Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
WhatsApp ve Sosyal Medya Mesajlaşmalarının Delil Niteliği

Dijital Yazışmaların Hukuki Değeri ve Delil Olarak Kullanımı

Teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte bireyler arasındaki iletişim büyük ölçüde dijital platformlara taşınmıştır. WhatsApp, e-posta, SMS ve sosyal medya mesajları gibi dijital yazışmalar, hukuki süreçlerde delil olarak giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak, bu yazışmaların hukuka uygun şekilde elde edilmesi ve yargı tarafından kabul edilebilir olması belirli şartlara bağlıdır. 

Elektronik Mesajlaşmaların Yargı Süreçlerindeki Rolü

Elektronik yazışmalar, boşanma davaları, ceza davaları, ticari anlaşmazlıklar ve iş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda önemli bir delil kaynağı olabilir. Ancak, mahkemeler bu tür delilleri değerlendirirken hukuka uygunluk ve güvenilirlik kriterlerini göz önünde bulundurur.

1) Dijital Yazışmaların Delil Niteliği

Elektronik yazışmaların delil olarak kabul edilmesi için:

• Gerçekliği doğrulanabilir olmalıdır. (Mesajın kime ait olduğu ve değiştirilmeyip değiştirilmediği tespit edilmelidir.)

• Hukuka uygun yollarla elde edilmelidir. (Özel hayatın gizliliğini ihlal eden yasa dışı kayıtlar delil olarak kullanılamaz.)

• Delilin içeriği dava konusu ile doğrudan ilgili olmalıdır.

2) Hukuka Uygunluk Şartı

Hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller geçersiz sayılmaktadır. Örneğin:

• Kişinin izni olmadan WhatsApp mesajlarının gizlice alınması veya sahte bir hesap üzerinden mesaj temin edilmesi özel hayatın gizliliğini ihlal eder ve hukuka aykırı delil olarak kabul edilir. Ancak, kendi telefonundan veya kendi rızasıyla gönderilmiş mesajlar hukuka uygun kabul edilir.

Sosyal Medya Verilerinin Delil Niteliği

Sosyal medya platformları (Facebook, Instagram, Twitter, TikTok vb.), kişilerin beyanlarını ve davranışlarını kanıtlamak için kullanılabilir. Ancak, bu verilerin mahkemede kabul edilebilmesi için belirli şartları taşıması gerekir.

1) Sosyal Medya Paylaşımlarının Delil Olarak Kullanımı

Sosyal medya paylaşımları:

• Hakaret ve tehdit davalarında, kişinin suç teşkil eden ifadeleri içerdiğini kanıtlamak için kullanılabilir.

• Boşanma davalarında, eşin sadakatsizliği veya gelir durumu hakkında ipucu veren paylaşımlar delil olarak sunulabilir.

• Ticari davalarda, bir işletmenin müşteri vaatlerini yerine getirip getirmediğini göstermek amacıyla sosyal medya içerikleri incelenebilir.

2) Hukuka Uygunluk Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler

• Herkese açık paylaşımlar delil olarak sunulabilir, ancak özel mesajlar hukuka uygun şekilde elde edilmelidir.

• Sahte hesaplar üzerinden elde edilen mesajlar veya manipüle edilmiş içerikler mahkemede geçersiz sayılabilir.

• Görseller ve videoların tarih bilgileri doğrulanmalıdır. Mahkeme, görselin gerçek olup olmadığını ve hangi tarihte paylaşıldığını dikkate alır.

Örnek: Bir dolandırıcılık davasında, sanığın Instagram hesabında yaptığı ürün satışı ile ilgili vaatler ve müşteri şikayetleri incelenerek dolandırıcılık suçu ispatlanabilir.

İlgili Mevzuat ve Örnek Yargı Kararları

1) Türk Hukukunda Dijital Delillerin Değerlendirilmesi

Türk hukukunda dijital yazışmalar ve sosyal medya içerikleriyle ilgili bazı temel düzenlemeler şunlardır:

Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 134: Özel hayatın gizliliğini ihlal eden yollarla elde edilen yazışmalar suç teşkil eder.

Türk Medeni Kanunu (TMK) Madde 166: Boşanma davalarında tarafların sunduğu dijital yazışmalar, sadakatsizlik veya güven sarsıcı davranışları kanıtlamak için kullanılabilir.

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Madde 206: Hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin mahkemede kullanılamayacağını belirtir.

Elektronik Haberleşme Kanunu: Elektronik yazışmaların kayıt altına alınması ve delil olarak kullanılmasına ilişkin düzenlemeler içerir.

2) Örnek Yargı Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2018/6374 E., 2019/8564 K.

