Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Nedir?
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 109. Maddesinde düzenlenmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile korunan hukuki değer bireyin hareket serbestisidir. Suç ile bireylerin hareket serbestisini, fiziki özgürlüklerini hukuka aykırı bir şekilde kısıtlanmasının cezalandırılması amaçlanmıştır. Bu suç seçimlik hareketli bir suç tipidir. Suçun oluşabilmesi için ya mağdurun bir yere gitme hürriyetinden mahrum bırakılması ya da mağdurun bir yerde kalma hürriyetinden yoksun bırakılması gerekir. Kişinin hareket hürriyetinin önemli sayılabilecek bir süre kısıtlanması gerekir. Sürenin kısalığına veya uzunluğuna somut olaya göre hâkim karar verecektir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cezası
- Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
- Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu suçun;
- Silahla,
- Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
- Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
- Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı,
- Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı
İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.
Bu suçun ;
- Mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
- Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
- Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Suçun Silahla İşlenmesi (TCK md. 109/3-a)
Suçun silahla işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır. Yani bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden silah kullanarak yoksun bırakan kişiye, iki yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
Ayrıca kişi fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa ve bu esnada silah da kullanırsa verilecek ceza dört yıldan on dört yıla kadar hapis cezasıdır.
TCK md. 6’ya göre silah kavramı oldukça geniş bir kavramdır. Tabanca, tüfek, bıçak gibi aletler silah kavramı içerisinde olduğu gibi suçta kullanılmak için elverişli olan her türlü araç da silah kavramına dâhildir.
Suçun Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenmesi (TCK Md.109/3b)
Suçun birden fazla kişi ile birlikle işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu ağırlaştırıcı nedendir. Zira birden fazla kişinin bir kişiye kıyasla kişi üzerinde yaratacağı korku farklı olacaktır. Bunun için ez az iki kişi gerekir. Bu kişilerin hepsinin suçu işleyen yani müşterek fail olmaları gerekir. Azmettiren ya da yardım eden bu kategoride değildir.
Suçun Kişinin Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle İşlenmesi (TCK Md. 109/3-c)
Burada cezada artışın yapılması için kişinin kamu görevlisi olması tek başına yeterli değildir. Ayrıca bu kişinin suçu yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlemiş olması gerekir. Suçun bu şekilde işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında arttırılır.
Suçun Kamu Görevlisinin Nüfuzunu Kötüye Kullanma Suretiyle İşlenmesi (TCK Md. 109/3-d)
Bu durumu örneklemek gerekirse bir polis memurunun koşulları oluşmadığı halde bir kimseyi keyfi bir şekilde polis aracında saatlerce tutarak daha sonra yine keyfi bir şekilde serbest bırakırsa, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak bu suçu işlemiş olur. Bu durumda verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Suçun Üstsoy, Altsoy veya Eşe Karşı İşlenmesi (TCK Md. 109/3-e)
Öncelikle üstsoy ve altsoy kavramlarını açıklamak gerekir.
Üstsoy bir kişinin anne, baba, dede, nine gibi kendisinden önce doğan yakınlarıdır. Altsoy ise çocuklar, torunlar gibi kendisinden sonra doğan yakınlarıdır. Suçun üstsoy, altsoy veya eşe karşı işlenmesi cezayı ağırlaştıran nedenlerdendir ve verilecek ceza yarı oranında arttırılır. Dini nikâhla birlikle yaşayan kişiler yasal olarak “eş” kategorisinde değillerdir.
Suçun Çocuğa ya da Kendini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı İşlenmesi (TCK Md. 109/3-f)
Kanuna göre çocuk, 18 yaşından küçük kimsedir. Çocuklar beden ve ruh bakımından savunmasızdır. Çocuklar dışında, yaşlılar, fiziksel veya zihinsel açıdan engelli olanlar, hastalık nedeniyle güçsüz olanlar aleyhine kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu işlendiğinde de suça verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır.
Suçun Cinsel Amaçla İşlenmesi (TCK Md. 109/5)
Failin cinsel amacının boyutunun burada önemi yoktur. Ancak cinsel amacın gerçekleşmesi durumunda fail ayrıca gerçekleştirdiği bu suçtan da cezalandırılacaktır. Örneğin kişi hem kişiyi hürriyetinden yoksun kılma hem de cinsel taciz suçundan cezalandırılır..
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda mağdurun rızası hukuka uygunluk nedenidir. Ancak, bu suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde 15 yaşından küçük mağdurun rızası dikkate alınmaz.
