Diğer Makaleler

Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Memuriyet/Personel Atamalarında Güvenlik Soruşturması

Güvenlik Soruşturmasının Hukuki Dayanağı

Kamu hizmetinin güvenilir kişiler tarafından yürütülmesi, devletin işleyişi ve kamu düzeninin korunması açısından önemli bir gerekliliktir. Bu nedenle memuriyete alınacak kişilerin geçmiş kayıtlarının, sosyal çevresinin ve güvenlik açısından risk oluşturabilecek davranışlarının değerlendirilmesi amacıyla güvenlik soruşturması memur atamalarında temel bir aşama hâline gelmiştir.

Uygulamanın hukuki sınırlarını belirleyen temel metinler ise 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu ile bu kanuna dayanan yönetmeliklerdir.

7315 Sayılı Kanun ve İlgili Yönetmelikler

7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamı, yöntemleri, yetkili kurumları ve veri işleme ilkelerini ayrıntılı şekilde düzenlemiştir.

Kanuna göre arşiv araştırması; adli sicil kayıtları, soruşturma veya kovuşturma bilgileri, terörle irtibat veya iltisak incelemeleri, eski kamu görevlerine ilişkin disiplin verileri ve benzeri resmî kaynaklara dayalı bilgilerin değerlendirilmesini içerir.

Güvenlik soruşturması ise daha geniş bir çerçevede yürütülür ve istihbarat birimlerinin değerlendirmelerine, çevre araştırmalarına, sosyal medya incelemelerine ve belirli durumlarda iletişim trafiği verilerine ulaşılmasına imkân tanır.

Anayasa Mahkemesi’nin İptal Kararlarının Etkisi

Anayasa Mahkemesi, son yıllarda güvenlik soruşturması uygulamasına ilişkin birçok hükmü denetlemiş ve belirsiz, ölçüsüz ya da denetlenemez nitelikteki uygulamaları iptal ederek önemli bir standart oluşturmuştur. AYM’nin kararları özellikle “soyut istihbarat notlarıyla kişilerin memuriyet hakkından mahrum bırakılamayacağı” ve “kişisel verilerin korunması yükümlülüğünün idare tarafından gözetilmesi gerektiği” yönünde güçlü bir içtihat yaratmıştır. 7315 sayılı Kanun da bu içtihat doğrultusunda hazırlanmış; böylece soruşturma süreci öngörülebilir hâle getirilmiştir. 2025 yılında AYM’nin yaklaşımı, idarenin güvenlik gerekçesiyle yaptığı işlemleri tamamen serbest bırakmak yerine, her birinin ölçülülük, gerekçelendirme, denetlenebilirlik ve hukuki belirlilik ilkelerine uygun olup olmadığını titizlikle incelemek yönündedir.

Soruşturmanın Kapsamı ve Aşamaları

Güvenlik soruşturması, memuriyete giriş sürecinde adayın yalnızca geçmiş davranışlarını değil, kamu hizmetinin güvenliği açısından geleceğe dönük risklerini de değerlendirmeyi amaçlayan çok aşamalı ve teknik bir süreçtir. Aday hakkındaki bilgiler, yalnızca belirlenmiş kriterlere göre toplanabilir ve idare, bu bilgileri görevin niteliğiyle bağlantılı şekilde değerlendirmek zorundadır. Soruşturma sürecinin objektif yürütülmemesi halinde işlem hukuken geçersiz hâle gelmektedir.

Adli Sicil, İstihbarat ve Arşiv Araştırması

Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması, adli sicil kayıtlarının incelenmesiyle başlar. Ancak tek başına bir soruşturmanın açılmış olması veya bir ihbarın bulunması adayın memuriyete alınmaması için yeterli değildir. Bu bilgilerin doğruluğu, güncelliği ve kamu hizmetine etkisi mutlaka somut olarak ortaya konmalıdır. Bunun yanında istihbarat birimlerinden gelen raporlar, terör örgütleriyle ilişki olup olmadığına dair değerlendirmeler, sosyal medya incelemeleri ve kişinin önceki iş çevresinden alınan bilgiler de sürece dahil edilir.

Kişisel Verilerin Korunması

Güvenlik soruşturması sırasında işlenen verilerin büyük bölümü, 6698 sayılı KVKK kapsamında hassas nitelikteki kişisel verilerdir. Bu nedenle idare, verileri toplarken, işlerken ve saklarken amaçla sınırlılık, orantılılık, gerekli olma ve hukuka uygunluk ilkelerine uygun davranmak zorundadır.

Kişisel verilerin korunması, aday açısından olduğu kadar idarenin işleminin hukuka uygunluğu açısından da önemli bir unsurdur. Mahkemeler, hukuka aykırı yöntemlerle toplanmış ya da resmi kaynaklarla doğrulanmayan verilerin memuriyete engel olarak gösterilmesini kabul etmemekte; bu tür işlemleri çoğunlukla iptal etmektedir. Dolayısıyla kişisel verilerin korunmasına yönelik titiz bir yaklaşım, hem adayın hem de idarenin menfaatini koruyan temel bir güvencedir.

Olumsuz Sonuçlanma ve İtiraz Yolları

Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması, adayın memuriyet hakkının doğrudan etkilenmesi anlamına gelir. Bu nedenle süreç hem idari hem de yargısal açıdan güçlü bir denetime tabidir. Adayın olumsuz bilgiye ulaşma hakkı, savunma hakkı ve hatalı bilgilere itiraz edebilme imkanları temel güvenceler arasında yer alır.

