Denetim Görevinin İhmali Suçu Nedir? (TCK 251)
Denetim görevi, kamu görevlilerinin sorumlulukları arasında önemli bir yer tutar. Kamu kaynaklarının etkin ve doğru bir şekilde kullanılması, hukuka uygunluk ve düzenin sağlanması gibi konular denetim görevinin temel amaçları arasında yer alır. Ancak bazen, kamu görevlileri bu görevlerini ihmal edebilir ve bu ihmal sonucunda zimmet veya irtikap suçu işlenebilir. İşte, bu durumda denetim görevinin ihmali suçu ortaya çıkar.
Denetim görevinin ihmali suçu, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman veya bu suçun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlilerinin cezalandırılmasını öngören bir suç türüdür. Yani, denetim görevini yapması gereken kamu görevlisi, bilerek ve isteyerek zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine göz yumarak veya bu suçun işlenmesine imkan sağlayarak suça iştirak etmiş olur.
Öncelikle, zimmet suçu nedir biraz açıklamak gerekir. Zimmet suçu, kamu görevlisinin sahip olduğu yetki ve sorumlulukları kötüye kullanarak kendisine veya başkasına ait olan bir malı hukuka aykırı olarak elinde tutması veya kullanmasıdır. İrtikap suçu ise, kamu görevlisinin sahip olduğu görevi kötüye kullanarak kendisine veya başkasına ait olan bir malı izinsiz olarak ele geçirmesi veya haksız yere elinde bulundurmasıdır.
Denetim görevinin ihmali suçunda, kamu görevlisi denetim yetkisini kullanarak zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yumar veya işlenmesine imkan sağlar. Örneğin, bir kamu görevlisi görevi gereği belirli bir birimi denetlemekle sorumludur. Ancak, bu görevi ihmâl ederek, o birimde gerçekleşen hırsızlık olayını fark etmesine rağmen herhangi bir adım atmaz veya önlem almazsa, denetim görevinin ihmali suçunu işlemiş olur.
Denetim görevinin ihmali suçu, kamu düzeninin korunması ve kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasının sağlanması açısından oldukça önemlidir. Kamu görevlileri, yetki ve sorumluluklarını yerine getirerek hukuka uygunluğu sağlamakla yükümlüdür. Denetim görevinin ihmali suçuyla, kamu görevlilerinin bu sorumluluklarını yerine getirme konusunda ihmâlde bulunmaları durumunda, cezai yaptırımlar uygulanır.
Yasalarımıza göre, denetim görevini ihmal eden bir kamu görevlisi, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağladığı takdirde üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Bu ceza, kamu görevlisinin ihmaliyle ortaya çıkan suça bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Denetim Görevinin İhmali Suçunun Unsurları
Denetim görevinin ihmali suçu, kamu görevlilerinin denetim görevini yerine getirmediği durumlarda ortaya çıkar. Bu suçun temel amacı, kamu idaresinin itibarını korumaktır. Denetim görevinin ihmali suçunda amaçlanan, hem halkın kamu görevlilerine olan güven ve inancının sarsılması hem de kamu görevlilerinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmalarının önlenmesidir.
Bu suçun faili, denetim görevini ihmal eden kamu görevlisidir. Bu nedenle, suç özgü bir suçtur. Ancak, denetim görevini ihmal eden kamu görevlisinin, zimmet veya irtikap suçunu işleyen kişiyi denetleme sorumluluğu bulunmalıdır. Bu kişinin, zimmet veya irtikap suçunu işleyen kamu görevlisinin doğrudan amiri olması gerekmemektedir.
Suçun mağduru, zimmet ve irtikap suçlarında olduğu gibi kamu idaresidir, yani devlettir. Bunun yanı sıra, doktrinde suçun mağdurunun toplumu oluşturan herkes olduğu da ifade edilmektedir.
Denetim görevinin ihmali suçu, iki farklı hareket şekliyle işlenebilir. Bunlar "göz yumma" ve "olanak sağlama" olarak adlandırılır.
Göz yumma durumunda, fail, denetim görevini yerine getirmekle sorumlu olduğu kişinin işlediği zimmet veya irtikap suçundan haberdardır. Ancak, kasten gerekli önlemleri almamak veya suçun işlenmesini engellemek için görevini ihmal etmektedir.
