Tanık (Şahit) Nedir?
Bir olaya ilişkin görerek, duyarak ya da olay yerinde bulunarak bilgi sahibi olan; dava konusu hakkında bildiklerini mahkemeye aktaran kişidir.
Tanığın taraflara yakınlığı ya da düşmanlığı konusu herhangi bir önem taşımamaktadır; bununla birlikte belli derece yakınlara tanıklıktan çekilme hakkı tanınmıştır. Tanığın olayları doğrudan görmüş olması ya da başkasından duymuş olması önem arz etmez. Başkasından duymuş olduğu durumlarda dolaylı tanık halini alır.
Tanığın Görevleri Nelerdir?
Tanığın görevleri üç tanedir. Bunlar, hazır bulunma, beyanda bulunma ve yemin etmedir.
Hakim Önünde Hazır Bulunma: Bir ülkenin yargılama erkine tabi olan herkes tanıklık yapmak zorundadır. Bir ülkede yaşayan yabancılar için de durum böyledir. Bütün bu kişiler, yöntemine uygun biçimde çağırıldıklarında, hâkim önüne gelmek zorundadırlar. Tanıklar davetiye ile çağrılır (CMK m.43). Kural budur. Çağrıya uymamanın yaptırımı davetiyede gösterilir. Tutuklu ya da acele işlerde tanıkların davetiye göndermeksizin, doğrudan doğruya ihzar müzekkeresi (zorla getirme) belgesi ile hâkim önüne getirilmeleri mümkündür (CMK m.43/2). Bu kişilerin tanıklıktan çekinme hakları bulunsa bile, bu kural değişmez ve bunlar hâkim önüne gelmek zorundadırlar. Tanık gelmediğinde kendisine hangi yaptırımların uygulanacağını CMK 44’üncü maddesi düzenlemiştir. Buna göre, yönteme uygun olarak çağrılan tanık gelmezse, kendisi zorla getirilir (ihzar), ayrıca kendisine gelmemekten ötürü neden olduğu giderler yüklenir ve para cezasına da çarptırılır. Gelmeyen tanık özür bildirir ve özürü kabul edilirse, yeniden davetiye ile çağrılır ve ona para cezası ve gider ödettirilmez. Çağrı üzerine gelmediği için zorla getirilen tanık özür bildirir ve özrünü ispat ederse, ceza ve gider ödeme hükmü kaldırılır. Aksi takdirde, para cezasının tahsiline karar vermek gerekir.
Beyanda Bulunma: Kural olarak her tanık beyanda bulunmak zorundadır. Fakat bu kuralın istisnaları vardır. Bunları dört grupta toplamak mümkündür:
- Sınırsız tanıklıktan çekinme hakkı olanlar: Bunlar, şüpheli veya sanığın nişanlısı, evlilik bağı kalmasa bile şüpheli veya sanığın eşi, şüpheli veya sanığın kan hısımlığından veya kayın hısımlığım dan üstsoy veya altsoyu, şüpheli veya sanığın üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları, şüpheli veya sanıkla aralarında evlatlık bağı bulunanlardır (CMK m.45/1). Bu kişilere tanıklık yapmadan önce tanıklıktan çekinme hakları bulunduğu hatırlatılacaktır (m.45/3). Bu kişiler önceden tanıklık yapmış olsalar bile, sonradan da çekinme haklarını kullanabilirler. Hatta bu hakkı kullanmayacağını bildiren bir tanık, beyanda bulunurken de çekinme hakkını kullanacağını belirtebilir ve bu kabul edilmek zorundadır (m.45/3).
- Sınırlı tanıklıktan çekinme hakkı olanlar: Müdafiler, müdafilik sıfatları nedeniyle ve hekimler ve ebeler de meslekleri nedeniyle öğrendikleri sırlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Ancak sır sahibi muvafakat ederse, bu kişiler tanıklık yapmak zorundadırlar (CMK m.46). Bu grupta yer alan kişilerin tanıklıktan çekinme hakkı bulunduğu konusunda kendilerine bir hatırlatma yapılacağına ilişkin bir kural yasada yer almamaktadır. Öte yandan devlet başkanları da görevleriyle ilgili sırlar konusunda tanıklıktan çekinebilirler. Cumhurbaşkanının tanıklığı söz konusu olduğunda sırrın niteliğini ve mahkemeye bildirilmesi hususunu kendisi takdir eder (m.47/son)
- Tanıklık yapmaları izne bağlı olanlar: Devlet memurlarının tanıklık yapabilmeleri, bağlı bulundukları makam amirinin iznine bağlıdır. Bu izin verilmedikçe, bir memur görevine ilişkin bir konuda bildiği sırrı açıklayamaz, bu konuda tanıklık yapamaz. Devlet memuru görevden çekilmiş olsa bile, bu kural uygulanır. Bakanlar için izni Cumhurbaşkanı, TBMM üyeleri için Meclis verir. İdari katlar içinde bir memurun tanıklık yapmasına izin verilmemesine ilişkin tasarruf idari niteliktedir ve sanık idari yargı yollarına başvurabilir. İzinsiz tanıklık yapan memurun fiili TCK’nın 257’nci maddesi çerçevesinde görevi kötüye kullanma olarak değerlendirilecektir.
