Nitelikli dolandırıcılık suçu TCK 158.maddesinde işlenmiştir. Nitelikli dolandırıcılık suçu, dini inanç ve duyguların istismar edilmesi, kişinin içinde bulunduğu zor durumdan yararlanılması, bilişim sistemlerinin veya bankaların araç olarak kullanılması suretiyle işlenebilir. Nitekim kanunumuzda da ‘Malvarlığına Karşı Suçlar’ başlığı altında incelenmiştir.
Suçun Maddi Unsurları İncelenecek Olursa:
Suçun Hukuki Konusu: Taşınır, taşınmaz veya alacak hakkı gibi malvarlığına ilişkin herhangi bir değeridir.
Fail: Suçun faili herkes olabilir. Failin kişilik veya durumu özelinde herhangi bir özellik belirtilmemiştir. Ancak failin TCK md. 1581-h,i’ye göre ’h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında, i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi cezayı ağırlaştırıcı sebeplerden kabul edilmektedir.
Bunun yanında TCK md. 250/2’ye göre ’Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’
Eylem: Hareket ve zarar neticesi arasında illiyet bağının bulunması sonucunda eylemin oluştuğu kabul edilmektedir. Eylemin varlığının kabulü için;
Mağdur: Suçun mağduru açısından da özel bir düzenleme mevcut değildir, herkes bu suçun mağduru olabilir.
MADDE 158-(1) Dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri;
Ancak,
Teşebbüs: bu suç tipinde teşebbüs mümkündür. Failin aldatmaya yönelik başlamış olduğu hileli davranışları ile icra hareketi başlamış kabul edilmektedir.
Suçluların Çokluğu(İştirak): Suça iştirak mümkündür. Her şekilde yapılabilmektedir. Dikkat edilmesi gereken nokta, kişinin kendisine sadece haksız menfaat sağlamış olması suçun hareket kısmına iştirak edilmemiş ise cezalandırılmamaktadır.
Suçların Çokluğu (İçtima) Koşulları oluşturduğu takdirde zincirleme suç uygulanabilmektedir. Lakin birden fazla dolandırıcılık eyleminin aynı kişiye karşı işlenmiş olması şartı aranmaktadır. Zincirleme suçun diğer uygulama alanı ise, tek bir dolandırıcılık fiilinin birden fazla kişiye karşı işlenmiş olması durumunda TCK md. 42/2 hükmü uygulanmaktadır.
Soruşturma Usulü: Dolandırıcılık suçu re’sen takip edilen suçlardandır. Bu halde mağdur olanın şikâyet şartı aranmaksızın derhal soruşturulur. Bununla birlikte mağdur kişinin soruşturma esnasında şikayetinden vazgeçmesi durumunda soruşturma sona ermeyecek mağdurun şikayetini geri çekmesi soruşturmanın devamını etkilemeyecektir. Dolandırıcılık suçunu işleyen kişi ile mağdur arasında belli bir akrabalık ilişkileri bulunuyorsa bu durumda suçun soruşturmasında şikâyet şartı aramaktadır. Ayriyeten dolandırıcılık suçunu işleyen kişi ile mağdur arasında bir alacak verecek borç ilişkisi varsa bu durumda da yine suçun soruşturulması için şikâyet şartı aranmaktadır. Bu hallerde şikâyet şartı arandığından ötürü kişi soruşturma esnasında şikayetinden vazgeçerse soruşturma sonlanacak ve takipsizlik kararı verilecektir.
Kovuşturma Usulü: Dolandırıcılık suçu re’sen kovuşturulan bir suçtur. Şikâyet şartı aranmaktadır. Ancak daha az cezayı gerektiren haller olan suçun akrabaya işlenmesi suçu borç ilişkisine dayanılarak işlenmesi gibi hususlarda kovuşturma şikâyete bağlıdır. Bu tür durumlarda mağdur şikâyetten vazgeçerse sanık şikâyetten vazgeçme beyanını kabul ettiği takdirde ceza davasının düşmesine karar verilecektir. Sanık şikâyetten vazgeçme beyanını kabul etmeyerek yargılamanın sonunda kendisi hakkında beraat kararı verilmesini talep edebilir. Sanığın dolandırıcılık suçundan şikâyetin geri alınmamasını kabul etmeyerek yargılamanın devam etmesini istemesi aklanma hakkının bir sonucudur.
