Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu ve Cezası

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Nedir? (TCK 199)

Kıymetli damgada sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 199. maddesinde kamu güvenine karşı işlenen suçlar başlığı altında düzenlenen sahtecilik suçlarından biridir. Bu suç, kıymetli damga olarak bilinen belgelerin sahte olarak üretilmesi, kabul edilmesi veya tedavüle konulması durumunda gerçekleşir.

Kıymetli damga, bir vergi veya harcın ödendiğini gösteren bir belge niteliğindedir. Özel kanunlar gereği, belirli işlemlerin yapılması veya onaylanması için kıymetli damgaların kullanılması zorunlu kılınmıştır. Bu damgalar, üzerlerinde taşıdıkları nominal değerle alınıp satılan ve ödeme aracı olarak kullanılan belgelerdir.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunun Unsurları

Kıymetli damgada sahtecilik suçu, aşağıdaki eylemlerden herhangi birinin gerçekleştirilmesiyle ortaya çıkar:

  • Kıymetli damgayı sahte olarak üretme, ülkeye sokma, nakletme, muhafaza etme veya tedavüle koyma (TCK md.199/1).
  • Sahte kıymetli damgayı kabul etme (TCK md.199/2).
  • Sahteliğini bilmeden kabul ettiği kıymetli damgayı, sahteliğini sonradan öğrendiği halde bilerek tedavüle koyma (TCK md.199/3).

Bu suçun işlenmesiyle, kamu güvenine zarar verilmiş ve kıymetli damgaların itibarı sarsılmış olur. Suçun işlendiği tarihte kullanılabilir durumda olan kıymetli damga söz konusu olmalıdır. Damganın milli olması şartı aranmaz, yabancı kıymetli damgalar da korunur.

Özellikle belirtmek gerekir ki, damgalı kağıtlar, damga ve posta pullarıyla belirli bir miktar vergi veya harcın ödendiğini belgelemek amacıyla kullanılan pullar kıymetli damga olarak kabul edilir. Bu tür sahtecilik suçlarına karışanlar cezalandırılır (TCK md.199/4). Ancak, posta pulu fonksiyonunu yerine getirmeyen ve teberru niteliğinde olan pullar bu tanıma girmez, yani suç kapsamında değerlendirilmez. Özel kanunlar, bu tür pulların posta hizmetlerinden yararlanamayacağını veya Devlet tarafından çıkarılan pullarla eşit tutulduğunu belirtebilir.

Kıymetli evrakta sahtecilik suçu, hukuki ve mali düzenlemelerin sağlıklı işlemesini tehlikeye atan bir suçtur. Bu suçu işleyenler, kamu güvenine zarar verdikleri için ciddi cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalırlar. Kıymetli damgaların güvenilirliği ve itibarı, ekonomik işlemlerde önemli bir rol oynadığından, sahtecilikle mücadele edilmesi ve suçun önlenmesi büyük önem taşır.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 199. Maddesinde kıymetli evrakta sahtecilik suçu düzenlenmiştir. Buna göre:

  • Kıymetli damgayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Sahte olarak üretilmiş kıymetli damgayı bilerek kabul eden kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Sahteliğini bilmeden kabul ettiği kıymetli damgayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi, bir aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Damgalı kâğıtlar, damga ve posta pulları ve muayyen bir miktar vergi veya harcın ödendiğini belgelemek amacıyla kullanılan pullar, kıymetli damga sayılır.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Adli para cezası tek başına veyahut hapis cezası ile birlikte uygulanan bir yaptırım türüdür. Kıymetli damgada sahtecilik suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Zamanaşımı

Zamanaşımı, davanın belli bir süre içerisinde açılması veya açılmış olan bir davanın kanuni olarak belirlenmiş süresi içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda davanın düşmesine sebep olan kurumdur. Kıymetli damgada sahtecilik suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süreleri içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süreleri geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

CMK'nın 231. maddesi gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, sanığın kişiliği, yaşayışı, iş ve güç durumu, suçun işleniş biçimi, suçun işlenişindeki amaç ve saikler, suçun işlenişindeki öğretiler, sanığın duruşmadaki tutumu, mağdur zararının durumu, kamu yararının gerektirdiği diğer sebeplerin değerlendirilmesi sonucunda, sanığın suç işlemeyeceğine ve toplum için zararlı bir unsur olmadığına kanaat getirilmesi gerekmektedir.  

