Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu ve Cezası

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu Nedir? (TCK 268)

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 268. maddesinde düzenlenen bir suçtur. Bu suç, bir kişinin, işlediği suç sebebiyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmasıyla ortaya çıkar.

Bu suçu işleyen kişi, örneğin hırsızlık gibi bir suç işlerken yakalanırsa, kendi gerçek kimliğini kullanmak yerine başkasına ait bir kimlik belgesini ibraz ederek, yakalanmadan veya suçla ilişkilendirilmeden başkasının kimliğiyle işlemiş gibi görünmeyi amaçlar. Bu şekilde, gerçek kimliğiyle suçlanması veya yargılanması önlenmeye çalışılır.

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu, iftira suçunun özel bir görünüm biçimidir. İftira suçu, kişinin başkasını haksız yere suçlayarak itibarını zedeleme amacını taşırken, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu, kişinin kendisini suçtan korumak veya sorumluluktan kaçmak amacıyla başkasının kimliğini taklit etmesini içerir.

Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi, suçun unsurlarını açıklarken iftira suçuna atıf yapar. Bu durumda, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işleyen kişi, iftira suçunun yaptırımlarından etkilenebilir.

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu, bireylerin kimlik güvenliğini korumak ve suçluların soruşturmadan kaçmasını önlemek amacıyla düzenlenmiştir. Suçu işleyen kişilere verilecek cezalar, hukuki güvenliği sağlamak ve suçun caydırıcılığını artırmak için önem taşır.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunun Unsurları

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu, belirli unsurların gerçekleşmesiyle ortaya çıkar. Yargıtay uygulamasına göre, bu suçun unsurları şu şekilde belirlenmiştir:

  • Suçun işlenmesiyle hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engelleme amacı: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu, işlenen başka bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla işlenmelidir. Örneğin, bir kişi trafikte alkollü araç kullanırken yakalandığında başkasının kimliğini ibraz ederek kendisi hakkında yapılacak olan soruşturmayı engellemeye çalışıyorsa, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu oluşur.
  • İşlenen suçun somut bir suç olması: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu, işlenen bir suç nedeniyle işlenmelidir. Suç, yasalarca suç olarak kabul edilen bir fiil olmalıdır. Örneğin, trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek amacıyla alkollü araç kullanmak gibi bir suç nedeniyle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgileri kullanılıyorsa, bu unsura uygunluk sağlanır.
  • İftiranın olmaması: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu, iftira suçundan ayrıdır. İftira suçu, başkasını haksız yere suçlamak amacıyla gerçeğe aykırı beyanda bulunmayı içerirken, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu doğrudan suçun unsurlarının engellenmesi amacıyla gerçekleştirilir. Bu nedenle, başkasının kimlik veya kimlik bilgileri kullanılarak gerçek dışı bir beyanda bulunulmamışsa, iftira suçu değil başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu söz konusu olur.
  • Hakkında soruşturma veya kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönülmesi: Etkin pişmanlık hükümleri gereğince, iftira suçundan dönüldüğünde ceza indirimi yapılır. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunda da aynı şekilde, hakkında soruşturma veya kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönülmesi durumunda ceza indirimi uygulanır.

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu, yukarıda belirtilen unsurların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Yasalarımıza göre suç teşkil eden bu eylem, ciddi sonuçları olan bir suçtur ve hukuki yaptırımlarla cezalandırılır.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 268. Maddesine göre suçun cezası şu şekildedir:

  1. İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.

Buna göre 268. Maddenin atfıyla iftira suçunun cezası şu şekildedir:

  • Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.
  • Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş̧ mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş̧ olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
  • Mağdurun ağırlaştırılmış̧ müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
  • Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış̧ ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
  • İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
  • Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Adli para cezası tek başına veyahut hapis cezası ile birlikte uygulanan bir yaptırım türüdür. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası koşulların sağlanması durumunda adli para cezasına çevrilebilir.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu Zamanaşımı

Zamanaşımı, davanın belli bir süre içerisinde açılması veya açılmış olan bir davanın kanuni olarak belirlenmiş süresi içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda davanın düşmesine sebep olan kurumdur. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre geçtikten sonra yargılama yapılamayacaktır.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, mahkemenin suçlu bulduğu kişi hakkında verdiği cezanın belirli bir süre için uygulanmaması yönünde alınan kararıdır. Bu süre içinde kişi, belirli koşulları yerine getirirse, mahkeme kararı sonucunda cezalandırılmaz ve suç kaydı oluşmaz. Ancak koşulları yerine getirmezse, ceza uygulanır ve suç kaydı oluşur. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında koşulların sağlanması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir.

