Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Evlilik Sözleşmesi Nasıl Hazırlanır?

Evlilik Sözleşmesi

Evlilik sözleşmesi aslında bir mal rejimi sözleşmesidir. Halk arasında evlilik sözleşmesi olarak geçen sözleşmenin Türk hukukundaki adı “mal rejimi” sözleşmesidir. Bu sözleşme ile eşler boşanma ihtimali durumunda kendilerini garanti altına alırlar. Boşanma durumunda malvarlıklarını nasıl paylaşacaklarını belirlemiş olurlar. Mal rejimi sözleşmesi evlilik öncesi yapılabileceği gibi evlendikten sonra da yapılabilir. Seçilen mal rejimi sözleşmesinin içeriklerini taraflar kanunun izin verdiği ölçüde değiştirilebilir, kaldırılabilir.

Ayırt etme gücü olmayan bir kişi tarafından yapılan sözleşme batıl olacaktır. Ayırt etme gücü olmayan kimsenin evlenmesinde kesin bir engel olduğundan yasal temsilcisi de mal rejimi sözleşmesi yapamaz. Evlendikten sonra kişi ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş ise yasal temsilcisi, mal rejim sözleşmesini ancak “mal ayrılığına dönüştürmeyi talep hakkı” şeklinde yapabilir. Ayırt etme gücü olan küçüğün veya kısıtlının mal rejimi sözleşmesi yapması için yasal temsilcisinin rızasını almak zorundadır. Ancak ayırt etme gücü olan küçük sadece evlenmeden önce mal rejimi sözleşmesi yaparsa yasal temsilcisinin rızasını almak zorundadır. Evlenme ile erginlik kazanacağından dolayı evlendikten sonra sözleşmeyi yapması için yasal temsilci rızasına ihtiyaç yoktur.

Evlenecek kişiler, evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı, imzalanmış olarak evlendirme dairesine bildirebilirler. Evlilik birliği kurulduktan sonra ise ister tarafların hazırladığı şekilde noterde onaylatılır ya da noterin kendisinin düzenlediği sözleşme imzalanır.

Evlilik sözleşmesi yapmak isteyen eşler bunu 3 sözleşme türü ile yapabilirler. Bu seçimlik mal rejimi türleri:

Mal Ayrılığı (TMK 242)

Eşler bu sözleşme ile herbiri kendi malvarlıkları üzerinde yönetim ve tasarruf hakkına sahip olurlar.  Boşanma sonrasında eşler arasında bir mal paylaşımı yapılmaz. Evlilik birliği boyunca her eşin kendi elde ettiği gelir; boşanma sonrasında kendisinde kalır, bir paylaşma yapılmaz. Bir eşin edindiği mal üzerinde diğer eşin hiçbir hakkı yoktur. Yani kişiler malvarlıklarını koruma altına alırlar. Eşler hangi malın kendisine ait olduğunun ispatını yapmak zorundadır. Aksi takdirde mal, paylı mülkiyete tabi olur. Eğer bir eşin kendisine ait malı, diğer eşin zilyetliğinde bulunuyorsa, malın sahibi eş ispatla yükümlü olmakla birlikte kendisine verilmesini isteyebilir. Paylı mülkiyete tabi bir malın olması durumunda; eşlerden biri, kendi üstün yararının daha fazla olduğunu ispat ederse diğer eşe de katkıda bulunduğu ödeme karşılığını vermesi şartıyla malın kendisinde kalmasını sağlayabilir.

Paylaşmalı Mal Ayrılığı (TMK 244-256)

Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi, mal ayrılığı rejimine benzemektedir. Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde her eşin kendi malları üzerinde yönetim, tasarruf ve yararlanma hakkı vardır. Yani her eşin kendi malvarlığı vardır ortak değildir. Ancak mal ayrılığı rejimi sözleşmesinin tasfiyesinde bir mal paylaşımı söz konusu değilken paylaşmalı mal ayrılığında bazı mallar eşler arasında paylaştırılır. Bu nedenle ekonomik olarak zayıf eş için daha koruyucu bir sözleşme olacaktır. Paylaşmalı mal rejiminde, eşlerin kendi elde ettikleri malların hepsinin paylaştırılması demek değildir. Ailenin kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş olan mallar, ailenin ortak gelecek için yaptıkları yatırımların paylaştırılması söz konusudur. Eşlerden biri diğer eşin paylaştırmadaki payını azaltmak için birtakım işlemlerde bulunursa diğer eş denkleştirme bedeli isteyebilir. Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde eşler, evlilik birliğinin sona ermesi ile denkleştirme bedeline faiz eklenmemesine ve aile konutunun kimde kalacağına karar verebilirler. Bu mal rejimi türünde de hangi malın hangi eşe ait olduğu konusunda ispat güçlüğü çekiliyorsa ihtilafa konu olan mal, paylı mülkiyete tabi olacaktır. Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma kararı verilmiş olması halinde, hakim kusurlu eşin payının, talep edilmese dahi azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.

Mal Ortaklığı Rejimi (TMK 256-281)

Mal ortaklığı rejiminde eşler, kişisel malları dışındaki mallara ve gelirlere birlikte sahip olurlar. Evlilik birliği süresince elde edilen mal ve gelirler üzerinde elbirliği mülkiyeti vardır. Ortaklığa giren mallar üzerinde eşlerin tek başına tasarruf hakkı yoktur. Bu rejim sözleşmesi ile edinilmiş mallar için bir ortaklık olduğu kabul edilir. Kişisel mallardan elde edilen gelirlerde bu ortaklığa dahil sayılır.

Kişisel mallar kanunda:

Eşlere miras yoluyla geçen mallar, evlilik birliği öncesi kişinin kendi malları, eşin kişisel eşyası, karşılıksız kazandırma ile elde edilenler, manevi tazminat alacakları kişisel mal değerindedir. Kişisel mallar eşin kendisinde kalır ve tasfiyede hesaba alınmaz. Eş malın, kişisel malı olduğunu ispat etmekle yükümlüdür aksi takdirde ortaklığa dahil olur. 

Eşlerin, evlilik sözleşmesi yani kanuni adı olan mal rejimi sözleşmesi yapmak istemeleri durumunda seçebilecekleri 3 tane seçimlik mal rejimi türü vardır. Mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrı ve mal ortaklığı rejimidir. Evlilik sözleşmesi yapmak zorunlu değildir. Eğer yapılmazsa evlilik birliğinin bitmesi sonucunda edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Evlilik sözleşmesiyle nafaka ile ilgili hükümlerin konulması mümkün değildir. Seçilen mal rejimi sözleşmesini sonradan değiştirilmesi veya yenisinin yapılması mümkündür. Eğer diğer eş yeni bir sözleşme yapmayı ya da türünün değiştirilmesini kabul etmiyorsa mahkemeden talep edebilir. Evlilik sözleşmesine zina, terk etmek gibi konular üzerinde sözleşmeye şart konulamaz. Seçilen mal rejimi sözleşmesine bu hükümler konulsa bile geçersizdir.

Şimdi ara