Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Nedir? (CMK 231)

CMK'nın 231. maddesi gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, sanığın kişiliği, yaşayışı, iş ve güç durumu, suçun işleniş biçimi, suçun işlenişindeki amaç ve saikler, suçun işlenişindeki öğretiler, sanığın duruşmadaki tutumu, mağdur zararının durumu, kamu yararının gerektirdiği diğer sebeplerin değerlendirilmesi sonucunda, sanığın suç işlemeyeceğine ve toplum için zararlı bir unsur olmadığına kanaat getirilmesi gerekmektedir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde, mahkeme, sanığa belirli bir süre boyunca suçunu ceza evinde değil toplum içinde çekmesi için zaman verir. Bu süre içinde, sanık yeniden bir suç işlemezse, mahkeme kararı gereği cezasız kalır. Ancak, sanık bu süre içinde yeni bir suç işlerse, tüm cezalar uygulanır.

HAGB kararı sanığa verilen ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise verilebilir. Bu durumda gerekli olan koşulların da sağlanması halinde verilecek hükmün açıklanmasının 5 yıl süreyle geriye bırakılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakılması denir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, sanığın topluma yeniden kazandırılması için bir fırsat olarak görülebilir. Ancak, bu kararın verilmesi durumunda, sanığın kendisine verilen şartları yerine getirmesi ve suç işlememesi gerekmektedir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararının Şartları Nelerdir?

HAGB şartları;

  • Sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olmalı
  • Mahkemece, sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılmalı
  • Mağdurun ve kamunun uğradığı zarar tamamen giderilmiş olmalı
  • Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul etmiş olmalı
  • Sanık ve mağdur arasında bir uzlaşmanın sağlanamamış olması
  • Sanığın kendisi hakkında verilecek HAGB kararına rıza göstermesi
  • Sanık hakkında daha önce HAGB kararı verilmemiş olması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilemeyecek Suçlar

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan tüm suçlarda uygulanabilir olsa da kurumunun uygulanmayacağı konusunda kanunda açık düzenlemenin olduğu durumlarda, HAGB kararının uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmayacağı suçlar şunlardır:

  • İki yıl üstü süreli hapis veya adli para cezası gerektiren suçlar
  • Anayasa’nın 174. maddesinde koruma altına alınan inkılap kanunlarında yer alan suçlar
  • 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamındaki suçlar
  • Şike ve teşvik suçları
  • 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun kapsamında disiplin suç ve cezaları
  • Kullanmak için Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak ya da Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçu
  • İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu
  • İcra İflas Kanunu’nda Yer Alan Suçlar
  • Disiplin Hapsi ve Tazyik Hapsi Gerektiren Fiiller

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararında Denetim Süresi Ne Kadardır?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı belirli bir süreyle sınırlı olarak verilebilen bir karardır. Bu süre yetişkinle için 5 yıl, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan çocuklar hakkında ÇKK’nun 23. Maddesi uyarınca çocuklar için ise 3 yıl olarak uygulanır. 

Denetim süresi, sanığın belirli şartları yerine getirerek suç işlemediğini kanıtlaması için verilen bir süredir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararının Sonuçları Nelerdir?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, suçlunun cezalandırılmasının ertelenmesi kararıdır. Zira bu karar ile hükmedilen bu ceza sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamaktadır. Bu karar, sanığın suçlu olarak kaydedilmesini engelleyerek gelecekteki iş, eğitim veya seyahat gibi fırsatlarını korur. Bununla birlikte, karar verildiğinde belirlenen şartları yerine getirmediği takdirde, hüküm açıklanır ve suçlu olarak kaydedilir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sonuçları şunlardır:

  1. Sanığın sicil kaydı temiz kalır: Karar verildiğinde, suçlu sayılmaz ve bu nedenle gelecekteki iş, eğitim veya seyahat gibi fırsatlarını korur.
  2. Sanık belirli bir denetim süresi boyunca belirli şartları yerine getirmek zorundadır. Bu süre içinde yeniden kasten bir suç işlemezse ve verilen yükümlülüklere uygun davranırsa cezasız kalır.
  3. Hüküm açıklanır: Suçlu, denetim süresi içinde belirlenen şartları yerine getirmezse, hüküm açıklanır ve kaydedilir.

