Hakkımızda

Avukat Mehmet Genç

İstanbul Barosu'na kayıtlı olan Avukat Mehmet Genç, mezun olduğu tarihten bu yana avukatlık mesleğini aralıksız olarak sürdürmektedir. İstanbul Barosu bünyesinde kurduğu avukatlık bürosuyla Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Bilişim Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk alanında avukatlık faaliyeti göstermektedir.

Devamını Oku
Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçu ve Cezası

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçu Nedir? (TCK 185)

Türk Ceza Kanunu'nun 185. maddesi, Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Bu hüküm, içilecek sulara veya yenilecek ve içilecek veya kullanılacak ve tüketilecek her türlü besin veya maddeye zehir katılması veya başka nedenlerle bunların bozulması sonucunda kişinin hayatını veya sağlığını tehlikeye düşüren kişilerin zehirli madde katma suçu işlemiş olacaklarına ilişkindir.

Zehirli madde katma suçu, kamunun sağlığı gibi önemli bir hukuki değerin korunması için düzenlenmiştir. Bu suç, toplumun sağlığına olumsuz etki eden faaliyetlere karşı alınan bir önlem niteliğindedir. Kanunda belirtilen besin veya içeceklerin zehirlenmesi veya bozulması suretiyle zehirli madde katma suçu işlenir.

Bu suç, kamunun sağlığını tehlikeye sokan ve ciddi sonuçlar doğuran bir eylem olduğundan, cezası da oldukça ağırdır. Bu nedenle, hukuki değerlerin korunması için bu tür faaliyetlerin önlenmesi ve gerekli yasal tedbirlerin alınması son derece önemlidir.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunun Unsurları

Suçun düzenlenmesi ile kamunun sağlığını tehlikeye düşüren kişilerin cezalandırılması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, maddenin içerisinde belirtilen fiillerin gerçekleştirilmesiyle suç oluşur. Suç konusu olabilecek maddeler tek tek belirtilmemiş olsa da, her türlü tüketilecek besin ve madde bu suça konu olabilir. Yani, içme suları, gıdalar, ilaçlar, kozmetik ürünler gibi birçok farklı ürün, bu suça maruz kalabilir. Bu suç, söz konusu maddelere zehir katılması veya bozulmasını sağlamak suretiyle işlenir.

Gıdaların çeşitli şekillerde mikroplandırılması da zehir kavramı içinde değerlendirilerek, bu madde hükmüne göre cezalandırılmayı gerektirir. Zehirli madde katma suçu, somut bir tehlike suçudur. Bu nedenle, failin cezalandırılabilmesi için belirtilen fiillerin gerçekleştirilmesiyle insan hayatı ve sağlığı tehlikeye düşürülmelidir.

Maddenin ikinci fıkrası, birinci fıkrada belirtilen fiillerin taksirle işlenmesini ayrı bir suç olarak tanımlamaktadır. Bu durum, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranma sonucunda tüketilecek şeylere zehirli madde katılması veya bozulması durumunda geçerlidir.

Son olarak, içilecek sulara veya tüketilecek her türlü besin veya maddeye katılan maddenin insan hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği bilirkişi raporu alınarak tespit edilmelidir. Bu şekilde, suçun işlenip işlenmediği ve suçun boyutu hakkında net bir tespit yapılabilir.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 185. Maddesinde yiyecek, içecek ve suları bozma veya zehirli madde katma suçunun cezasının ne olduğu yer almaktadır. Buna göre:

  • İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verilir.
  • Yukarıda belirtilen fiillerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak işlenmesi halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, mahkeme tarafından, failin bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezasına çevirme yalnızca kısa süreli hapis cezalarında uygulama alanı bulabilecektir. Hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın 1 yıl veya daha altında bir hapis cezası olması gereklidir. Adli para cezası tek başına veyahut hapis cezası ile birlikte uygulanan bir yaptırım türüdür. Zehirli madde katma suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıl veya altında olduğunda adli para cezasına çevrilebilir.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçu Zamanaşımı

Zamanaşımı, davanın belli bir süre içerisinde açılması veya açılmış olan bir davanın kanuni olarak belirlenmiş süresi içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda davanın düşmesine sebep olan kurumdur. Zehirli madde katma suçu TCK m.185’de düzenlenmiştir. Maddenin 1. fıkrası için dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Suçun ikinci fıkrası için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, mahkemenin suçlu bulduğu kişi hakkında verdiği cezanın belirli bir süre için uygulanmaması yönünde alınan kararıdır. Bu süre içinde kişi, belirli koşulları yerine getirirse, mahkeme kararı sonucunda cezalandırılmaz ve suç kaydı oluşmaz. Ancak koşulları yerine getirmezse, ceza uygulanır ve suç kaydı oluşur.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulamak mümkün olur. Yiyecek, içecek ve suları bozma veya zehirli madde katma suçu için özel olarak etkin pişmanlık hükmü düzenlenmemiştir.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçu Şikayet Süresi

Yiyecek, içecek ve suları bozma veya zehirli madde katma suçu şikâyete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla soruşturması savcılık tarafından resen gerçekleşir. Şikâyete bağlı olmayan bir suç olmasından ötürü şikâyet değil ihbar yapılır. İhbar ise bir süre ile sınırlı değildir.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunda Şikayeten Vazgeçme

Bu suç şikâyete bağlı bir suç değildir. Şikâyetten vazgeçme açılan davanın düşmesine veya verilen cezadan daha az bir cezaya hükmedilmesine yol açmaz. Suçun işlendiği savcılık tarafından herhangi bir şekilde öğrenildiğinde resen yani kendiliğinden soruşturma başlatılmalıdır.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunda Uzlaşma

Uzlaştırma kurumu, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve tarafların uzun dava süreçlerinde hak kaybı yaşamalarını önlemek amacıyla oluşturulmuştur. Uzlaştırma, soruşturma ve kovuşturma aşamalarına alternatif bir yol sağlar. Bu yöntemde, suç mağduru veya zarar göreni ile fail, uzlaştırma kurumunun atadığı uzlaştırmacı eşliğinde görüşür ve ihtilafı sona erdirir. Zehirli madde katma suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunda Teşebbüs

Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise faaliyeti teşebbüs aşamasında kalmış olur.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunda İştirak

Suça iştirak, bir suç işleme kararının icrası esnasında birden fazla kişi ile birlikte fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesidir. Bu suç için iştirakin her hali mümkündür.

