Vergi kanunları çerçevesinde belirlenmiş kurallara uyulmadığında ortaya çıkan bir durumdur.
Bu kavram, vergi mükelleflerinin gerekli usullere ve prosedürlere riayet etmemesi halinde, vergi otoriteleri tarafından uygulanan bir ceza türünü ifade eder. Bu tür usulsüzlükler, genellikle beyannamelerin eksik veya hatalı verilmesi, gerekli belgelerin sunulmaması veya yanlışlıkla yanıltıcı bilgiler paylaşılması durumlarında söz konusu olmaktadır.
-Fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmemesi veya gerçeğe aykırı düzenlenmesi: Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dahil olmak üzere fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ve serbest meslek makbuzunun verilmemesi, alınmaması, bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi veya bu belgelerin hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda, her bir belge için özel usulsüzlük cezası 14.000 TL olarak belirlenmiştir. Bir takvim yılı içinde her bir belge türüne ilişkin olarak kesilecek toplam ceza ise 14.000.000 TL’yi geçemeyecektir.
-Elektronik beyanname ve bildirimlerin verilmemesi:
Elektronik beyanname ve bildirimlerin verilmemesi durumunda, birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında uygulanacak ceza 28.000 TL olarak belirlenmiştir.
Ayrıca vergi usul kanununun mükerrer 355. Maddesi uyarınca bilgi verme, ibraz ve bildirim yükümlülüklerine uyulmaması halinde uygulanacak cezalarda güncellenmişti.
-Birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı: 28.000 TL
-İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ve basit usulde vergilendirilenler: 14.000 TL
-Yukarıdakiler dışında kalanlar: 7.000 TL
-Yanlış Beyanname Vermek: Vergi mükelleflerinin, beyannamelerinde yanlış veya yanıltıcı bilgi vermesi durumunda bu cezalar devreye girer. Özellikle gelir ve giderlerin eksik veya fazla gösterilmesi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
-Beyanname Verilmemesi: Vergi dairesine zamanında beyanname teslim edilmemesi de özel usulsüzlük cezasının sebeplerindendir. Vergi beyannamesinin süresinde verilmemesi durumunda ceza uygulanır.
-Belgeleri Saklamama: Vergi kanunlarına göre saklanması gereken belgelerin saklanmaması veya ibraz edilmemesi halinde özel usulsüzlük cezaları gündeme gelir.
-Defter Tutma Zorunluluğuna Uymama: Özel usulsüzlük cezaları, defter tutma ve muhafaza zorunluluklarının yerine getirilmemesi durumunda uygulanır. Defterlerin eksik veya hatalı tutulması ceza gerektiren durumlardan biridir.
-Elektronik Beyanname Zorunluluğuna Aykırı Davranış: Vergi Usul Kanunu’na göre elektronik ortamda verilmesi gereken beyannamelerin kağıt ortamında verilmesi de cezayı doğurur.
Özel Usulsüzlük Cezasında İndirim, vergi mevzuatında belirli koşullar altında uygulanan bir kolaylıktır. Bu indirim, vergi zıyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları ile ilgilidir ve vergi mükelleflerine veya vergi sorumlularına belirli şartlar altında sağlanır. İndirimden faydalanabilmek için öncelikle şu koşulların sağlanması gerekir:
Bu indirimler, vergi mükelleflerine veya vergi sorumlularına ceza miktarının bir kısmını ödemede kolaylık sağlar. Ancak, indirimden faydalanabilmek için belirli süreler içinde gerekli başvuruların yapılması ve ödemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu sürelerin kaçırılması durumunda indirim hakkı kaybedilebilir ve cezanın tamamı ödenmek zorunda kalabilir. Bu nedenle vergi mükellefleri ve vergi sorumluları, indirim imkanından faydalanabilmek için süreleri dikkatlice takip etmelidirler.
Özel Usulsüzlük Cezasında Uzlaşma, vergi mevzuatında belirli koşullar altında uygulanan bir kolaylıktır. Bu süreç, vergi mükellefleri veya vergi sorumlularının vergi idaresi ile uzlaşma sağlayarak cezanın bir kısmını indirmesine imkân tanır. Mükellefler, ceza ihbarnamesinin kendilerine tebliğ edilmesinden itibaren otuz gün içinde uzlaşma komisyonuna başvurarak vergi için uzlaşma talebinde bulunabilirler. Bu başvuru, yazılı olarak yapılır ve mükellefin adı, vergi numarası, ceza konusu ve uzlaşma talebi detaylı bir şekilde belirtilir.
Vergi idaresi ve mükellef arasında uzlaşma sağlanması için belirli bir süre verilir. Bu süreçte, taraflar cezanın miktarı ve ödeme koşulları gibi konularda uzlaşmaya çalışırlar. Taraflar arasında anlaşma sağlanması durumunda, uzlaşma tutanağı düzenlenir. Uzlaşma sonucunda, mükellefe uzlaşılan usulsüzlük cezasının %75’ini ödemesi şartıyla, uzlaşılan cezanın %25’lik kısmı indirilir. Bu indirim, mükellef için önemli bir avantaj sağlar ve cezanın bir kısmının ödenmesini kolaylaştırır.
