Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Tanık Koruma Tedbirleri

Tanık koruma kanunu ile ceza muhakemesinde tanık görevi sebebi ile kendilerinin ve yakınlarının can ve mal güvenliğinin koruma altına alınması gereken kişilerin korunması amaçlanmıştır. Kanunda düzenlenen bu tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlenmektedir. 

Tanık Koruma Tedbirleri Nelerdir?

  1. Kimlik ve adres bilgilerinin kayda alınarak gizli tutulması ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilmesi,
  2. Duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan dinlenmesi ya da ses veya görüntüsünün değiştirilerek özel ortamda dinlenmesi,
  3. Tutuklu veya hükümlü olanların durumlarına uygun ceza infaz kurumu ve tutukevlerine yerleştirilmesi,
  4. Fizikî koruma sağlanması,
  5. Kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerin değiştirilmesi ve düzenlenmesi,
  6. Geçici olarak geçimini sağlama amacıyla maddî yardımda bulunulması,
  7. Çalışan kişinin iş yerinin ya da iş alanının değiştirilmesi veya öğrenim görenin devam etmekte olduğu her türlü eğitim ve öğretim kurumunun değiştirilmesi,
  8. Yurt içinde başka bir yerleşim biriminde yaşamasının sağlanması,
  9. Uluslararası anlaşmalara ve karşılıklılık ilkesine uygun şekilde, geçici olarak başka bir ülkede yerleştirilmesinin sağlanması,
  10. Fizyolojik görünümün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesi ve buna uygun kimlik bilgilerinin yeniden düzenlenmesi.

Tanık Koruma Tedbiri Kararları Nasıl Alınır?

Tanık Koruma Kanuna göre 1 ve 4. maddede sayılan tanık koruma tedbiri kararları; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından, kovuşturma evresinde Cumhuriyet savcısı veya tanığın istemi üzerine veya re’sen mahkemece verilir.

Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, tanığın isteminin bulunması koşuluyla Cumhuriyet savcısından karar alınıncaya kadar, kolluk amirinin yazılı emriyle, geçici olarak 4. maddede belirtilen tedbir alınabilir. Bu tedbir, geciktirilmeksizin Cumhuriyet savcısının bilgisine sunulur.

Kovuşturma evresinde tanıklık görevinin yapılmasından sonra, 5 ve 10. Madde de sayılan tanık koruma tedbirlerine ilişkin kararlar ise, tanığın istemi üzerine Tanık Koruma Kurulu tarafından verilebilir.                                                                                                                 

Tanık Koruma Tedbirinin Uygulanacağı Haller Nelerdir?

  1. Türk Ceza Kanununda ve ceza hükmü içeren özel kanunlarda yer alan ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar, Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar söz konusu olmalıdır.
  2. Ceza muhakemesinde tanık olarak dinlenenler ile 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesine göre tanık olarak dinlenen suç mağdurla, dinlenenlerin nişanlısı, evlilik bağı kalmasa bile eşi, kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu, ikinci derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları ve evlatlık bağı bulunanlar ile yakın ilişki içerisinde olduğu kişiler tanık koruma tedbirinden yararlanabilir.
  3. Tanık koruma kararı alınmasında zorunluluk bulunmalıdır.
  4. Tanık koruma tedbiri kararları; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından, kovuşturma evresinde Cumhuriyet savcısı veya tanığın istemi üzerine veya re’sen mahkemece verilir.

Tanık Koruma Tedbirinin Süresi Nedir?

Tanık koruma tedbirine hükmeden makam veya mercilerce bu kararın uygulandığı tarihten başlamak üzere ve en geç birer yıl aralıklarla kararın süresine, şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya tedbirlerin aynen devam etmesine karar verilir.

Hakkında Koruma Tedbiri Uygulanan Tanığın Dinlenmesi

Hakkında koruma tedbiri uygulanan tanığın dinlenmesinde CMK m.58/2 ve m.58/3 fıkraları uygulanır. Bunun yanında tedbirler nedeniyle sanığın savunma hakkının kısıtlanmasının da önüne geçilmesi için dinleme sırasında tarafların tanığa soru sorabilmesi gerekmektedir. Ancak soru sorma hakkının da sınırsız olmamasından ötürü koruma tedbiriyle orantılı biçimde yerine getirilmesi önem arz eder. Bu amaçla, hâkim, sorulan soruların tanığa sorulmamasına karar verebilir veya tanığı dinlerken dolaylı dahi olsa tanığın kimliğini ortaya çıkaracak soruların sorulmasına izin vermez.

