Anayasayı İhlal Suçu Nedir? (TCK 309)
Anayasayı ihlal suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 309. maddesinde tanımlanmıştır. Bu suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs eden veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önleyen kişilerin cezalandırılmasını öngörmektedir.
Bu suçu işleyen kişiler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 1. maddesinde belirtilen devletin niteliği, şekli, laiklik ilkesi, milli egemenlik, demokrasi, insan haklarına saygı gibi temel ilkelerini ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve Cumhurbaşkanının yetkilerini ortadan kaldırmaya veya fiilen kullanılamaz hale getirmeye yönelik eylemler gerçekleştirdiklerinde bu suçu işlemiş olurlar.
Anayasayı ihlal suçu, ciddi bir suçtur ve ağır cezaları vardır. Bu suçu işleyenler, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.
Anayasayı İhlal Suçunun Unsurları
Anayasayı İhlal Suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 309. maddesinde tanımlanmıştır. Bu suçun unsurları şunlardır:
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs etmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemek,
- Teşebbüsün yapılması veya fiilin gerçekleştirilmesi,
- Kişinin kasten hareket etmesi,
- Suçun bireysel veya toplu olarak işlenmesi.
İlk unsur, Anayasayı ihlal suçunun temel unsuru olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzenin ortadan kaldırılması veya yerine başka bir düzen getirilmesi veya bu düzenin fiilen uygulanmasının engellenmesi kastının oluşması gerekliliğini ifade eder.
İkinci unsur, teşebbüsün yapılması veya fiilin gerçekleştirilmesinin gerçekleşmiş olması gerekliliğini ifade eder. Yani, suç tamamlanmış veya tamamlanmamış olsa bile, kişinin bu yönde bir teşebbüste bulunması suçun unsurlarını oluşturur.
Üçüncü unsur, kişinin kasten hareket etmesinin gerekliliğini ifade eder. Yani, kişinin Anayasayı ihlal suçunu işlemek için bilerek ve isteyerek hareket etmesi gereklidir.
Dördüncü unsur, suçun bireysel veya toplu olarak işlenebileceği gerçeğini ifade eder. Bu, Anayasayı ihlal suçunun bir birey tarafından işlenebileceği gibi, bir grup tarafından da işlenebileceği anlamına gelir.
Bu unsurların hepsinin bir arada olması halinde, Anayasayı ihlal suçu gerçekleşmiş sayılır ve Türk Ceza Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca ağır cezaları öngörülür.
Anayasayı İhlal Suçunun Cezası
Anayasa’yı ihlal suçu Türk Ceza Kanunu’nun 309. Maddesinde yer almaktadır. Buna göre suçun cezası:
- Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.
- Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
- Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Anayasayı İhlal Suçunda Ceza İndirimi
Anayasayı İhlal Suçu, zincirleme suç olarak da işlenebileceği için, bir kişinin bu suçu işlemesi halinde, başka kişiler de aynı suçu işleyerek zincirleme şeklinde suç işlemiş olabilirler. Ancak Anayasayı İhlal Suçu'nun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır ve bu nedenle cezanın daha da ağırlaştırılması mümkün değildir.
Ancak, bu suça yardım eden sıfatıyla suça iştirak eden kişilerin cezalarında indirim yapılabilir. Bu nedenle, zincirleme suç hükümleri, yardım eden kişilerin cezalarının indirilmesinde uygulanabilir. Bu durumda, zincirleme suç hükümleri, ceza indirimine neden olabilecektir.
Anayasayı İhlal Suçunda Cezayı Artıran Haller
Anayasayı ihlal suçu zincirleme suç şeklinde işlenebiliyor olsa da de bu suçta cezanın ağırlaştırılması mümkün değildir. Zira bu suçun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.
Anayasayı İhlal Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi
Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Anayasayı ihlal suçunun cezası miktarı adli para cezasına çevirme için gereken koşulları sağlamadığı için verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
Anayasayı İhlal Suçu Zamanaşımı
Türk hukuk sisteminde, bir suçun işlenmesinden itibaren belirli bir süre geçmesi halinde, o suç için cezai kovuşturma yürütülemez ve dava açılamaz. Bu sürece "zamanaşımı" denir.
