Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Güveni Kötüye Kullanma Nedir? (TCK 155)

Güveni kötüye kullanma suçunun hukuki konusunu “başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal” oluşturmaktadır. Burada failin kendisine devredilmiş malı amacı dışında kullanması veya bu devir olgusunu inkar etmesi söz konusudur. Suçun faili kendisine zilyetliğin devredildiği kişidir.

Güveni kötüye kullanma suçu ile hem mülkiyet hakkı, hem zilyetlik hem de kişilerin sözleşmeleri nedeniyle birbirlerine karşı duydukları güven olgusu korunmaktadır.

Verilen malda amacı dışında tasarrufta bulunmak çeşitli şekillerde meydana gelebilir. Malı tüketme, başkasına rehnetme, başka bir mala dönüştürme, harcama buna örnek verilebilir.

Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için ortaya maddi bir hasarın çıkması şart değildir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Şartları

Güveni kötüye kullanma suçunun oluşması için bazı şartlar aranır.

  • Kişiler arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmalıdır. Bu sözleşmenin türü bir önem taşımaz.
  • Malın sahibinin elindeki malın zilyetliğini devretmede rızası bulunmalıdır. Aksi halde oluşacak suç farklıdır.
  • Malın sahibi zilyetliği devrettiği kişinin malı belirli bir şekilde kullanması ya da muhafaza etmesi amacıyla devretmiş olması gerekir.
  • Zilyetliği devralan kişi malı amacı dışında kullanmalı(tüketme, başkasına rehnetme) ya da malın kendisine devredilmiş olduğunu inkar etmelidir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Cezası

Güveni kötüye kullanma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 155. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre:

  • Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

Ayrıca ikinci fırkaya göre:

  • Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu ve Zilyetlik

Güveni kötüye kullanma suçu açısından zilyetlik kavramının önemi büyüktür. Zilyetlik, bir eşya üzerinde fiili hâkimiyet şeklinde kurulan ilişkiyi ifade etmektedir. Yani zilyetlik, bir malı kullanma, el altında bulundurma anlamına gelmektedir.

Zilyet ise eşya ile arasında zilyetlik ilişkisi kurulmuş olan kişidir.

Güveni kötüye kullanma suçu ile korunan hukuki değer hem mülkiyet hakkı, hem zilyetlik hem de kişilerin sözleşmesel ilişkileri dolayısıyla birbirlerine karşı duydukları güvendir. Zilyetlik burada karşımıza çıkar.

Güveni kötüye kullanma suçunun şartlarından birisi de karşı tarafa zilyetliğin devredilmesidir. Zilyetlik, faile ya malın belirli bir şekilde kullanılması ya da malın korunması için devredilmelidir.

Malın sahibi ise zilyetliği rızası ile devretmeli ve fail de malı ya amacı dışında kullanmalı ya da malın devredildiğini inkâr etmelidir. Malın sahibinin elinden rızası dışında alınmış olması halinde oluşma şekline göre hırsızlık yağma gibi suçlar incelenmelidir.

Teslim alan zilyedin malı amacı dışında kullanmasından kasıt ise tüketme, rehnetme, malı değiştirme örnek verilebilecektir.

Güveni kötüye kullanma suçunun çeşitli şekillerde meydana gelmesi mümkündür:

  • Haksız Yarar Sağlayarak Güveni Kötüye Kullanma 
  • Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma 
  • Ticari İlişkiden Kaynaklı Güveni Kötüye Kullanma 
  • Meslek Gereği Kendisine Bırakılan Eşya Üzerinde Güveni Kötüye Kullanma 
  • Başkasına Ait Malları Yönetme Yetkisi Çerçevesinde Güveni Kötüye Kullanma 

Haksız Yarar Sağlayarak Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Madde metninde kişinin kendisine ya da başkasına “yarar” sağlaması şeklinde bir ifade yer alır. Öncelikle belirtmek gerekir ki güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için genel kast yeterlidir. Failin özel bir saikle hareket etmesi şartı yoktur. Dolayısıyla Güveni kötüye kullanma suçu bakımından genel kast yeterli olmakla birlikte failin ayrıca haksız menfaat sağlamak amacıyla hareket etmiş olmasına gerek yoktur.

Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma hali TCK madde 155’in ikinci fıkrasında nitelikli hal olarak yer edinmiştir. Buna göre:

  • Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Güveni kötüye kullanma suçunun oluşması için kişiler arasında sözleşmesel bir ilişkinin varlığının gerektiğinden bahsetmiştir. Bu sözleşmenin hizmet ilişkisi içerisinde kurulması durumunda hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu meydana gelir. Burada hizmet ilişkisinin süreklilik arz etmesi şart değildir. Örneğin bir süpermarket çalışanının, müşterilere aldıkları ürünlerin tutarından fazla tutar söyleyerek onlardan fazla tutar tahsil etmesi süpermarkete karşı güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur.

Ticari İlişkiden Kaynaklı Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Ticari ilişki içerisinde bulunan kişilerin arasında meydana gelen güveni kötüye kullanma eylemi suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir. Kurulan ticari ilişkinin gereği olarak zilyetliği devredilen mal üzerinde malın amacına uygun olmayan şekilde kullanılması ticari ilişkiden kaynaklı güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur.

Meslek Gereği Kendisine Bırakılan Eşya Üzerinde Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Kendisine mesleği sebebiyle teslim edilmiş olan eşya üzerindeki zilyetliğin amacı dışında kullanımı suçun nitelikli halini meydana getirir. Dikilmesi için terziye verilen eteği terzinin amacına uygun düşmeyen bir şekilde bluz meydana getirmesi bu duruma örnek verilebilir.

Başkasına Ait Malları Yönetme Yetkisi Çerçevesinde Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Malı yönetme yetkisi kişiye hangi amaçla verilmiş olursa olsun (mahkeme aracılığıyla ya da rıza ile) kişinin yönetim şeklini amacı dışında kullanması suçun nitelikli hali olarak Türk Ceza Kanunu’nun 155. Maddesinin ikinci fıkrasında yer alır.

Sayılan hallerin nitelikli hal olarak düzenlenmesinin sebebi, belli sıfata sahip kişilerin toplumda daha fazla güven uyandırmasıdır. Faille mağdur arasında, güven ilişkisi daha yoğundur. Buradaki nitelikli haller failin şahsından kaynaklanmaktadır. 

Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir. Güveni kötüye kullanma suçu bakımından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkündür. 

Güveni kötüye kullanma suçu bakımından fail eğer soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanacak olursa bu durumda verilecek ceza 2/3 oranında indirilecektir. Eğer fail davanın açılmasından sonra mahkeme evresinde etkin pişmanlık hükümlerine başvuracaksa bu halde verilecek olan ceza ½ oranında indirilecektir

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi

Güveni kötüye kullanma suçunun yaptırımı olarak hapis cezasının yanında bir de adli para cezası düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin zaten var olması sebebiyle ayrıca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olmayacaktır.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Şikâyet Süresi ve Zamanaşımı

Güveni kötüye kullanma suçu basit hali bakımından şikâyete tabii suçlar arasında sayılırken nitelikli halleri bakımından şikâyete tabii suçlar arasında değildir. Mağdur şikayetini failin ya da fiilin öğrenilmesinden sonra 6 ay içerisinde kullanmalıdır.

Maddenin ikinci fıkrasında sayılan haller suçun nitelikli halleridir ve şikâyete bağlı değillerdir. Soruşturma ve kovuşturması resen yürütülür.  

Nitelikli halinde şikâyetin herhangi bir süresi olmamasına rağmen güveni kötüye kullanma suçunun dava zamanaşımı süresi içerisinde yapılması gerekmektedir. Zamanaşımı süresi güveni kötüye kullanma suçu için 15 yıldır.

