Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
İmzanın Kötüye Kullanılması Suçu ve Cezası

Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçu 

Açığa imzanın kötüye kullanılması bir suç teşkil eder. Açığa imza, hiç yazı taşımayan veya yazı taşımakla birlikte hüküm ifade etmeyen bir kâğıdın imzalanmasıdır.  Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun topluma karşı suçlar bahsinde yaptırıma bağlanmıştır. Bir kimseye belirli bir tarzda doldurulması için teslim edilen kısmen veya tamamen imzalı boş kâğıt kural olarak kendisine verildiği amaca uygun olarak doldurulmalıdır. Bu boş kâğıt veriliş amacına uygun olarak doldurulmalıdır. Ancak boş kâğıdın verilme nedeninden farklı bir şekilde doldurulması durumunda açığa imzanın kötüye kullanılması suçu oluşur.

Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun iki şekli mevcuttur:

  • Mağdurun kendi rızasıyla faile teslim ettiği kısmen veya tamamen boşa kâğıda, bono, poliçe, çek gibi kambiyo senedine atılan imzanın kötüye kullanılması (TCK 209/1. madde)
  • Mağdurun rızası dışında ve “hukuka aykırı ele geçirilen” kısmen veya tamamen boş kâğıt, bono, poliçe, çek gibi kambiyo senedinin doldurulması (TCK 209/2. madde)

Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunun Unsurları

  • Fail

Kanunda suç olarak tanımlanan fiili işleyen kişi suçun failidir.  5237 Sayılı Kanunu’nun 209. maddesinde düzenlenen suçun faili olmak için belli nitelikler aranmamaktadır. Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu özgü (mahsus) suçlardan değildir. Bu nedenle de bu suç herkes tarafından işlenebilir.

  • Mağdur

Boş kâğıdı imzalayan ve imzalı olarak veren kişi, suçun mağdurunu oluşturmaktadır. Ayrıca boş kâğıtta imzanın olması ve bu imzanın gerçek olması da gerekmektedir.

  • Suçun Konusu

Belirli bir tarzda doldurulmak üzere verilen imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kâğıdın, verilme nedeninden farklı bir şekilde doldurulması oluşturur. Boş kâğıt verildiği sırada imzalı değilse ve fail tarafından doldurulduktan sonra mağdura imzalattırılırsa madde hükmünün birinci fıkrasında düzenlenen suç oluşmayacaktır. Ancak imzanın fail tarafından atılması halinde, belgede sahtecilik suçu işlenmiş olacaktır.

  • Fiil

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Md. 209’da düzenlenen açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun hareket unsurunu;

  • Birinci fıkraya göre kâğıdın verilme nedeninden farklı bir şekilde doldurulması oluşturmaktadır.
  • Maddenin ikinci fıkrasına göre ise seçimlik hareketler öngörülmüştür. Fail ya kağıdı hukuka aykırı şekilde ele geçirmelidir ya da mağdurun iradesine aykırı şekilde elinde bulundurmalıdır.

Suçun Manevi Unsuru

Manevi unsur, işlenen fiil ile kişi arasındaki manevi bağı ifade eder. Suçun oluşabilmesi için bu bağın kurulması gerekir. Suçun manevi unsuru denildiği zaman, fiilin kasten veya taksirle işlenmiş olması durumuna bakılması gerekir. Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu kasten işlenen bir suç olup taksirle işlenmesi mümkün değildir. Suçun oluşması için genel kast yeterli olup failin mağdura zarar verme iradesiyle hareket etmesi yeterlidir.

Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunun Cezası

1. Teslim edilen açığa imzalı kâğıdın kötüye kullanılması halinde fail ÜÇ AYDAN BİR YILA KADAR hapis cezasına hükmolunur. Bu suçun kısa süreli hapis cezasına tabi olmasından ötürü diğer şartlar da gerçekleşirse adli para cezasına çevrilebilir.

2. Hukuka aykırı şekilde ele geçirilen veya elde bulundurulan açığa imzalı boş kâğıdın doldurulması halinde ise belgede sahtecilik hükümlerine göre ceza verilir.

Şartları gerçekleşirse hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunda İspat 

Mağdur iddiasını kural olarak tanıkla ispat edemez. Bu husus HMK madde 201 ile hüküm altına alınmıştır. Senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak bu zorunluluk yalnızca senedin taraflarını kapsamakta olup senedin tarafı olmayan 3.kişiler iddialarını tanıkla etmelerinde kanuni sakınca yoktur.

Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme 

Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir. Ancak somut olayda açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun yan ı sıra dolandırıcılık gibi başkaca bağımsız suç tiplerinin bulunması halinde dava Ağır Ceza Mahkemesi görevli kılınmıştır.

Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunda Şikayet Süresi ve Dava Zamanaşımı 

Teslim edilen açığa imzalı kâğıdın fail tarafından veriliş nedenine aykırı olarak doldurması halinde suçun soruşturulması için mağdurun şikâyeti aranır. Mağdur kural olarak 6 ay içinde bu hususu ihbar etmelidir. Şikâyet süresi 6 aydır. İkinci durum olan hukuka aykırı olarak ele geçirilen veya elde bulundurulan kâğıdın doldurulması ise şikâyete tabi değildir.

Dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır. Suçun meydana gelmesinden 8 yıllık süre içinde dava edilmez ise dava zamanaşımına uğrayacak ve bu durumda artık soruşturma ve kovuşturma yapılamayacaktır. 

Yargıtay Kararları

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 14.12.2021 Tarih,  2020/5298E. 2021/12317K. Sayılı Kararı

 “Sanığın, katılana sattığı ve bedeli katılan tarafından çekle ödenen traktörün devir işlemlerinin yapılmasına kadar teminat olması için kendisine boş bir şekilde imzalı olarak verilen suça konu senedi, 14.02.2005 keşide, 20.01.2010 ödeme tarihli ve 11.000 Euro bedelli olarak doldurup bu senede dayalı olarak katılan aleyhine icra takibi başlatılması şeklinde gerçekleşen eyleminin, TCK’nin 209/1. maddesindeki açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24/03/1989 tarih ve 1988/1-1989/2 sayılı ilamında açıklandığı üzere, eceği nazara alındığında; katılanın soyut iddiası dışında, suç konusu bononun aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna dair yazılı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın TCK’nin 209/1. maddesinde düzenlenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması eyleminden beraati yerine TCK’nin 209/2 göndermesiyle TCK’nin 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmolunması”

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 12.10.2021 Tarih, 2021/19978E. 2021/8235K. Sayılı Kararı

 Sanığın, üvey kızı olan katılana ”Öz babasından kalan miras haklarının takibini yapacağını” söyleyerek vekaletname olduğunu belirterek bonoyu imzalattıktan sonra katılan aleyhine suça konu bonoyu icraya koyarak kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; mahkemece sanığın eyleminin açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu kabul edildiği halde, suç vasfı ikiye bölünerek aynı eyleme ilişkin olarak TCK’nin 209/1 maddesi uyarınca mahkumiyetine 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan da beraat hükmü kurulması suretiyle hükümsüzlüğe neden olunması, … 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, …”

Şimdi ara