Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Suç Üstlenme Suçu ve Cezası

Suç Üstlenme Suçu Nedir? (TCK 270)

Suç üstlenme suçu, hukuk dünyasında özel bir yere sahip olan ve toplumun hukuki düzenini sarsabilecek bir davranış biçimidir. Bu suç, bireyin kasıtlı olarak gerçek dışı bir şekilde suç işlediğini veya suça katıldığını yetkili makamlara bildirmesiyle ortaya çıkar. Türk Ceza Kanunu'nun 5237 Sayılı yasasının 270. maddesinde detaylı bir şekilde düzenlenen suç üstlenme suçu, hukuki bir labirentin içinde karmaşık soruları beraberinde getirir.

Suç üstlenme suçu, gerçekte işlenmemiş veya başka bir kişi tarafından işlenmiş bir suçu üstlenme amacını taşır. Bu, polis, jandarma, savcılık gibi yetkili makamlara yanıltıcı beyanlarla suçun işlendiği izlenimini yaratmayı içerir. Ancak asıl sorun, bu tür yanıltıcı beyanların hukuki süreçleri başlatmasıdır. Gerçek bir suç olmamasına rağmen, soruşturma, kovuşturma ve yargılama süreçleri işletilir, bu da hem yetkililere zaman ve kaynak kaybına neden olur hem de masum insanların hukuki süreçlere maruz kalmasına yol açabilir.

Türk Ceza Kanunu'na göre, suç üstlenme suçu işleyen kişiye iki yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Ancak bu ceza, suçu işlemenin amacına bağlı olarak değişebilir. Örneğin, aile içindeki ilişkilere dayalı olarak işlenmesi durumunda, yani üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi durumunda, verilecek ceza dörtte üç oranında indirilebilir veya tamamen kaldırılabilir.

Suç üstlenme suçu, sadece bireyler arasındaki kişisel ilişkilere değil, aynı zamanda toplumun genel güvenliği ve hukuki düzeni açısından da büyük bir öneme sahiptir. Yanıltıcı beyanlar nedeniyle başlatılan hukuki süreçler, zaman ve kaynak israfına yol açabilir, gerçek suçluların cezalandırılmasını geciktirebilir ve masum insanların mağduriyetine neden olabilir.

Bu suçun hukuki yaptırımlarının yanı sıra, toplumda bilinç oluşturmak ve insanların bu tür yanıltıcı davranışlardan kaçınmalarını sağlamak da kritiktir. Hukuki süreçlere güvenin korunması ve adil bir hukuk sisteminin sürdürülebilmesi için suç üstlenme suçuyla mücadele, toplumun huzur ve güvenliği açısından hayati bir rol oynamaktadır.

Suç Üstlenme Suçu Cezası

  • Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir.

Suç Üstlenme Suçunun Unsurları

Suç üstlenme suçu, ceza hukuku bağlamında "suç" olma şartını taşır. Suçun kasıtlı veya taksirli bir suç olup olmaması, ya da suçun teşebbüs aşamasında kalıp kalmaması önemli değildir. Burada temel odak noktası, failin bir suçu üstlenmesidir.

Fail: Suç üstlenme suçunun faili, herhangi bir kişi olabilir. Kanun koyucu, bu suç için failde özel bir nitelik aramamıştır. Ancak, suçun faili hakkında herhangi bir soruşturmanın veya kovuşturmanın olmaması gerekmektedir. Suç üstlenme suçu için failin, işlemediği bir suçu üstlenmesi şarttır.

Mağdur: Suç üstlenme suçunun mağduru, adil yargılanma hakkının sahibi kişi ya da kişilerdir. Suç üstlenme, adliye sürecini etkileyen bir eylem olduğu için, bu eylemden zarar görenler mağdur olarak kabul edilir.

Eylem: Suç üstlenme suçu, yetkili makamlara gerçeğe aykırı olarak suçu işlediğini veya suça katıldığını bildirmek eylemi ile gerçekleşir. Bu suç, seçimlik hareketlerle meydana gelir ve sadece eylem suçu olarak nitelendirilebilir. Fail, gerçeğe aykırı bir şekilde suçu işlediğini ya da suça iştirak ettiğini beyan eder.

Netice: Suç üstlenme suçu, neticesiyle bitişik bir suçtur. Failin yetkili makamlara suçu işlediğini bildirmesi, suçun tamamlanmasını sağlar. Suçun kasten işlenebilen bir suç olması, taksirle işlenemeyeceği anlamına gelir. Failin suçu işleme amacı mahkeme tarafından sorgulanmaz; ancak, suç üstlenme suçunu üstsoy, altsoy, eş veya kardeşini cezadan kurtarmak amacıyla işlemesi durumu özel kast gerektirdiğinden, bu durumda saikten söz edilebilir.

Suç üstlenme suçu, hukuki bir çerçeve içinde incelendiğinde, unsurları ve hukuki yansımalarıyla dikkat çeken bir suç türüdür. Bu unsurların anlaşılması, suçun hukuki boyutlarını kavramak için önemlidir.

Suç Üstlenme Suçu Özel Görünüş Halleri

Teşebbüs: Suç üstlenme suçu, seçimlik hareketli ve neticesi harekete bitişik bir suç olması sebebiyle teşebbüs aşamasına uygun değildir. Suç, yetkili makamlara bildirim ile gerçekleşir ve bu bildirim anında suç tamamlanır. Bu nedenle, suçun teşebbüs aşamasında olması söz konusu değildir.

