Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Ceza Muhakemesinde Müsadere

Müsadere Nedir?

Suçun bir yansıması olan müsadere kavramı, hukukun adalet denkleminde önemli bir rol oynar. Ancak, bu kavramın uygulanmasıyla ilgili doğru adımların atılması, temel hak ve özgürlükleri koruma noktasında da hayati önem taşır. Müsadere, işlenen bir suçla bağlantılı olan belirli eşya veya kazancın devlete aktarılması anlamına gelir. Ancak, bu sürecin hukuki çerçevesi ve sınırları, adaletin sağlanmasıyla birlikte korunmalıdır.

Ceza hukukunda, suç işleyen bir kişinin tüm malvarlığının devlete geçirilmesi anlamında genel müsadere, Anayasa tarafından yasaklanmıştır. Bunun yerine, Türk Ceza Kanunu özel müsadere sistemini benimsemiştir. Yani, müsadere için temel bir önkoşul, malvarlığı değerinin suçla bir ilişkisinin olmasıdır. Suçla hiçbir bağlantısı olmayan eşya, kazanç veya para gibi malvarlığı değerleri müsadere edilemez.

Ancak, uygulamada bazen mahkemelerin müsadere yerine dava konusu eşyanın imhası veya tasfiyesi yönünde karar aldığı görülmektedir. Bu, hukuki sürecin dengesini ve hakların korunmasını tehdit edebilir. Mahkeme kararları, sadece eşyanın imhası veya tasfiyesi olarak değil, aynı zamanda bir güvenlik tedbiri olarak müsadereye hükmetmelidir.

İddianamede müsadere talebi olmadan, müsadere kararı verilmesi hukuka aykırıdır. Örneğin, iddianamede müsadere talebi bulunmayan cep telefonlarının müsaderesine karar verilmesi gibi durumlar, hukukun sınırlarının aşıldığına işaret eder.

Müsadere Çeşitleri

Adaletin tesis edilmesi ve toplumun korunması açısından müsadere, hukuk sistemlerinde hayati bir rol oynar. Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen müsadere çeşitleri, suçun niteliğine ve işlenme şekline göre değişiklik gösterir ve adaletin farklı yönlerini temsil eder.

1. Eşya (Mal) Müsaderesi:

Suçun işlenmesiyle doğrudan ilişkilendirilen belirli bir eşyanın devlete geçirilmesi işlemidir. Türk Ceza Kanunu'nun 54. maddesi detaylı bir şekilde düzenler ve suça aracılık eden materyallerin kamuya zarar vermesini önler.

2. Kazanç - Para Müsaderesi:

Suçun sonucunda elde edilen maddi menfaatlerin veya suç işlenmesine kaynak olan maddi kaynakların devlete aktarılması işlemidir. Türk Ceza Kanunu'nun 55. maddesi, suç gelirlerinin toplumdan uzaklaştırılmasını sağlayarak suçun teşvik edici etkilerini azaltır.

3. Kabahatlerde Müsadere:

Kabahatler Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca, kabahatler kapsamında da müsadere uygulanabilir. Örneğin, seyyar satıcılık gibi kabahatlerde kullanılan eşyaların kamuya devredilmesi suretiyle müsadere gerçekleşir.

4. Tüzel Kişilerde Müsadere:

Tüzel kişilerin işlediği suçlarda, bu kuruluşlar adına işlenen suçların sonuçlarına göre müsadere uygulanabilir. Bu sayede, tüzel kişilerin suçlarının toplum üzerindeki etkileri azaltılır ve suçun yayılması önlenir.

Müsadere Usulü

Müsadere kararı verilmesi gereken bir durum olduğunda, kamu davası açılmamış veya kamu davası açılmış olup da esasla beraber bir karar verilmemişse; karar verilmesi için, Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabilir.

Kamu davası açılmış olup da iade edilmesi gereken eşya veya malvarlığı değerleri ile ilgili olarak esasla birlikte bir karar verilmemiş olması durumunda, mahkemece re’sen veya ilgililerin istemi üzerine bunların iadesine karar verilir (CMK m.256).

CMK 256. Maddesi uyarınca verilen müsadere kararları, duruşmalı olarak verilir. Müsadere veya iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleri üzerinde hakkı olan kimseler de duruşmaya çağrılır. Bu kişiler, sanığın sahip olduğu hakları kullanabilirler. Çağrıya uymamaları, işlemin ertelenmesine neden olmaz ve hükmün verilmesini engellemez.

CMK 256. maddeye göre verilecek hükümlere karşı Cumhuriyet savcısı, katılan ve 257. maddede belirlenen kişiler için istinaf yolu açıktır.

Suç konusu olmayan eşyanın müsaderesi: Suç konusu olmayıp sadece müsadereye tâbi bulunan eşyanın müsaderesine sulh ceza hâkimi tarafından duruşma yapılmaksızın karar verilir (CMK m.259).

Yargıtay Kararları

Yargıtay 8. Ceza Dairesi-K.2021/17575

23.12.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında suç eşyalarının müsaderesine karar verilmiş ise de; müsadere kararı güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçası niteliğinde olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilen müsadere kararı da bu hükme bağlı olduğundan askıda bir karardır ve hüküm açıklanıncaya kadar hukuki sonuç doğurma yeteneği bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle adli emanetin 2009/396 sırasında kayıtlı tabanca ve eklerinin TCK.nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiştir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi-K.2021/17575).

Yargıtay 7. Ceza Dairesi - Karar : 2018/2674

… plakalı araçta ele geçen akaryakıt bulunmadığı halde müsaderesine karar verilmesi, dava konusu eşyanın, … Plakalı taşıma aracının yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturup oluşturmadığı ve müsaderesine karar verilen nakil vasıtasının değeri ile ele geçen kaçak eşyanın değeri karşılaştırılıp, nakil aracının müsaderesinin 5237 sayılı TCK.nun 54/3. maddesi kapsamında hakkaniyete aykırı olup olmadığı da yerinde tartışıldıktan sonra nakli aracı hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi; bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi - Karar : 2018/2674).

Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar : 2019/12176

Tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden ise;

TCK’nın 54/1. maddesine göre, kasıtlı bir suçun işlenilmesinde kullanılan eşyanın müsadere edilebilmesi için, söz konusu eşyanın iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamasının gerekmesi, suçta kullanılan ve mağdura ait meyve bıçağının sahibine iade edilmesi gerekirken, müsaderesine hükmolunması,

Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar : 2019/12176).

Şimdi ara