Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Haksız Arama Suçu ve Cezası

Haksız Arama Suçu Nedir? (TCK 120)

Haksız arama suçu, kişinin üstünün veya eşyasının, hukuka aykırı bir şekilde kamu görevlileri tarafından aranmasıyla ortaya çıkan ciddi bir hukuki sorundur. Türk Ceza Kanunu'nun "Hürriyete Karşı Suçlar" bölümünde düzenlenen bu suç, yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebilen özel bir suç kategorisine aittir.

Haksız arama suçu, sadece maddi bir haksızlık olmanın ötesine geçer; aynı zamanda mağdurun insan onuruna saldırı teşkil eder ve özel hayatının gizliliğini ihlal edebilir. Bu suç, bireyin meşru beklentilerine saldırmakla kalmaz, aynı zamanda temel hak ve özgürlükleri de ciddi şekilde ihlal edebilir.

Bu suçla ilişkilendirilebilen bir dizi diğer suç türü de bulunmaktadır. Örneğin, mağdurun hareket özgürlüğü haksız arama süresini aşacak ölçüde sınırlanmışsa veya haksız aramanın temel amacı mağdurun hareket özgürlüğünü sınırlamaksa, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu işlenmiş olur. Haksız arama sırasında mağdura karşı tehdit kullanılması durumunda tehdit suçu meydana gelir. Aynı şekilde, haksız arama sırasında mağdura karşı zor kullanılması halinde cebir suçu gerçekleşir.

Haksız arama suçu, aynı zamanda özel hayatın gizliliğini ihlal edebilecek başka bir suç türüne de yol açabilir. Özellikle vurgulanmalıdır ki; üst veya eşya aramasının hukuka aykırı olarak girilen bir konutta yapılması durumunda konut dokunulmazlığını ihlal suçu meydana gelir.

Bu suçun işlenmesinde yer alan kamu görevlileri, aynı zamanda görevlerini kötüye kullanma suçuyla da karşı karşıya gelebilirler. Ancak, görevi kötüye kullanma suçu genel bir suç tipi olduğundan, fail sadece haksız arama suçu nedeniyle cezalandırılmalıdır.

Haksız arama suçu, sadece bireylerin günlük yaşamlarına müdahale etmekle kalmaz, aynı zamanda hukukun üstünlüğüne zarar verir. Bu nedenle, hukukun temel prensiplerine saygı gösterilerek, bireylerin temel hak ve özgürlükleri etkili bir şekilde korunmalı ve haksız arama suçuyla etkili bir mücadele yürütülmelidir.

Haksız Arama Unsurları

Haksız arama suçu, bireyin ceplerinden, el çantasından, bavulundan veya özel otomobilinden hukuka aykırı bir şekilde aranması durumunu ifade eden önemli bir hukuki kavramdır (TCK m.120 gerekçesi). Bu suçu anlamak için, unsurlarını daha ayrıntılı bir şekilde ele almak önemlidir.

Kamu görevlileri, haksız arama suçunu işlemek için iki temel seçenekle karşı karşıyadır. Bu seçenekler, hukuka aykırı bir şekilde bir kişinin "üstünün aranması" ve hukuka aykırı bir şekilde bir kişinin "eşyasının aranması"dır. Bu iki unsurlar, suçun işlenmesinde temel noktaları oluşturur.

Suçun işlenmesinde kastın bulunması zorunludur. Kamu görevlisi, haksız arama fiilini bilerek ve isteyerek işlemelidir. Kasten işlenmesi, kamu görevlisinin yetkisinin olmadığını veya yetki sınırlarını aştığını bilmesi durumunda ortaya çıkar. Örneğin, polis memurunun görevli olmadığı bir mekâna girip insanların üstünü araması, haksız arama suçunu oluşturur.

Suç, taksirle işlenebilen bir suç değildir. Yani, haksız arama suçu, kazara veya dikkatsizlikle gerçekleştirilen bir arama sonucunda ortaya çıkmaz. Örneğin, arama kararında belirtilen şahsın eşyası zannedilerek yanlışlıkla başkasına ait eşya arandığında, bu durum haksız arama suçu oluşturmaz.

