Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu Nedir?
Vergi düzenlemeleri, vergi mükelleflerinin gelir ve giderlerini doğru ve eksiksiz bir şekilde kaydetmelerini ve ilgili belgeleri düzenlemelerini öngörür. Ayrıca, bu defterleri ve belgeleri belirli bir süre boyunca muhafaza etmelerini ve yetkili vergi inceleme mercilerine ibraz etmelerini de gerektirir. Ancak, bazı durumlarda vergi mükellefleri, defter, kayıt ve belgeleri gizleme yoluna gidebilirler. Defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme veya gizleme suçu, vergi incelemesiyle yetkili makam ve memurların inceleme talebine rağmen, vergi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerin tutmakla yükümlü oldukları defter ile yasal vesikalarını ibraz etmemeleri durumunda ortaya çıkar.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunun Unsurları
Bu suç, Vergi Usul Kanunu'nda 359. madde altında düzenlenmiştir. Suçun gerçekleşmesi için bazı önemli unsurlar bulunmaktadır:
- Defter, Kayıt ve Belgelerin Mahiyeti: İnceleme memurları tarafından istenen defter, kayıt ve belgelerin Vergi Usul Kanunu çerçevesinde tutulan, saklanma ve ibraz zorunluluğu bulunan defter ve belgelerden olması gereklidir. Ayrıca, defterlerin varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle kanıtlanmalıdır.
- İbraz Talebinde Bulunan Kişi: Defter ve belgelerin ibrazı talebi, vergi incelemesi yapmaya yetkili olan memur tarafından yapılmalıdır. Vergi Müfettişleri, Vergi Müfettiş Yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri vergi inceleme yetkisine sahip kişiler arasında yer alır.
- İbraz Talebinin Usulüne Uygun Yapılması: İbraz talebi, kural olarak mükellefin işyerinde yapılır. Ancak bazı durumlarda işyerinde inceleme mümkün olmazsa, mükellef yazılı olarak defter ve belgeleri vergi dairesine ibraz etmek zorundadır. Mükellef, bu talebi izleyen 15 gün içinde defter ve belgeleri ibraz etmelidir.
- Defter ve Belgelerin Saklama Süresi: Mükellefler, defter ve belgeleri ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlüdürler.
- Mücbir Sebep Hali: Mücbir sebeplerden birinin varlığı halinde, bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez ve defter ve belgelerin ibraz yükümlülüğü ortadan kalkar.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunun Cezası
213 sayılı Vergi Usul Kanunu 359. maddesinde; Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu düzenlenmiştir. Buna göre:
Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar,
Hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi
Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Adli para cezası tek başına veyahut hapis cezası ile birlikte uygulanan bir yaptırım türüdür. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıldan fazla olduğundan adli para cezasına çevrilemez..
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu Zamanaşımı
Zamanaşımı, davanın belli bir süre içerisinde açılması veya açılmış olan bir davanın kanuni olarak belirlenmiş süresi içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda davanın düşmesine sebep olan kurumdur. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süreleri içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süreleri geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
CMK'nın 231. maddesi gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, sanığın kişiliği, yaşayışı, iş ve güç durumu, suçun işleniş biçimi, suçun işlenişindeki amaç ve saikler, suçun işlenişindeki öğretiler, sanığın duruşmadaki tutumu, mağdur zararının durumu, kamu yararının gerektirdiği diğer sebeplerin değerlendirilmesi sonucunda, sanığın suç işlemeyeceğine ve toplum için zararlı bir unsur olmadığına kanaat getirilmesi gerekmektedir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde, mahkeme, sanığa belirli bir süre boyunca suçunu ceza evinde değil toplum içinde çekmesi için zaman verir. Bu süre içinde, sanık yeniden bir suç işlemezse, mahkeme kararı gereği cezasız kalır. Ancak, sanık bu süre içinde yeni bir suç işlerse, tüm cezalar uygulanır.
HAGB kararı sanığa verilen ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise verilebilir. Bu durumda gerekli olan koşulların da sağlanması halinde verilecek hükmün açıklanmasının 5 yıl süreyle geriye bırakılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakılması denir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, 2 yıl ve altındaki hapis cezası hükümlerinin infazını engellemektedir. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulamak mümkün olur.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu Şikayet Süresi
Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Ancak defter ve belgeleri ibraz etmeme şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır. Suçtan mağdur olan kişi, yargılama aşamasında şikayetçi olmadığını belirtse bile davaya veya failin cezasına bir etkisi olmayacaktır.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunda Şikayeten Vazgeçme
Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır. Bu sebeple mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunda Uzlaşma
Uzlaştırma kurumu, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve tarafların uzun dava süreçlerinde hak kaybı yaşamalarını önlemek amacıyla oluşturulmuştur. Uzlaştırma, soruşturma ve kovuşturma aşamalarına alternatif bir yol sağlar. Bu yöntemde, suç mağduru veya zarar göreni ile fail, uzlaştırma kurumunun atadığı uzlaştırmacı eşliğinde görüşür ve ihtilafı sona erdirir. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunda Teşebbüs
Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise faaliyeti teşebbüs aşamasında kalmış olur. Suç, ibraz edilmeme ile oluştuğundan ani hareketli, tehlike suçu olarak teşebbüse elverişli değildir.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunda İştirak
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu, vergi mevzuatına göre defter tutma yükümlülüğü olan gerçek veya tüzel kişilerin, yetkili vergi inceleme makamı ve memurlarının talebine rağmen bu defter ve belgeleri ibraz etmemesi veya gizlemesi durumunda ortaya çıkar. Suçun işlenmesinde, suçun asıl faili olarak adlandırılan vergi mükellefi, vergi sorumlusu veya kanuni temsilcinin yanı sıra diğer kişilerin de suça iştirak etmesi mümkündür. Bu üçüncü kişiler, TCK'nın iştirake ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde suça yardım eden veya azmettiren olarak sorumlu tutulabilirler.
