Son yıllarda dijital platformlarda hızla yayılan görev yap, para kazan dolandırıcılığı, kullanıcılara küçük görevler karşılığında kolay ve hızlı para vadeder. Başta basit ve risksiz gibi görünen bu sistemlerde, reklam izleme, ürün beğenme veya yorum yapma gibi işlemler karşılığında sembolik ödemeler yapılır. Ancak sistem ilerledikçe, kullanıcıdan daha fazla kazanç için para yatırması istenir. İşte bu noktada, çoğu kullanıcı için tuzak başlar. Sistem artık kullanıcıdan değil, onun yaptığı yatırımlardan ve yeni getirdiği kişilerden kazanç elde eder hâle gelir.
“Görev yap, para kazan” sistemleri genellikle WhatsApp, Telegram, Instagram gibi sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden hızla yayılır. Sistem sahipleri, sahte kazanç ekranları ve kullanıcı yorumlarıyla güven ortamı oluşturur. Tanıdıklar aracılığıyla gelen mesajlar, kurbanların ikna olmasını kolaylaştırır. Kullanıcılar genellikle bir linke tıklayarak sisteme katılır ve görev yapmaya başlar. Ancak bu yapıların çoğu ponzi veya saadet zinciri benzeri modellerle çalıştığından, yayılım büyüdükçe risk ve mağduriyet artar.
Sosyal medya dolandırıcılığı yöntemlerinden biri olan “görev yap, para kazan” sistemleri, kullanıcının güvenini kazanmak için başlangıçta küçük ödemeler yapar. Görevler basittir: bir gönderiyi beğenmek, yorum yapmak, takip etmek gibi. Bu işlemler karşılığında 10–20 TL gibi sembolik ödemeler yapılır ve sistem gerçek sanılır. Ancak bu, aslında kurgulanmış bir güven sürecidir. Kullanıcı sistemin gerçek olduğuna inanır ve daha büyük kazanç vaadiyle para yatırmaya ikna edilir. Dolandırıcılık tam da bu noktada başlar.
“Görev yap, para kazan” sistemlerinde dolandırıcılar, öncelikle kullanıcıların güvenini küçük görevlerle kazanır ve ardından yüksek gelir vaatleriyle para yatırmalarını ister. Bu süreç, kazanç vaadiyle dolandırma yöntemlerinin tipik bir örneğidir. Başlangıçta sembolik ödemeler yapılarak sistemin gerçek olduğu izlenimi verilir, sonra kullanıcıdan daha büyük yatırımlar talep edilir. Yeni üyelerin sisteme dahil edilmesiyle büyüyen yapı, sonunda para girişi durduğunda çöker ve pek çok kişi mağdur olur.
Dolandırıcılar, kullanıcıların güvenini kazanmak için önce küçük miktarlarda ödeme yapar ve sistemi gerçekmiş gibi gösterir. Ancak bu ilk küçük kazançtan sonra, yüksek getiri vaatleriyle büyük ödeme talebinde bulunurlar. Bu yöntem, kazanç vaadiyle dolandırma stratejisinin en temel aşamasıdır ve çoğu mağdur bu noktada sisteme ciddi miktarda para yatırarak zarar görür.
“Yatırım vaadi dolandırıcılığı” en yaygın dolandırıcılık yöntemlerinden biridir. Bu tür sistemlerde, kullanıcılara kısa sürede yüksek kazanç sağlanacağı vaat edilir ancak aslında gerçek bir yatırım faaliyeti yoktur. Sadece para toplamak ve yeni katılımcılardan gelir sağlamak amacıyla kurulan yapılar, genellikle saadet zinciri ya da ponzi modeliyle çalışır. Bu nedenle, vaat edilen kazançlar gerçek dışıdır ve yatırımcılar büyük maddi kayıplarla karşılaşır.
“Görev yap, para kazan” ve benzeri dolandırıcılık sistemleri, başta WhatsApp, Telegram, Instagram gibi sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden yayılır. Hedef kitle genellikle ekonomik açıdan dezavantajlı, ek gelir arayan veya internet üzerinden kolay kazanç vaatlerine açık bireylerdir. Bu nedenle, özellikle gençler ve ev hanımları gibi kesimler dolandırıcılık riskiyle karşı karşıyadır.
Telegram görev dolandırıcılığı gibi dolandırıcılık yöntemleri, Telegram, WhatsApp ve Instagram gibi popüler iletişim platformları üzerinden hızla yayılır. Dolandırıcılar, bu kanallarda sahte kazanç paylaşımları ve sahte kullanıcı yorumları ile güven oluşturmaya çalışır. Kullanıcılar, tanıdıklarının gönderdiği linklerle sisteme çekilir ve küçük görevlerle para kazanma vaadiyle dolandırılır. Bu bağlantılar aracılığıyla hızla yayılan dolandırıcılık, özellikle Telegram gruplarında aktif olarak sürdürülür. (Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçu ile ilgili detaylı bilgi için makalemize buradan ulaşabilirsiniz.)
“Görev yap, para kazan” gibi dolandırıcılık sistemleri, özellikle ek gelir arayan öğrenciler ve ev kadınları gibi ekonomik açıdan daha savunmasız grupları hedef alır. Ancak bu tuzaklar, internet kullanan ve kolay kazanç arayan herkes için bir risk oluşturur. Sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla hızla yayılan bu dolandırıcılıklara karşı dikkatli olmak ve bilinçli davranmak büyük önem taşır.
