Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Taksirle Öldürme Suçu ve Cezası

Taksirle Öldürme Suçu Nedir? (TCK 85)

Taksirle öldürme suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 85. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç, bir kişinin, ihmali veya dikkatsizliği sonucu, bir başkasının ölümüne sebebiyet vermesi halinde işlenir. Türk Ceza Kanunu’nun 85. Maddesinde taksirle öldürme suçu düzenlenmiştir.

  • Bir kişinin ölümüne sebebiyet vermek, taksirle öldürme suçunu oluşturur.
  • Fiil, kişinin ölümüne sebebiyet verme tehlikesini doğuran bir eylem veya ihmalle işlenmiş olmalıdır.
  • Kişi, bu tehlikenin farkında olup da hareketlerinde gereken özeni göstermemişse, kusurlu kabul edilir.

Buna göre, bir kişinin ölümüne sebebiyet vermek, taksirle öldürme suçunu oluşturur. Ancak bu suçun işlenebilmesi için, kişinin ölümüne sebebiyet verme tehlikesini doğuran bir eylem veya ihmalle işlenmiş olması gerekmektedir. Ayrıca kişinin bu tehlikenin farkında olup da gereken özeni göstermemesi durumunda da kusurlu kabul edilir.

Taksirle öldürme suçu, kasıt olmadan gerçekleştirilen bir ölüme sebep olma durumunu kapsar. Bu suçun cezası, 2 ila 6 yıl arasında değişebilir.

Taksirle Öldürme Suçunun Unsurları

Taksirle öldürme suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 85. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suçun unsurları şunlardır:

  • Taksirle öldürme suçu, bir kişinin ölümüne sebebiyet verilmesi halinde işlenir. Ölümün gerçekleşmesi suçun unsurlarından biridir.
  • Suçun işlenmesi için kusur şarttır. Taksir, kişinin dikkatsizliği veya ihmali sonucu ölüme sebebiyet vermesi şeklinde tanımlanır. Kişinin kusurunun varlığı, suçun işlenmesinde önemli bir unsurdur.
  • Suçun işlenmesi için, kişinin ölümüne sebebiyet verme tehlikesini doğuran bir eylem veya ihmalle işlenmiş olması gerekmektedir. Tehlike yaratıcı bir eylemin gerçekleştirilmiş olması suçun unsurlarından biridir.
  • Kişi, tehlikenin farkında olup da gereken özeni göstermemişse, kusurlu kabul edilir. Kusurun kabul edilebilirliği, suçun işlenmesinde önemli bir unsurdur.

Taksirli suçun unsurlarından biri, failin öngörülü davranmamasıdır. Bu da demek oluyor ki, failin yaptığı hareket sonucu öngörebileceği bir zarara sebep oluyorsa, taksirli suçtan sorumlu olacaktır. Ancak, failin öngörmesi mümkün olmayan bir sonuç ortaya çıkarsa, taksirli suçtan sorumlu tutulamaz. Örneğin, bir inşaat çalışması sırasında beklenmedik bir şekilde bir binanın çökmesi ve insanların ölmesi durumu, failin öngöremeyeceği bir sonuç olduğu için taksirli suçtan sorumlu tutulmaz.

Bu unsurların tamamının gerçekleşmesi durumunda, kişi taksirle öldürme suçunu işlemiş olur ve Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümlerine göre cezalandırılır.

Taksirle Öldürme Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 85. Maddesine göre:

  • Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Trafik Kazası ile Taksirle Öldürme

Taksirli öldürme, bir kişinin ölümüne neden olmak için kasıtlı olarak eylemde bulunmadan veya ihmalkar davranarak suçunun gerçekleştiği durumlar için kullanılan bir hukuk terimidir. Trafik kazalarında taksirli öldürme, sürücünün trafik kurallarını ihlal etmesi, dikkatsizlik, hız sınırlarına uymama, yorgunluk, alkollü araç kullanımı, vb. gibi nedenlerle oluşan kazalar sonucunda bir veya daha fazla kişinin ölümüne neden olması durumunda gerçekleşebilir.

Trafik kazası, bir aracın seyri sırasında bir başka araçla, yayayla ya da sabit bir nesneyle çarpışması sonucu meydana gelir. Bu tür kazaların birçoğu, sürücü hatası, hız limitlerine uymama, dikkatsizlik, alkollü araç kullanımı, yorgunluk veya araçta teknik arızalar nedeniyle meydana gelir.

Ancak, trafik kazası sonucunda ölüme sebep olan bir sürücünün cezai sorumluluğu, taksirle öldürme suçu olarak tanımlanır ve bir kişinin taksirli davranışları nedeniyle başka bir kişinin ölümüne neden olmak anlamına gelir.

Özetle, trafik kazası sonucu bir kişinin ölümüne sebebiyet veren sürücü, taksirli öldürme suçu kapsamında cezai sorumluluğu ile karşı karşıya kalabilir. Ancak her durum kendi özellikleri itibariyle ayrıntılı bir değerlendirmeyi gerektirebilir.