- Bazı sorulara cevap vermekten çekinebilen tanıklar: Bir tanık kendisine sorulan bir soruya cevap verdiğinde, kendisi ya da yakınları hakkında ceza kovuşturması yapılabilecekse, bu tanık bu sorulara cevap vermekten çekinebilir. Örnek: Çocuk düşürtme suçundan sanık bir hekimin yargılanması sırasında bir kadın tanığa, bu hekimin ona da çocuk düşürtüp düşürtmediğinin sorulması halinde, bu tanık kadın bu soruya cevap vermeyebilir. Vereceği cevap üzerine kendisinin de çocuk düşürme suçundan kovuşturulması mümkündür.
Yemin Etme: Her tanık, istisnai durumlar hariç, yemin etmek ve beyanını yeminle kuvvetlendirmek zorundadır. Yeni düzenlemeye göre bu aşamada da yeminsiz tanık dinlemek mümkün değildir. Yasanın yeni kuralı, savcılara hâkim yetkisi veren bir kural olarak kabul edilmelidir. Savcılara böyle bir yetkinin verilmesi, yalan tanıklığı önlemesi bakımından yerindedir. İstisnalara bakacak olursak;
- Yemin yasağı uygulanan tanıklar: Dinlenme sırasında on beş yaşını doldurmamış olanlar, ayırt etme gücüne sahip olmamaları yeminin niteliği ve önemini kavrayamayanlar soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanlar yeminsiz dinlenirler.
- Yeminden çekinme hakkı olanlar: CMK 45’inci maddede sayılan ve tanıklıktan çekinme hakkı olan tanıklar çekinme haklarını kullanmadıkları ve beyanda bulundukları takdirde de yemin etmekten çekinebilirler. Hatta yasa bu kişilere yeminden çekinme hakları olduğunun hatırlatılmasını da öngörmüştür (m.51).
_Nedi.jpeg)
Kimler Tanık Olabilir?
Kural olarak herkes tanık olarak dinlenebilir. Bunun yaş, yakınlık, ayırt etme gücüne sahip olma gibi bir sınırı yoktur.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan kişiler yeminsiz dinlenir. Tanıklık yapan kişi, tanıklık yaptığı olayı gören kişi olmasına gerek yoktur, başkasından duyduğunu ifadesinde verebilir. İstisnası ise isticvap edilen kişiler tanık olarak dinlenemezler.
Kimler Tanık Olamaz?
Bazı durumlarda bireyler tanıklık yapma hakkından muaf tutulabilir. Genel olarak tanıklık yapmaktan kaçınan veya tanıklık yapmaktan kaçınan bazı durumlar şunlardır:
- İki taraftan birinin nişanlısı.
- Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi.
- Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu.
- Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar.
- Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları.
- Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk.
- Hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslekleri mensupları, bu rolleri nedeniyle hastaları ve yakınlarını ilgilendiren gizli bilgilere tanık olmaktan çekinebilir.
- Mali işlerde görevlendirilmiş noterler ve müşavirler, hizmet verdikleri kişilerin sıfatları dolayısıyla öğrendikleri sırları hakkında tanıklıktan çekinebileceklerdir.
Mahkemede Tanık Olmak
Mahkemede tanık olmak, bildiklerinizi ve gördüklerinizi mahkemeye anlatmak anlamına gelir. Eğer bir dava ile ilgili olarak çağırdıysa gitmek zorundasınız. Tanıklık yaparken doğruyu söylemek yasal bir yükümlülüktür.
Tanıklar Nasıl Çağırılır?