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde, mahkeme, sanığa belirli bir süre boyunca suçunu ceza evinde değil toplum içinde çekmesi için zaman verir. Bu süre içinde, sanık yeniden bir suç işlemezse, mahkeme kararı gereği cezasız kalır. Ancak, sanık bu süre içinde yeni bir suç işlerse, tüm cezalar uygulanır.  

HAGB kararı sanığa verilen ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise verilebilir. Bu durumda gerekli olan koşulların da sağlanması halinde verilecek hükmün açıklanmasının 5 yıl süreyle geriye bırakılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakılması denir. 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, 2 yıl ve altındaki hapis cezası hükümlerinin infazını engellemektedir. Kıymetli damgada sahtecilik suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulamak mümkün olur. 

Kıymetli damgada sahtecilik suçunda etkin pişmanlık hali düzenlenmiştir:

  • Sahte olarak para veya kıymetli damga üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, bu para veya kıymetli damgaları tedavüle koymadan ve resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç̧ ortaklarını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların üretildiği veya saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç̧ ortaklarının yakalanmasını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
  • Sahte para veya kıymetli damga üretiminde kullanılan alet ve malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç̧ ortaklarını ve bu malzemenin üretildiği veya saklandığı yerleri ilgili makama haber verirse, verilen bilginin suç̧ ortaklarının yakalanmasını ve bu malzemenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Şikayet Süresi

Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Ancak kıymetli evrakta sahtecilik suçu şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır. Suçtan mağdur olan kişi, yargılama aşamasında şikayetçi olmadığını belirtse bile davaya veya failin cezasına bir etkisi olmayacaktır. 

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunda Şikayeten Vazgeçme

Kıymetli evrakta sahtecilik suçu TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır. Bu sebeple mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir.  

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunda Uzlaşma

Uzlaştırma kurumu, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve tarafların uzun dava süreçlerinde hak kaybı yaşamalarını önlemek amacıyla oluşturulmuştur. Uzlaştırma, soruşturma ve kovuşturma aşamalarına alternatif bir yol sağlar. Bu yöntemde, suç mağduru veya zarar göreni ile fail, uzlaştırma kurumunun atadığı uzlaştırmacı eşliğinde görüşür ve ihtilafı sona erdirir. Kıymetli evrakta sahtecilik suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunda Teşebbüs

Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise faaliyeti teşebbüs aşamasında kalmış olur. Kıymetli damgada sahtecilik suçu teşebbüsle işlenebilen bir suçtur. Bu nedenle suçu işlemek kastıyla elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlayamayan kişi, TCK’nın 35. maddesi gereğince teşebbüsten sorumlu tutulacaktır.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunda İştirak

Kıymetli evrakta sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 199. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suçun işlenmesinde, birinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen eylemlerin işbölümü veya yardımla gerçekleştirilmesi ve dolayısıyla suça iştirak edilmesi mümkündür. Suça iştirak, birden fazla kişinin suçun işlenmesinde ortaklaşa hareket etmesi veya bir kişinin suç işlemesinde diğerine yardım etmesi anlamına gelir.

Örneğin, sahte kıymetli damganın üretiminde, ülkeye sokulmasında, nakledilmesinde, muhafaza edilmesinde veya tedavüle konulmasında iş bölümü veya yardımlaşma yapılması durumunda suça iştirak söz konusu olur. Suçun işlenmesinde farklı roller üstlenen kişiler, suça katılan fail olarak değerlendirilirler. Bu durumda, suça iştirak eden her fail, iştirak derecesine göre cezalandırılmalıdır.