Olanak sağlama durumunda ise denetim görevinin kasten ihmal edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu durumda, denetim görevini yerine getirme sorumluluğu olan kamu görevlisi, görevini ihmal ederek zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlamışsa, fail denetim görevinin ihmali suçundan cezalandırılır.
Yasalarımızda belirtilen unsurlara göre, denetim görevinin ihmali suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Bu suçun işlenmesi, kamu görevlisinin kasten göz yummak veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlamak şeklindeki hareketlerine dayanır.
Denetim Görevinin İhmali Suçunun Cezası
Denetim görevinin ihmali suçu Türk Ceza Kanunu’nun 251. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre suçun cezası şu şekildedir:
- Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur.
- Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Denetim Görevinin İhmali Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi
Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Denetim görevinin ihmali suçunun cezası miktarı adli para cezasına çevirme için gereken koşulları sağladığı sürece suç için verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olur.
Denetim Görevinin İhmali Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının (HAGB) amacı kişileri ıslah etmektir. İki yıl veya altında olan hapis cezalarının varlığı halinde kişilere belirli bir denetim süresi verilir. Bu süre içerisinde failin kurallara uygun hareket etmesi sonucunda verilen hüküm hiçbir sonuç doğurmayarak ortadan kalkar ve adli sicil kaydında da görülmez. Denetim görevinin ihmali suçunun cezasının 2 yıl veya altında olması halinde hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilmesi mümkün olur.
Denetim Görevinin İhmali Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir.
Denetim Görevinin İhmali Suçu Şikayet Süresi
Şikâyete tabii olan suçlar kanunda sayılmıştır. Sayılan suçlar arasında denetim görevinin ihmali suçu bulunmamaktadır Dolayısıyla devlete karşı savaşa tahrik suçu bakımından herhangi bir şikâyet süresi yoktur.
Denetim Görevinin İhmali Suçunda Şikayeten Vazgeçme
Denetim görevinin ihmali suçu Türk Ceza Kanununun 304. Maddesinde düzenlenmektedir. Bu suçun düzenlendiği 304. Maddedeki durumlarda şikayetten vazgeçilse dahi süreç sonlanmayacaktır. Zira suç takibi şikayete bağlı suçlardan değildir.
Denetim Görevinin İhmali Suçunda Uzlaşma
Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Uzlaşma kapsamında olan suçlar sayılıdır. Denetim görevinin ihmali suçu, uzlaşma kapsamındaki suçlardan birisi değildir.
Denetim Görevinin İhmali Suçunda İştirak
Denetim görevinin ihmali suçu, kamu görevlilerinin denetim görevini yerine getirmediği durumlarda ortaya çıkar. Bu suçta, denetim görevini ihmal eden kişi ile zimmet veya irtikap suçunu işleyen kişi arasında bir iştirak ilişkisi bulunur. Kanunlarımız, bu iştirak ilişkisine göre cezalandırma yapar.
Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman, bunları görmezlikten gelen veya denetim görevini yapmayan kamu görevlisi, işlenen zimmet veya irtikap suçunun müşterek faili olarak kabul edilir. Bu durumda, denetim görevini ihmal eden kamu görevlisi, suçun işlenmesine kasti olarak göz yuman veya bu suçların işlenmesine imkan sağlayan bir rol oynar.
Ancak, denetim görevini ihmal ederek zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan fail, daha az bir ceza ile cezalandırılır. Kanunlarımızda, bu kişilerin daha hafif bir ceza ile cezalandırılması öngörülmüştür. Böylece, denetim görevini ihmal eden ve suçun işlenmesine imkan sağlayan kişi arasında cezai bir ayrım yapılmıştır.
Bu ayrımın sebepleri arasında, suçun işlenmesindeki kast ve ihmallerin farklılık göstermesi yer alır. Denetim görevini ihmal ederek suçun işlenmesine imkan sağlayan fail, genellikle suçu işlemek istemese de ihmaliyle suça iştirak etmektedir. Diğer yandan, zimmet veya irtikap suçunu işleyen kişiye göz yuman veya denetim görevini yerine getirmeyen kamu görevlisi, kasten suça iştirak etmektedir.