- Türk Ceza Kanunu madde 109 fıkra 1’de düzenlenen şeklinin cinsel amaçla işlenmesi halinde faile 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası
- Suçun nitelikli şeklinin işlenmesi halinde 3 yıldan 10,5 yıla kadar hapis cezası söz konusu olur.
Suçun Mağdurun Ekonomik Bakımdan Önemli Bir Kaybına Neden Olması
Suçun işlenmesi sonucunda mağdurun ekonomik bakımdan bir kaybı oluşmuşsa bu durumda fail ayrıca bir de adli para cezasına mahkûm bırakılır.
Hürriyeti Kısıtlama Suçunun Mağdurun Nitelikli Şekilde Yaralanmasına Sebebiyet Vermesi
Türk Ceza Kanunu’nun 109. Maddesine göre:
- Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Şartları
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu seçimlik hareketli bir suç tipidir. Suçun oluşabilmesi için ya mağdurun bir yere gitme hürriyetinden mahrum bırakılması ya da mağdurun bir yerde kalma hürriyetinden yoksun bırakılması gerekir.
Ayrıca kişinin hukuka aykırı olarak hürriyetinden yoksun bırakılması gerekir. Bu durumda hâkim failin genel kastının varlığı dışında ayrıca hukuka aykırılık bilinci ile hareket edip etmediğini de araştırmak zorundadır.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından bütün hukuka uygunluk nedenleri uygulama alanı bulabilir. Hukuka uygunluk nedenleri kanun hükmünü yerine getirme, meşru savunma, hakkın kullanılması ve ilgilinin rızasıdır. Ancak dikkat edilmelidir ki kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu cinsel amaçla işlenmişse bu noktada 15 yaşından küçük çocukların rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmayacaktır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Cezayı Artıran Haller
- Kişinin, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir ve tehdit kullanması suçun nitelikli halini oluşturur. Bu durumda verilecek ceza TCK 109/2’ye göre iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıdır. TCK 109/3’te düzenlenen nitelikli haller de şu şekildedir:
Bu suçun;
- Silahla,
- Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
- Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
- Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı,
- Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.
- Suçun neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış halleri ise şu şekildedir:
- Suçun mağdurunun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması,
- Kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış hallerinin gerçekleşmesi,
- Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde ve yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Ceza İndirimi
Türk Ceza Kanunu’nun 110. Maddesine göre:
- Kişi, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Şikâyete Bağlı Mıdır?
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu uzlaştırma kapsamına giren suçlar arasında değildir. Soruşturması ve kovuşturması adli makamlarca kendiliğinden de yapılır. Dolayısıyla bir şikâyet süresi de bulunmamaktadır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Teşebbüs
Kesintisiz suç olarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun tamamlanma ve sona erme anları farklıdır. Mağdurun hürriyetinin kısıtlandığı anda suç tamamlandığına göre, artık suçun ne zaman bittiği önem arz etmez. Bunun yanında neticenin önemli sayılabilecek bir süre boyunca devam etmesi gerekliliği bulunduğu için gereken süre içinde bu suçun gerçekleşmemiş olması halinde teşebbüs mümkün olabilecektir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda İştirak
Suç tipi açısından iştirak şekillerinin tümü söz konusu olabilir. Suça iştirak nitelikli haller bakımından önem taşır. Suç sona erene kadar azmettirme dışındaki iştirak şekilleri ile suça iştirak etmek mümkündür.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi
Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir.
Koşulları gerçekleştiğinde kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun cezası adli para cezasına dönüştürülebilir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının (HAGB) amacı kişileri ıslah etmektir. İki yıl veya altında olan hapis cezalarının varlığı halinde kişilere belirli bir denetim süresi verilir. Bu süre içerisinde failin kurallara uygun hareket etmesi sonucunda verilen hüküm hiçbir sonuç doğurmayarak ortadan kalkar ve adli sicil kaydında da görülmez.
Koşulları gerçekleştiğinde kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna HAGB kararı verilebilir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Zamanaşımı
Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamışsa veya dava açılmış olsa da kanunda belirtilen süreler içerisinde sonuçlandırılmamışsa devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesi ve ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun basit şeklinin yani 1. Fıkrada geçen halinin dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suçun nitelikli hallerinin zamanaşımı süresi ise 15 yıldır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir.
