Mirasçılıktan çıkarma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 510. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, bir mirasçı ancak belirli ve ciddi sebeplerle mirastan çıkarılabilir. Hukuki dayanak, özellikle miras bırakanın kendisine veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlenmesi ya da miras bırakanın aile ilişkilerini ciddi şekilde zedeleyen davranışlarda bulunulması gibi gerekçelere dayanır. Bu dava, ancak miras bırakanın sağlığında vasiyetname ile düzenlenmişse geçerlidir. Hakim, davayı değerlendirirken yasal şartların somut olayda gerçekten gerçekleşip gerçekleşmediğini detaylıca inceler.
Mirasçılıktan çıkarma davaları, Türk Medeni Kanunu'nun 510. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, bu davaların dayanağını oluşturur. TMK m. 510 çıkarma sebebi olarak, miras bırakanın kendisine veya ailesine karşı ağır bir suç işlenmesi ya da ailevi yükümlülüklerin ciddi şekilde ihlal edilmesi gibi nedenler sınırlı şekilde belirlenmiştir. Bu nedenlerin açıkça ispatlanması gerekir; aksi takdirde çıkarma işlemi geçersiz sayılır. Ayrıca çıkarma ancak vasiyetname ile yapılabilir ve şekil şartlarına uygun olmalıdır.
Türk Medeni Kanunu’na göre mirasçılıktan çıkarma, yani mirastan yoksun bırakma, yalnızca kanunda açıkça belirtilmiş sınırlı sebeplerle mümkündür. Miras bırakan; kendisine ya da yakınlarına karşı ağır bir suç işleyen veya aile hukukundan doğan yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal eden mirasçısını mirastan yoksun bırakabilir. Ancak bu işlem, keyfi gerekçelere dayanamaz ve mutlaka somut, ispatlanabilir olaylara dayanmalıdır. Aksi hâlde yapılan mirastan yoksun bırakma işlemi geçersiz sayılır ve mirasçının yasal hakları korunur.
Mirasçılıktan çıkarma davası, genellikle miras bırakanın vasiyetnamesinde bir mirasçıyı mirastan çıkarma iradesini beyan etmesiyle başlar. Bu irade, ölüm sonrasında mirasın açılmasıyla birlikte hüküm doğurur. Ancak çıkarma işleminin geçerli sayılabilmesi için, vasiyetnamenin usule uygun şekilde düzenlenmiş olması ve çıkarma sebebinin Türk Medeni Kanunu'nda belirtilen şartlara (örneğin TMK 510 çıkarma sebebi gibi) dayanması gerekir. Mirasçılıktan çıkarıldığını öğrenen kişi, vasiyetnamenin iptali veya tenkisi için dava açabilir. Bu süreçte mahkemeye deliller sunulmalı ve çıkarma sebebinin geçerli olup olmadığı yargı kararıyla değerlendirilmelidir.
Mirasçılıktan çıkarma işlemleriyle ilgili davalarda görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir. Bu tür davalar, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılır; yani yetkili mahkeme, miras bırakanın ölmeden önce ikamet ettiği yerdeki asliye hukuk mahkemesidir. Davanın doğru mahkemede açılması, sürecin usule uygun ilerlemesi açısından büyük önem taşır. Aksi takdirde mahkeme, görevsizlik veya yetkisizlik kararı vererek davayı reddedebilir. Bu nedenle dava açmadan önce hem görevli hem de yetkili mahkemenin doğru şekilde belirlenmesi gerekir.
Mirasçılıktan çıkarma davasına ilişkin dilekçede, yasal usule uygunluk büyük önem taşır. Dilekçede mutlaka davacı ve davalının kimlik bilgileri, miras bırakanın adı, ölüm tarihi ve varsa vasiyetnamenin düzenlendiği tarih belirtilmelidir. Ayrıca, mirastan yoksun bırakma nedenine dayanak teşkil eden somut olaylar açık ve ayrıntılı şekilde anlatılmalı; varsa deliller (tanık, belge, rapor vb.) gösterilmelidir. Talep sonucu kısmında ise açıkça, mirasçılıktan çıkarma işleminin geçerli olduğunun tespiti istenmelidir. Eksik veya belirsiz ifadeler, davanın reddine ya da uzamasına yol açabileceği için dilekçenin hukuki dil ve içerik açısından özenle hazırlanması gerekir.
Mirasçılıktan çıkarma davasında ispat yükü, mirastan çıkarma işleminin geçerli olduğunu ileri süren tarafa aittir. Yani mirastan yoksun bırakmanın dayandığı olayları ve bu olayların TMK 510 çıkarma sebebi kapsamında olduğunu kanıtlama görevi davacıdadır. Bu kapsamda sunulacak deliller arasında tanık ifadeleri, yazılı belgeler, resmi tutanaklar ve gerektiğinde bilirkişi raporları yer alabilir. Delillerin somut, inandırıcı ve olayla doğrudan bağlantılı olması gerekir. Hakim, sunulan delilleri değerlendirerek mirasçının gerçekten çıkarma sebebini oluşturacak davranışlarda bulunup bulunmadığını tespit eder. Delil yetersizliği hâlinde çıkarma geçersiz sayılır ve mirasçının yasal hakları korunur.