Taksirle Öldürme Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi

Taksirle işlenmiş olan suçlarda, verilen hapis cezası herhangi bir süre sınırlaması olmadan adli para cezasına çevrilebilir. Ancak bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunda verilecek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Kasıtlı olarak işlenen suçlarda ise verilecek olan hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi için en az 1 yıl olması gerekmektedir.

Taksirle Öldürme Suçu Zamanaşımı

Suçun işlendiği tarihten itibaren 15 yıl içerisinde dava açılmaz ya da kanuni süre içerisinde sona ermezse kamu davası zamanaşımına uğrar ve düşer.

Taksirle Öldürme Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, mahkemenin suçlu bulduğu kişi hakkında verdiği cezanın belirli bir süre için uygulanmaması kararıdır. Bu süre içinde kişi, belirli koşulları yerine getirirse, mahkeme kararı sonucunda cezalandırılmaz ve suç kaydı oluşmaz. Ancak koşulları yerine getirmezse, ceza uygulanır ve suç kaydı oluşur. Taksirle öldürme suçunun cezasının alt sınırı 2 yıldır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için verilen cezanın 2 yıl ve altında hapis cezası olması gerekmektedir. Taksirle adam öldürme suçu için ceza miktarı 2 yıl veya altında olduğunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür. 

Taksirle Öldürme Suçunda Cezayı Artıran Haller

Türk Ceza Kanunu’nun 85. Maddesinin 2. fıkrasında cezayı arttıran bir durumdan bahsedilmiştir. Buna göre:

Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Taksirle Öldürme Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı sonradan özgür iradesiyle pişmanlık duyması ve suçun neden olduğu zararları gidermeye veya ceza adaletine katkı sunmaya yönelik adımlar atması durumunda, ceza hukuku sisteminde hafifletici sebep olarak kabul edilen bir kavramdır. Bu kavram, suçlu kişinin suçun meydana getirdiği olumsuzlukları giderme çabası ve ceza sistemiyle iş birliği yapması sayesinde, ceza hukuku sistemi tarafından daha hafif bir cezaya çarptırılmasını mümkün kılar. Taksirle öldürme suçun için etkin pişmanlık hükmü düzenlenmemiştir.

Taksirle Öldürme Suçu Şikayet Süresi

Taksirle adam öldürme suçu, şikayete tabi olmayan bir suçtur. Bu nedenle, fail hakkında savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve kamu davası açılır. TCK'da belirtilen dava zamanaşımı süresi ise 15 yıldır. Yani, ölümün meydana geldiği tarihten itibaren 15 yıl içinde soruşturma başlatılması gerekir.

Taksirle Öldürme Suçunda Şikayeten Vazgeçme

Taksirle adam öldürme suçu, şikayete tabi olmayan suçlardandır. Yani, suç mağdurunun şikayetine bağlı olarak değil, savcının resen soruşturma yapmasıyla ortaya çıkar. Mağdur, şikayetinden vazgeçer veya şikayetçi olmadığını bildirirse dava sürecine bir etkisi olmaz.

Ayrıca, bu suç uzlaşmaya da tabi değildir. Taraflar arasında uzlaşma olsa bile, yargılama sürecine bir etkisi olmaz.

Taksirle Öldürme Suçunda Uzlaşma

Türk hukuk sisteminde uzlaşma, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların mahkemeye gitmeden, arabuluculuk veya diğer yollarla çözülmesidir. Uzlaşma, genellikle tarafların karşılıklı anlaşmasıyla gerçekleşir ve hukuki bir bağlayıcılığı vardır. Uzlaşma, tarafların uzun süreli bir hukuk mücadelesinden kaçınmasına yardımcı olur. Taksirle öldürme suçu şikayete tabii bir suç olmadığı için uzlaşmaya da tabii değildir. Tarafların anlaşmış olması hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.

Taksirle Öldürme Suçunda Teşebbüs

Taksirle adam öldürme suçunda teşebbüs mümkün değildir. Zira teşebbüs, failin suç işlemek amacı ile icra hareketine başlaması ve kendi elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlanamamasıdır. Buradan da anlaşılacağı üzere teşebbüs kavramı ancak kasıtla işlenen suçlarda uygulanabilmektedir. Taksirle işlenen suçlarda failin suç i suç işleme kastı olmadığı için teşebbüs hükümleri uygulanmayacaktır.

Taksirle Öldürme Suçunda İştirak

Taksirle öldürme suçu, bir kişinin ölümüne sebep olan bir davranışı, öngörülebilir bir ihmalle gerçekleştirmesi durumunda işlenir. Bu suç, genellikle kasıt olmadan gerçekleştirilen bir fiil sonucunda ortaya çıkar.

İştirak, bir suçun işlenmesine katılan birden fazla kişinin bulunması durumunda söz konusu olur. 