Türk Ceza Kanunu2nun 110. Maddesinde bu suça yönelik etkin pişmanlık hükümleri mevcuttur. Buna göre:
- Kişi, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Şikâyet Süresi
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Soruşturması ve kovuşturması adli makamlarca re’sen yapılır. Dolayısıyla bir şikâyet süresi de bulunmamaktadır. Bu suç, dava zamanaşımı süresi içerisinde her zaman ihbar veya şikayet dilekçesi vererek savcılığa bildirilebilir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Uzlaşma
Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Ceza Muhakemesi Kanununun 253. Maddesinde hangi suçların uzlaşma kapsamında olduğu belirlenmiştir. Buna göre kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu uzlaşma kapsamındaki suçlardan değildir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Görevli Mahkeme
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Sık Sorulan Sorular
Hürriyetinden Alıkoymanın Cezası Ne Kadar?
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 109. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:
Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası. Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Zorla Alıkoymanın Cezası Kaç Yıl?
Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakan yani alıkoyan kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Bu fiil cebir, tehdit veya hileyle yapılırsa cezası 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası olacaktır. Nitelikli haller var ise ceza 1 kat arttırılır.
Hürriyete Karşı İşlenen Suçlar Nelerdir?
- Tehdit suçu
- Cebir Suçu
- Şantaj Suçu
- Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma Suçu
- Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu
- Haberleşmenin Engellenmesi Suçu
- İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu
- Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu
- Haksız Arama Suçu
- Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçu
- Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu
- Eğitim ve Öğretim Hakkının Engellenmesi Suçu
- İnanç, Düşünce, Kanaat Hürriyetinin Kullanılmasını Engelleme Suçu
- Kişilerin Huzur ve Sükûnunu Bozma Suçu
- Nefret ve Ayrımcılık Suçu
- Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Taksirle İşlenir Mi?
Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu genel kastla işlenebilir. Hâkim failin genel kastının varlığını araştırmak durumundadır. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Denetimli Serbestlik Mümkün Mü?
Şüpheli, sanık veya hükümlünün yasa tarafından belirlenen deneme süresinde, toplum içinde denetim ve takibinin yapılmasıyla topluma kazandırılması amacıyla yapılan her türlü hizmetin sunulduğu bir kurumdur. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu işleyen kişi, denetimli serbestlik hükmünden yararlanamaz.
Hürriyetinden Yoksun Bırakma Suçu Şikâyete Bağlı Mı?
Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu şikâyete bağlı suçlardan değildir. Soruşturma ve kovuşturması adli makamlarca re’sen yapılır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Yargıtay Kararları
Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/4493
Suç tarihinden önce kayden 16.01.1997 doğumlu olup 14 yaşı içerisinde bulunan mağdure ile arkadaş olan sanığın olay günü buluştuğu mağdureye internet sitesinde çıplak resimlerinin bulunduğunu beyanla birlikte kendi evine giderek bilgisayardan resimleri silmeyi teklif etmesi üzerine mağdurenin sanığın evine gittiği ve evdeyken ani hareketle mağdureyi öpmesinden sonra mağdurenin bağıracağını söylemesi nedeniyle bıraktığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından sanığın cinsel maksatla mağdureyi alıkoyması nedeniyle TCK.nın 109/2-3-f-5. maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/4493).
Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2016/4617
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Kayden 15.04.1991 doğumlu olup suç tarihi olan 22.07.2007 günü on yedi yaşı içerisinde bulunan mağdurenin aşamalardaki beyanları, katılan Gülümser’in anlatımı, savunma, doktor raporları ve tüm dosya içeriğine göre, olay günü Antalya’da bulunan erkek arkadaşının yanına gitmek amacıyla evden kaçan mağdurenin, İstanbul Esenler otogarından bilet alıp otobüsün kalkış saatini beklerken, polis memuru olan sanığın mağdurenin yanına gelerek, nüfus cüzdanını görmek istediği, nüfus cüzdanının bulunmadığını ve evden kaçtığını öğrenince, otobüs biletini iptal ettirerek parasını mağdureye iade ettiği, sanığın kendi evine gidemeyeceğini, gitmek istediği amcasının evine de tek başına gidemeyeceğini söyleyen mağdurenin amcasını telefonla aramasına rağmen ulaşamadığı, bunun üzerine ailesine veya yetkili makamlara haber vermeksizin birlikte sanığın ikamet ettiği eve gittikleri, geceyi burada geçirdikten sonra ertesi gün birlikte Esenler otogarına gelerek ayrıldıkları şeklinde sübut bulduğu anlaşılan olayda, sanığın hukuka aykırı olarak mağdurenin bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetini kısıtladığına dair yeterli delil bulunmadığı, mevcut haliyle sanığın eyleminin 5271 sayılı CMK’nın 253, 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamında kaldığı anlaşılan ve 5237 sayılı TCK’nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu gözetilerek uzlaştırma işlemi yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2016/4617)