HAGB Kararı Verilen Kişiye Yeniden HAGB Kararı Verilebilir Mi?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin şartları arasında sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemiş olması vardır. 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 72. maddesiyle 5271 sayılı Kanunu’nun 231. maddesinin sekizinci fıkrasına göre:

Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiştir.

Bu düzelemeden de anlaşılacağı üzere hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık hakkında denetim süresi içinde bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği açıktır.

HAGB Kararının Niteliği Nedir? HAGB Kararı Bir Hüküm Müdür?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı, bir mahkeme kararıdır ve ancak bir hüküm niteliğinde değildir. Zira verilen bu karar sonucunda kişiye verilen ceza açıklanmayarak herhangi hukuki bir sonuç da doğmamış olacaktır. Ve dolayısıyla sanık da hükümlü sıfatını almaz. Ancak, HAGB kararı, suçlunun cezalandırılmasını erteler ve suçlunun belirli şartları yerine getirmesi koşuluyla cezasız kalmasına olanak tanır.

HAGB kararı, sanığın suçlu olarak hükmedilmesini engelleyerek gelecekteki iş, eğitim veya seyahat gibi fırsatlarını korur. Ancak, belirlenen şartları yerine getirmediği takdirde, hüküm açıklanır ve sanığın artık suçlu olduğu hükme bağlanır.

HAGB kararı, bir mahkeme kararı olduğundan, suçlu hakkındaki ceza hükümlerinden farklı bir niteliğe sahiptir. Hükümlüye ceza verilmez, ancak belirli bir denetim süresi boyunca şartları yerine getirmesi istenir. HAGB kararı, ceza hükümlerine ek olarak verilen bir karardır.

HAGB Kararına İtiraz Edilebilir Mi? Herhangi Bir Kanun Yolu Var Mıdır?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir (CMK m. 231/12). Kanunda yazılı olan haller saklı kalmak üzere, itiraz hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir. İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir. Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir; ancak ilk defa merci tarafından verilen tutuklama kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir (CMK m. 271).

Bu doğrultuda Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2014/16494 sayılı kararına göre HAGB kararına karşı temyiz yolu kapalı olup bu kararlara ancak itiraz edilebilir. Fakat, sanığın temyiz dilekçesi itiraz dilekçesi olarak kabul edilmeli ve itirazı incelemeye yetkili mahkemeye gönderilmelidir.

HAGB Kararına Kanun Yararına Bozma Başvurusu

Kanun Yararına Bozma, özellikle ceza hukuku alanında önemli bir kanun yolu olarak değerlendirilir. Bu başvuru, hukuki bir konuda verilen kararın yanlış olduğu ve birçok insanı etkilediği durumlarda yapılır. Kanun Yararına Bozma başvurusu, Yargıtay tarafından incelenir ve karar verilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararına karşı Kanun Yararına Bozma başvurusu yapılabilir. Ancak öncelikle verilmiş olan HAGB kararına hiç itiraz edilmemiş olması veya itiraz edilmişse de yetkili merciin bu itirazı reddetmesi ile kararın kesinleşmiş olması gerekir. Kesinleşen karara karşı “Kanun Yararına Bozma” başvurusu yapılabilir. Ancak bu aşamada Yargıtay tarafından yapılacak inceleme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulü şartlarının oluşup oluşmadığının denetlenmesinden ibaret olur.