Suça iştirak, kıymetli evrakta sahtecilik suçunun özgü suçlardan olmadığı anlamına gelir. Yani, suçun işlenmesinde farklı eylemlerden oluşan bir işbölümü veya yardımlaşma söz konusu olduğunda, her bir fail ayrı ayrı cezalandırılmalıdır. Suça iştirak eden kişilerin kusur ve etki dereceleri göz önünde bulundurularak adaletin sağlanması amaçlanır. Ancak, kıymetli evrakta sahtecilik suçunun ikinci fıkrasında düzenlenen "bilerek kabul etme" eylemi, suça iştirak açısından elverişli bir durum değildir. Çünkü bu eylem, suçun gerçekleştirilmesine aktif bir şekilde katılmayı gerektirmez. Bilerek kabul etme eylemi, suçun işlendiğini sonradan öğrenen bir kişinin, sahte kıymetli damgayı bilerek tedavüle koyması durumunu kapsar. Bu nedenle, bu eylem suça iştirak olarak değerlendirilmez ve ayrı bir şekilde cezalandırılmaz.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunda Görevli Mahkeme

Kıymetli damga suçu için yargılama yapmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

Sık Sorulan Sorular

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Nedir?

Kıymetli damgada sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen suçlardan biridir. Kıymetli damga, vergi veya harcın ödendiğini gösteren bir belgedir. Bu suç, kıymetli damgaların sahte olarak üretilmesi, ülkeye sokulması, nakledilmesi, muhafaza edilmesi veya tedavüle konulması durumunda işlenir. Aynı şekilde sahte kıymetli damgaların kabul edilmesi veya bilerek tedavüle konulması da suç teşkil eder. Kıymetli damgada sahtecilik suçu, kamu güvenine karşı işlenen bir suçtur ve ciddi cezai yaptırımlarla karşı karşıya getirir. Bu suç, ekonomik düzenin sağlıklı işlemesini tehlikeye atar ve dolayısıyla ciddi bir şekilde cezalandırılması gereken suçlardan biridir.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Kaç Yıl?

  • Kıymetli damgayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Sahte olarak üretilmiş kıymetli damgayı bilerek kabul eden kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Sahteliğini bilmeden kabul ettiği kıymetli damgayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi, bir aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Damgalı kâğıtlar, damga ve posta pulları ve muayyen bir miktar vergi veya harcın ödendiğini belgelemek amacıyla kullanılan pullar, kıymetli damga sayılır.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Uzlaşmaya Tabii Mi?

Uzlaştırma kurumu, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve tarafların uzun dava süreçlerinde hak kaybı yaşamalarını önlemek amacıyla oluşturulmuştur. Kıymetli evrakta sahtecilik suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Şikayete Bağlı Mıdır?

Kıymetli evrakta sahtecilik suçu TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır.

Yargıtay Kararları

Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2014/18398

Kıymetli damgada sahtecilik suçunun gerekçesinde, “kıymetli damgaların bir vasıtalı verginin veya harcın ödendiğini belgelemekle birlikte üzerlerinde taşıdıkları nominal değerle alınıp satıldıkları ve çok kere bir ödeme vasıtası olarak tedavül ettikleri, bu özelliklerinin de kıymetli damgaları bir vergi veya harcın ödendiğini gösteren bir makbuz olmaktan çıkardığı ve paraya yaklaştırdığı, bu sebeple de kıymetli damgalarda sahtecilik fiillerinin ayrı bir suç olarak tanımlandığının” belirtilmesi karşısında, 7.10.2011 tarihli kriminal raporda aldatma kabiliyetine haiz oldukları belirtilen araç muayene pullarının bu vasıflara sahip olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; belgelerde yapılan sahteciliğin aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin mahkemeye ait olması karşısında, emanete kayıtlı suça konu araç muayene pullarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2014/18398)

Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2009/13885

Suça konu posta pulunun sahte olup olmadığı, sahteliğin ilk bakışta herkes tarafından anlaşılıp anlaşılamayacağı ve iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünden görüş alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2009/13885).

Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2006/14107

Sanığın “ucuz olduğu için satın aldığını” belirttiği ve bilirkişi raporuna göre aldatma kabiliyeti olan sahte İETT biletlerini sattığı, eyleminin atılı suç öğelerini taşıdığı anlaşıldığından 5237 sayılı TCY.larının ilgili hükümlerinin karşılaştırılarak, sanık yararına olan hükmün saptanması, Çocuk Koruma Kanununun hükümleri de gözetilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2006/14107)

Şimdi ara