• Eşlerden birinin diğerinin telefonundan WhatsApp mesajlarını izinsiz alıp mahkemeye sunması hukuka aykırı delil sayılmıştır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2017/3046 E., 2018/9312 K.

• Bir kişi tarafından Instagram üzerinden hakaret içeren mesaj gönderilmesi üzerine, mahkeme sosyal medya kayıtlarını delil olarak kabul etmiş ve sanığa ceza verilmiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2019/5687 E., 2020/4529 K.

• İşverenin çalışanlarına WhatsApp üzerinden işten çıkarma bildirimi yapmasının hukuka uygun olmadığına karar verilmiş ve işçinin tazminat hakkı doğmuştur.

3) Dijital Delillerin Geçerliliğini Artırmak İçin Öneriler

• Delillerin kaynağı ve doğruluğu mahkemeye sunulmadan önce incelenmelidir.

• Eğer bir mesaj veya sosyal medya paylaşımı kullanılacaksa, tarih ve saat bilgisiyle birlikte sunulmalıdır.

• Resmi bir noter veya bilirkişi raporuyla yazışmaların gerçek olduğu teyit edilebilir.

Delil Sunma Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Günümüzde dijital iletişim araçları, hukuki uyuşmazlıklarda önemli bir delil kaynağı haline gelmiştir. WhatsApp, Facebook Messenger, Instagram DM ve benzeri platformlar üzerinden yapılan yazışmalar, mahkemelerde delil olarak sunulabilmektedir. Ancak, bu tür elektronik verilerin hukuki geçerliliği için belirli prosedürlerin takip edilmesi gerekmektedir. 

Yazışmaların Orijinalliğinin Kanıtlanması

Bir mesajlaşmanın mahkemede delil olarak kabul edilebilmesi için, orijinal ve değiştirildiğine dair şüphe bulunmayan bir belge niteliğinde olması gerekir. Bu nedenle, yazışmaların orijinalliğini kanıtlamak için şu hususlara dikkat edilmelidir:

•Ekran Görüntülerine Güvenmek Yeterli Değildir. Ekran görüntüleri, kolayca manipüle edilebildiği için tek başına güçlü bir delil olarak değerlendirilmeyebilir.

•Resmi Kayıt Altına Alınmalıdır. WhatsApp ve diğer sosyal medya yazışmalarının, bir noter aracılığıyla onaylanması veya bilirkişi incelemesine tabi tutulması güvenilirlik açısından önemlidir.

•Meta Veriler ve Log Kayıtları İncelenmelidir. Mesajın gönderildiği saat, IP adresi, cihaz bilgileri gibi teknik veriler, orijinalliğin tespitinde yardımcı olabilir.

•E-Posta veya SMS ile Doğrulama. Özellikle iş hayatında geçen yazışmaların delil niteliği taşıması için, ilgili kişilere e-posta veya SMS ile teyit ettirilmesi önemlidir.

Delil Toplama ve Saklama Yöntemleri

Hukuki süreçlerde kullanılabilecek dijital verilerin doğru yöntemlerle toplanması ve saklanması, geçerliliği açısından büyük önem taşır. Yanlış ya da eksik yöntemlerle elde edilen deliller, mahkemede reddedilebilir.

Resmi Belgelerle Kayıt Altına Alınmalıdır: Yazışmaların tam hali, mümkünse PDF formatında ve zaman damgası eklenmiş şekilde saklanmalıdır. Noter onayı veya e-imza ile doğrulanan belgeler, hukuki süreçlerde daha sağlam dayanak oluşturur.

Bilirkişi İncelemesi ve Adli Bilişim Raporları: Bilirkişi tarafından incelenen ve raporlanan veriler, mahkemelerde daha güçlü delil olarak kabul edilir. Siber suçlar ve adli bilişim uzmanlarından alınan raporlar, manipülasyon ihtimalini ortadan kaldırır.

Veri Saklama Politikaları: İş ortamında kullanılan yazışmalar, belirli bir süre saklanmalı ve sistematik olarak arşivlenmelidir. İşletmeler, çalışanlarının yazışmalarını KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) çerçevesinde saklamalıdır.

Elektronik Verilerin Yasal Prosedürlerle Korunması

Dijital mesajlaşmaların hukuki geçerliliğini koruması için yasal prosedürlere uygun şekilde saklanması ve sunulması gerekmektedir. Bunun için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır:

Elektronik İmzalar ve Zaman Damgası Kullanımı: Elektronik İmza Kanunu kapsamında, e-imza ile imzalanmış mesajlaşmalar hukuken bağlayıcı olabilir. TÜBİTAK Zaman Damgası gibi hizmetler, mesajın belirli bir tarihte var olduğunu kanıtlamak için kullanılabilir.