Burada incelenecek olan hususlar HAGB kararı verilmesinin şartlarının oluşup oluşmadığı hakkındadır. Bu şartları tekrar belirtmek gerekirse:

  • Sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olmalı
  • Mahkemece, sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılmalı
  • Mağdurun ve kamunun uğradığı zarar tamamen giderilmiş olmalı
  • Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul etmiş olmalı
  • Sanık ve mağdur arasında bir uzlaşmanın sağlanamamış olması
  • Sanığın kendisi hakkında verilecek HAGB kararına rıza göstermesi
  • Sanık hakkında daha önce HAGB kararı verilmemiş olması

Şartların sağlanmadığının tespit edilmesi halinde Yargıtay bu hukuka aykırılık yeni bir yargılamayı gerektirdiği takdirde yeniden yargılama yapılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verir. Yargılama yapılmasını gerektirmeyen hallerde ise hukuka aykırılık Yargıtay ilgili ceza dairesince veya Ceza Genel Kurulunca doğrudan karar verilerek giderilir.

HAGB Denetim Süresi İçinde Herhangi Bir Suç İşlerse veya Yükümlülüklerine Uymazsa Ne Olur?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilen bir kişinin, denetim süresi boyunca herhangi bir suç işlemesi veya belirli yükümlülüklerine uymaması durumunda, HAGB kararı geri alınabilir ve verilen ceza uygulanabilir.

Sanığın denetim süresi içerisinde kasten bir suç işlemesi durumunda verilen karar açıklanacaktır. Burada kanun koyucu işlenen ikinci suçun yalnızca denetim süresi içerisinde işlenmiş olmasını ve kasten işlenen bir suç olmasını gözetmektedir. Bu doğrultuda denetim süresi içinde işlediği kasıtlı suçla ilgili mahkûmiyetinin kesin nitelikte olması halinde de hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekir.

Bu durumda, suçlu hakkında daha önce verilen HAGB kararı, hüküm haline gelir ve mahkemece verilen ceza infaz edilir. Bu durumda, suçlu hakkında daha önce verilen HAGB kararı kaydı da silinmez ve bu nedenle, suçlu gelecekteki iş ve meslek hayatı, seyahat vb. durumlarda, bu kayıt nedeniyle olumsuz etkilenir.

Bu nedenle, HAGB kararı verilen kişilerin, denetim süresi boyunca belirlenen yükümlülükleri tam olarak yerine getirmeleri ve yeni bir suç işlememeleri çok önemlidir. Aksi takdirde, verilen ceza hüküm haline gelebilir ve suçlunun gelecekteki yaşamı olumsuz etkilenebilir.

Güvenlik Soruşturmasında HAGB Kararı Çıkar Mı?

Güvenlik soruşturması, devlet kurumlarına personel alımı, kamu görevlisi atamaları, özel güvenlik görevlisi ve benzeri alanlarda yapılan bir araştırmadır. Bu nedenle, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı, güvenlik soruşturması kapsamında ele alınabilecek bir durum değildir. Zira hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı belirtildiği üzere kişinin adli sicil kaydında yer almamaktadır. Dolayısı ile yapılan güvenlik soruşturmasında da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının çıkmaması gerekir.

Güvenlik soruşturması, kişinin geçmişindeki suç kayıtlarının araştırılmasını içerir ve HAGB kararı verilmiş olsa bile, bu kayıtların silinmesi veya gizlenmesi söz konusu değildir. Ancak, HAGB kararı verilmiş bir kişinin bu kararın varlığından dolayı güvenlik soruşturması kapsamında olumsuz bir değerlendirme alması da mümkündür. Zira birçok kurum alım yaparken güvenlik soruşturması kapsamında HAGB kararlarına ulaşabilmektedir.

HAGB kararı sebebiyle güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanan memur adaylarının 60 gün içinde İdare Mahkemesinde yürütme durdurma istemli iptal davası açması gereklidir. Bu sayede kişiler mahrum kalınan haklarını kazanabilmektedirler.