Yiyecek, İçecek ve Suları Bozma veya Zehirli Madde Katma Suçunda Görevli Mahkeme

Zehirli madde katma suçu, TCK 85/1'de düzenlenen kasıtlı suç halinde yapılan yargılamalar ağır ceza mahkemesi tarafından gerçekleştirilirken, TCK 85/2'de düzenlenen taksirli suç halinde yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Sık Sorulan Sorular

TCK 185 Şikayete Tabii Mi?

Yiyecek, içecek ve suları bozma veya zehirli madde katma suçu şikâyete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla soruşturması savcılık tarafından resen gerçekleşir. Şikâyete bağlı olmayan bir suç olmasından ötürü şikâyet değil ihbar yapılır. 

Zehirli Madde Katma Suçu Uzlaşma Kapsamında Mıdır?

Zehirli madde katma suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Zehirli Madde Katma Suçu Kaç Yıl?

  • İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verilir.
  • Yukarıda belirtilen fiillerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak işlenmesi halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Yargıtay Kararları

Yargıtay 20. Ceza Dairesi - Karar: 2017/4770

Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın serasında yetiştirdiği ve Demre Toptancı Haline satmak için getirdiği hıyarlardan, 28.01.2010 tarihinde alınan numuneler üzerinde yapılan incelemede, “Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinde Bulunmasına İzin Verilen Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Tebliğine” göre azami 0,1 mg/kg olması gereken “carbendazim” isimli pestisit miktarının, limitin üzerinde 0,39 mg/kg; hıyar mahsulünde hiç bulunmaması gereken “pyrimethanil” isimli pestisit miktarının ise 0,5 mg/kg olarak tespit edilmesi üzerine, … tarafından, sanığın 5179 Sayılı Kanun’un 18. maddesindeki emredici hükümleri ihlal ettiği gerekçesi ile hakkında aynı Kanun’un 29/I maddesi uyarınca adli işlem yapılması için suç duyurusunda bulunulması üzerine, sanığın, 5179 Sayılı Kanun’un 18. maddesinin c fıkrasında yer alan, “Gıda maddelerini ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten ve/veya satan işyerleri, insan sağlığına zarar verecek muhteviyatta gıda maddeleri üretemez, içerisine zararlı bir madde katamaz, böyle bir maddenin kalıntısını bulunduramaz ve gıdaya zararlı özelliğe yol açacak herhangi bir işlem uygulayamaz.” emredici hükmünü ihlal ettiği iddiası ile, aynı Kanun’un 29/I maddesinde yer alan “Bu Kanun’un 18. maddesinde belirtilen sağlığın korunması ile ilgili yasakları ihlâl eden kişiler, Türk Ceza Kanunu’nun “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar” başlıklı Bölümünde yer alan hükümlere göre cezalandırılır.” düzenlemesi gereği, hakkında eylemine uyan 5237 Sayılı TCK’nın 185/2. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı olayda; kovuşturma aşamasında Farmakoloji uzmanı bilirkişi Mehmet İsbir’in 24.12.2010 tarihli raporunda, “limitüstü çıkan Carbendazim isimli ilaç kalıntısının insan sağlığına zarar verebileceği” tespitine yer vermesi ve Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu’nun 07.03.2011 tarihli raporunda ise; “numunede tespit edilen carbendazim ve pyrimethanil isimli pestisit kalıntı miktarlarının tebliğe aykırı olduğuna, bu haliyle sağlığa az veya çok zarar verecek derecede bozulmuş sayılacağına, 5179 Sayılı Kanun’un 18. maddesinin ihlali niteliğinde olduğuna,” dair görüş bildirilmesi karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 185/2. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, “eylemin kabahat niteliğinde olduğu, kanunda suç olarak tanımlanmadığı” gerekçeleri ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi (Yargıtay 20. Ceza Dairesi - Karar: 2017/4770)

Yargıtay 20. Ceza Dairesi - Karar : 2017/2942

Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın ürettiği “patlıcan” lardan 02/03/2010 tarihinde alınan numunelerin analizinde 0,015 mg/kg Pyridaben ve 0,027 mg/kg Pyrimethalin isimli pestisit kalıntılarının tespit edildiği, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirmenin “kabak” üzerinden yapıldığı ve “sanığın kullandığı ilaçların yasal mevzuatta belirtilen hükümlere uygun olmadığı ve bunun bir sağlık riski oluşturacağı sonucuna varıldığı” nın bildirildiği anlaşılmakla;

08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 5179 sayılı Kanun’un 29/I maddesinin yollaması gereği, 5237 sayılı TCK’nın 185/2. maddesi uyarınca, “pyridaben” ve “pyrimethalin” isimli pestisit kalıntılarının, numune olan “patlıcan” ürünündeki miktarı itibari ile, “insan hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği” hususunda uzman kişi ya da kurumlardan rapor aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, (Yargıtay 20. Ceza Dairesi - Karar : 2017/2942).

Şimdi ara