Türk Ceza Kanunu'na göre, suçun zamanaşımı süresi, suçun türüne göre değişiklik gösterir. Örneğin, basit yaralamaya ilişkin zamanaşımı süresi 8 yıl iken, cinayet gibi daha ağır suçlarda bu süre 30 yıla kadar çıkabilir.
Zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar ve süreç kesintiye uğramadan devam eder. Ancak, bazı durumlarda zamanaşımı süresi durdurulabilir veya sürenin yeniden başlamasına neden olacak bir olay gerçekleşebilir. TCK 66. maddesi uyarınca bu suç için belirlenen dava zamanaşımı süresi otuz yıldır.
Anayasayı İhlal Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının (HAGB) amacı kişileri ıslah etmektir. İki yıl veya altında olan hapis cezalarının varlığı halinde kişilere belirli bir denetim süresi verilir. Bu süre içerisinde failin kurallara uygun hareket etmesi sonucunda verilen hüküm hiçbir sonuç doğurmayarak ortadan kalkar ve adli sicil kaydında da görülmez.
Anayasayı ihlal suçunun cezası miktarı adli para cezasına çevirme için gereken koşulları sağlamadığı için verilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir.
Anayasayı İhlal Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir. Anayasayı ihlal suçu için etkin pişmanlık söz konusu olamaz.
Anayasayı İhlal Suçu Şikayet Süresi
Anayasayı ihlal suçu, şikayete tabi olmayan suçlar arasındadır ve savcılık tarafından resen soruşturulur. Bu suç için herhangi bir şikayet süresi bulunmamaktadır. Kamu davasına müdahil olan bir kişi bile şikayetini geri çekse dahi, davada devam edilir ve ceza davası düşmez. Bu suç için dava zamanaşımı süresi dışında her zaman soruşturma açılabilir.
Anayasayı İhlal Suçunda Şikayeten Vazgeçme
Anayasayı ihlal suçu, şikayete tabi olmayan suçlar arasındadır ve savcılık tarafından resen soruşturulur. Bu sebeple şikayetten vazgeçme herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Şikayetten vazgeçildiğinde dava düşmeyecek yargılama devam edecektir.
Anayasayı İhlal Suçunda Uzlaşma
Türk hukuk sisteminde uzlaşma, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların mahkemeye gitmeden, arabuluculuk veya diğer yollarla çözülmesidir. Uzlaşma, genellikle tarafların karşılıklı anlaşmasıyla gerçekleşir ve hukuki bir bağlayıcılığı vardır. Uzlaşma, tarafların uzun süreli bir hukuk mücadelesinden kaçınmasına yardımcı olur. Ancak Anayasayı ihlal suçu gibi ciddi suçlar uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer almazlar ve bu suçlarda mağdurun rızası da geçerli sayılmaz. Dolayısıyla bu suçlarda uzlaşma yoluyla ceza indirimi veya cezadan muafiyet söz konusu olamaz.
Anayasayı İhlal Suçunda Teşebbüs
Teşebbüs, failin suç işlemek amacı ile icra hareketine başlaması ve kendi elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlanamamasıdır. İnsan ticareti suçu, teşebbüse açık bir suçtur. Failin, suçun amacını gerçekleştirme niyetiyle hareket etmesi gerekli değildir. Eğer fail araç fiillerde bulunmuş ancak asıl fiilleri tamamlamamışsa, veya asıl fiillere başlamış ancak tamamlayamamışsa, teşebbüsten bahsedilebilir. Anayasayı İhlal Suçu, TCK'nın 309. maddesi kapsamında, Anayasa'nın temel düzenini ortadan kaldırmayı veya değiştirmeyi amaçlayan hareketler olarak tanımlanır. Bu suç, neticesiz suç özelliği gösterir, yani suçun işlenmesi ile belirli bir sonuç elde edilmesi arasında bir nedensellik bağı yoktur. Dolayısıyla, Anayasayı İhlal Suçu için teşebbüs suçu işlemek mümkün değildir.
