İzinsiz Görüntü veya Ses Kaydı Almak Suç Mudur?
Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçu düzenlenmiş olup suçun işlenmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza yer almaktadır. İşbu madde hükmüne göre özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun görüntü veya ses kaydı alınması suretiyle işlenmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza arttırılacaktır. Aynı zamanda bu ses ya da görüntü kayıtlarının hukuka aykırı bir şekilde ifşa edilmesi ise söz konusu suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir.
Kişilerin özel hayatının izinsiz görüntü ya da ses kaydı alınması suretiyle ihlal edilmemesi gerektiği Anayasamızda ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de belirtilmiştir. Anayasada kişilerin özel hayatının gizliliği güvence altına alınmıştır. Buna göre herkes özel hayatına ve aynı zamanda aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı da bu maddede belirtilmiştir. Bir kimsenin kamuya mal olmuş bir kişi olması, onu özel yaşamına saygı gösterilmesini isteme hakkından mahrum bırakmayacaktır.
İzinsiz Ses ve Görüntü Kaydı Alınması Hangi Suçları Oluşturur?
İnsanların özel hayatı ve kişisel verileri birçok kanun tarafından korunmaktadır. TCK hükümlerine göre izinsiz ses ve görüntü kaydı alma;
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu,
- Kişiler arasında konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu,
- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu
şeklinde ortaya çıkabilir.
İzinsiz Görüntü ve Ses Kaydı Yapmanın Cezası
İzinsiz görüntü veya ses kaydı yapılması neticesinde haberleşmenin gizliliğinin ihlal edilmesi durumu varsa TCK m.132’ye göre suçun temel halinde verilecek olan ceza bir kat arttırılacaktır. Bu kayıtların hukuka aykırı bir şekilde ifşa edilmesi durumunda ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gündeme gelecektir. Aynı zamanda aleni olmayan bir konuşmaya katılan kişi konuşanların sesini rıza olmaksızın kaydettiği zaman 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabileceği gibi adli para cezasına çarptırılması da mümkündür.
Delil Elde Etmek İçin Ses ve Görüntü Kaydı Alma
Teknoloji çağı olarak nitelendirilen bu çağda kişiler belli sebeplerle ses ve görüntü kaydı almaktadır. Ancak ses ve görüntülerin kaydedilmesi Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiştir. Sesin ya da görüntülerin nerede, ne zaman, nasıl kayda alındığı oluşacak suç açısından önem arz etmektedir.
İzinsiz Ses veya Görüntü Alınması Halinde Zamanaşımı ve Şikâyet Süresi
İzinsiz ses veya görüntü alınması halinde zamanaşımı süresi 8 yıldır. 8 yıllık süre suçun işlendiği tarihten itibaren başlar. Zamanaşımı, belirli bir sürede yargılama yapılmaması halinde bir daha o aynı konudan yargılama yapılamayacağını öngören hukuki bir kurumdur.
İzinsiz Ses veya Görüntü Alınması Durumunda Uzlaşma
Uzlaşma suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Soruşturma, Kovuşturma ve Görevli Mahkeme
Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu nedeniyle yapılan yargılamalar-asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Soruşturma aşamasında ön ödeme kurumunun uygulanması veya kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.
Kovuşturma aşamasında basit yargılama usulü uygulanarak yargılama yapılabilir.
İzinsiz Ses veya Görüntü Alınması Adli Para Cezası
Adli para cezası da hapis cezası gibi bir yaptırım türüdür. Hapis cezasıyla birlikte veya tek başına hükmedilebilir. Süresi 1 yıl veya daha az süreli hapis cezalarında hâkim cezayı adli para cezasına çevirebilmektedir. Ses veya görüntülerin kayda alınması suçunda da 1 yıldan daha az süreli hapis cezası öngörüldüğü için verilecek ceza, adli para cezasına çevrilebilecektir.
İzinsiz Ses veya Görüntü Alınması İçin Erteleme
İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır.
Erteleme ile birlikte cezanın infazı cezaevinde gerçekleşmez. Belirli bir denetim süresi uygulanır. Sürenin şartlara uygun geçirilmesiyle ceza infaz edilmiş sayılır. Ses veya görüntülerin kayda alınması suçunda da hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olacağından cezanın ertelenmesi kararının verilmesi mümkündür.
