki Sınırlamalar

Anayasa m.20 ve Türk Medeni Kanunu hükümleri, kişilerin özel hayatının korunmasını açıkça düzenler. (Anayasa m. 20: Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.) Bu kapsamda, bireylerin sosyal medya hesaplarındaki özel yazışmaları ya da kapalı gruplarda paylaştıkları içerikler, onların açık rızası olmadan elde edilip dava dosyasına sunulamaz. Ancak herkese açık sosyal medya paylaşımları delil olarak sunulabilir.

Kısacası, delilin elde edilme yöntemi en az delilin kendisi kadar büyük önem taşır. Delil her ne kadar çok büyük kanıtlar içeriyor olsa da hukuka aykırı bir şekilde, özel hayatın gizliliğini ihlal edecek bir biçimde elde edilmişse mahkeme tarafından geçersiz sayılabilir.

Kanuna Aykırı Elde Edilen İçeriklerin Reddi

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca, kanuna aykırı elde edilen deliller hiçbir şekilde mahkemede kullanılamaz.

HMK m. 189/2: Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.

CMK m. 217/2: Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.

Sosyal Medya İçeriğine Karşı İtiraz ve Reddiye

Delil, hukuka aykırı bir şekilde elde edildiyse mahkeme delili kabul etmeyebilir.

Aynı zamanda karşı taraf, delilin doğruluğu ve geçerliliği hakkında itiraz edebilir.

Delilin Doğruluğu ve Kaynak Sorgulaması

Delile karşı çıkan taraf, içeriğin gerçekliğini ve kaynağını sorgulama hakkına sahiptir. “Bu ekran görüntüsü sahte olabilir” veya “ilgili hesap bana ait değil” gibi iddialar, mahkemede sıkça dile getirilmektedir. Yukarıdaki başlıklarda da bahsettiğimiz ekran görüntüsünün tek başına yeterli bir dayanak olmaması buradan doğar. Çünkü tek başına ekran görüntüsü sunulduğunda, karşı taraf bunun montaj ya da manipülasyon olduğunu ileri sürebilir. Bu nedenle mahkemeler çoğu zaman, delilin teknik açıdan doğrulanabilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verir.

Karşı Delil Sunma Yöntemleri

Karşı taraf sadece itiraz etmekle yetinmeyip, iddiayı çürütecek karşı delil de sunabilir. Bu, başka mesaj kayıtları, tanık beyanları veya farklı dijital kayıtlar olabilir. Böylece hâkim, iki tarafın da sunduğu delilleri değerlendirerek daha objektif bir sonuca ulaşır.

Şimdi ara