Verilerin Değiştirilmediğinin Kanıtlanması: Blockchain tabanlı sistemler kullanılarak, mesajların değiştirilemez biçimde saklanması sağlanabilir.

Kişisel Verilerin Korunması: KVKK ve GDPR gibi düzenlemelere uygun hareket edilmeli, özel hayatın gizliliği ihlal edilmeden delil sunulmalıdır. Hukuka aykırı yollarla elde edilen yazışmalar, delil olarak kabul edilmeyebilir.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte, WhatsApp ve sosyal medya yazışmaları hukuki süreçlerde önemli bir delil kaynağı haline gelmiştir. Ancak, bu tür dijital delillerin mahkemelerde kabulü, veri bütünlüğünün korunması ve güvenlik önlemleri konusunda çeşitli zorluklar yaşanmaktadır. 

Dijital Delillerin Mahkemelerde Kabulü

Sorunlar:

Ekran görüntülerinin manipüle edilebilir olması: WhatsApp ve sosyal medya yazışmaları ekran görüntüsü olarak sunulduğunda, bu görüntülerin kolayca değiştirilebilmesi nedeniyle mahkemeler tarafından tek başına yeterli delil olarak kabul edilmemesi sık karşılaşılan bir sorundur.

Yetkisiz delil elde etme: Bir tarafın rızası olmadan alınan dijital mesajlar, hukuka aykırı delil sayılabilir ve mahkemede reddedilebilir.

Delil sunumunda usul eksiklikleri: Delillerin noter onayı, bilirkişi raporu veya resmi kayıtlar ile desteklenmemesi, mahkemelerin delili kabul etmemesine yol açabilir.

Çözüm Önerileri:

Resmi onay mekanizmaları kullanılmalı: Dijital yazışmaların noter onaylı bir şekilde sunulması veya bilirkişi incelemesinden geçirilmesi, delilin geçerliliğini artıracaktır.

Adli bilişim incelemesi talep edilmeli: Dijital verilerin doğruluğunu kanıtlamak için adli bilişim uzmanlarından rapor alınmalıdır.

Hukuka uygun delil elde etme kurallarına uyulmalı: Kişisel yazışmalar, tarafların rızası olmadan hukuki süreçlerde kullanılmamalıdır. KVKK ve diğer kişisel veri koruma yasalarına dikkat edilmelidir.

Veri Bütünlüğü ve Güvenlik Konuları

Sorunlar:

Verilerin değiştirilme riski: Bir mesajın tarih, saat veya içerik açısından değiştirilmiş olup olmadığını tespit etmek, özellikle ekran görüntüleriyle sunulan delillerde zor olabilir.

Silinen mesajlara erişim zorluğu: Taraflardan biri mesajları sildiğinde, bunların geri getirilmesi teknik olarak mümkün olsa da, çoğu durumda erişim sıkıntıları yaşanmaktadır.

Siber saldırı ve veri kaybı riski: Dijital delillerin saklandığı cihazların hacklenmesi veya kaybolması gibi durumlar, verilerin bütünlüğünü riske atabilir.

Çözüm Önerileri:

Dijital deliller zaman damgası ve hash değerleri ile korunmalı: Mesajlaşmaların değiştirilemediğini kanıtlamak için kriptografik hash değerleri ve TÜBİTAK zaman damgası gibi güvenilir teknolojiler kullanılmalıdır.

Güvenli yedekleme yapılmalı: Delillerin kaybolmasını önlemek için, şifrelenmiş ve güvenli bir bulut sisteminde yedeklenmesi önerilir.

Adli bilişim analizleri ile veri manipülasyonu tespit edilmeli: Eğer karşı taraf delilin değiştirildiğini iddia ederse, bir adli bilişim uzmanı tarafından analiz edilerek orijinalliği kanıtlanabilir.

Hukuki Danışmanlık ve Uzman Görüşlerinin Önemi

- Dijital delillerin hukuki süreçte nasıl sunulacağı konusunda bilgi eksikliği, geçerli olabilecek bir delilin mahkeme tarafından reddedilmesine yol açabilir bu sebepten dijital verilerin mahkemede etkili şekilde sunulabilmesi için, bilişim hukuku konusunda deneyimli avukatlarla çalışılmalıdır.

- Mahkemelerde, hâkimlerin ve avukatların dijital verilerin teknik yönlerini tam olarak anlamaması, dijital delillerin doğru şekilde değerlendirilmesini zorlaştırabilir. Adli bilişim uzmanları ve IT güvenlik uzmanları, dijital delillerin güvenilirliğini desteklemek için rapor sunabilirler.

 

Şimdi ara