Bungalov tatil dolandırıcılığı, başta sosyal medya olmak üzere çeşitli internet platformlarında sahte bungalov ev ilanları ile insanları kandırmayı amaçlayan bir dolandırıcılık türüdür. Kişiler, dolandırıcıların platformlarda uygun fiyatlara tatil imkanları sunduklarını görerek ön ödeme yaparlar fakat aslında dolandırıcılar en başından böyle bir konaklama imkânı sunmazlar. Ödeme yapıldıktan sonra konaklama yerinin gerçek olmadığı fark edilir. Bungalov dolandırıcılığı bu şekilde gerçekleştirilmiş olur.
Bungalov tatil ilanları sahte web sitelerinde ve sosyal medya hesapları üzerinden yayınlanır. Ücretin bir kısmının kapora olarak gönderilmesi dolandırıcılar tarafından istenir. Bungalov dolandırıcılığının bir yan kolu olan kapora dolandırıcılığı bu şekilde meydana gelir. Çünkü bahsi geçen evler ya hiç mevcut değildir ya da dolandırıcıların erişiminde olmayan evlerdir.
Yukarıda bahsedildiği gibi dolandırıcılar; bungalov evleri aslında gerçekten varmışlar gibi kiraya verirler, kaporasını talep ederler, ön ödeme isterler. Evler aslında tamamen hayalidir, kendileri tarafından yaratılmıştır. Bu tür dolandırıcılık, bungalov dolandırıcılığının en yaygın örneklerinden birisidir.
Bungalov dolandırıcılığı çeşitli yöntemlerle yapılabilir ve mağdurlar bu yöntemlerle aldatılabilir. Dolandırıcılar bu yöntemlerle maddi çıkar sağlayıp ortadan kaybolmaktadırlar.
Kapora alıp ortadan kaybolma yöntemi, bu dolandırıcılık türünün en yaygın olanlarındandır. Dolandırıcı hayali veya erişimi olmadığı tatil evini mağdurun önüne sunar, kendisinden kapora ister. Mağdur bu ücretin ödemesini yaptığı anda dolandırıcı iletişimi keser, kayıplara karışır. Mağdur da dolandırıcıya ulaşamaz ve maddi kayba uğrar.
Bir diğer yöntemi olan kopya görsellerle mağdurları aldatma ise dolandırıcıların gerçek bungalovlara ait fotoğrafları herhangi bir izin olmaksızın alarak kendi sahte ilanlarında kullanmaları ile meydana gelir. Kullanılan fotoğraflar gerçek bungalovlara ait olduğu için mağdurların güvenini çok çabuk kazanırlar. Mağdurlar, ilanın sahteliğinden şüphe duymadığı için ödemeyi gerçekleştirirler ve böylece dolandırıcılık fiili tamamlanmış olur.
Birtakım hukuki önlemler alınarak bungalov dolandırıcılığının önüne geçilebilmesi mümkündür. Önemlere örnek olarak aşağıdaki yöntemler uygulanabilir ve bunun önüne geçilebilir.
Bu anlamda mağdur edilmemek için tatil rezervasyonu güvenliğinin sağlanabilmesi için rezervasyon yaptırırken bazı noktalara dikkat edilmesi önem taşır. Öncelikle rezervasyonun lisanslı şirketlerden yapılması önerilir. Bu tarz firmalar her zaman daha güvenilirdir.
Kiralama yapılan sitenin güvenilirliğini kontrol etmek amacıyla SSL sertifikası (URL’de “https”) kontrol edilebilir. SSL sertifikası varsa site güvenli demektir.
Tatil fiyatı normal skalanın çok altında ise bu durumun da bir soru işareti yaratması gerekir.
Güvenilir siteler ödeme yöntemi olarak genelde kredi kartı ile ödeme seçeneği de sunarlar. Fakat dolandırıcılık ilanları sadece havale/EFT yöntemleri ile ödeme isteyebilirler.
Kira sözleşmesi, kiraya veren ve kiracı arasındaki hukuki ilişkiyi düzenleyen en önemli belgedir. Kiralama yapmadan önce detaylı bir sözleşme ile tüm detayları yazılı hale getirmek olası uyuşmazlıklar karşısında önemli bir hukuki delil olarak mağduriyetin önüne geçebilecek bir yöntem olabilir.
Bungalov dolandırıcılığına maruz kalan kişiler hem ceza hukuku hem de özel hukuk yollarına başvurarak hem dolandırıcıların cezalandırılmasını hem de uğradıkları zararın karşılanmasını talep edebilirler.
Tatil evi dolandırıcılığa maruz kalan kişilerin ilk yapması gereken Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmaktır. Suç duyurusu yapmak, ceza soruşturmasının başlatılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Suç duyurusu dilekçesinde bulunması gereken temel unsurlar şunlardır:
Suç duyurusu, aşağıdaki yerlere yapılabilir:
Dolandırıcının ceza alması, mağdurun parasını geri alabileceği anlamına gelmez. Parayı geri alabilmek için hukuk davası açılması gerekir. Bungalov dolandırıcılığı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tüm zararlar tazminat davası ile sanıktan talep edilebilir. Mağdurlar şu yollarla paralarını geri alabilirler:
2025 yılında özellikle yaz aylarına yaklaşırken bungalov dolandırıcılığı vakalarında ciddi bir artış yaşanmıştır. Tatil planı yapan kişiler yoğun olarak internet üzerinden rezervasyon yaptığından, dolandırıcılar bu fırsatı kovalayıp birçok insanı mağdur etmişlerdir. Dolandırıcılık olaylarındaki artış, hem sosyal medya kullanıcılarının dikkatini çekmiş hem de haber bültenleri ve basın organlarında sıkça yer almıştır.
Sosyal medya, bungalov dolandırıcılığıyla mücadelede en etkin iletişim kanallarından biri haline gelmiştir. Mağduriyet yaşayan kişiler yaşadıkları olayları sosyal medya platformları üzerinden kamuoyuna duyurmuşlardır ve bu yaptıkları başka insanlara aynı hataya düşmemeleri için bir ders niteliğinde olmuştur. Bazı içerik üreticileri ve seyahat blog yazarları da konuyla ilgili bilgilendirici videolar ve içerikler üreterek takipçilerini bilinçlendirmiştir. Bu uyarıların önemli bir kısmı toplumsal farkındalığın artmasına ve bazı dolandırıcılık girişimlerinin erken fark edilerek engellenmesine katkı sağlamıştır.
Şikayetler arttıkça Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER), Tüketici Hakları Derneği (THD) ve benzeri kuruluşlar, basın açıklamaları yaparak vatandaşlara uyarılarda bulunmuşlardır. Aynı zamanda yol göstermek amacıyla yasal haklar ve şikâyet yollarına da değinmişlerdir. Genellikle şu konulara dikkat çekmişlerdir:
Bungalov dolandırıcılığında hukuki sorumluluklar hem 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hem de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde düzenlenir.
Bungalov dolandırıcılığı, Türk Ceza Kanunu kapsamında dolandırıcılık suçu olarak değerlendirilir.
Nitelikli dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlenir. Bungalov dolandırıcılığı suçu 158/1-f bendine göre cezalandırılır.
TCK m. 158/1-f: Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle…
Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı bir şekilde diğer bir kişinin malvarlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylemdir.
Dolandırıcılık sonucu uğranan maddi zararlar Türk Borçlar Kanunu’na göre haksız fiil kapsamında tazmin edilebilir. Mağdur, zararın karşılanması için tazminat talebinde bulunabilir.