Arama işlemi, kamu görevlisi tarafından uygulanan, mevzuat ile belirlenmiş adli veya idari bir işlemdir. Ceza mevzuatına göre "adli arama" ve "önleme araması" şeklinde iki ana kategoriye ayrılır. Bu arama işlemleri; jandarma, polis, sahil güvenlik ve gümrük muhafaza kolluk görevlileri tarafından gerçekleştirilebilir.

Suç işlendikten sonra yapılan adli arama işlemi, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.116 ve devamı maddelerine uygun olarak gerçekleştirilen bir koruma tedbiridir. Suçun önlenmesi amacıyla yapılan önleme araması ise, Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu m.9 ve Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği m.18 ve devamı maddelere göre yapılır.

Özel güvenlik görevlilerinin de belli şartlarda arama yapma yetkisi bulunmaktadır. Bu yetkiler, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Kanunu m.23'e göre belirlenmiştir. Özel güvenlik görevlileri, görev alanlarıyla ilgili olarak belirli durumlarda arama yapma yetkisine sahiptirler. Bu yetkiler, özel güvenlik görevlilerinin yasal çerçeve içinde görevlerini yerine getirmelerini sağlamak adına düzenlenmiştir.

Haksız Arama Suçu Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 120. Maddesine göre:

  • Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Haksız Arama Suçu Zamanaşımı

Zamanaşımı, davanın belli bir süre içerisinde açılması veya açılmış olan bir davanın kanuni olarak belirlenmiş süresi içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda davanın düşmesine sebep olan kurumdur. Haksız arama suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Haksız Arama Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

CMK'nın 231. maddesi gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, sanığın kişiliği, yaşayışı, iş ve güç durumu, suçun işleniş biçimi, suçun işlenişindeki amaç ve saikler, suçun işlenişindeki öğretiler, sanığın duruşmadaki tutumu, mağdur zararının durumu, kamu yararının gerektirdiği diğer sebeplerin değerlendirilmesi sonucunda, sanığın suç işlemeyeceğine ve toplum için zararlı bir unsur olmadığına kanaat getirilmesi gerekmektedir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde, mahkeme, sanığa belirli bir süre boyunca suçunu ceza evinde değil toplum içinde çekmesi için zaman verir. Bu süre içinde, sanık yeniden bir suç işlemezse, mahkeme kararı gereği cezasız kalır. Ancak, sanık bu süre içinde yeni bir suç işlerse, tüm cezalar uygulanır.

HAGB kararı sanığa verilen ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise verilebilir. Bu durumda gerekli olan koşulların da sağlanması halinde verilecek hükmün açıklanmasının 5 yıl süreyle geriye bırakılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakılması denir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, 2 yıl ve altındaki hapis cezası hükümlerinin infazını engellemektedir. Bu sebeple haksız arama suçu nedeniyle verilen hapis cezası 2 yıl ve altında olduğu takdirde verilen ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Haksız Arama Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir. Ancak haksız arama için etkin pişmanlık hükümleri uygulanmayacaktır.

Haksız Arama Suçu Şikayet Süresi

Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Ancak haksız arama şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır. Suçtan mağdur olan kişi, yargılama aşamasında şikayetçi olmadığını belirtse bile davaya veya failin cezasına bir etkisi olmayacaktır.

Haksız Arama Suçunda Şikayeten Vazgeçme

Haksız arama suçu TCK'da şikayete tabi suçlar kapsamında yer almamaktadır. Dolayısıyla, suçun işlenmesi durumunda savcılık tarafından resen soruşturma yapılır ve mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılır. Bu sebeple mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir.

Haksız Arama Suçunda Uzlaşma

Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Uzlaşma kapsamında olan suçlar sayılıdır. Haksız arama suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Haksız Arama Suçunda Görevli Mahkeme

Haksız arama suçu nedeniyle yargılama yapmak için görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

Sık Sorulan Sorular

Haksız Arama Suçu Kaç Yıl?

Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Haksız Arama Suçu Uzlaşmaya Tabii Mi?

Uzlaştırma kurumu, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve tarafların uzun dava süreçlerinde hak kaybı yaşamalarını önlemek amacıyla oluşturulmuştur. Haksız arama suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Haksız Arama Suçu Şikayete Bağlı Mıdır?

Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlardan bazıları şikayete tabidir. Ancak haksız arama suçu şikayete tabi değildir ve savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır.

Haksız Arama Suçu Yargıtay Kararları

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/ 342 E.  2021 / 414 K.