Mirasçılıktan çıkarma davalarında, tanık beyanları ve yazılı belgeler en yaygın kullanılan delil türlerindendir. Mirasçının miras bırakana veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlediği ya da aile hukukundan doğan yükümlülükleri ihlal ettiği iddialarının ispatı, çoğu zaman doğrudan belgeyle mümkün olmaz. Bu durumda, olaya tanıklık etmiş kişilerin ifadeleri önemli rol oynar. Bunun yanında; savcılık dosyaları, mahkeme kararları, tutanaklar veya yazılı itiraflar gibi belgeler de delil olarak sunulabilir. Ancak bu belgelerin hukuka uygun şekilde elde edilmiş ve olayla doğrudan ilgili olması gerekir. Tanık ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, çıkarma sebebinin varlığı konusunda mahkemeye güçlü bir kanaat sunulmuş olur.
Mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin başında, miras bırakana veya ailesine karşı işlenen ağır suçlar ile temel ailevi yükümlülüklerin ciddi şekilde ihlali gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 510. maddesi, bu iki durumu açıkça düzenler ve çıkarma işleminin ancak bu nedenlere dayanarak yapılabileceğini belirtir.
Mirasçının, miras bırakana, eşine, çocuklarına veya anne-babasına karşı kasten öldürme teşebbüsü, yaralama, tehdit, hakaret, cinsel saldırı gibisuçları işlemesi, çıkarma için geçerli nedendir. 2025 Yargıtay kararlarında, özellikle bu suçların cezai yargılamada sabit olması halinde çıkarma işlemlerinin geçerli kabul edildiği görülmektedir.
Sadakat, saygı, bakım ve ilgi gibi temel ailevi yükümlülüklerin ağır biçimde ihlali de çıkarma nedeni sayılır. Örneğin, mirasçının uzun yıllar boyunca miras bırakana karşı ilgisiz kalması, bakım yükümlülüğünü yerine getirmemesi, sürekli küçük düşürücü davranışlarda bulunması bu kapsama girer.
Ancak her aile içi anlaşmazlık çıkarma nedeni sayılmaz. Yargıtay, çıkarma gerekçesinin ağır, tekrarlayan ve aile bağlarını kökten zedeleyici nitelikte olması gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, mirasçılıktan çıkarma işleminin geçerli olabilmesi için, iddia edilen eylemlerin somut, ciddi ve ispat edilebilir olması şarttır. Aksi hâlde çıkarma işlemi iptale konu edilebilir.
2025 yargıtay miras kararları ile mirasçılıktan çıkarma davalarına ilişkin önemli yorum değişiklikleri dikkat çekmektedir. Özellikle aile yükümlülüklerinin ihlali daha geniş yorumlanmış; mirasçının ilgisizliği veya vefat sürecinde destek olmaması gibi davranışlar dahi çıkarma sebebi sayılabilmiştir. Ayrıca vasiyetnamede çıkarma gerekçesinin açık, net ve delillere dayalı olması gerektiği yönündeki vurgu artmıştır. Mahkemeler, soyut iddiaları yetersiz bulmakta; somut delil ve tanık beyanlarını zorunlu görmektedir. Bunun yanında, çıkarılan mirasçının saklı payı varsa, bu hakkın ihlal edilmemesi gerektiği özellikle vurgulanmaktadır.
2025 yılı Yargıtay içtihatları, mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin yorumlanmasında dikkat çekici bir genişlemeye işaret etmektedir. Önceki yıllarda yalnızca ağır suçlara veya açık hakaretlere dayandırılan
çıkarma kararları, artık mirasçının miras bırakana karşı duygusal ilgisizlik, hastalık sürecinde yalnız bırakma veya aile bağlarını zedeleyici tutumlar gibi daha sosyal ve duygusal sebeplerle de haklı görülebilmektedir. Bu gelişme, özellikle çıkarma iradesinin dayandığı davranışların kapsamını genişletmiş, çıkarma işlemlerinde takdir yetkisini artırmıştır. Ancak bu yorum genişliği, delillendirme zorunluluğunu da beraberinde getirmiştir.