İdari İtiraz Süreci

Adaylar, olumsuz güvenlik soruşturması sonucunun tebliği üzerine ilk olarak idari itiraz yoluna başvurabilirler. Bu süreç genellikle ilgili bakanlık veya kurum bünyesinde yeniden değerlendirme şeklinde gerçekleşir. İtiraz dilekçesinde adayın hakkındaki bilgilerin gerçeği yansıtmadığını veya eksik ya da yanlış değerlendirildiğini açıklayan belgeler sunması oldukça önemlidir.

İptal Davası Açma Hakkı

İdari itirazın reddedilmesi veya sonuç alınamaması hâlinde adayın başvurabileceği en etkili yol, idare mahkemesinde iptal davası açmaktır.

Bu davalarda mahkemeler idarenin dayandığı bilgilerin somutluğunu, ölçülülüğünü ve hukuka uygunluğunu incelemektedir.

Özellikle Danıştay’ın son yıllardaki içtihatlarında; soyut istihbarat notlarına dayanan, doğrulanmayan bilgi içeren veya hiçbir somut delille desteklenmeyen göreve başlatmama işlemlerinin iptal edildiği görülmektedir.

İptal Davalarında İspat ve Deliller

Güvenlik soruşturmasına ilişkin işlemlerin yargısal denetiminde en önemli husus, idarenin hangi somut bilgilere dayanarak olumsuz bir sonuca ulaştığını ortaya koymasıdır.

Gizlilik Derecesi ve Mahkemeye Sunulacak Belgeler

Gizli nitelikteki belgeler çoğu zaman soruşturmanın en kritik parçalarıdır. Mahkemeler, bu belgeleri dosyaya celp ederek bizzat incelemekte; belgenin içeriğinin hukuka uygun şekilde elde edilip edilmediğini, verilerin doğruluğunu ve idarenin değerlendirmesinin ölçülü olup olmadığını denetlemektedir. Eğer belge yalnızca soyut ifadeler içeriyorsa veya idarenin değerlendirmesi ile belge içeriği arasında tutarlı bir bağ bulunmuyorsa işlemin iptal edilmesi kaçınılmaz hâle gelmektedir. Dolayısıyla gizlilik iddiası idarenin keyfi değerlendirmesini koruyan bir araç değil, yalnızca sınırlı ve hukuka uygun kullanılabilecek bir istisnadır.

Tanık ve Yazılı Delil Kullanımı

Adaylar, iptal davasında yalnızca idarenin sunduğu belgelerle sınırlı değildir; kendi lehlerine olan tanık beyanlarını, önceki iş yerlerinden alınan çalışma yazılarını, disiplin kayıtlarını, sosyal çevre değerlendirmelerini ve resmî belgeleri mahkemeye sunabilirler.

Kamu Görevlisi Adaylarının Hakları

Güvenlik soruşturması; kamu görevlisi adaylarının memuriyet hakkını doğrudan ilgilendiren bir süreç olduğundan adil değerlendirme, eşit muamele ve ayrımcılığa uğratmama konusunda hassas davranılması önemlidir. Aday kişilerin bu hakları korunmalıdır.

Eşitlik İlkesi ve Ayrımcılık Yasağı

Kamu kurumları aynı durumda bulunan adaylara aynı ölçütleri uygulamak zorundadır. Aksi hâlde eşitlik ilkesi kamu personeli hukuku açısından ihlal edilmiş olur.

Göreve Başlatmama İşlemlerine Karşı Başvuru

Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması adayın mesleki geleceğini doğrudan etkileyen bir sonuçtur. Dolayısıyla bu karar gerekçeli olmak zorundadır. Gerekçesiz işlemler için yargı yolunun açık olması bir gerekliliktir. Aday, bu karara karşı önce idari itiraz, ardından iptal davası yoluna başvurabilir.

2025’te Uygulamadaki Yeni Eğilimler

Danıştay Kararlarındaki Gelişmeler

Danıştay kararları, 2025 yılı itibariyle güvenlik soruşturması uygulamasına ilişkin çok önemli çerçeveler çizmiştir. Mahkeme son yıllarda istihbarat birimlerinden gelen raporların nesnel, doğrulanabilir ve somut bilgi içermesi gerektiğini özellikle vurgulamaktadır. Ayrıca, soruşturma kapsamındaki bilgilerin eski, güncel olmayan veya hukuka aykırı biçimde elde edilmiş olması hâlinde işlemin iptal edilmesi gerektiğini de açıkça ortaya koymaktadır.

OHAL Sonrası Değerlendirmeler

OHAL dönemindeki uygulamalar, daha geniş kapsamlı ve çoğu zaman esnek yorumlanan güvenlik kriterlerine dayanıyordu. Ancak günümüzde OHAL sonrası hukuki normalleşme süreci tamamlanmış; idarelerin değerlendirmeleri daha objektif, ölçülü ve somut bilgi temelli bir çerçeveye oturtulmuştur. Memuriyet başvurularında “iltisak” veya “irtibat” kavramları artık yalnızca açık, doğrulanabilir ve güçlü delillerle desteklendiğinde dikkate alınmakta; soyut isnatlara dayanarak adayların memuriyet hakkının engellenmesi yargı tarafından kesin bir biçimde reddedilmektedir.

Konu ile ilgili dikkatinizi çekebilecek makalelerimize aşağıda yer verdik. İlgili makaleye ulaşabilmek için başlığın üzerine tıklayabilirsiniz.

Şimdi ara