İştirak: Suç üstlenme suçu, iştirakte özel bir görünüş haline sahip değildir. Suç üstlenme suçu, özgü bir suç olmadığı için iştirake ilişkin genel düzenlemeler uygulanır. Ancak, bir kişinin suçunu üstlenen ve bu kişiyi azmettirip kendi işlediği suçu üstüne alan bir diğer kişi, suç üstlenme suçunun azmettireni olarak her iki suçtan da yargılanabilir ve cezalandırılabilir.

İçtima: Suç üstlenme suçu, seçimlik hareketli bir suç olduğundan, kanunda belirtilen hareketlerin birini ya da tamamını gerçekleştirmiş olması fark etmeksizin tek bir suç meydana gelir. Suçların içtimaı bakımından özel bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle, suç üstlenme suçu açısından uygulanabilen kurallar genel olarak geçerlidir.

Suç üstlenme suçunun özel görünüş halleri incelendiğinde, teşebbüs, iştirak ve içtima gibi konular suçun niteliği açısından önem arz etmektedir. Bu unsurların anlaşılması, suç üstlenme suçuyla ilgili hukuki değerlendirmelerin daha sağlıklı bir şekilde yapılmasına olanak tanır. Suç üstlenme suçu, karmaşık ve hassas bir hukuki konu olup, bu özel görünüş halleriyle birlikte değerlendirildiğinde daha bütünlük kazanır.

Suç Üstlenme Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının (HAGB) amacı kişileri ıslah etmektir. İki yıl veya altında olan hapis cezalarının varlığı halinde kişilere belirli bir denetim süresi verilir. Bu süre içerisinde failin kurallara uygun hareket etmesi sonucunda verilen hüküm hiçbir sonuç doğurmayarak ortadan kalkar ve adli sicil kaydında da görülmez.

Suç üstlenme suçu sebebiyle verilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.

Suç Üstlenme Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir. 

Suç Üstlenme Suçu Şikayet Süresi

Suç üstlenme suçu şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Soruşturması savcılık tarafından resen yürütülür. Bu sebeple şikâyet için bir süre aranmaz. Dava zamanaşımı süresi olan 8 yıllık süre içerisinde her zaman kişi şikâyette bulunabilir. 8 yılı aşması durumunda dava ve dolayısıyla da şikâyet hakkı düşer.

Suç Üstlenme Suçunda Şikayeten Vazgeçme

Şikâyet bağlı suçlar kanunda sayılmıştır. Suç üstlenme suçu şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Şikâyetten vazgeçilmesi davanın düşmesi sonucunu doğurmayacaktır. Soruşturma ve kovuşturma adli makamlarca re’sen devam eder.

Suç Üstlenme Suçunda Uzlaşma

Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur.  Şikâyetten vazgeçme değildir. TCK 270. madde için uzlaşma hükümleri uygulanmaz.

Suç Üstlenme Suçunda Görevli Mahkeme

Suç üstlenme suçu için yargılama yapmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.

Suç Üstlenme Suçu Yargıtay Kararları

Yargıtay 9. Ceza Dairesi - Karar: 2013/5628

TCK’nın 271. maddesinde tanımlanan suç uydurma suçunun oluşabilmesi için failin, yetkili makamlara, işlenmemiş olan bir suçu, işlenmiş gibi ihbar etmesi gerektiği; aynı Kanunun 270. maddesinde düzenlenen suç üstlenme suçunda ise failin, yetkili makamlara, işlenmiş ya da işlenmemiş bir suçun kendisi tarafından işlendiğini bildirmesi gerektiği, Somut olayda, sanığın 156 jandarma ihbar numarasını arayarak kendisini O. T. olarak tanıttıktan sonra silah ile M. K. tarafından tehdit edildiğini iddia ve ihbar ederek, işlenmemiş olan bir suçun kendisi tarafından işlendiğini bildirmek suretiyle TCK’nın 270. maddesinde tanımlanan “Suç üstlenme” suçunu işlediği açıktır (Yargıtay 9. Ceza Dairesi - Karar: 2013/5628)

Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2015/1744

5237 sayılı TCK’nın 270. maddesinde tanımlanan suç üstlenme suçunun oluşması için, failin yetkili makamlara gerçeğe aykırı olarak suçu işlediğini veya suça katıldığını bildirmesi ve üstlenilen fiilin de suç oluşturması gerekir. Somut olayda ise; alkollü olarak araç kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye düşüren D…. Ö…. hakkında soruşturma yapılmasını engellemek için alkolsüz olan sanık Ö…. İ….’nin aracı kendisinin kullandığını görevli polis memurlarına beyan etmesinin TCK’nın 283/1 inci maddesinde tanımlanan “Suçluyu kayırma” suçunu oluşturur (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2015/1744)

Yargıtay 8. Ceza Dairesi - 2017/10673 K.

Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde; elindeki bıçak ile haklarında ayrı soruşturma yürütülen şahıslarla birlikte, hakkında yakalama kararı bulunan İsmail’in müşteki kolluk görevlileri tarafından yakalanmasını engellemek amacıyla, elindeki bıçak ile kolluk görevlilerine saldırmak şeklindeki eyleminin, TCK.nun 283. maddesinde düzenlenen suçluyu kayırmak suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtaya 8. Ceza Dairesi - 2017/10673 K.)

Şimdi ara