Birden fazla kişinin aynı anda veya ardı ardına taksirle öldürme suçunu işlemesi durumunda, suça katılan her bir kişi fiillerinden ayrı ayrı sorumlu tutulacaktır. Bu durumda, her bir kişi suçun işlenmesine katıldığı için ayrı ayrı cezalandırılır. 

Taksirle Öldürme Suçunda Görevli Mahkeme

Taksirle öldürme suçu için yargılama yapmaya görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Ancak taksirle adam öldürme suçuna ilişkin en az bir ölüm ile birlikte bir yaralanma ya da birden fazla ölüme neden olması halinde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi olacaktır.

Sık Sorulan Sorular

Taksirle Öldürmenin Cezası Kaç Yıl? 

Türk Ceza Kanunu’nun 85. Maddesine göre:

  • Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Taksirle Öldürme Ağır Ceza Davası Mıdır?

Taksirle öldürme suçu için yargılama yapmaya görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Ancak eğer en az bir ölüm ile birlikte bir yaralanma ya da birden fazla ölümün meydana gelmesi halinde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi olacaktır.

Taksirle Öldürme Yatarı Ne kadar?

Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Taksirle Öldürme Davaları Kaç Yıl Sürer?

Taksirle öldürme suçu için açılan davaların  ne kadar süreceği hakkında yorum yapmak mümkün olmayacaktır. Zira olayın büyüklüğü, faillerin sayısı, iştirakçilerin varlığı ve dosya yoğunluğuna göre davanın ne kadar süreceği değişiklik gösterecektir.

Taksirle Öldürme Suçu Uzlaşma Kapsamında mı?

Taksirle öldürme suçu şikayete tabii bir suç olmadığı için uzlaşmaya da tabii değildir. Tarafların anlaşmış olması hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.

Taksirle Öldürme Suçu Şikayete Bağlı mı?

Taksirle adam öldürme suçu, şikayete tabi olmayan bir suçtur. Fail hakkında savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve kamu davası açılır. 

Taksirle Öldürme Beraat Almak Mümkün mü?

Taksirle öldürme suçunu işlediği öngörülen sanık hakkında, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle beraat hükmü verilebilmesi mümkündür.

Taksirle Öldürme Yargıtay Kararları

Yargıtay 12. Ceza Dairesi - Karar No: 2017/3587

Yapılan yargılama neticesinde sanığa alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle TCK’85/2 maddesi gereği 3 yıl hapis cezası verilmiş, TCK md. 59 uygulnarak takdiri indirim neticesinde sonuç ceza 2 yıl 6 ay olarak belirlenmiştir. Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; sanığın tam kusurlu olarak, A.İ.’nin ölümüne, katılan H.K’nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, katılan O.A’nın da hayati tehlike geçirecek ve vücudunda (4) derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmalarına sebebiyet verdiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu ve meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılıp, hak ve nesafete uygun daha fazla bir ceza tayini yerine, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek eksik ceza tayini kararın bozulmasını gerektirmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu-Karar: 2014/363

Kızıyla damadının geçmişten beri devam eden ve olay günü de tekrarlanan kavgaları nedeniyle büyük bir üzüntüye kapılan sanığın, kendisini öldürmek amacıyla yatak odasında gördüğü silahı alıp salona geldiği, kızına ve damadına “bıktım bu şekilde davranmalarınızdan, öleyim de kurtulayım” diyerek silahı göğsüne dayadığı, kızı ve damadının sanığın elinden silahı almaya çalışırken sanığın parmağının tetiğe değmesi ile silahın bir kez patlaması sonucu maktule A.’nun sol göğüs kısmından bitişik atış mesafesinden vurulduğu sabittir.

Buna göre, sanık ile kızı ve damadı arasındaki olayın ani gelişmesi, sanık ve maktulenin anne-kız olup aralarında öldürmeyi gerektirecek herhangi bir sebebin bulunmaması, sanığın maktule A. yönünden maddi delillerle örtüşen istikrarlı savunması, sanığın kızı olan maktuleyi öldürmek istediğine ilişkin herhangi bir delilin dosya içerisinde bulunmaması, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu hususunun şüphede kalması ve bu şüphenin de sanık lehine değerlendirilmesi zorunluluğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın taksirle öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi-K.2021/722

Sanık idaresindeki kamyonetle, gündüz vakti, meskun mahalde, iki yönlü, gidiş yönüne göre iniş eğimli, virajlı, yüzeyi buzlu olan asfalt kaplama caddede, sınıfına göre zorunlu olmasına karşın aracında kış lastiği bulunmadığı ve lastiklerine zincir takılı olmadığı halde seyrederken aracının 4,9 metre kayması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiği esnada, seyir istikametine göre soldan yoldan çıkarak, aynı istikamette bankette yürümekte olan yayaya çarpmasıyla, mevcut hızını yol şartlarına göre ayarlamayarak, tam kusuruyla bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği olayda; sanığın eylemini bilinçli taksir ile gerçekleştirdiği ve cezasında 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmemesi, bozma nedenidir.

Şimdi ara