Ayrıca, bu suçun işlenmesinde amaçlanan eylemin parçalara bölünmesi de mümkün değildir. Suçun işlenmesi, Anayasa'nın temel düzenini ortadan kaldırmayı veya değiştirmeyi amaçlayan bütünsel bir hareket olarak ele alınır ve suçun tam olarak işlenmesiyle sonuçlanır. Bu nedenle, Anayasayı İhlal Suçu için teşebbüs suçu mümkün olmadığı gibi, suçun işlenmesi için amaçlanan hareketin parçalara bölünmesi de mümkün değildir.
Anayasayı İhlal Suçunda İştirak
Anayasayı ihlal suçu, hukuki açıdan tek bir fiilin karşılığı olarak kabul edilir ve darbe teşebbüsü gibi olaylarda bile her bir kişinin tek suça iştirak etmesi esastır. Bu nedenle, darbeye iştirak eden ancak eylemin elverişli icra başlangıcı niteliğinde olmayan kişiler bile tek fiile ve tek suça iştirak etmiş sayılıp, yardım eden olarak amaç suçtan sorumlu tutulabilirler.
Anayasayı İhlal Suçunda Görevli Mahkeme
Anayasayı ihlal suçunda görevli mahkeme suçun işlendiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemesidir.
Sık Sorulan Sorular
Anayasayı İhlal Suçu Nedir?
Darbe teşebbüsü tümüyle tek fiil kabul edilince; darbeye iştirak eden ancak eylemi elverişli icra başlangıcı niteliğinde olmayan kişiler bile tek fiile ve tek suça iştirak etmiş kabul edilip yardım eden olarak amaç suçtan sorumlu tutulmaktadır.
Anayasayı İhlal Suçunun Cezası Kaç Yıl?
- Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.
- Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
Anayasayı İhlal Suçu Uzlaştırmaya Tabii Midir?
Anayasayı ihlal suçu gibi ciddi suçlar uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer almazlar ve bu suçlarda mağdurun rızası da geçerli sayılmaz. Dolayısıyla bu suçlarda uzlaşma yoluyla ceza indirimi veya cezadan muafiyet söz konusu olamaz.
Anayasayı İhlal Suçunun Zamanaşımı Nedir?
Anayasayı ihlal suçu için belirlenen dava zamanaşımı süresi otuz yıldır.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 9. Ceza Dairesi Esas: 2009/11204 Karar: 2010/855 Tarih: 25.01.2010
Suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın 146/1 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 309/1. maddesinde tanımlanan Anayasa’yı ihlal suçunun işlenebilmesi için fail tarafından cebir ve şiddet kullanılması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmek amacıyla silahlı örgüt kurulması yeterli olmayıp, kurulan örgütün amaç suçun işlenmesi doğrultusunda ülke genelinde bu amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte cebir ve şiddet içeren ve ağır suç teşkil eden icra hareketlerine girişmiş olması da gerekir.
Somut olayda sanığın, Anayasal düzeni yıkıp yerine teokratik esaslara dayalı bir devlet kurmak amacıyla oluşturup yönettiği örgütün silahlanması ve amaca yönelik vahim eylemler planlaması suça hazırlık hareketi niteliğinde olup icra hareketine dönüşmediği, bu aşamada eylemin Anayasa’yı ihlal suçunu oluşturmayacağı ancak, sanığın tamam olan ve esasen suç oluşturan eyleminin silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçunu oluşturup hukuki durumunun suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın 168/1 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 314/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve tayin olunacak cezanın teşdiden uygulanması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, re’sen de temyize tabi hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 25.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Esas : 2018/1767 Karar : 2018/1546 Tarih : 17.05.2018
3713 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince mutlak terör suçu sayılan TCK’nın 309. maddesinde tanımlanan suçla ilgili hüküm kurulurken belirlenen temel cezadan sonra anılan kanunun 5/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi sonuç ceza değişmeyeceğinden ve aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK’nın 63. maddesi uyarınca sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürenin cezasından mahsubuna karar verilmemiş olmasının ve TCK’nın 58/9. maddesi bir ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, gerekse Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek; sanıklar hakkında anılan maddelerin uygulanmalarının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını cebir ve şiddet kullanarak değiştirme amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğe göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya nazaran verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.