Tutuklama Tedbirleri: Eğer kişinin dolandırıcılık suçunu işlediğini gösterir kuvvetli suç şüphesini varlığını gösterir somut deliller mevcutsa, kişi hakkında tutuklamayı gerektiren nedenler varsa kişi dolandırıcılık suçundan tutuklanacaktır. Dolandırıcılık suçunu işlediği düşünülen kişi hakkında kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular var ise ve delilleri yok etme gizleme veya değiştirme, tanık mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa dolandırıcılık suçunda tutuklama nedeni var sayılabilir.
Uzlaşma: 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda uzlaşma halleri sayılmıştır. Buna göre soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar ile şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanununda yer alan ve 253. Maddede sayılan katalog suçlarda şikayet şartı aranmaksızın uzlaşma kapsamındadır. Anılan katalog suçların içinde dolandırıcılık da bulunmaktadır. Buna göre dolandırıcılık suçunda kişilere uzlaşma imkânı verilmiştir. Buna göre dolandırıcılık suçunda uzlaşmaya gidilebilmesi bakımından kamu davasının açılması için yeterli şüphenin bulunması gerekmektedir. Bu halde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir, büro tarafından uzlaştırmacı atanır. Uzlaştırmacı tarafından dolandırıcılık suçunu işleyen kişi ile mağdura uzlaşma teklifi yapar ve taraflar teklifle alakalı kararını 3 gün içerisinde bildirirler. Bildirmedikleri halde dolandırıcılık suçunda uzlaşma kabul edilmemiş sayılır. Taraflara ulaşılamaması halinde ise uzlaşma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır. Uzlaştırmacı en geç 30 gün içerisinde uzlaşmayı sonuçlandırır. Uzlaştırma sonuçsuz kalırsa tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma sonucunda dolandırıcılık suçunun şüphelisi uzlaşma gereklerini yerine getirirse hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Dolandırıcılık suçunun şüphelisi uzlaşmanın gereklerini yerine getirmeye ileri bir tarihe ertelemişse kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Bu karardan sonra dolandırıcılık suçunun şüphelisi uzlaşmanın gereklerini yerine getirmezse hakkında kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde dolandırıcılık suçunun şüphelisine karşı tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Uzlaşma sonucunda verilecek karar sonrası kanunda öngörülen kanun yollarına başvurulabilecektir.
Korunan Hukuki Değer: Dolandırıcılık suçunun temel amacı insanların mal varlıklarını korumaktır. Ancak bu suç, insanların irade özgürlüklerini ve hukuki işlemler sırasındaki iyi niyetlerini de koruduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle dolandırıcılık, birçok hukuki konunun korunduğu suçlardan biridir. Dolandırıcılık, mal varlığına karşı işlenen diğer suçlardan farklı olarak, failin hileli davranışlarıyla mağdurun mal varlığında tasarruf etmesini sağlamasıdır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.9.2015 tarih ve 2014/399 E., 2015/272 K. sayılı kararı “Dolandırıcılık suçunu malvarlığına karşı işlenen diğer suç tiplerinden farklı kılan husus, aldatma temeline dayanan bir suç olmasıdır. Birden fazla hukuki konusu bulunan bu suç işlenirken, sadece malvarlığı zarar görmemekte, mağdurun veya suçtan zarar görenin iradesi de hileli davranışlarla yanıltılmaktadır. Madde gerekçesinde de aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyi niyet ve güvenin bozulduğu, bu suretle kişinin irade serbestisinin etkilenip irade özgürlüğünün de ihlâl edildiği vurgulanmıştır.” bu kararla Yargıtay dolandırıcılık suçunda insan arası ilişkilerde iyi niyetin ve güvenin korunduğunu anlatmıştır.