2025 içtihatlarında dikkat çeken bir diğer gelişme ise mirasçılıktan çıkarma davalarında ispat standardının daha esnek yorumlanmaya başlanmasıdır. Önceki yıllarda yazılı ve kesin delillere sıkı sıkıya bağlı kalan mahkemeler, artık tanık beyanları, hastane kayıtları, mesaj içerikleri veya sosyal medya paylaşımları gibi dolaylı delilleri de çıkarma sebeplerinin ispatı için yeterli görebilmektedir. Özellikle aile içi ilişkilerde yazılı kanıt bulunmasının güç olduğu durumlarda, olayların genel seyri ve hayatın olağan akışı çerçevesinde değerlendirme yapılmasına daha fazla ağırlık verilmektedir. Bu esneklik, çıkarma iradesinin geçerliliğini savunanlar için önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Mirasçılıktan çıkarma işlemi geçerli şekilde yapıldığında, çıkarılan kişi yasal mirasçılık sıfatını kaybeder ve özellikle saklı payı varsa, bu haktan da mahrum kalır. Çıkarma işlemi vasiyetnameyle yapılmışsa, miras paylaşımında çıkarılan kişi mirasçılar arasında yer almaz. Ancak çıkarılan kişinin altsoyu (çocukları) varsa, onlar kendi payları oranında mirastan yararlanmaya devam eder. Bu durum, çıkarılan kişi yerine geçme (halefiyet) ilkesinin bir sonucudur. Ayrıca çıkarılan kişi, bu işlemin geçersiz olduğunu düşünüyorsa, vasiyetnamenin iptali veya mirasçılığın tespiti davası açma hakkına sahiptir.
Mirasçılıktan çıkarma işlemi, çıkarılan kişinin hem yasal mirasçılık hakkını hem de varsa saklı payını kaybetmesine neden olur. Bu durum, miras payından tamamen yoksun bırakılma anlamına gelir. Ancak çıkarma işleminin hukuka uygun şekilde yapılması şarttır; aksi takdirde, çıkarılan kişi miras hakkını dava yoluyla geri kazanabilir. Ayrıca, çıkarılan kişinin alt soyu varsa, onlar çıkarma kararından etkilenmez ve kendi yasal miras paylarını alabilir. Bu yönüyle çıkarma, yalnızca kişisel bir yoksunluk yaratır, soy kütüğündeki devam eden miras hakkını tamamen ortadan kaldırmaz.
Mirasçılıktan çıkarma işlemi geçerli şekilde yapıldığında, çıkarılan kişinin miras payı, miras sözleşmesi veya vasiyetname ile başka birine bırakılmadıysa, yasal miras payı oranında diğer mirasçılara geçer. Bu durumda terekenin paylaşımında çıkarılan kişi hesaba katılmaz ve onun payı, kalan mirasçılar arasında miras hukukunun genel kurallarına göre bölüştürülür. Eğer çıkarılan kişinin altsoyu varsa, bu kişiler onun yerine geçerek çıkarılan kişinin kaybettiği miras hakkını devralabilir. Böylece mirasın dışarıya değil, yine mirasçılar arasında kalması sağlanır.
Mirasçılıktan çıkarma işlemi, ancak belirli hukuki şartlara uygun şekilde yapıldığında geçerli sayılır. Eğer çıkarılan kişi, çıkarma nedeninin gerçek dışı, yetersiz veya hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa, vasiyetnamenin iptali davası açarak çıkarma işleminin geçersizliğini talep edebilir. Bu dava, miras bırakanın son yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır ve mirasın açılmasından itibaren genellikle bir yıl içinde ileri sürülmelidir. Ayrıca, çıkarma işleminin miras paylaşımında dikkate alınmaması durumunda, mirasçılığın tespiti ya da saklı payın ihlali gerekçesiyle de dava açılabilir. İtiraz yolları, çıkarılan kişinin haklarını koruması açısından büyük önem taşır.
Mirasçılıktan çıkarılan kişi, çıkarma işleminin haksız, dayanaksız veya usule aykırı olduğunu düşünüyorsa, iptal davası çıkarma yoluna başvurabilir. Bu dava, çoğunlukla vasiyetnamenin iptali şeklinde açılır ve çıkarma sebebinin gerçek dışı, yasal dayanaktan yoksun ya da ispatlanamaz olduğu ileri sürülerek işlemin geçersizliği talep edilir. İptal davası çıkarma işlemi, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülür ve vasiyetnamenin açıldığını veya içeriğinin öğrenildiğini izleyen 1 yıl içinde açılmalıdır. Mahkeme, çıkarma nedeninin Türk Medeni Kanunu’nun 510. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığını değerlendirir. Eğer çıkarma geçersiz sayılırsa, mirasçılık hakkı ve varsa saklı pay geri kazanılır.
Mirasçılıktan çıkarma davasında verilen karar, ilk derece mahkemesi tarafından verildikten sonra istinaf ve temyiz yolları açıktır. İlk derece mahkemesinin kararına karşı öncelikle bölge adliye mahkemesine (istinaf) başvurulabilir. İstinaf incelemesinden sonra karar kesinleşmemişse, temyiz yoluyla Yargıtay’a başvuru yapılabilir. Temyiz süresi, kararın tebliğinden itibaren 2 haftadır.
Eğer kişi, çıkarma işleminin sonucunda temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini düşünüyorsa, Yargıtay aşaması tamamlandıktan sonra Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapabilir. AYM’ye başvuru süresi, Yargıtay kararının kesinleştiği tarihten itibaren 30 gündür. AYM yalnızca temel hak ihlali yönünden inceleme yapar; davanın esasıyla ilgili yeniden yargılama yapmaz.
Konu ile ilgili dikkatinizi çekebilecek makalelerimize aşağıda yer verdik. İlgili makaleye ulaşabilmek için başlığın üzerine tıklayabilirsiniz.