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunda etkin pişmanlık hükümleri şu şekilde uygulanır:

  • İftira edenin, mağdur hakkında adli veya idari soruşturma başlamadan önce iftirasından dönmesi durumunda, iftira suçundan dolayı verilecek cezanın beşte dördü indirilir.
  • Mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönülmesi halinde, iftira suçundan dolayı verilecek cezanın dörtte üçü indirilir.
  • Etkin pişmanlık, mağdur hakkında hükümden önce veya mahkûmiyetinden sonra gerçekleşebilir. Hükümden önce gerçekleşirse, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir. Mahkûmiyetten sonra gerçekleşirse, verilecek cezanın yarısı indirilir. Hükmolunan cezanın infazına başlandıktan sonra etkin pişmanlık durumunda ise, verilecek cezanın üçte biri indirilebilir.
  • İftiranın konusunu oluşturan münhasıran idari yaptırıma karar verilmeden önce veya idari yaptırım uygulandıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunulması durumunda, verilecek cezanın yarısı veya üçte biri indirilebilir.
  • Basın ve yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilmesi için, iftiranın aynı yöntemle yayınlanmış olması gerekmektedir.

Etkin pişmanlık hükümleri, suç işleyen kişilerin pişmanlık duymalarını teşvik etmeyi ve suçun etkilerini azaltmayı amaçlar. Bu sayede, suçun işlenmesiyle ortaya çıkan zararlar ve sonuçlar minimize edilmeye çalışılır. Etkin pişmanlık hükümleri, suç işleyen kişilerin doğru yolu seçmeleri ve suçlardan kaçınmaları konusunda önemli bir rol oynar.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu Şikayet Süresi

Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Ancak başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır. Suçtan mağdur olan kişi, yargılama aşamasında şikayetçi olmadığını belirtse bile davaya veya failin cezasına bir etkisi olmayacaktır.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunda Şikayeten Vazgeçme

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır. Bu sebeple mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunda Görevli Mahkeme

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu nedeniyle yargılama yapmak için görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

Sık Sorulan Sorular

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu Kaç Yıl?

Türk Ceza Kanunu’nun 268. Maddesine göre suçun cezası şu şekildedir:

  • İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.

Buna göre iftira suçunun cezası şu şekildedir:

  • Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.
  • Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş̧ mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş̧ olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
  • Mağdurun ağırlaştırılmış̧ müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
  • Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış̧ ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
  • İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
  • Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.

Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu Şikayete Bağlı Mıdır?

Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Ancak başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır.

Yargıtay Kararları

Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2016/1147

Sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçu bakımından kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına, Sanıklar hakkında “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçu bakımından kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;

TCK.nun 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun oluşabilmesi için failin önce bir suç işlemesi daha sonra bu suç sebebiyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla adli makamlara başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini vermesi gerekmektedir. Somut olayda, bir suç isnadı olmaksızın tanık S. B. ‘nun sanıkların sahte kimlik kullandığı yönündeki ihbarı üzerine sahtecilik suçundan soruşturmaya başlanılmış olması, sanıkların herhangi bir suç yönünden kendileri hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemedikleri, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendilerini suçsuz, kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullandıkları gerçek kişileri ise işlemedikleri bir suçun faili olarak göstermedikleri cihetle, iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı ve sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2016/1147).

Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar: 2016/985

Hırsızlık suçundan yakalandığında başkasına ait kimlik bilgilerini vererek, bu bilgilere göre İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2006/98 sorgu numaralı kararı ile tutuklanan sanığın, 15.02.2006 tarihli tutanak içeriğine göre, aynı gün gerçek kimlik bilgilerini söylediği, bu suretle kovuşturma başlamadan evvel kendiliğinden iftirasından döndüğü anlaşılmakla, 269/2. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden uygulama yapılması hukuka aykırıdır (Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar: 2016/985).

Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar: 2016/727

5237 sayılı TCK’nun 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç sebebiyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerekir. Somut olayda; sanığın katılanın kimlik bilgilerini içeren sürücü belgesini ibraz ederek katılan adına trafik idari para cezası yazılmasına sebep olması biçimindeki eylemde; işlediği suç sebebiyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engelleyip başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği cihetle, 5237 Sayılı TCK’nun 267, 268. maddelerindeki suçların unsurlarının oluşmayacağı, yalan beyanı ile resmi nitelikteki trafik ceza tutanağının düzenlenmesine sebep olduğundan, eyleminin 5237 Sayılı TCK’nun 206. maddesindeki suçu oluşturacağının gözetilmemesi yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar: 2016/727).

Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2015/1332

“Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun oluşabilmesi için, failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerekir, suç soruşturma veya kovuşturması için düzenlenenler dışındaki diğer resmi belgelerin düzenlenmesi sırasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunan failin eylemi TCK’nın 206/1. maddesinde öngörülen suçu oluşturur. Somut olayda; sürücü belgesiz araç kullanan sanığın trafik görevlilerine kardeşine ait kimliği ibraz ederek mağdur adına trafik ceza tutanağı düzenlenmesine neden olmak şeklindeki eyleminin TCK’nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2015/1332).

 

Şimdi ara