“Görev yap, para kazan” sistemi, gerçekte bir yatırım ya da meşru ticari faaliyet olmaktan uzaktır. Hukuki açıdan incelendiğinde, kullanıcıları kazanç vaadiyle dolandırma amacı taşıyan, piramit ve saadet zinciri yapısına benzeyen bir dolandırıcılık modelidir. Bu sistemlerde ödeme, esas olarak yeni üye getirenlerin yatırdığı paralar üzerinden yapılır; bu da sürdürülemez ve hukuka aykırıdır. Türk Ceza Kanunu’nun dolandırıcılık ve suç örgütü hükümleri kapsamında bu tür faaliyetler cezai yaptırıma tabidir.
Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) dolandırıcılık suçu, hileli davranışlarla başkalarını aldatıp, onları zarara uğratmak olarak tanımlanır. Dolandırıcılık suçu TCK’nın 157. maddesinde düzenlenmiş olup, mağdurun maddi menfaat sağlaması amacıyla kandırılması halinde bu suç oluşur. “Görev yap, para kazan” gibi sistemlerde kullanıcıların kazanç vaadiyle kandırılması ve para yatırmaya zorlanması bu suç kapsamında değerlendirilir ve cezai yaptırımlara tabidir. (Dolandırıcılık suçu ile ilgili detaylı bilgi için ilgili makalemize buradan ulaşabilirsiniz.)
“Görev yap, para kazan” gibi dolandırıcılık sistemlerinde genellikle resmi bir sözleşme yapılmaz. Bu durum, mağdurların para iadesi nasıl alınır sorusunu zorlaştırır. Resmî belge olmadan yapılan para transferlerinde, dolandırıcıların izini sürmek ve ödemeleri geri almak hukuken güçleşir. Bu nedenle, dolandırıcılığa uğrayan kişilerin savcılığa suç duyurusunda bulunmaları ve mümkünse hukuki destek almaları önemlidir. Ancak, sistemin yapısı gereği yatırılan paraların geri alınması çoğu zaman mümkün
olmaz.
Dolandırıcılık mağduru kişiler, öncelikle durumu en yakın polis veya savcılık makamlarına bildirmelidir. Şikayet dilekçesiyle birlikte varsa yapılan para transferleri ve iletişim kayıtları delil olarak sunulmalıdır. Ayrıca, Tüketici Hakem Heyetleri ve Bilgi Teknolojileri Kurumu gibi ilgili kurumlara da başvuru yapılabilir. Hukuki sürecin etkin yürütülmesi için mağdurların mümkün olan en kısa sürede şikayette bulunması ve gerektiğinde avukat desteği alması önem taşır.
Dolandırıcılık mağduru olan kişiler, yaşadıkları mağduriyeti gidermek için doğrudan savcılığa suç duyurusunda bulunabilirler. Suç duyurusu, yazılı olarak yapılmalı ve dolandırıcılık olgusunu destekleyen kanıtlar, mesajlaşma kayıtları, para transfer bilgileri gibi belgeler eklenmelidir. Savcılık, yapılan suç duyurusunu inceleyerek soruşturma başlatır ve şüpheliler hakkında gerekli yasal işlemleri yürütür. Erken başvuru, soruşturmanın etkinliği açısından önem taşır.
Dijital dolandırıcılık sistemi mağdurları, yaşadıkları zararın tespiti ve suçun ispatı için banka dekontları, ödeme kayıtları ve mesajlaşma yazışmaları gibi delilleri savcılığa sunmalıdır. Bu belgeler, dolandırıcılık faaliyetinin dijital ortamda gerçekleştiğini kanıtlamak açısından büyük önem taşır. Özellikle “görev yap, para kazan” gibi sistemlerde yapılan para transferlerinin belgelenmesi, hukuki sürecin ilerlemesinde belirleyici rol oynar.
2025 yılında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile emniyet birimleri, dijital dolandırıcılık sistemlerine karşı daha aktif önlemler almıştır. Özellikle sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden yayılan “görev yap, para kazan” gibisistemlere yönelik şikayetlerin artmasıyla birlikte, BTK bazı internet sitelerine erişim engeli getirmiş, emniyet ise çok sayıda operasyon düzenlemiştir. Siber Suçlarla Mücadele birimleri, mağdur başvurularını daha hızlı değerlendirmeye alarak, bu tür sistemlerin arkasındaki kişi ve grupları tespit etmeye yönelik çalışmalarını sürdürmektedir.
2025 yılında artan dijital dolandırıcılık vakaları sonrası BTK erişim engeli 2025 kapsamında birçok sahte yatırım ve görev yap-para kazan platformunun web sitesi erişime kapatılmıştır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), vatandaşların korunması amacıyla yasal dayanağı olmayan, aldatıcı içerikler sunan bu sitelere karşı hızlı müdahalelerde bulunmuş ve erişim engeli kararlarını kamuoyuyla paylaşmıştır. Bu kararlar, dijital mecralarda dolandırıcılığı önleme açısından önemli bir hukuki adımdır.
2025 itibarıyla dijital suçlarla mücadelede daha etkili ve hızlı müdahale yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, yapay zekâ destekli takip sistemleriyle şüpheli işlem ağlarını daha kısa sürede tespit edebilmekte; BTK ise sahte sitelere anlık erişim engeli getirebilmektedir. Ayrıca, banka ve ödeme sistemleriyle kurulan dijital iş birlikleri sayesinde, dolandırıcılık amaçlı para transferleri daha işlem anında durdurulabilmekte, mağduriyet büyümeden önlenebilmektedir. Bu yeni yöntemler, dijital dolandırıcılıkla daha etkin bir mücadele için kritik rol oynamaktadır.