Suçun işlenmesine yardım edenler veya azmettirenler, TCK'nın ilgili maddeleri uyarınca suça iştirak etmiş sayılırlar. Örneğin, defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu işleyen bir vergi mükellefinin muhasebecisi veya işyeri sorumlusu gibi kişiler, suçun asıl faili olarak kabul edilen vergi mükellefi ile birlikte suça iştirak etmiş olabilirler. Bu durumda, iştirak halindeki kişiler de TCK hükümleri gereği sorumluluğa çekilebilirler.
İştirak halindeki kişilerin suça katılım derecesi, eylemlerine ve suça katkılarına göre belirlenir. Suça iştirak edenlerin menfaatleri de değerlendirilir. Eğer iştirak edenlerin suçun işlenmesinde bir menfaatleri yoksa, bu durum cezada indirime neden olabilir. Yani, suça yardım eden veya azmettirenlerin cezalarında, menfaatlerinin bulunmaması durumunda hafifletici sebep olarak göz önünde bulundurulabilir.
Suça iştirak eden kişilerin sorumluluğu, asıl failin sorumluluğundan bağımsızdır. Yani, suçun işlenmesinde yardım eden veya azmettiren kişiler, asıl failin tespit edilip cezalandırılmasından bağımsız olarak ayrı bir şekilde sorumlu tutulabilirler. Bu nedenle, suça iştirak eden kişilerin suçun işlenmesine katkıları ve rolleri, hukuki süreçte dikkatlice değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak, defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu işleyen vergi mükellefi, vergi sorumlusu veya kanuni temsilcinin yanı sıra suça iştirak eden üçüncü kişiler de TCK hükümleri uyarınca suç işlemiş sayılırlar. Suça iştirak edenlerin cezaları, suça katılım derecesine, menfaatlerine ve suçun işlenmesindeki rol ve katkılarına göre belirlenir. Menfaatin olmaması, iştirak halindeki kişilerin cezalarında indirim nedeni olabilir. Bu nedenle, suça iştirak eden kişilerin adaletli bir şekilde cezalandırılması ve sorumluluklarının belirlenmesi için adil ve detaylı bir soruşturma ve yargılama süreci gereklidir.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunda Görevli Mahkeme
Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu için yargılama yapmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Sık Sorulan Sorular
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu Nedir?
Vergi düzenlemeleri gereği defter, kayıt ve belgelerin doğru bir şekilde kaydedilmesi ve yetkili makamlara ibraz edilmesi önemlidir. Defter, kayıt ve belgeleri gizlemek veya ibraz etmemek, ciddi sonuçları olan bir suçtur ve mükelleflerin vergi mevzuatına uygun hareket etmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, vergi incelemesi sırasında cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu Kaç Yıl?
213 sayılı Vergi Usul Kanunu 359. maddesinde; Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu düzenlenmiştir. Buna göre:
Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar,
Hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu Uzlaşmaya Tabii Mi?
Uzlaştırma kurumu, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve tarafların uzun dava süreçlerinde hak kaybı yaşamalarını önlemek amacıyla oluşturulmuştur. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu Şikayete Bağlı Mıdır?
Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar: 2019/2822
Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu; somut olayda, varlığı matbaa basım formları ile sabit olan 2006 ve 2007 yıllarına ait, defter ve belgelerin 11.10.2011 tarihli yazı ile istenildiği halde, sanığın tebligatın yapıldığı tarihte 2006 yılına ait defter ve belgelerin muhasebecisinde olduğunu, muhasebecisine ulaşamadığı için süresi içerisinde ibraz edemediğini belirtmesi karşısında; tüm unsurları itibarıyla oluşan “defter ve belgeleri gizleme” suçundan mahkumiyeti yerine, beraatine hükmolunması, bozma nedenidir (Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar: 2019/2822).
Yargıtay 11. Ceza Dairesi -Karar :2021/5051
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c. madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan, hükmolunan cezası ertelenen ve CMK’nin 231. maddesinin uygulanmasını kabul eden sanık hakkında, “Her ne kadar sanık daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum edilmemiş ise de; katılan iadarenin zararının kendi hissesine düşen %10’un karşılandığı, tamamının karşılanmadığından, koşulları oluşmadığından sanık hakkında takdiren CMK 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumunun uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, bozma nedenidir (Y11CD-Karar :2021/5051).