Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Navlun Sözleşmesi

Deniz taşımacılığı, uluslararası ticaretin önemli bir parçasını oluştururken, bu taşımacılık işlemlerini düzenlemek için çeşitli sözleşmeler ve anlaşmalar geliştirilmiştir. Bu sözleşmelerden biri de navlun sözleşmeleridir. Navlun sözleşmeleri, deniz yoluyla eşya taşımayı düzenleyen ve taşıyan ile taşıtan arasındaki ilişkiyi belirleyen sözleşmelerdir. 

Navlun sözleşmeleri, deniz taşımacılığı işlemlerini düzenleyen ve taraflardan birinin eşya taşımayı, diğer tarafın ise bu hizmet karşılığında bir ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşme türüdür. Bu sözleşmeler, taşıyan ve taşıtan olarak adlandırılan taraflar arasında yapılır. Taşıyan, eşya taşıma hizmetini sunan tarafken, taşıtan ise bu hizmeti satın alan taraftır. Ödenen ücrete ise navlun denir.

Günümüzde, deniz taşımacılığı uluslararası ticarette kritik bir rol oynamaktadır. Bu nedenle deniz hukuku içinde navlun sözleşmeleri gibi önemli kurallar ve teamüller geliştirilmiştir. Bu sözleşmelerin tarafları taşıyan ve taşıtan olduğu gibi, yükleten ve gönderilen gibi diğer rolleri de içerebilir.

Taşıyan (Carrier): Taşıyan, navlun sözleşmesi uyarınca eşyayı taşıma hizmetini sunan kişidir. Bu genellikle bir deniz taşımacılığı şirketi veya armatördür.

Taşıtan (Shipper): Taşıtan, eşyanın taşınması için taşıyanla anlaşma yapan kişidir. Bu, mal sahibi veya malın sahibi olmayan bir aracı olabilir.

Yükleten (Consignor): Yükleten, eşyayı taşıyanın gemisine veya taşıyıcının temsilcisine teslim eden kişidir.

Gönderilen (Consignee): Gönderilen, eşyanın varma limanında teslim alacak kişidir. Bu kişi, navlun sözleşmesi veya konşimento ile belirlenir.

  • Çarter Sözleşmeleri (Charter Parties): Bu tür sözleşmeler, geminin tamamı veya bir kısmının belirli bir süre veya yolculuk için tahsis edildiği sözleşmelerdir. Tam çarter ve kısmi çarter olmak üzere ikiye ayrılabilir. Ayrıca, yolculuk çarteri ve zaman çarteri olarak da sınıflandırılabilirler. Örneğin, geminin tamamı bir yolculuk için tahsis edilirse, bu bir tam çarterdir.
  • Kırkambar Sözleşmeleri (Lump Sum Contracts): Bu tür sözleşmelerde, taşıyan geminin tamamını veya bir kısmını tahsis etmek yerine belirli bir miktarda malın taşınması için taahhütte bulunur. Bu, belirli bir tonajın taşınması için anlaşmanın yapıldığı kırkambar sözleşmelerine örnektir.

Navlun sözleşmeleri, deniz taşımacılığı işlemlerini düzenlerken, tarafların haklarını, sorumluluklarını ve taşıma koşullarını net bir şekilde belirtir. Bu sözleşmeler, deniz ticaretinin güvenli ve etkili bir şekilde yürütülmesine yardımcı olur.

Navlun sözleşmesi, deniz taşımacılığının önemli bir parçasıdır ve bu sözleşme türünün geçerli olması için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda, navlun sözleşmesi hükümden düşebilir. 

Navlun sözleşmesinin hükümden düşme halleri:

  • Taşımanın Mümkün Olmaması: Navlun sözleşmesinin hükümden düşmesinin en temel nedenlerinden biri, taşımanın mümkün olamayacak bir durumla karşı karşıya kalınmasıdır. Bu durum, taşımanın başlamasından önce veya başladıktan sonra beklenmedik bir engel veya felaketle ortaya çıkabilir. Örneğin, geminin batması veya limana girişinin engellenmesi gibi durumlar, taşımanın mümkün olmaması haline örnek olarak verilebilir.
  • Malların Zayi Olması: Navlun sözleşmesi ile taşınması planlanan malların kaybolması veya zarar görmesi, sözleşmenin hükümden düşmesine neden olabilir. Eşyaların tahrip olması veya kaybolması, taşımanın amaçlarına ulaşamayacak durumda olmasına yol açar.