Güveni Kötüye Kullanmanın Memuriyete Etkisi

Güveni kötüye kullanma suçu yüz kızartıcı suçlar arasındadır. Memuriyete girişte aranan bazı şartlar vardır. Yüz kızartıcı suçlar da memuriyete engel bir durum oluşturur. Düzenlemeye göre memuriyete girişte aranan şartlar:

“Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar,  zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak” şeklinde yer  almaktadır.

Kişinin memuriyete atanmasından sonra yüz kızartıcı olarak sayılan suçları işlemesi durumunda ya da memuriyete atanmadan önce bu suçları işlemiş olması durumunda kişinin memuriyetine son verilir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nedeniyle Oluşan Zarar

Güveni kötüye kullanma suçunu işleyen fail bir zarar oluşmasına sebebiyet vermiş olabilir. Zararın oluşması suçun oluşması için şart değildir. Zarar suçun unsurlarından değildir. Suçun oluşabilmesi için devredilen zilyetliğin kasten amacına uygun düşmeyen bir şekilde kullanılması veya zilyetliğinin devredilmiş olduğunun inkar edilmesi yeterlidir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Cezanın Ertelenmesi ve HAGB

Cezanın ertelenmesi kararı iki yıl veya daha az olan hapis cezalarında uygulanmaktadır. TCK’nin 155. Maddesinin birinci fıkrasına göre altı ay ila iki yıl ve aynı maddenin ikinci fıkrasında ise ceza olarak bir yıl ila yedi yıl belirlenmiştir. Şartların sağlanması halinde güvenin kötüye kullanılması suçunda cezanın ertelenmesi kararı verilebilir. 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının (HAGB) amacı kişileri ıslah etmektir. İki yıl veya altında olan hapis cezalarının varlığı halinde kişilere belirli bir denetim süresi verilir. Bu süre içerisinde failin kurallara uygun hareket etmesi sonucunda verilen hüküm hiçbir sonuç doğurmayarak ortadan kalkar ve adli sicil kaydında da görülmez. Güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle hükmedilen cezanın belirtilen şartları sağlaması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.

SIK SORULAN SORULAR

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nasıl Oluşur?

Güveni kötüye kullanma suçu başkasına ait olan ve malın sahibinin kendi rızası ile malın zilyetliğini belli bir amaca yönelik devrettiği kişinin o malı amacına uygun olmayan şekilde kullanmasıyla ya da zilyetliği devredilen malın kendisine devredildiğini inkar etmesiyle meydana gelir.

Güveni Kötüye Kullanma Cezası Kaç Yıl?

Güveni kötüye kullanmanın temel halinin cezası Türk Ceza Kanunu’nun 155. Maddesinde düzenlenmiş olup altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezasıdır.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise nitelikli haller düzenlenmiştir. Buna göre:

Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Şikâyete Tabi Mi?

Güveni kötüye kullanma suçunun temel şekli Türk Ceza Kanunu'nun 155/1’de düzenlenmiştir. Temel hali şikayete tabiidir. Fakat ikinci fıkrada düzenlenen nitelikli halleri için şikâyet aranmaz.  Soruşturma savcılık tarafından resen yapılır. 

 Suçun nitelikli halleri şunlardır:

  • Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma
  • Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma
  • Meslek veya Sanat Dolayısıyla Güveni Kötüye Kullanma
  • idare Amacıyla Devredilen Mallar Üzerinde İşlenen Görevi Kötüye Kullanma

Görevi Kötüye Kullanma Zamanaşımı Süresi Nedir?

TCK madde 155/1’de belirtilen haller için şikâyet bulunması gerekir. Şikâyet için bir zamanaşımı süresi mevcuttur. Mağdur failin ya da fiilin öğrenilmesinden sonra 6 ay içinde şikâyette bulunmalıdır. Nitelikli haller için şikâyet aranmaz.

