Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Nedir? (TCK 156)
Bedelsiz senedi kullanma suçu, senet borçlusunun ödemiş olduğu bedele rağmen senedin hukuka aykırı şekilde kullanılmasıyla gerçekleşen bir hukuki ihlaldir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu'nun "Malvarlığına Karşı Suçlar" bölümünde 156. madde kapsamında düzenlenmiştir.
Bedelsiz senedi kullanma suçunun gerçekleşmesi için belli başlı unsurların varlığı gereklidir
Cezaî Sorumluluk ve Uygulama Alanı
Bedelsiz senedi kullanma suçu, özel hukuk ile ceza hukukunun iç içe geçtiği karmaşık bir alana denk gelir. Bu suçun işlenmesi durumunda, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca cezaî sorumluluk doğar. Ancak, suçun ispatı ve cezaî yaptırımının uygulanması sürecinde özel ispat kuralları ve hukuki prosedürler devreye girebilir.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Unsurları
Suçun Hukuki Konusu: Bedelsiz senedi kullanma suçu, hukuki anlamda bedelsiz kalmış olan senetlerin hukuka aykırı şekilde kullanılmasıyla ilgilidir. Bu durumda, senetteki borç artık ödenmiş veya ödeme yerine geçen bir sebep ortaya çıkmış olabilir. Kimin tarafından ödendiği ise suçun oluşumunda belirleyici değildir.
Fail: Suçun faili herhangi bir kişi olabilir; özel bir nitelik arz etmez. Herhangi bir kişi, bedelsiz senedi hukuka aykırı şekilde kullanarak bu suçu işleyebilir.
Mağdur: Suçun mağduru, bedelsiz kalan senedin borçlusudur. Bu kişi herhangi birisi olabilir ve suçun mağduru olarak zarara uğrayan kişi hukuki yollarla haklarını arayabilir.
Eylem: Suçun maddi unsuru, bedelsiz kalan senedin kullanılmasıdır. Bu eylem, senedin yeniden ödenmesini talep etmek veya senet üzerinden icra takibi başlatmak gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir.
Hukuka Aykırılık Unsuru: Suçun işlenmesiyle failin eylemi tamamen hukuka aykırıdır. Ancak, hukuka uygunluk nedenleri varsa, bu durum suçun hukuka aykırılığını ortadan kaldırabilir. Bedelsiz senedi kullanma suçu bakımından, eylemi hukuka uygun hale getiren herhangi bir sebep bulunmuyorsa suç işlenmiş olur.
Manevi Unsur: Suçun manevi unsurunu genel kast oluşturur. Bu da, failin senedin bedelsiz olduğunu bilmesi gerektiği anlamına gelir. Taksirli suç hali bu suç için öngörülmediğinden, failin bilerek ve isteyerek hareket ettiği kabul edilir.
Zorunluluk Hali: Zorunluluk hali, bu suç bakımından kusurluluğu ortadan kaldıran bir sebep olarak öngörülmemiştir. Dolayısıyla, eylemin zorunluluk hali altında gerçekleştirildiği durumlar dahi suç kapsamına girer.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Cezası
Türk Ceza Kanunu’nun 156. Maddesinde bedelsiz senedi kullanma suçu düzenlenmiştir. Buna göre suçun cezası:
- Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.
Bedelsiz Senedi Kullanma Para Cezasına Çevrilmesi
Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Adli para cezası tek başına veyahut hapis cezası ile birlikte uygulanan bir yaptırım türüdür. Bedelsiz senedi kullanma suçu kapsamında hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilemez. Zira madde metninde adli para cezası, hapis cezası ile birlikte zaten yaptırım olarak düzenlenmiştir.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Zamanaşımı
Zamanaşımı, suçun işlenmesinden itibaren dava açılmamış olması durumunda veya dava açılmışsa da süresi içinde sonuçlandırılmamış olması durumunda davanın düşmesine sebep olacak hukuk terimidir. Bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında hüküm verilmesine rağmen hükmün belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması halinde, denetim süresi içinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulamak mümkün olur.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Şikayet Süresi
Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Bedelsiz senedi kullanma suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almaktadır. Şikayet başvurusu olmadan savcılık resen soruşturma açamaz. Şikayet süresi, mağdurun senedin fail tarafından kullanıldığını öğrendiği tarihten itibaren 6 aydır.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda Şikayeten Vazgeçme
Nefret ve ayırımcılık suçu, TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamındadır. Mağdurun süresinde şikayet etmemesi halinde şikayet hakkı ortadan kalkar. Şikayetten vazgeçme, kamu davasının düşmesi sonucunu doğurur.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda Uzlaşma
Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Uzlaşma kapsamında olan suçlar sayılıdır. Bedelsiz senedi kullanma suçu, uzlaşmaya tabi suçlar arasındadır.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu İştirak
Suç işlendiği zaman, birden fazla kişinin bu suça katılması durumunda, suça iştirak hükümleri devreye girer. Türk Ceza Kanunu'na göre, suça iştirak yardım etme veya azmettirme şeklinde olabilir. Yardım eden kişi, suçun işlenmesine maddi veya manevi destek sağlar; azmettiren kişi ise, suç işleme kararı almasını sağlar ve suçun işlenmesini teşvik eder. Bedelsiz senedi kullanma suçu bakımından ise, suça iştirak çeşitli şekillerde gerçekleşebilir.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda İştirakin Türleri
Bedelsiz senedi kullanma suçu işlendiğinde, suça iştirak eden kişilerin yardım etme veya azmettirme yoluyla suça katılması mümkündür. Örneğin, bir kişi bedelsiz kalmış bir senedin kullanılmasına maddi veya manevi destek sağlayarak yardımcı olabilir. Bu kişi, suçun işlenmesine dolaylı yoldan katılarak suça iştirak etmiş olur.