Navlun sözleşmesinin hükümden düşme halleri, genellikle tarafların kusuru dışında meydana gelen beklenmeyen olaylar sonucunda ortaya çıkar. Taraflardan birinin kusuru nedeniyle navlun sözleşmesinin hükümden düşmesi, farklı bir hukuki süreci gerektirebilir.

Navlun sözleşmesinin hükümden düşmesi durumunda, sözleşmenin taraflarının hakları ve yükümlülükleri belirli bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Örneğin, navlunun peşin olarak ödenmişse, iade edilmesi gerekebilir. Ayrıca, malların bir kısmı kurtarılarak teslim edilmişse, kurtarılan mallar için navlun talep etme hakkı doğabilir ve bu durumda ödenecek ücrete "mesafe navlunu" denir.

Navlun sözleşmesinin hükümden düşme halleri, genellikle ticaretin güvenli ve düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Bu hükümler, taşımanın beklenmeyen engellere veya felaketlere maruz kaldığı durumlarda tarafların haklarını ve sorumluluklarını belirler.

Navlun sözleşmeleri, deniz taşımacılığında taşıtan ve taşıyıcı arasında malın taşınması ve karşılığında navlun ücretinin ödenmesini düzenleyen sözleşmelerdir. Ancak bazı özel koşullar altında, navlun sözleşmelerinin feshi veya cayma hakkı gündeme gelebilir. 

Fesih ve Cayma Hakkı Koşulları:

Umulmayan Haller:

Navlun sözleşmeleri, yolculuk başlamadan önce veya başladıktan sonra seferin yapılmasına veya malın gönderilmesine kamu tasarrufu nedeniyle geçici veya sürekli engel olacak bir durum ortaya çıkarsa veya savaş çıkması sonucu gemi veya yük serbest bırakılamaz hale gelirse, taraflardan her biri sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Bu durumda tarafların tazminat yükümlülüğü bulunmaz.

Çarter Türüne Göre Fesih Zamanı:

Navlun sözleşmesinin türüne bağlı olarak fesih zamanı değişebilir.

  • Tam Çarter Sözleşmelerinde: Yolculuk başlamadan önce kamu tasarrufunun devamlı bir şekilde engel olarak ortadan kalkmayacağının anlaşılması durumunda veya yolculuk başladıktan sonra kamu tasarrufu gerçekleşirse ve engel gemi bir Avrupa limanındaysa, üç ay içinde kalkmamışsa veya başka bir liman ise beş ay içinde kalkmamışsa, taşıtan fesih hakkını kullanabilir.
  • Kısmi Çarter ve Kırkambar Sözleşmelerinde: Bu sözleşme türlerinde, engelin ortaya çıkmasından itibaren zaman sınırlaması olmaksızın taraflar cayma hakkını kullanabilir.
Fesih Sonuçları:
  • Fesih, engel devam ettiği süre boyunca yapılabilir ve bir mehil (süre) verilmesine gerek yoktur.
  • Feshin bir geçerlilik şekli belirtilmemiştir; önemli olan, fesih bildiriminin karşı tarafa ulaşmasıdır.
  • Navlun ödeme hakkı, cayma hakkının kullanılması durumunda ortadan kalkar.
  • Navlun sözleşmesinin umulmayan haller veya cayma hakkı nedeniyle sona ermesi durumunda, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükler düzenlenmiştir.

Fesih ve Cayma Hakkının İşleyişi:

Tam Çarter Sözleşmeleri:

  • Yolculuk başlamadan önce veya sonra fesih: Tam navlun ödemesi yapılacaktır.
  • Feshedilen yüke ait navlun ödenmez, ancak taşıtanın taşıyana pişmanlık navlunu ödemesi gerekebilir.
  • Yolculuk başlamadan önce feshedilmesi durumunda, pişmanlık navlunu navlun bedelinin yarısıdır.
  • Yolculuk başladıktan sonra feshedilmesi durumunda, pişmanlık navlunu tam navlun bedelidir.

Kısmi Çarter ve Kırkambar Sözleşmeleri: 

  • Bu sözleşme türlerinde pişmanlık navlunu tam navlun ödemesidir.

Fesih veya cayma hakkı kullanıldığında, yükleme, boşaltma ve geminin limanda beklemesi gibi masraflar ve zararlar taşıtan tarafından karşılanır. Ancak yolculuk başladıktan sonra meydana gelen umulmayan hallerde yük kısmen zayi olursa, navlun ödeme yükümlülüğü ortadan kalkar ve zayi olan yük, varış limanına boşaltılabilir.

 

 

Şimdi ara