Dava zamanaşımı süresi ise güveni kötüye kullanma suçu için 15 yıldır.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Yüz Kızartıcı Suç Mudur?

Yüz kızartıcı suçlar bazı özel kanunlarda ve de Anayasa m.76’da tanımı yapılmadan, yalnızca adı kullanılarak düzenlenmiştir.

Buna göre güveni kötüye kullanma suçu yüz kızartıcı suçlar arasındadır.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Takipsizlik Nedir?

Kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı: Ceza soruşturması bir suç şüphesi ile başlar. Bu şüphenin delillendirilmesi gerekir.  Cumhuriyet savcısı ve kolluk araştırmalar yaparak delil toplar. Bu soruşturma evresidir. Yürütülen bu soruşturmada suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşılmadığı taktide şüpheli hakkında dava açılmayacağını yani kovuşturma yapılmayacağını ifade eder. Cumhuriyet Savcısının tüm bu süreç sonunda ortada kovuşturulacak bir durumun olmadığına dair verdiği karar kovuşturmaya yer olmadığına dair karardır. Bu karara takipsizlik kararı da denilmektedir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Yargıtay Kararları

Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar : 2019/3020

Sanığın, katılanın yetkilisi ve ortağı olduğu … Yapı Denetim Ltd. Şti’nin 2005-2007 yılları arasında mali müşavirliğini yaptığı, 2008 yılında ise şirketle çalışmaktan vazgeçtiği, 2012 yılında vergi dairesi tarafından istenilen ve kendisine teslim edilen işyerinin 2007 yılına ait belge ve defterlerini vergi dairesine teslim etmediği, yapılan denetim sonunda ise katılanın yetkilisi olduğu şirketin vergi cezası aldığı ve bu şekilde sanığın kendisine teslim edilen defterleri katılana ve müfettişlere teslim etmeyerek katılanı zarara uğratmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,

Katılanın 20.03.2008 tarihinde Antalya 11. Noterliği kanalıyla 2007 yılına ait defter ve belgelerin kendisine teslimini isteyen ihtarnameyi sanığa gönderdiği, sanığın da Antalya 7. Noterliğinden katılana karşı gönderdiği ihtarnamede, katılanın 2007 yılına ait yasal defterlerinin uhdesinde olduğunu belirttiği ve 25.04.2008 tarihine kadar düzenlenmesi gereken 2007 yılı kurumlar vergisi beyannamesini düzenleyip tahakkuk ettirdikten sonra teslim edeceğini bildirdiği ancak teslim ödevi mali müşavire ait olmasına rağmen, beş yıl geçtikten sonra katılanın şikayeti üzerine kollukta ifade verdiği sırada teslimde bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sabit olduğu gözetilmeden, mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi, bozmayı gerektirmiştir (Y15CD - Karar : 2019/3020).

Yargıtay 5. Ceza Dairesi – Esas No: 2014/6812, Karar No: 2015/7609

Sanık, belediyede çalışmaktadır. Emlak vergilerini ödeyen bölümde çalıştığını söyleyerek şikayetçiden para almasına rağmen, aldığı parayı emlak vergisi için yatırmamış, kendisine mal edinmiştir. Belediyeden gelen cevabi yazıda sanığın emlak vergilerinin ödendiği departmanda değil başka bir departmanda görevli olduğu ve para tahsil yetkisi bulunmadığı açıklanmıştır. Sanık, suç teşkil eden eylemi kişisel güvene veya tanışıklığa dayalı olarak işleseydi suçun basit hali meydana gelirdi. Ancak, şikayetçi sanık ile çalıştığı yer arasındaki hizmet ilişkisine güvenerek para verdiğinden, TCK 155/2 maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu meydana gelir (Yargıtay 5. Ceza Dairesi – Esas No: 2014/6812, Karar No: 2015/7609).


 



Şimdi ara