Hakaret sayılan bazı kelimeler;
Hakaret oluşturan kelimelerin hepsinin sayılması mümkün değildir. Zaten somut olaya göre kullanılan kelimenin hakaret olup olmama vasfı da değişebilmektedir.
Hakaret sayılmayan kelimeler;
Hakaret sayılmayan kelimelerin de hepsinin sayılması mümkün değildir. Ancak Türk ceza kanunu 125’e göre, hakaret suçunun unsurlarını taşımaması halinde hakaret suçu oluşmayacaktır.
Beddua etmek hakaret suçunu oluşturmaz.
“Allah belanı versin, cehenneme kadar yolun var, Allah seni bildiği gibi yapsın, Allah canını alsın, yarını göremezsin inşallah, yaktın çırada kavrul inşallah” gibi tabirler beddua niteliğindedir. Beddua niteliğindeki sözler hakaret suçunun unsurlarını oluşturmamaktadır. Yargıtay tarafında da beddua niteliğindeki tabirleri hakaret saymamaktadır.
Aynı zamanda hakime “ senden bu beklenir zaten adalet bu kadar, tanık tebiyesizlik yapmaktadır, böyle heyet mi olur” gibi ifadeler kaba hitap tarzı sayılmaktadır.
“Dinsiz, imansız, saygısız, ulan, lan, yalancı” gibi ifadeler ağır eleştiri sayılmaktadır.
Savcıya karşı “ savcı iseniz savcılığınızı bilin, sana bilmiyorum dedim, savcının dünyadan haberi yok” ifadelerde kaba hitap tarzı sayılmakta, hakaret sayılmamaktadır.
Kamu görevlisine hakaret suçu; hakaret suçunun içerisinde nitelikli hali olarak düzenlenmiştir. Yani hakaret suçu, kamu görevlisine karşı işlenmesi halinde; basit hakaret suçunun cezasının da artırım yapılacaktır. Ancak kamu görevlisine karşı hakaret suçunun cezasında artırım yapılması için kamu görevlisi görevinden dolayı hakarete uğramış olmalıdır.
Hakaret suçu bir kimsenin onur, şeref saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut fiiller isnat etmek yahut sövmek suretiyle işlenebilir. Hakaret fiili ile kişinin toplum içindeki saygınlığının zedelenmesine veya kişilik haklarına saldırı gerçekleştirilmektedir. Hakaret suçunun temel cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.Hakaret suçu kamu görevlisine görevinden dolayı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı 1 yıldan az olacak şekilde verilemez.
Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hali kanunda düzenlenmiştir. Bu halde suç tüm üyelere karşı işlenmiş olacaktır. Dolayısıyla zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanması öngörülmüştür.
Hakaret suçu 2 şekilde işlenebilir.
Mağdurun yüzüne karşı işlenmesidir. Veya telefon, mail, mektup, mesaj yolu ile gerçekleştirilebilir.
Mağdurun yokluğunda hakaret suçunun işlenmesi halinde bu fiili en az 3 kişi ihtilat etmelidir. Yani fail, mağdurun olmadığı bir ortamda veya whatsaap grubunda veyahut 3 kişiye ayrı ayrı mağdurdan bahisle bu hakaret fiillerini söyleyebilir. Ancak 3 kişinin birbirine söylemesi ile bu koşul gerçekleşmez. Failin bizzat kendisi iletmelidir. Bu halde de mağdura karşı hakaret suçu oluşur.
Hakaret suçunun ispatında her türlü hukuka uygun delil kullanılabilir. Eğer hakaret ileti yoluyla gerçekleştirilmişse yani whatsaap, e- mail, ses kaydı, sosyal medya üzerinden, güvenlik kamerası kayıtları, tanık gösterilmesi gibi deliller kullanılarak hakaret suçu ispatlanabilir. Hukuka uygun her türlü deliller ispat aracı olabilmektedir. Ancak başka hiçbir yolla ispatlanamıyorsa; failin rızası dışında ses kaydıda alınabilir. Telefon konuşmaları, gsm operatörlerinden istendiği zaman sadece aranma zamanı ve dakikası bilgisine ulaşılabilir. Bu yüzden başka hiçbir delil sunulamıyorsa ses kaydı alınması Yargıtay tarafından kabul edilmektedir.
Karşılık hakaret etme suçuda kanunda düzenlenmiştir. Karşılıklı olarak hakaret suçu işlenmesi; birinin hakaretine karşılık vermektir. Hakaret fişleri aynı anda gerçekleşmek zorunda da değildir. Bu durumda somut olayın özelliklerine göre taraflardan her ikisinin veyahut birinin hakkında verilecek cezada üçte birine kadar indirebilir. Yahut hiç ceza da verilmeyebilir.
Hakaret sayılmayan kelimeler Yargıtay kararlarında şöyledir:
(Yargıtay 18. Ceza Dairesi K. 2019/11973)