Bankalardan çekilebilecek kredilerin ödenmemesi durumunda hangi hukuki yaptırımlarla karşılaşırız sorusuna; ipotekli kredi ve ipoteksiz kredi olarak 2’ye ayırarak cevap verebiliriz.
Bankadan konut ya da taşıt kredisi çekebiliriz. Örneğin bir konut kredisi çekildiğini varsayalım; bankadan çekilen miktara karşılık alınan ev bankaya ipotek olarak gösterilir. Yani kredinin ödenememesi durumunda bankaya, ev bir teminat olarak gösterilir. Kredi borcu ödenmezse borçlu üzerine olan gayrimenkulün alacaklı kişi ya da kurum tarafından satışı söz konusu olabilir
Eğer kişinin üstüne kayıtlı bir taşınmaz, araba yoksa veyahut sigortalı bir çalışan değilse yani maaşı yoksa borç tahsil edilmiyor. Bu durumda borçlunun evine haciz gelebilir ya da ömür boyu takip edilir. Bir taşınmaz ya da araba alması durumunda üstüne hemen haciz koyulur.
Borçlu kişi mirasın üstüne geçmesi için gereken işlemleri gerçekleştirmese dahi; bankanın avukatları, icra dairesinden bir yetki alarak bu yetki doğrultusunda öncelikle miras işlemlerini gerçekleştirerek borçlu kişinin üstüne mirasın geçmesini sağlar. Hemen arkasından haciz işlemlerine başlayarak borcu tahsil eder.
İcradan hapis cezası çıkması bazı şartların gerçekleşmesi ve kişinin kötü niyetli olması gerekir. Hapis cezasından kasıt ise tazyik hapsidir. Tazyik hapsi ise en fazla 3 aylıktır. Sadece borcun ödenmemiş olması icradan hapis cezası almak için yeterli değildir. Kredi ya da kredi kartı borcunu ödeyemeyen borçlu, ödeyeceğine dair bir taahhütname imzalar ve ödemezse taahhüdü ihlal suçu işlemiş olur. Taahhüdü ihlal suçundan dolayı hapis cezası alır. Bu hapis cezası olarak adlandırılan; tazyik hapsi, en fazla 3 aylığına verilen bir disiplin hapsidir. Bu nedenle ödeme yapılmayacaksa bu suçu işlememek için ödeme taahhüdünde bulunulmamalıdır.
İcra ve İflas Kanunu Md. 340 :Alacaklının onayı dahilinde icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme taahhüdünü, geçerli bir sebebi olmadan ihlal eden borçlu, alacaklının şikâyeti üzerine üç aya kadar tazyik hapis cezası alabilir.
Kredi borcu ödenmezse üzerinize kayıtlı mal varlığınıza haciz gelebilir. Maaşınıza alacaklı tarafından haciz konulabilir. Ev haczi uygulanabilir.
Ayrıca Merkez bankasının Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes için oluşturduğu bir kredi notu vardır. Kredi notu yüksekliğine göre banka tarafından kredi miktarı belirlenerek kişiye, o miktarda ihtiyaç kredisi verilir. İhtiyaç kredisi çekildiğinde bir taşınır veya taşınmaz, ipotek ya da rehin olarak gösterilmek zorunda değildir. Bu nedenle ihtiyaç kredisinde kredi borcu ödenmezse kişinin banka sicil puanı bankalar tarafından düşürülür.
Kişilerin ödeyemeyecekleri kredi borcuna girmemeleri önemlidir. Kredi borcu ya da kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişilerin mallarına haciz konulma ihtimalini düşünmeleri gerekmektedir. Borcu peşin ödeme imkanı bulunmayan borçluların alacaklı ile anlaşıp imkanları dahilinde taksitlendirme imkanı bulunmaktadır.
Tüketici Kredi Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 18. Maddesine göre, yapılan kredi sözleşmelerinde kredi borcu taksitinin iki defa üst üste ödenmemesi halinde banka tarafından verilen kredi iptal olur. Borcun tamamı muaccel hale gelir ve banka tarafından borçluya ihtarname çekilir. İhtarnamede, borcun 30 gün içerisinde ödenmesi gerektiği yer alır. Üst üste 2 taksitin ödenmemesi üzerine, verilen 30 günlük süreninde hesabı dikkate alındığında; 90 gün (3 ay) sonra yasal takip süreci başlatılır. Bu yasal takip süreci şöyle işler:
Bu 3 aylık süreç sonunda borç hala ödenmemiş ise; banka, ipotek gösterilen evin satışa çıkarılması için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibini başlatır. İcra hukukun genel ilkesinden dolayı satış gerçeklemeden önce borçlu, borcunun tamamını öderse satış gerçekleşmez. Satış gerçekleşmeden önce 3 aylık taksiti ödeyerek, satışın ertelenme ihtimali ise genel olarak kabul edilmez. Çünkü sözleşmede 3 aylık taksitin ödenmemesi durumunda borcun tamamının muaccel olacağı maddesi vardır. Bu nedenle satış gerçekleşmeden önce icra dairesinin banka hesabına bütün borç depo edilmesi gerekir. Aksi halde satış gerçekleşecektir. Satıştan sonra banka borcun tamamını alır ve eğer üstüne artan miktar varsa borçluya iade edilir. Evin satışı sonrasında evin satış bedeli, borcun tamamını kapatmaya yetmezse; kalan miktar için borçluya icra takibi yapılmaya devam edilir. Eğer borçlunun başka bir taşınmazı ya da aracı varsa bunlara haciz koyulur. Veyahut borçlu, sigortalı bir çalışan ise maaşının dörtte birine haciz koyar. Bu süreç araba kredisinde de aynı şekilde işler.
Borçlunun borçlandığı işlemde kefil de bulunuyorsa kefil de aynı borçlu gibi borçtan sorumludur. Borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklı kurum ya da kişiler borcu kefilden tahsil edebilir. Kefil de borçlu hükmünde olur. Kefilin mal varlığına haciz konulabilir ve banka puanı düşebilir.