HAGB Kararı Yargıtay Kararları

Yargıtay Hukuk GK, 09.10.2013 tarih ve 2013/4-8 E., 2013/1458 K.

… Ceza hakiminin beraat kararı verirken delilleri takdir konusundaki kanaati, hukuk davasında etkili değildir. Hukuk hakimi hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının sınırlarını belirlerken dayanılan kanıtların iddiayı kanıtlayacak güçte olmasını aramayacaktır. Çünkü hukuk hakimi iddiayı değil, hak arama özgürlüğünün hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını araştırma ödevi altındadır. Bu nedenle şikayet hakkını haklı gösterecek kesin kanıtlar olmasa bile bir takım güçsüz kanıtların (emarelerin) bulunması yeterli olacaktır. Kesin kanıtların aranması şeklindeki bir kabul halinde ise hak arama özgürlüğünün kullanılması kısıtlanmış olacaktır. …

Öte yandan, Hukuk Genel Kurulu’nun 01.02.2012 gün ve E:2011/19-369, K:2012/30 sayılı ilamında vurgulandığı üzere, maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekir.

Yukarıdaki açıklamaların ışığında somut olayın incelenmesinde; davalı ve onyedi (17) arkadaşı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na verdikleri şikayet dilekçesinde, Urla Kadastro Müdürlüğü’nde kontrol mühendisi olan davacının, çeşitli mazeretler ileri sürerek işlemleri geciktirdiğini, işyerinde huzursuz bir ortam oluşturduğunu iddia etmişlerdir. Duruşmada dinlenen davalı tanıkları ise, davalının iddialarını destekleyen açıklamalar yapmışlardır.

Buna göre, yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davalının şikayet hakkını, şikayeti haklı gösteren emarelere dayalı kullandığının kabulü gerekir.

Ayrıca, davalı ceza mahkemesinde davacıya karşı iftira suçunu işlediği gerekçesiyle cezalandırılmış ise de ‘’hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına’’ karar verdiğinden, yukarıda belirtildiği üzere, bu karar hukuk hakimini bağlamaz.

Yerel mahkemece, yukarıda yapılan hukuki ve maddi saptamalar gözetilerek, davanın tümden reddedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması doğru değildir.

Hak böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 20.02.2017 Tarih, 2016/12362E. 2017/1232 K.

Kurulan hükmün hukuki bir sonuç doğurmamasına imkan veren ve bu yönüyle sanıklar lehine olduğu hususunda şüphe bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanıklar hakkında uygulanabilmesi için, diğer koşulların varlığının yanında, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” gerektiği, ölüm ile sonuçlanan olay nedeniyle mahkemece tali kusurlu kabul edilen sanıkların kayden sabıkasız oldukları katılanlar vekilinin 15/12/2015 tarihli celsede, “Katılanların müteveffanın desteğinden mahrum kalmaları haricinde zararları yoktur. Henüz dava açmadık. Bir miktar belirlemedik. Bunun dışında beyan edebileceğimiz bir zarar yoktur,” şeklinde beyanda bulunduğu, CMK’nın 231. maddesinde belirtilen zararın “dorudan maddi zarar” olduğu bunun dışında kalan ve yoksun kalınan kar ile diğer zararların CMK’nın 231. maddesinde öngörülen zararı kapsamadığı, ancak hukuk mahkemelerinde dava konusu yapılan bu zararın istenebileceği anlaşıldığından, sanıklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10//02/2016 tarihli ve 2014/430 esas, 2016/67 sayılı karara yönelik sanıklar müdafinin itirazının reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden;

Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/03/2016 tarihli ve 2016/183 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20/02/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Yargıtay 4. CD, 24.10.2016 tarih ve 2014/9550 E., 2016/13675 K.

… Sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle ‘’Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.’’ cümlesi eklenmiş ise de, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamın engel oluşturmaması, tehdit suçu nedeniyle dosyaya yansıyan ve talep edilen somut (maddi) bir zararın bulunmaması, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel oluşturmaması karşısında, CMK’nın 231/6. maddesi uyarınca, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapıldıktan sonra, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ‘’Her ne kadar mağdurun sanıktan zarar tazmini konusunda bir talebi olmamış ve sanığın kişilik özellikleri ce yargılamanın devamı sırasındaki davranışları itibariyle yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşmuş olsa bile, 5271 sayılı CMK’nın 231/6-a maddesindeki ‘’daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olma’’ koşulunu sağlamayan’’ şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle, CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,…

HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği

NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

…….(HAGB Kararını Veren Mahkemenin Numarası Yazılacak) ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE

……(HAGB Kararını Veren Mahkemenin Bulunduğu İl Yazılacak)

HAGB KARARINA

İTİRAZ EDEN SANIK    : Adı ve Soyadı (T.C. Kimlik No) Adres

SANIK MÜDAFİ           : Av. Mehmet GENÇ

SUÇ                                : Hakaret 

İTİRAZ NEDENLERİ:

1-İstanbul ... Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu müvekkil hakkında 1 yıl 15 gün hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve verilen cezanın hükmünün açıklamasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Müvekkile verilen mahkumiyet kararı hatalıdır ve müvekkilimiz hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

3-Müvekkil ….., müşteki ........ye hakaret suçunu oluşturacak bir girişimde bulunmamıştır. Müvekkilimizin iddianame kapsamında üzerine atılı TCK 125 hakaret suçunun oluşması için karşı tarafın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte olması gerekmektedir. Ancak dosya kapsamı incelendiğinde müvekkilimizin hakaret suçunu işlediğine dair somut bir delil bulunmamaktadır.

4-Huzurdaki davaya konu olan iddianame ile müvekkilimizin yalnızca bir varsayım üzerine cezalandırılması talep edilmiştir. Ancak Ceza hukukunda mahkumiyet kararı bir varsayım veya ihtimale dayandırılarak verilemez. Sanığın suç işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilin mevcut olmaması durumunda şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanması ve beraat kararı verilmesi gerekir. Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir.

5-Tüm bu açıklamalarımızın sonucunda müvekkilimizin ilgili suçu işlemediği ortadadır. Bu sebeple İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyada müvekkilimiz hakkında verilen cezanın ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etme gereğimiz hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLERİ: TCK (m.125) ve ilgili mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM: Arz ve izah olunan sebeplerden ötürü İstanbul .... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından ../../.. tarihinde müvekkilimiz ...... hakkında verilen mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz etmekteyiz. Bu sebeple söz konusu hükmün kaldırılarak müvekkilimizin BERAATİNE karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. ../../....

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Hakkında Sık Sorulan Sorular

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Nedir?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, suçlunun cezalandırılmasının ertelenmesi kararıdır.  Karar verilmeden önce, suçlu kişiliği, durumu, suçun işleniş biçimi, amaçları, toplum yararı ve diğer faktörler dikkate alınır. HAGB kararının verilebilmesi için sanığa verilen cezanın, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması gerekir. Bu takdirde hakim 5 yıl süreyle geriye bırakılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verir.

Denetim süresinin şartlara uygun olarak geçirilmesi halinde geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılır. Ve davanın düşmesine karar verilir. Ancak, süre içinde kurallara aykırı davranır veya başka bir suç işlerse, tüm cezalar uygulanır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Sicile İşler mi?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık, denetim süresi içerisinde kasten bir suç işlemezse ve yükümlülüklerine uygun davranırsa dava düşer yani sanığa herhangi bir ceza verilmez. Sanığın sicili temiz kalır. Ancak sanığın verilen bu denetim süresi içerisinde yükümlülüklere aykırı davranması veya kasten bir suç işlemesi halinde verilen ceza açıklanacaktır ve suç sicile işleyecektir.

 

Şimdi ara