Elbirliği Mülkiyeti Nedir?
Elbirliği mülkiyeti, diğer bir adıyla iştirak halinde mülkiyet, kanun veya belirli sözleşmeler nedeniyle birden fazla kişinin mallara birlikte malik olduğu mülkiyet türüdür (TMK m.701/1). Örneğin, miras ortaklığı durumunda, mirasçıların tereke üzerindeki mülkiyet hakları, Türk Medeni Kanunu’nda öngörüldüğü gibi elbirliği mülkiyeti şeklindedir. Elbirliği mülkiyetinde malikler arasında paydaşlık ilişkisi değil, "ortaklık" ilişkisi bulunur. Bu mülkiyet türünde, ortakların belirlenmiş payları yoktur; her bir ortağın hakkı, ortaklığa giren tüm malların tamamına yaygındır (TMK m.701/2).
Bir eşya üzerindeki mülkiyet hakkı yalnızca bir kişiye aitse "ferdi mülkiyet" söz konusudur. Eğer birden fazla kişiye aitse "birlikte mülkiyet" ortaya çıkar. Birlikte mülkiyet ise iki şekilde gerçekleşir: paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti. Elbirliği mülkiyetinde ortaklar, mallar üzerinde pay sahibi olmaksızın ortaklaşa sahiplik hakkına sahiptir.
Elbirliği Mülkiyetin Özellikleri Nelerdir?
Elbirliği mülkiyetinde hak sahipleri, birlikte malik olup mülkiyet hakları taşınır ve taşınmaz malların tamamına yayılır. Bu mülkiyet türünde, her bir hak sahibi malların tamamı üzerinde hak sahibi olup, paylar ayrılmamıştır. Elbirliği mülkiyetinin bazı önemli özellikleri şunlardır:
- Payların Ayrılmamış Olması: Hak sahiplerinin payları ayrılmamıştır ve diğerlerinden tefrik edilmemiştir. Bu sebeple, her bir hak sahibi, malvarlığı değerlerine ilişkin oybirliği olmadan tek başına işlem yapamaz.
- Birlikte İdare: Elbirliği mülkiyetindeki malvarlığı değerlerinin idaresi ortak yapılmalıdır. Diğer hak sahiplerinin rızası alınmadan, malvarlığı üzerinde tek başına yapılan tasarruf işlemleri, diğer hak sahipleri açısından bağlayıcı olmaz.
- Oybirliği ile Yönetim: Elbirliği mülkiyeti, ortakların oybirliği ile yönetilmesi gereken bir mülkiyet şeklidir. Bu nedenle, herhangi bir işlem veya karar alınırken tüm ortakların onayı gerekir.
- Mülkiyetin Korunması Hakkı: Her hak sahibi, elbirliği mülkiyetindeki malların korunması için dava açma, müdahalede bulunma ve yasal takip haklarını kullanma yetkisine sahiptir. Örneğin, ortaklardan biri, ortak arazi üzerinde izinsiz yapılan ekim ve biçimin durdurulması ve tazmini için müdahalenin önlenmesi davası açabilir.
- Mecburi Dava Arkadaşlığı: Elbirliği mülkiyetinde, belirli davalar bakımından tüm ortaklar mecburi dava arkadaşıdır. Yine, mülkiyete konu malvarlığı ile ilgili olarak açılacak davalar, tüm ortaklar aleyhine açılmak zorundadır. Aynı şekilde, elbirliği mülkiyetine yönelik bir dava, tüm ortaklar tarafından birlikte açılmalıdır.
