Müstehcenlik Suçu ve Cezası (TCK 226)
Müstehcenlik suçu, toplumun genel ahlak normlarına aykırı hareketlerle işlenen suçlardan biridir ve ciddi yaptırımları içermektedir. Bu suç, müstehcen ürünlerin alenileştirilmesi, satılması, kiraya verilmesi, reklamının yapılması gibi eylemlerle işlenirken, özellikle çocukların zarar görmesine neden olan faaliyetler daha ağır cezaları gerektirmektedir.
Türk Ceza Kanunu'nun 226. maddesinde "Genel Ahlaka Karşı Suçlar" başlığı altında düzenlenen müstehcenlik suçu, müstehcenliğin tanımını yapmaksızın suçun unsurlarını ve cezasını belirtmektedir.
Yargıtay'ın uygulamalarına göre, müstehcenlik suçunun tespitinde toplumun genel ahlak normları ve demokratik toplum düzenine ilişkin davranış kuralları dikkate alınmalıdır. Bu çerçevede, suçun objektif olarak müstehcen olup olmadığı, toplumun ortak edep ve ahlak temizliğine yönelik bir saldırı niteliği taşıyıp taşımadığı ve özellikle çocukların zararlı etkilerinden korunması gerekip gerekmediği değerlendirilmelidir.
Yargıtay, müstehcenlik suçunun hukuki menfaatinin toplumun ar ve haya duyguları olduğunu kabul etmiş ve bu duyguları inciten ürünlerin müstehcen olduğunu vurgulamıştır.
Ancak müstehcenlik kavramı, kişiden kişiye ve toplumdan topluma farklılık gösterebilir. Örneğin, Yargıtay, geçmişte eşcinsel ilişkileri müstehcenlik suçu kapsamında değerlendirirken, daha sonra bu konudaki tutumunu değiştirmiştir.
Müstehcenlik Suçu Unsursları
Müstehcenlik suçu, toplumun genel ahlak normlarına aykırı davranışlarla ilgili önemli yaptırımlar içeren bir suç türüdür. Bu suçun çeşitli unsurları ve cezaları, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerinde belirtilmiştir.
- Müstehcen Ürünlerin Alenileştirilmesi: Müstehcen içerikli ürünlerin alenen gösterilmesi, sergilenmesi, okunması veya okutulması müstehcenlik suçu oluşturur. Örneğin, bir topluluk önünde müstehcen içerikli bir kitabı okumak veya pornografik resimleri sergilemek bu suç kapsamındadır. Bu eyleme ilişkin ceza, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
- Müstehcen Ürünlerin Satılması veya Kiraya Verilmesi: Müstehcen ürünlerin içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satılması veya kiraya verilmesi de suç teşkil eder. Bu eylemler, belirli satış noktaları dışında gerçekleştirildiğinde cezai yaptırıma tabidir. İlgili ceza, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
- Müstehcen Ürünlerin Reklamının Yapılması: Müstehcen ürünlerin reklamı çeşitli medya araçlarıyla veya sokakta yapılabilmektedir. Bu reklamların cezası da 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
- Basın Yayın Yoluyla Müstehcenlik Suçu: Müstehcen içeriklerin basın ve yayın yoluyla yayınlanması veya yayınlanmasına aracılık edilmesi suç teşkil eder. Bu durumda, altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası uygulanabilir.
Müstehcenlik suçlarında, tüzel kişilere de güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Ancak, müstehcenlik kavramının belirlenmesinde toplumun genel ahlak normları ve yasal düzenlemeler dikkate alınmalıdır. Bu çerçevede, suçun unsurları ve cezaları belirlenirken adil ve dengeli bir yaklaşımın benimsenmesi önemlidir.
Müstehcenlik Suçunun Cezası
Türk Ceza Kanunu’nun 226. Maddesine göre bu suçun cezası:
a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,
e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,
f) Bu ürünlerin reklamını yapan,
Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.[83]
(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.
Müstehcenlik Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi
Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Adli para cezası tek başına veyahut hapis cezası ile birlikte uygulanan bir yaptırım türüdür. Müstehcenlik suçunun cezası 1 yılı geçtiği takdirde adli para cezasına çevrilemez.
Müstehcenlik Suçu Zamanaşımı
Zamanaşımı, davanın belli bir süre içerisinde açılması veya açılmış olan bir davanın kanuni olarak belirlenmiş süresi içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda davanın düşmesine sebep olan kurumdur. TCK md.226 maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesi ve 5. fıkralarının dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Diğer tüm müstehcenlik suçlarının dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Müstehcenlik Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, mahkemenin suçlu bulduğu kişi hakkında verdiği cezanın belirli bir süre için uygulanmaması yönünde alınan kararıdır. Bu süre içinde kişi, belirli koşulları yerine getirirse, mahkeme kararı sonucunda cezalandırılmaz ve suç kaydı oluşmaz. Ancak koşulları yerine getirmezse, ceza uygulanır ve suç kaydı oluşur. Müstehcenlik suçunun cezası 2 yılı geçtiği takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkün değildir.
Müstehcenlik Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir.
Müstehcenlik Suçu Şikayet Süresi
Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Ancak müstehcenlik suçu şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır. Suçtan mağdur olan kişi, yargılama aşamasında şikayetçi olmadığını belirtse bile davaya veya failin cezasına bir etkisi olmayacaktır.
Müstehcenlik Suçunda Şikayeten Vazgeçme
Müstehcenlik suçu TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır. Bu sebeple mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir.
Müstehcenlik Suçunda Uzlaşma
Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Uzlaşma kapsamında olan suçlar sayılıdır. Müstehcenlik suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Müstehcenlik Suçunda Görevli Mahkeme
Müstehcenlik suçu nedeniyle yargılama yapmak için görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Sık Sorulan Sorular
Müstehcenlik Suçu Uzlaşmaya Tabii Mi?
Uzlaşma kapsamında olan suçlar sayılıdır. Müstehcenlik suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Müstehcenlik Suçu Şikayete Bağlı Mıdır?
Müstehcenlik suçu TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır. Bu sebeple mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 18.Ceza Dairesi - Karar : 2016/19166
Yaşı küçük mağdurun, sanığın televizyonda seyrettiği çıplak kadın ve erkeklerin yer aldığı bir filmi televizyon ekranına ayna tutarak kendilerine izlettirdiğine yönelik aşamalardaki tutarlı ve suç isnadı için herhangi bir neden görülmeyen beyanları karşısında, sanığın yaşı küçük mağdurlara evinin açık olan penceresinden izlemekte olduğu porno içerikli filmi göstererek müstehcenlik suçunu işlediği düşünülmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 18.Ceza Dairesi - Karar : 2016/19166).
Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar: 2016/11002
Anal ve oral yoldan yapılan, eşcinsel eğilimli ya da çoklu cinsel birleşmelere ait görüntülerin tek başına “doğal olmayan” kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği, bu kavramın cinsel yaşamın içerisinde yeri olmayan, aşağılayıcı veya bütün toplum tarafından da doğal olarak kabul edilmeyen ilişkileri tanımladığı, bilirkişi raporunda içeriği açıklanan görüntülerin kapsamına göre, sanığın eyleminin müstehcenlik suçunun başka bir biçimi olan TCK’nın 226/1-d maddesinin ihlali niteliğinde olduğundan, bu maddeye göre cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 226/4. maddesinden “doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin görüntü” suçundan hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar: 2016/11002).