Ceza Muhakemesi Kanununun 324. maddesine göre; “Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.”
Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında, kamu davasının gerektirdiği yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesi ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderlerini oluşturur. Avukatlara, bilirkişi ve tanıklara verilen gündelik, yolluk ve ücretlerle keşif, muayene, tahlil ve posta giderleri yanında harçlar, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre taraflara ödenmesi gereken avukatlık ücretleri de yargılama giderlerine dahildir.
Bu kapsamda muhakeme giderleri;
Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hâkim belirler. Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.
Sanık cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilirse, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi kararı verilirse bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir (CMK m. 325/1,2).
Sanığın sebep olmadığı yargılama giderleri sanığa yüklenmez. Yargılamanın değişik evrelerinde araştırma yapılması veya işlemler nedeniyle gider meydana geldiğinde, bu işlemler sonunda sonuç sanık lehine çıkmışsa bu giderleri sanığa yüklemek hakkaniyete aykırı olur. Bu giderlerin sanığa yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olacağını anlayan mahkeme, bunların kısmen veya tamamen Devlet Hâzinesine yüklenmesine karar verebilir (CMK m. 325/3)
Hüküm kesinleşmeden önce sanık ölürse giderlerin ödenmesi için mirasçılar yükümlü tutulmaz (CMK m. 325/4).
Bağlantı bulunması nedeniyle sanık birden çok suçtan, davaların birleştirilmesi suretiyle yargılanabilir. Birden fazla suçtan yargılanan sanık, yargılandığı davaların bir kısmından mahkûm olduğunda, beraat ettiği suçların duruşmasının gerektirdiği giderleri ödemekle yükümlü tutulmaz (CMK m. 326/1)
İştirak halinde işlenmiş bir suç nedeniyle dava birleştirilerek görüldüğünde fiilden mahkûm edilenlere sebebiyet verdikleri yargılama giderleri ayrı ayrı yüklenir (CMK m. 326/2).
Hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişi, sadece kendi kusurundan ileri gelen giderleri ödemeye mahkûm edilir. Bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderler, Devlet Hazinesince üstlenilir (CMK m. 327/1,2).
Karşılıklı hakaret hâllerinde taraflardan biri veya her ikisi hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi; bunlardan birinin veya her ikisinin giderleri karşılamaya mahkûm edilmelerine engel olmaz (CMK m. 328/1).
Suç uydurup iftirada bulunduğu sabit olan kimse, bu nedenle yapılmış giderleri ödemeye mahkûm edilir (CMK m. 329).
Kanun yollarından birine başvuran taraf, bu başvurusunu geri almasından veya başvurunun reddolunmasından ileri gelen giderleri ödemek zorundadır. Kanun yollarına başvuran Cumhuriyet savcısı ise, sanığın ödemek zorunda bulunduğu giderler Devlet Hâzinesine yükletilir (CMK m. 330/1).
Kanun yoluna başvuranın istemi kısmen kabul olunmuş ise, mahkeme uygun gördüğü şekilde giderleri bölüştürür (CMK m.330/2).
Yargılamanın yenilenmesi duruşmasına ilişkin giderler mahkemenin uygun gördüğü oranda bölüştürülür (CMK m. 330/3)
Ceza yargılaması sırasında taraflardan harç veya yargılama giderleri alınmamaktadır. Ancak yargılama sonucunda sanığın mahkûmiyetine karar verilirse yargılama giderlerinin sanığa yükletilmesine karar verilebilir.
Ceza yargılamasında yargılama giderleri olarak tebligat posta masrafları, keşif, bilirkişi, Adli Tıp giderleri ve diğer giderler sayılabilir.
Verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesi üzerine ceza yargılamasına ilişkin masrafların sanığa yükletilmesi kararının uygulanması ve dosya karara çıktıktan sonra ortaya çıkan yargılamadan kaynaklı diğer masrafların Harç Tahsil Müzekkeresine eklenerek hükümlüden tahsil edilmesi için vergi dairesine gönderilir. Vergi dairesi sanığa bir ödeme emri gönderir. Bunun üzerine yargılama masrafları vergi dairesine ödenir.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3332 E. , 2022/11333 K.
Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin 2. fıkrasında “Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 26/05/1935 gün ve 111/7 sayılı “yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir” ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 02/05/1966 gün ve 4/3 sayılı “tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanığın yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama giderlerinin kime yükleneceğinin ve bu yükümlülüğün ne miktar olacağının belirtilmesi gerektiği, ancak mahkemece kısa kararda yargılama gideri kısmı boş bırakılarak yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması, bozma nedenidir.