Elbirliği Mülkiyetinde Ortakların Hak ve Yükümlülükleri
Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Karar: 2019/3839
21.06.1944 tarihli ve 13/24 sayılı İnançları Birleştirme Kararında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 689. maddesinde düzenlendiği üzere paydaşların anlaşma ile dahi sınırlandırılamayacak hak ve yetkileri, 1. fıkrada “Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek”, 2. fıkrada “Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak” şeklinde düzenlenmiş olup, paylı mülkiyette paydaşlardan birisi taşınmazın korunması amacıyla elatmanın önlenmesi davası açabilir. Bunun için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi zorunlu değildir. Davanın konusu davacıların 346 ada 13 parsel sayılı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Dava, tapu kaydına dayanarak pay maliki ve bir kısım pay maliki mirasçıları tarafından taşınmazın tamamı için açılmış el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Taşınmaz ister paylı ister elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olsun bir kısım pay maliki ya da mirasçının üçüncü şahsa karşı açtığı taşınmazın korunmasını amaçlayan el atmanın önlenmesi davasından diğer tüm pay malikleri ve mirasçıları yararlanırlar. Türk Medeni Kanunu’nun 688 maddesi 3. fıkrasına göre, “Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.” Ayrıca TMK’nin 702. maddesinin son fıkrasına göre, “Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” Başka bir anlatımla, bu tür davalarda pay maliki ya da mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur
Elbirliği Mülkiyeti ile Paylı Mülkiyet Farkı
4721 sayılı Medeni Kanun, birden fazla kişinin birlikte mülkiyet hakkına sahip olabileceği iki tür düzenleme sunar: paylı mülkiyet (müşterek mülkiyet) ve elbirliği mülkiyeti (iştirak halinde mülkiyet). Bu iki mülkiyet türü dışında, birlikte mülkiyet tesis edilemez.
Elbirliği Mülkiyeti, kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler kapsamında oluşur. Bu mülkiyet türünde ortakların belirlenmiş payları bulunmaz; her bir ortağın hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK m.701). Örneğin, mirasçılar tereke üzerinde elbirliği mülkiyetine sahiptirler. Elbirliği mülkiyeti kişisel bir ilişkiye dayanır ve kanundan kaynaklanır; taraflar, kendi aralarında sözleşme yoluyla elbirliği mülkiyeti kuramazlar. Miras, adi şirket gibi durumlar kanundan kaynaklanan elbirliği mülkiyetine örnektir.
Paylı Mülkiyet ise, mülkiyet hakkının kazanılmasıyla birlikte kurulan bir ortaklık türüdür. Paylı mülkiyette her ortağın belirlenmiş bir payı bulunur ve bu pay üzerinde tasarruf yetkisi vardır. Taraflar arasında sözleşmeyle kolayca tesis edilebilir. Paylı mülkiyette her ortak kendi payına bağlı haklarını tek başına kullanabilir ve bu payını devredebilir.
Temel Farklar:
- Tasarruf Yetkisi: Paylı mülkiyette her ortak, kendi payı üzerinde tek başına tasarruf edebilir. Elbirliği mülkiyetinde ise ortakların payları ayrılmadığı için herhangi bir ortak, diğerlerinin oybirliği olmadan tasarruf işlemi yapamaz.
- Devir Şekli: Paylı mülkiyette devir, resmi şekilde yapılır. Elbirliği mülkiyetinde ise devir, adi yazılı şekilde yapılabilir. Örneğin, tereke üzerindeki miras payının devri yazılı şekle tabidir (TMK m.677/1).
- Yönetim ve Tasarruf: Elbirliği mülkiyetinde yönetim ve tasarruf işlemleri oybirliği ile yapılmak zorundadır. Paylı mülkiyette ise her ortak, kendi payı üzerinde tek başına işlem yapabilir.
- Ortaklık İlişkisi: Elbirliği mülkiyeti kanundan doğan bir ilişkiye dayanırken, paylı mülkiyet taraflar arasında yapılan bir sözleşme ile oluşturulabilir. Elbirliği mülkiyeti, ortaklık sona erdiğinde belirli paylar oluşur ve ortaklar kendi payları üzerinde tasarruf edebilir hale gelir.
- Koruma ve Davalar: Paylı mülkiyette her ortak, kendi payı üzerinde dava açabilir (örneğin, el atmanın önlenmesi veya ecrimisil davası). Elbirliği mülkiyetinde ise davalar genellikle ortakların tamamı tarafından birlikte açılmalıdır ve yönetimle ilgili işlemler için oybirliği gereklidir.
Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi
Elbirliği mülkiyeti, birlikte mülkiyetin diğer bir türü olan paylı mülkiyete dönüştürülebilir. Bu dönüşüm, elbirliği mülkiyetine son verilerek her ortağın mülkiyet hakkının bireysel olarak belirlenmesine, yani paylı mülkiyete geçiş yapılmasına olanak tanır.
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi için açılan dava, tüm ortakların taraf olduğu bir dava türüdür ve taraflar açısından benzer sonuçlar doğurur. Örneğin, bir miras ortaklığında elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi talep edildiğinde, bu davaya bakmakla görevli olan sulh hukuk mahkemesi diğer mirasçılara bildirimde bulunur ve varsa itirazlarını iletmeleri için bir süre tanır. Mirasçılar, elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir gerekçe sunabilir ya da belirlenen süre içinde paylaşma davası açabilirler. İtiraz olmadığı ve paylaşma davası açılmadığı durumlarda, dava konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir (TMK m.644).
Mirasçılar dışında, alacaklılar da İcra ve İflas Kanunu’nun 121. maddesi gereğince icra mahkemesinden yetki belgesi alarak bu davayı açma hakkına sahiptir.
Ayrıca, tapuya kayıtlı taşınmazlarda elbirliği mülkiyetinin, tapu memurluklarında yapılacak işlemlerle paylı mülkiyete dönüştürülmesi mümkündür (3402 sayılı Kadastro Kanunu Ek Madde 3). Bu işlem, pay sahiplerinin talebi üzerine gerçekleştirilebilir ve taşınmazlar üzerindeki hakların bireysel olarak belirlenmesini sağlar.
Elbirliği Mülkiyetinde Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu)
Ortaklığın giderilmesi davası, elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda ortaklar arasındaki birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdiren bir dava türüdür.
Elbirliği mülkiyetinde ortaklığın giderilmesi davasını herhangi bir ortak diğer tüm ortaklara karşı açar. Davanın sonuçlandırılabilmesi için tüm ortakların davada taraf olması zorunludur. Ortaklığın giderilmesi davası ile birlikte mülkiyet ilişkisi bireysel mülkiyete dönüştürülmektedir.
Elbirliği Mülkiyetinin Sona Erdirilmesi
Elbirliği mülkiyeti, belirli durumların gerçekleşmesiyle sona erer. Bu haller:
- Malın Devredilmesi: Elbirliği mülkiyetine konu malın devri, elbirliği mülkiyetini sona erdirir. Bu işlem tasarrufi bir işlem niteliğinde olup, devir ancak tüm ortakların oybirliği ile yapılabilir (TMK m.702/2). Devir işlemi gerçekleştikten sonra, mal üzerindeki elbirliği mülkiyeti ortadan kalkar.
- Topluluğun Dağılması: Elbirliği mülkiyetini oluşturan topluluğun sona ermesiyle de elbirliği mülkiyeti sona erer. Topluluğun dağılması, ortaklar arasındaki kişisel ilişkinin bitmesi anlamına gelir. Örneğin, Türk Medeni Kanunu’nun m.256 ve devamı hükümleri ile kurulan mal ortaklığı rejimi, eşlerin boşanması ya da birinin ölümüyle sona erer. Bu durumda, topluluğun dağılması ile birlikte elbirliği mülkiyeti de sona erer.
- Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi: Elbirliği mülkiyetinin sona ermesinin en yaygın yolu, mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesidir. Bu dönüşümle, ortaklık ilişkisi sona erer ve her ortak belirlenmiş bir pay sahibi olur. Elbirliği mülkiyeti sona erdiğinde, mallar üzerindeki tasarruf yetkisi her ortağın payına göre bireyselleşir ve ortaklar kendi payları üzerinde tasarrufta bulunabilir.