Tanık Koruma Tedbirinin Kaldırılması

Tanığın, koruma kararı verilmesine neden olan olay hakkında yanlış bilgi vermesi veya bildiği hususları açıklamaması, koruma kararı verilmesine neden olan olay hakkında yalan tanıklık veya iftiradan mahkûm olması, önceki kimlik bilgileri ile ilgili kendisinden talep edilen bilgiler hakkında yanlış beyanda bulunması, koruma kararında belirtilen tedbirlere aykırı bir davranış içine girmesi ve son olarak koruma sebeplerinin ortadan kalkması durumlarında tanık koruma tedbiri bu tedbiri veren makamca kaldırılır.

Tanık Beyanlarının Özellikleri

  1. Sanıktan tanık olmaz. 

Tanık muhakemenin tarafı olmayan üçüncü kişidir. Sanık sıfatı tanıklığa engeldir. Buna karşın CMK’nın 50/1-c. maddesinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanların tanık olarak dinlenebilecekleri hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm ile sanığın hakları çelişmektedir. Zira tanıklık yapmak zorunlu iken sanığın susma hakkı bulunmaktadır. iki hükmün kanunda bu şekilde yer alması doğru değildir.

  1. Mağdur tanık olarak dinlenebilir. 

Olayın mağduru olan kişi ya da kişilerin tanık olarak dinlenmesi mümkündür. Zira CMK’nın 236. Maddesinde; “mağdurun tanık olarak dinlenmesi halinde, yemin hariç, tanıklığa ilişkin hükümler uygulanır.” Şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bunun yanında suçtan zarar gören ve şikayetçilerin de tanıklık yapabileceği kabul edilmektedir. Müştekilerin tanıklık yapıp yapamayacağı hususu kanunda düzenlenmiş değildir. Fakat uygulamada suçtan zarar görenlerin ve katılanların tanık olarak dinlendiği görülmektedir. Biz kıyas yoluyla şikayetçinin tanık olarak dinlenebileceği görüşüne katılmamaktayız. Fakat Yargıtay aşağıdaki kararında müştekinin tanık olabileceğine hükmetmiştir.

  1. Çocuklar ve engellilerde tanıklık yapabilir. 

Çocuklar, yaşlılar, fiziksel ve ruhsal bakımdan engelli bireyler tanıklık yapabilir.

  1. Tanık yalnızca duyduğu veya gördüğü olayları aktarır. 

Bunun dışında değerlendirme yapamaz. Bilindiği üzere tanık beyanlarına olayın aydınlatılma açısından başvurulur. Fakat tanıkların kişisel kanaatleri yargılama açısından bir önem ifade etmez. Bu anlatımlardan yargılama makamında bulunan kişilerin kanaat sahibi olması beklenir.

  1. Tanık kamu görevlisi kabul edilir ve gerçeği anlatmak zorundadır. 

TCK’nın 6. Maddesi uyarınca tanıklar kamu görevlisi olarak kabul edilir. Bunun yanında tanıklara doğruyu bildirme yükümlülüğü yüklenmiştir. Zira TCK’nın 272. Maddesinde yalan tanıklık suç olarak düzenlenmiştir. 

  1. Beraat eden suç ortakları tanık olarak dinlenebilir. 

  2. Avukatlar tanık olarak dinlenebilir.

Burada sır saklama yükümlülüğüne özen gösterilmelidir. Sır sahibinin rızası olsa dahi avukat bu sırrı açıklamak konusunda takdir hakkına sahiptir. 

  1. Kollukta dinlenen kişiler tanık olarak kabul edilmez. 

Tanık beyanı ancak soruşturma veya kovuşturma makamları   tarafından    alınabilir. Kolluk kuvvetlerinin düzenledikleri bilgi alma tutanakları mahkeme önünde doğrulanmadığı müddetçe hükme esas alınamaz. 

Ayrıca kolluk tarafından düzenlenen bilgi edinme tutanakları ancak kolluğun yetkili kılınması halinde delil özelliğine sahip olacaktır. Kolluk savcılık tarafından yetkilendirilmeden bilgi edinmeye kalkışacak olursa bu delillerin hukuka aykırılığı gündeme gelecektir. 

  1. Tanık bildiklerini sözlü olarak anlatır. 

  2. Tanık beyanları arasında çelişkiler varsa bu çelişkiler hatırlatılır ve giderilmeye çalışılır. 

  3. Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. 

Şimdi ara