Tanık davetiye ile çağrılır (HMK m. 243/1). Dolayısıyla tanığın, doğrudan zorla getirilmesine karar verilemez. Tanıklara gönderilecek davetiyede aşağıdaki konular yazılır (HMK m. 244):
- Tanığın adı, soyadı ve açık adresi
- Tarafların ad ve soyadları
- Tanıklık yapacağı konu
- Hazır bulunması gereken yer, gün ve saat
- Gelmemesinin veya gelmesine rağmen tanıklıktan ya da yemin etmekten çekinmesinin hukuksal ve cezai sonuçları
- Adalet Bakanlığınca hazırlanan tarife gereğince ücret ödeneceği
Davetiyenin duruşma gününden en az bir hafta önce tebliğ edilmiş olması gerekir. Acele durumlarda tanığın daha önce gelmesine karar verilebilir (HMK m. 243/2).
Kural, tanığın davetiye ile çağrılmasıdır (HMK m. 243/1). Tanığı davet, gerektiğinde telefon, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılarak suretiyle de yapılabilir. Ancak davete rağmen gelmemeye bağlanan sonuçlar (zorla getirme, giderleri ödetme, disiplin para cezası), bu durumda uygulanmaz (HMK m. 243/3).
Tanıklıktan Çekilme Hakkı
Kanunda açıkça belirtilmiş olan hâllerde, tanık olarak çağrılmış bulunan kimse, tanıklık yapmaktan çekinebilir.
-Kişisel Nedenler ile Tanıklıktan Çekinme
İki taraftan birinin nişanlısı, evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi, kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu, taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar, üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları, koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk tanıklıktan çekinebilir. Bu belirtilen kişilerin dışında kalanlar tanıklık yapmak zorundadır.
-Sır Nedeniyle Tanıklıktan Çekinme
Kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Avukatlar, görevi sebebiyle saklamak zorunda olduğu konularda sır sahibi tarafından sırrın açıklanmasına izin verildiği takdirde, bu kimseler tanıklıktan çekinemezler.
-Menfaat İhlali Tehlikesi Nedeniyle Tanıklıktan Çekinme
Tanık kendisinin veya yakınının menfaatinin söz konusu olduğu durumlarda tanıklıktan çekinebilir. Tanığın beyanı kendisine veya maddede yazılı kimselerden birine doğrudan doğruya maddi bir zarar verecekse, tanığın beyanı kendisinin veya kanunda yazılı kimselerden birinin şeref veya itibarını ihlal edecek ya da ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına sebep olacaksa, tanığın beyanı, meslek veya sanatına ait olan sırların ortaya çıkmasına sebebiyet verecekse tanıklıktan çekinebilir.
Tanıklıkta Yemin Etme
Tanık dinlenmeye başlanmadan önce hâkim tarafından, yapacağı işin önemi konusunda aydınlatılır. Bu anlamda tanık dinlenmeye başlamadan önce duruşmada doğruyu söyleyeceği hususunda usule uygun yemin eder. Bu hususa tanığın yemini denilmektedir. Fakat dinlendiği sırada on beş yaşını bitirmemiş olanlar ile yeminin niteliğini ve önemini kavrayamayacak derecede ayırt etme gücüne sahip olmayanlar bu kapsam da değildir. Yani kendilerine yemin teklif olunmaz.
Tanık Koruma Nedir?
Ceza davalarında, olaylara tanıklık eden kişilerin ifadeleri genellikle davanın seyrini etkileyen kritik unsurlardır. Ancak bazı durumlarda, tanıkların güvenliği tehdit altında olabilir. Bu gibi durumlarda, hukuki sistemler tanıkları koruma altına alarak onların güvenliğini ve yaşamlarını teminat altına alır. Tanık koruma hem adaletin sağlanması hem de tanıkların tehditlerden korunması açısından son derece önemli bir uygulamadır.
Tanık İfade Değiştirme Cezası
Mahkemede veya savcılıkta yeminli ya da yeminsiz olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunduysa cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olarak uygulanır. Eğer tanık bir kişiye haksız yere ceza verilmesine veya beraat etmesine neden olduysa 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası çarptırılır.
Tanık Olduğum Davayı Nasıl Öğrenebilirim?
Dava sorgulama hizmetleri ile veya UYAP, e-devlet uygulamaları üzerinden vatandaşların haklarında yapılan yargılamalar hakkında bilgi almaları ve haklarında açılmış dosyaları sorgulamaları mümkündür. Ancak tanık olarak bir dosyada yer alan kişinin UYAP sisteminde veya e-devlet uygulamasında bu dosya gözükmez. Tanık, mahkeme tarafından tanık olması yönünde düzenlenen çağrı kâğıdı ile bir dosyada tanık olarak dinlenmesi gerektiğini öğrenebilir. Çağrı kağıdına istinaden mahkeme kalemini arayıp bilgi alabilir.