Uzlaşma tutanağı, vergi ziyaı cezalarını ödeme zamanlarından önce mükellefe tebliğ edilmişse, yasal ödeme zamanlarında ödenir. Ancak, tutanak ödeme zamanları kısmen ya da tamamen geçtikten sonra mükellefe tebliğ edilmişse, ödeme süresi geçmiş olan ceza, uzlaşma tutanağının tebliğinden başlayarak bir ay içinde ödenmelidir. Mükellefler veya vergi sorumluları, uzlaşma hükmünden yararlanabilmek için belirli şartlara uymak zorundadır. Özellikle, uzlaşılan cezanın belirlenen süre içinde ödenmemesi veya dava açılması durumunda bu hükümden yararlanılamaz.
Kısaca, özel usulsüzlük cezasında uzlaşma süreci, vergi idaresi ile mükellef arasında yapılan anlaşma sonucunda cezanın bir kısmının indirilmesini sağlar. Bu süreç, mükelleflere belirli bir ödeme kolaylığı ve indirim imkanı sunar, ancak belirli kurallara uyulması gerekmektedir.
- Doğrudan İptal Davası Açma: Genel veya özel usulsüzlük cezalarına karşı, ceza ihbarnamesinin mükellefe tebliğinden itibaren 30 gün içinde iptal davası açılabilir. Usulsüzlük cezalarının iptali davasına bakmaya görevli mahkeme vergi mahkemesi olarak düzenlenmiştir.
- İdari İtiraz Yolundan Sonra İptal Davası Açma: Vergi cezalarında yapılan hatalar, bu kanunda vergi hataları için belli edilen usul ve şartlara göre düzeltilir. Vergi hatalarında düzeltme zamanaşımı olarak kabul edilen süre esasen hak düşürücü süredir. Bu süre vergiyi doğuran olayın doğduğu takvim yılını izleyen yılın başından başlamak üzere 5 yıldır. Usulsüzlük cezalarının idari yoldan düzeltilmesi için 5 yıllık süre içinde vergi dairesine başvurulmalıdır. Usulsüzlük cezalarındaki hatayı idari yoldan düzeltme yetkisi vergi dairesi müdürüne aittir. Mükellefin düzeltme talebi halinde, 30 günlük iptal davası açma süresinden düzeltme talep etmek için harcanan gün sayısının düşülmesi suretiyle dava açma süresi hesaplanır. 30 günlük iptal davası açma süresi içerisinde yapılan düzeltme başvuruları iptal davası açma süresini kendiliğinden durdurur. Örneğin, mükellefin 30 günlük iptal davası açma süresinin 14. gününde Vergi Dairesine başvurarak düzeltme isteminde bulunması halinde, Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 30 gün içinde istemin reddedilmesi veya 60 gün içinde cevap verilmeyerek reddedilmiş sayılması halinde ret kararının mükellefe tebliği veya reddedilmiş sayılma gününden itibaren kalan 16 gün içinde Vergi Mahkemesinde iptal davası açması gerekir.
- Uzlaşma Başvurusu Sonrasında İptal Davası Açma: Mükellef veya ceza muhatabı, ceza ihbarnamesinin kendisine tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde uzlaşma talep ettiği usulsüzlük cezası için, ancak uzlaşma sağlanamadığı takdirde iptal davası açma yoluna gidebilir. Mükellef veya ceza muhatabı uzlaşma yoluna gittiği aynı usulsüzlük cezası için uzlaşma talebinden önce iptal davası açmışsa, açılan dava, uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemelerince incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde mükellef, üzerinde uzlaşılan usulsüzlük cezasına karşı iptal davası açamaz. Uzlaşmanın sağlanamaması halinde mükellef veya ceza muhatabı; usulsüzlük cezasına karşı uzlaşmanın sağlanamadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu takdirde, uzlaşma sürecinde iptal davası açma süresi bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu süre tutanağın tebliği tarihinden itibaren 15 gün olarak uzar (VUK m.Ek-7).
Vergi mahkemelerinde, genel ve özel usulsüzlük cezasının iptali davasının açılması halinde, bu cezaların tahsil işlemi dava sonuna kadar durur (İYUK m.27). Usulsüzlük cezalarının tahsilinin durdurulması için vergi mahkemesinden ayrıca yürütmenin durdurulması kararı alınmasına gerek yoktur, tahsil işlemleri kendiliğinden durmaktadır.
Özel usulsüzlük cezası, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak beş yıl geçmekle artık kesilemez (VUK m.374/1).
Ceza hukukunda tekerrür, işlenmiş olan bir suçun cezası kesinleştikten sonra belli süre içinde yeni bir suçun işlenmesidir. Ceza hukukundaki tekerrür ile özel usulsüzlük cezasındaki tekerrür arasında nitelik, şartları ve süre bakımından farklılıklar bulunmaktadır. Özel usulsüzlük cezasında kişilere tekerrür suçunun uygulanması için şu şartların gerçekleşmesi gerekir: