Oy vermek, seçmen kütüğüne kayıtlı olan herkesin yerine getirmesi gereken bir kanuni zorunluluktur. Oy kullanmak bir haktır fakat hakkın yanında zorunlu bir unsur olmasından dolayı geçerli bir mazereti olmayıp oy kullanmayan vatandaşa Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından idari para cezası kesilir.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, seçimlerin düzen içinde yürütülmesi için gerekli kuralları ve seçime dair diğer unsurları düzenler. Seçim günü nasıl oy kullanılacağı, ve diğer gerekli prosedür bu kanunda yer alır.
Vatandaşların seçme hakkı Anayasa’nın 67. maddesinde düzenlenmiştir. Aynı zamanda seçmen olabilmenin şartları gibi hususlar da bu maddede düzenlenir. Anayasada yer alan bu hak, bir vatandaşlık görevidir.
Seçim günü oy kullanmayan vatandaşlar, geçerli bir mazeret sunmadıkları takdirde idari para cezası ile karşı karşıya kalırlar. Bu ceza YSK tarafından kesilen bir idari para cezasıdır. Ceza miktarı her seçim dönemi öncesinde yeniden belirlenmektedir.
2025 yılı için belirlenen oy kullanmama cezası miktarı 750 TL’dir. Bu ceza tutarı hem yerel seçimler hem genel seçimler hem de referandumlar için geçerli ve aynıdır.
Eğer oy kullanmama durumu bir mazeret dolayısıyla gerçekleşmişse vatandaşların bu cezaya karşı itiraz hakkı vardır. İtiraz süreci belirli prosedürlere tabidir.
Ceza vatandaşa tebliğ edildikten sonra belirli bir süre zarfında kişinin cezaya itiraz hakkı bulunur. Bu süre vatandaşa gönderilen ceza tebliğ belgesinde YSK tarafından belirlenip belirtilmiş olur.
İtiraz dilekçesi ilgili İlçe Seçim Kuruluna verilmelidir. İtiraz dilekçesinde seçime katılamama mazereti açıkça belirtilmelidir ve bu geçerli bir mazeret olmalıdır. Geçerliliğini kanıtlayan belgeler de başvuruya eklenmelidir.
Mazeret sebebiyle oy kullanamama durumları geçerli belgelerle desteklendiği takdirde idari para cezasının iptal edilebileceğinden yukarıda bahsetmiştik. Bundan sonraki başlıklarda ise çeşitli gerekçelere örnek vereceğiz.
Oy kullanamama için geçerli sayılabilecek mazeretler şu şekildedir:
Oy kullanamamaya sebebiyet veren mazeretlerin hepsi delil niteliği taşıyan belgeler ile kanıtlanmalıdır. Bu belgeler, itiraz dilekçesine eklenmelidirler.
Oy kullanmama cezasına karşı iptal davası açabilme yolu da vardır. Açılacak olan iptal davası idari yaptırımın dayanağı olan belgelere ve delillere dayanmalıdır.
Öncelikle itiraz, ceza tebliğ edilmeden önce yapılmamalıdır. Çünkü itiraz süresi tebliğden tarihinden itibaren başlamaktadır. Mazeret delilleri doğru ve kapsamlı bir şekilde toplanmalıdır. İtiraz gerekçeleri net bir şekilde belirtilmelidir.
Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılacak başvuruda, daha önce benzer mazeretlerle cezası iptal edilen kararlar referans olarak sunulabilir. Emsal karar örneklerinin başvuruya eklenemesi, başvuru dilekçesini daha güçlü ve dayanaklı bir hale getirir.
Geçmişte verilen kararlar her yeni dava için yol gösterici bir nitelik taşıyabilir. Dolayısıyla incelenmelerinde fayda vardır.
Geçmiş seçimlerde oy kullanmama cezasına dair açılan bazı davalar, usule aykırılık ve eksik tebligat gibi nedenlerle iptal edilmiştir. Özellikle ceza kararında yasal gerekçenin belirtilmemesi, tebliğ yapılmadan tahsilat girişimi veya yetkisiz makamlarca düzenleme gibi nedenlerle Sulh Ceza Hakimlikleri cezaları kaldırmıştır. Bu örnekler, şekli hata ve usul eksikliklerinin itiraz sürecinde önemini ortaya koymaktadır.
Bazı davalarda mahkemeler, vatandaşların geçerli ve belgeli mazeretleri olduğunu kabul ederek cezanın iptaline karar vermiştir. Örneğin, sağlık raporu, yurtdışında bulunma ya da zorunlu görev nedeniyle seçime katılamama durumlarını kanıtlama gibi hallerde cezayı geçersiz kılabilmiştir. Bu kararlar, somut gerekçelere dayalı savunmalarla sonucun vatandaşın lehine dönebileceğini göstermektedir.