Bu iştirak ilişkisi ve farklı kusur durumları göz önüne alındığında, yasalarımızda denetim görevinin ihmali suçuyla ilgili olarak denetim görevini ihmal eden kişiyi daha ağır bir şekilde cezalandırmaktadır. Bu şekilde, kamu düzenine ve kamu idaresinin itibarına yönelik caydırıcılık sağlanmaktadır.
Denetim Görevinin İhmali Suçunda Görevli Mahkeme
Denetim görevinin ihmali suçu için yargılama ile görevli olan mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Sık Sorulan Sorular
TCK 251. Madde Nedir?
Denetim görevinin ihmali suçu, kamu görevlilerinin sorumluluklarını yerine getirmemeleri sonucunda zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlamalarını veya göz yummalarını kapsayan bir suç türüdür. Bu suçu işleyen kamu görevlileri, cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalır. Denetim görevinin ihmali suçu, kamusal düzenin korunması ve kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla önemli bir suç türü olarak değerlendirilir.
Denetim Görevinin İhmali Suçu Uzlaştırmaya Tabii Midir?
Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Denetim görevinin ihmali suçu, uzlaşma kapsamındaki suçlardan birisi değildir.
Denetim Görevinin İhmali Suçunun Cezası Kaç Yıl?
Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur.
Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Denetim Görevinin İhmali Suçu Yargıtay Kararları
Yargıtay 5. Ceza Dairesi Esas: 2013/7493 Karar: 2015/8470 Tarih: 18.03.2015
İddianamede yer alan, kooperatif tasfiye kurulu üyesi olan sanıkların yemek ve akaryakıt giderleriyle apartmandaki bir kısım dairelerde yapılan tadilat ve tamiratlara dair olan ve soruşturma aşamasında hazırlanan bilirkişi raporlarında şahsi ve kabul edilemeyecek gider olarak değerlendirilen 9.444,70-TL harcamada bulundukları isnadının sübutu halinde T.C.K.nın 247. maddesinde tanımlanan zimmet suçunu, bununla bağlantılı olarak kooperatif denetleme kurulu üyesi olan sanıklar S. Y. ve Z. K.’ya isnat eylemlerin ise 5237 Sayılı T.C.K.nın 251/2. maddesinde düzenlenen denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme suçunu oluşturabileceği anlaşılmakla 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile İlk Derece Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12. maddesi uyarınca bu davaya dair delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
SONUÇ : Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden esası incelenmeyen hükümlerin 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek C.M.U.K.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 18.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi Esas : 2014/3118 Karar : 2016/4201 Tarih : 25.04.2016
Sanık … hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Sanıklar …ve… hakkında denetimle yükümlü kamu görevlisinin zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yumması suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
İdari soruşturma ve bilirkişi raporlarına, tanık anlatımlarına, savunmaya ve tüm dosya kapsamına göre,…Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörünün yaptığı denetim sonucunda Belediyede tahsildar olan …‘un tahsil ettiği gelirlerin bir kısmını kullanıp belediye hesaplarına geç yatırmak, bir kısmını ise hiç yatırmamak suretiyle zimmet suçunu işlediği anlaşılmış ise de, işlemleri denetlemekle görevli sanıklar Belediye Başkanı…. ile…Hizmetler Müdür Vekili…‘ın zimmet eylemine kasten göz yumduklarını gösteren mahkumiyetlerine yeterli somut, tarafsız ve kesin kanıtın bulunmadığı, sabit olan tahsilat ve harcama işlemlerini denetlememe fiillerinin TCK’nın 251/2. maddesine uyan denetim görevini ihmal ederek zimmet suçunun işlenmesine imkan sağlama suçunu oluşturduğu ve hükmün gerekçesinde de eylem bu şekilde nitelendirildiği halde, zimmet suçunun işlendiğini bildiklerine ve kasten göz yumduklarına ilişkin deliller karar yerinde açıklanmadan, çelişkili ve yetersiz gerekçelerle TCK’nın 251/1. maddesi yollaması ile zimmet suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra verilen Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilememesi,
Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesine rağmen sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.