Tanıklık için çağrılan kişi kendisine çağrı kâğıdı ile bildirilen tarih ve saatte yine çağrı kağıdı ile kendisine bildirilen mahkemeye gitmek zorundadır. Usulüne uygun olarak kimlik tespiti yapılan tanık, gerçeği söylemesi adına yemin ettirilir. Tanık olay hakkında tüm bildiklerini gerçekten sapmadan olduğu gibi mahkeme huzurunda anlatmalıdır. Tanık olarak dinlenecek kişiye hâkim, avukatlar ve hâkimin izni ile taraflar soru yöneltebilir. Tanık bu sorulara da cevap vermek durumundadır. Tanıklık yapan kişi hakkında talebi olması halinde masraflarını karşılaması için tanıklık ücreti verilmesine hükmedilir.
Mahkemede Tanık Olmak Sicile İşler Mi?
Tanık olarak İfade vermek adli sicilinize işlemez. Ancak yalan beyan veya yalan tanık beyanının tespiti halinde bu durum sicile işleyecektir. Yanlış, aldatıcı veya yalan beyan olmadığı sürece tanıklık sicilinize işlemeyecektir.
Tanıklık İçin Çağrıldığımda Gitmezsem Ne Olur?
Tanık olarak gösterilen kimse Cumhuriyet Savcısına, hâkime veya mahkemeye gelmek, bildiklerini anlatmak ve doğru söylediğine dair yemin etmek zorundadır. Ancak istisnai durumlarda kanunda sayılan kişiler şahit olmaktan çekinebilirler. Bunun dışında adli makama tanık olarak bildirilen kişinin huzurda tanıklık yapması zorunludur. Şahitlik tanık olacak kişinin iznine tabi değildir. Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı halde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beş yüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur.
Kişinin kendi rızası ile şahitlik yapmak üzere adli makama gelmemesi halinde zorla getirilmesine karar verilir. Tanığın, geçerli bir mazereti olmaksızın davetiyeye uygun olarak katılım sağlamaması halinde mahkeme tarafından tanık hakkında ihzar çıkartılarak bir sonraki duruşmada hazır edilmesi için kolluk kuvvetlerine müzekkere yazılır. Kanuni düzenlemeye göre tanık bir sonraki duruşmaya davetiye ile çağrılmaz ve kolluk kuvvetlerince evinden alınarak duruşma salonunda belirtilen gün ve saatte hazır edilir. Ancak kanuni düzenleme bu olsa da uygulamada bu süreç, kolluk görevlisinin tanığı “telefonla arayarak” daveti neticesinde gerçekleşmektedir.
Tanıklıkta Yalan Beyanda Bulunmak Suç Mu?
Tanıklık/şahitlik, kamu hukukundan doğan bir görevdir. Bu nedenle tanığın, adli makamlar huzurunda tanık olduğu olayları gerçeğe uygun bir şekilde anlatması gerekmektedir. Tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunduğu halde TCK md.272’de düzenlenen “yalancı şahitlik” suçu meydana gelecektir. Tanığın bilinçli olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunması gerekir.
Yalan tanıklık suçunun oluşabilmesi için kişinin, gerçeğe aykırı şahitlik yapması ve yargılama konusu olayla ilgili bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunarak yalan söylemesi gerekmekle tanığın kendisine sorulan sorularda olayla ilgili bilgisini saklamasıyla da bu suç oluşur. İşbu nedenle tanıklık yapacak kişilerin olayla ilgili bilgisini ve görgüsünü gerçeğe uygun olarak ifade etmesi gerekir.
Tanıklıktan Ücret Alabilir Miyim?
Tanığın harcadığı zaman göz önünde tutularak tanığa ücret takdir edilir. Ayrıca tanık başka bir şehirden gelmiş ise yaptığı seyahat ve ikamet masraflarının karşılanması da savcılıktan veya mahkemeden talep edebilir. Tanık hazır olabilmek için seyahat etmek zorunda kalmışsa yol giderleriyle tanıklığa çağrıldığı yerdeki ikamet ve beslenme giderleri de karşılanır. Şahit olarak dinlenecek kişi, gönderilen davetiyede yazan mahkemeye belirtilen gün ve saatte dinlenmek üzere gitmelidir. Şahitlik yapacak kişi kimlik belgesini yanında bulundurmalıdır. Mahkeme mübaşirine hangi dosya için geldiğini bildirerek duruşmada dinleneceğini zamanın gelmesini ve mübaşirin salona çağırmasını beklemelidir. Mübaşir çağırmadan salona girilmemelidir.