İzinsiz Ses veya Görüntü Alınmasında Şikayet
Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu şikâyete tabi suçlardan değildir. Bu nedenle re’sen soruşturulur. Bu nedenle bu suç hakkında bir şikâyet süresi söz konusu olmadığı gibi, şikâyetten vazgeçmek hüküm doğurmayacaktır. Dava zamanaşımına uyulduğu sürece suçun her zaman soruşturulabilmesi mümkündür.
İzinsiz Ses veya Görüntü Alınması Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Ses veya görüntülerin kayda alınması suçunda da hükmedilen hapis cezası 2 yılın altında olacağından, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi mümkündür.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 05.10.2022 tarih, 2020/1058 E. 2022/6239 K. Sayılı kararı
Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bir devlet hastanesinde kulak burun boğaz uzmanı olarak görev yapan ve görev yaptığı hastanede başhekim yardımcısı olarak görevli katılanla idari görevlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve adliyeye de yansıyan husumet bulunan sanığın, hastane yönetimi ve katılan tarafından kendisine psikolojik taciz ve mobbing yapıldığına dair iddialarını delillendirmek amacıyla, katılanın makam odasında görüştükleri esnada, katılanla aralarında geçen günlük olağan olaylarla ilgili konuşmaları, gizlice kayda alarak, TCK’nın 133/1. madde ve fıkrasındaki kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Ses kaydının çözümüne ilişkin 23.03.2015 tarihli CD dinleme tutanağına ve dosya kapsamına göre, sanık tarafından yüz yüze gerçekleşen görüşme esnasında kaydedilen konuşmanın tarafları sadece sanık ve katılan olup, sanığın tarafı olduğu konuşmayı kaydetmesinden dolayı iddianamede sanığa yüklenen TCK’nın 133/1. madde ve fıkrasındaki kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme suçunun yasal unsurları oluşmadığı gibi, sanıkla katılan arasındaki uyuşmazlıklarla ilgili konuşmaların, katılanın özel yaşam alanına dahil ve onun özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemenin sanık hakkında CMK’nın 223/2-a. madde, fıkra ve bendi gereğince beraat kararı verilmesine dair kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş; adli emanete alınan ses kaydını içerir flash bellek hakkında bir karar verilmemesi, bu konuda mahkemesinden her zaman bir karar alınması olanaklı olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, karar verilmiştir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 13.01.2021 Tarih, 2020/851E. 2021/220K. Sayılı kararı
… İncelenen dosyada, sanık hakkında 03.08.2011 tarihinde işlenen kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması ile şantaj suçlarından kurulan 03.10.2012 tarihli mahkumiyet hükümlerinin, sanığın ve katılan vekilinin istemlerine dayalı olarak yapılan temyiz incelemesi sonunda, Dairemizin 14.10.2015 tarihli ve 2015/2303 esas, 2015/15380 karar sayılı bozma ilamı ile “… 1- Sanığın, katılanla yaptığı yüzyüze konuşmaları kaydetme eyleminin TCK’nın 133/1. maddesindeki suçu değil, aynı Kanunun 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebileceği; taraf beyanlarından ve dosya kapsamından, sanık ve katılan arasındaki konuşma içeriğinin aleni olmayan ortamda katılanın başkalarının duymasını ve bilmesini istemeyeceği zannıyla hareket ederek kendi özel yaşamına ait “yabancı uyruklu kadın bul, alem yapalım” şeklindeki beyanların özel hayatın gizliği kapsamında değerlendirilebileceği dikkate alındığında, sanığın, katılanın özel hayatına ait konuşmalarını kaydetmesi eyleminin TCK’nın 134/1-2. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşturduğu gözetilerek bu suçtan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, suçun vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
… TCK’nın 134/1. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. madde ve fıkrası uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan olduğu, mağdur …’in, karar tarihinden sonra hüküm mahkemesine sunduğu 13.07.2017 hâkim havale tarihli ve ekine nüfus cüzdanı fotokopisinin eklendiği dilekçesinde, sanığa yönelik şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle TCK’nın 73/6. madde ve fıkrası uyarınca sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak, sonucuna göre görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçu açısından sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
d) Katılan …’in, karar tarihinden sonra sanığa yönelik şikayetinden vazgeçtiğini belirtmiş olması karşısında, CMK’nın 243. maddesi gereğince katılmanın hükümsüz kalması ve adı geçene vekalet ücreti hükmedilmesi nedeniyle bu hususun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,