Sanığa ait olduğu anlaşılan ve içinde yirmi dokuz paket uyuşturucu madde ele geçirilen cep telefonu kutusunda yapılan arama işleminin, PVSK’ nın 4/A maddesi anlamında gerçekleştirilen önleyici bir tedbir, diğer bir anlatımla arama işlemi olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan yoklama biçiminde gerçekleştirilen bir kontrol olarak adlandırılması mümkün değildir. Aksinin kabulü keyfi ve ölçüsüz uygulamalara sebebiyet verip temel hak ve özgürlüklerin ihlâli sonucu doğuracaktır. Dosya kapsamı itibarıyla derhâl işlem yapılmadığı takdirde işlendiği iddia edilen suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolacağına dair, diğer bir anlatımla gecikmesinde sakınca bulunduğuna ilişkin hiçbir bilgi ve belgenin de bulunmadığı sabittir. Üzerinde yoklama şeklinde kontrol yapılan sanığın yanında bulunan cep telefonu kutusunda gerçekleştirilecek arama işlemi için, CMK’nın 116 ve devamı maddeleri uyarınca hâkimden karar veya Cumhuriyet savcısından yazılı emir alınması ya da PVSK’ nın 9. maddesi gereğince usulüne uygun olarak alınmış bir önleme araması kararının varlığı gereklidir. Ancak dosya kapsamında bu tür bir arama kararı ya da yazılı arama emrinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla cep telefonu kutusunda yapılan arama işleminin açıkça hukuka aykırı olduğu, bu arama sonucunda ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde olması nedeniyle Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamayacağı kabul edilmelidir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi-K.2021/15838

Polis memuru olan sanığın, daha öncesinde sigara kaçakçılığı yaptığını bildiği ve hakkında soruşturma da yaptığı müşteki hakkında yine aynı yönde ihbar yapılması sonrasında ihbarı kolluk amirine bildirip onun talimatına uygun hareket etmesi gerektiği halde, yolda gördüğü müştekinin aracını durdurup görünürde bir suç üstü hali de bulunmadığı halde aracın bagajını açtırıp burada bulunan 11 karton kaçak sigarayı alıp götürdüğü, bu hususu çalıştığı emniyet amirliğine bildirmediği, olayın sonradan emniyete intikal etmesi üzerine sanığın aldığı 11 karton kaçak sigarayı teslim ettiği; sanığın mahkemeden alınmış bir arama kararı, Cumhuriyet Savcısının verdiği bir arama izni veya kolluk amirin verdiği bir arama emri olmadan ve suç üstü halinin bulunmadığı bir durumda müştekinin aracında kaçak sigara bulmak için arama işlemi gerçekleştirmek suretiyle üzerine atılı haksız arama suçunu ve ele geçirmiş olduğu kaçak sigaraların suç oluşturduğunu mesleği gereği bildiği halde bu durumu yetkili mercilere bildirmemek suretiyle TCK’nın 279/2. maddesindeki kamu görevlisinin öğrendiği suçu bildirmemesi suçunu işlediği sabit olduğu cihetle atılı suçlardan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçelerle beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi-K.2021/15838)

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/2163 Esas, 2018/14454 Karar

Dosyada sanık hakkında, haksız arama suçundan yargılama yapılmış ve 3 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak sanık hakkında verilen hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Asliye ceza mahkemesinin vermiş olduğu karara karşılık ağır ceza mahkemesinde sanık tarafından itirazda bulunulmuş, ağır ceza mahkemesince itirazın reddine kararı verilmiştir. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma isteminde bulunulmuştur.

Yargıtay dosya incelemesinde, duruşma tutanağında sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini istemediğine dair beyanda bulunduğunu belirtmiştir. Ancak mahkeme tarafından sanık hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemediğini belirtmiş olmasına rağmen mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermiştir.

Yargıtay, Ceza Muhakemesi Kanununun 231. Maddesinin uygulamasında sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğini belirtmiş olduğundan sanığın itirazının kabulü yerine reddine kararı verilemeyeceğini belirtmiştir. Bu nedenle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilemeyeceğinden itirazın kabulü yerine ret kararı verilmesini doğru bulmamıştır. Yargıtay, tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma kararı vererek Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/2163 Esas, 2018/14454 Karar)

 

Şimdi ara