Diğer bir iştirak şekli ise, suçun işlenmesi için başkasını teşvik eden veya suçu gerçekleştirmesi için ona talimat veren azmettirme durumudur. Örneğin, bir kişi bedelsiz senedi kullanma fikrini başkasına önererek veya onu bu suçu işlemeye ikna ederek suçun işlenmesini sağlayabilir. Bu durumda, azmettiren kişi suça iştirak etmiş olur.
Bedelsiz senedi kullanma suçunda suça iştirak eden kişiler, suçun işlenmesine katkıda bulundukları ölçüde cezai sorumluluğa tabi tutulurlar. Yardım eden veya azmettiren kişilerin cezai sorumluluğu, suça katkılarının niteliğine göre belirlenir. Ancak, suça iştirak eden kişiler, suçun işlenmesine katıldıkları için suçun cezai sonuçlarına maruz kalırlar.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunda Görevli Mahkeme
Bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı yargılama yapmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir
Sık Sorulan Sorular
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Kaç Yıl?
Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Hangi Mahkeme?
Bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı yargılama yapmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir
Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu Ne Demek?
Bedelsiz senedi kullanma suçu, senet borçlusunun ödemiş olduğu bedele rağmen senedin hukuka aykırı şekilde kullanılmasıyla gerçekleşen bir hukuki ihlaldir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu'nun "Malvarlığına Karşı Suçlar" bölümünde 156. madde kapsamında düzenlenmiştir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar: 2014/9693
Somut olayda; sanığın yetkilisi olduğu dershaneye kızını gönderen şikayetçinin, kayıt ücreti olan 650 TL karşılığı verdiği bono bedelini taksitler halinde ödemesine rağmen, suça konu bonoyu şikayetçiye iade etmeyerek, üçüncü bir şahsa ciro edilerek kullanıldığı anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar: 2014/9693).
Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar: 2016/48
Sanıkların, şikayetçiden almış oldukları ve bedelini tahsil ettikleri boş senedi icraya koymak suretiyle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; Sanık R.’ın aşamalardaki tüm savunmalarında, suça konu senedi 2005 yılında katılanın borçlarına karşılık ondan aldığını, sonrasında ise, alacağını haricen tahsil edemediğinden, suça konu senet ile ilgili icra takibi başlattığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi ile diğer sanık M.’nın kendisinde bulunan senetlerle suça konu senedin bir ilgisinin bulunmadığını söylemesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.03.1989 tarih ve 1988/1-1989/2 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, senedin bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya aykırı kullanıldığının belirttiği istisnalar dışında, tanıkla ispat olunamayacağı da dikkate alındığında, takibe konulan miktarın yazılı delille ispatlanmasının zorunlu olmasına rağmen, katılanın borcunun olmadığına veya borcu ödediğine dair herhangi bir belge ibraz edememesi ve tanık beyanlarının alacağın ispatı için yeterli olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatları yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar: 2016/48).
Yargıtay 23. Ceza Dairesi - Karar: 2015/7247
Sanığa atfedilen ve 5237 sayılı TCK’nın karşılığını bulan “bedelsiz senedi kullanma” suçunun elinde borçlusunca bedelinin tamamı ya da bir kısmı ödenmiş bir senet bulunan kişinin bu senedi kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi kullanması halinde oluşacağı, buna göre; kısmen veya tamamen bedelsiz kalan bir senedi, bu niteliğini bilerek kullanan kişinin bu suçun faili olacağı, bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; sanığın aşamalardaki savunmalarında asıl alacağının 1.425 TL olduğunu, bu alacağını tahsil etmek amacıyla suça konu 3.600 TL bedelli senedi icra takibine koyduğunu beyan etmesi, sanığın soruşturma ifadesinin hemen altında sanığın eli ürünü olduğu değerlendirilen ve bir takım hesaplamalar neticesinde sanığın ifadelerinde belirttiği alacak miktarı olan 1.425 TL’ye ulaşıldığını gösteren el yazısı bir notun bulunması, mahkemece sanıkla şikayetçi arasındaki hukuki ilişkiyi ortaya koyan kira sözleşmesi ile sanık tarafından şikayetçi ve A.. Ö.. isimli kişi hakkında yapılan icra takibine ilişkin takip dosyası getirtilmeden ve şikayetçi ile A.. Ö.. isimli kişi usulüne göre çağrılıp dinlenilmeden hüküm kurulduğunun tespit edilmiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması bakımından öncelikle sanık tarafından başlatılan icra takibine ilişkin takip dosyasının getirtilerek onaylı suretinin dosyaya eklenmesi, bilahare takip dosyasındaki belgelere göre takip miktarı ve şikayetçinin şikayetinin süresinde olup olmadığı tespit edilerek, şikayetçi L.. N.. ile A.. Ö..’ün usulüne uygun bir şekilde duruşmaya davet edilerek uyuşmazlığa konu olayla ilgili beyanlarının tespit edilmesinden sonra, toplanan diğer tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 23. Ceza Dairesi - Karar: 2015/7247).